Çağlar Sertan KASIMOĞLU

Şanzıman yağı değişmeyip, selenoid valflerin tıkanıp geçişlerde vuruntu yapma süreci genellikle 150.000 km'den sonra olduğu için ve bu süreçte garanti kalmadığı için yetkili servisler bu şekilde rahatlıkla bilgi verebiliyorlar. Şanzıman yağı sıcaklık değişimlerine,yüksek sıcaklığa(100-120 derece) , basınca, sürtünmeye, metal tozlarına maruz kalıyor. Dolayısıyla değişimi gerekli. Aracınız 100.000 km'ye ulaştığı için şanzıman yağ filtresinde de metal tozlar,tortular muhakkak birikmiştir. Şanzıman yağ filtresini de temizleyerek yağ değişimini öneririm.

Harfiyen katılıyorum.

Tabla(salıncak) değişiminden sonra rot ayarı muhakkak yapılmalı.

Onlarca kişinin canı yandıktan sonra geç bile kalınmış bir operasyon. 1.0 EB sahiplerine de uygulanır tez vakitte umarım...

Yukarıdaki mesajda da yazdığım gibi, parçalanmadan kaynaklı arıza yaratabiliyor.

Bende aynı düşüncedeydim 3-4 sene öncesine kadar fakat birden bire bittiğine birçok kez şahit oldum. Tepede kavramamasına rağmen, hiç kaçırma-sıyırma olmamasına rağmen birden bire yolda bırakan durumlar oluyor baskı-balata kaynaklı. Üretim hatası, malzeme hatası kaynaklı diyebiliriz, balata aniden dağılmaya,parçalanmaya başlıyor, balata kalınlığı olarak daha çeyrek ömründeyken bu parçalanmadan dolayı aniden yolda bırakabiliyor.

Öyle düşünmeyin, çoğu alıcı para kırabilmek için sorun yapıyor. Servise gitse ve servis bonkör davransa 4000 TL civarı masraf çıkartırlar.

Geçmiş olsun Alp Bey, LPG'li araç almanın riski var maalesef. Fakat resimlere eklediğiniz fiyat listesindeki fiyatlar oldukça uygun, uygun paraya işlem yaptırmışsınız. Expertiz firması doğru demiş, LPG'li araçlarda bu tür arıza kayıtları olabiliyor, arıza kaydına bakıp mekanik sorun var demek yanlış olurdu. Sizde 1.5 ay süresinde normal şekilde kullanmışsınız zaten. Geçmiş olsun.

1.6 dizellerdeki kızdırma bujileri maalesef hassas. Sıcak iklimlerde hiç çalışmamasına rağmen bozulabiliyor. Diğer marka araçlarsa kızdırma bujisi arızasında sadece motor arıza lambasını yakarken, 1.6 tdci motorlarında araç kendini korumaya alıyor, gaz yemiyor, işkence çektiriyor insana. Dış ortam sıcaklığı 20 derece iken kızdırma bujisi bozulunca motoru korumaya alan yazılımı kim tasarlamışsa sevgilerimi sunarım !

Kavramada sıkıntı yoksa , kaçırmıyorsa bence değiştirmenize gerek yok

Diagnostic ile araca bağlanılıp, motor suyu sıcaklığına bakılmalı. Göstergede gözle görülür düşüş gözleniyorken ,diagnosticten su sıcaklık sensör değerlerindede ciddi düşüş oluyorsa, termostat- su sıcaklık sensörü ve fan kontrol edilmeli. Fan gereksiz yere çalışıyorsa bu durumu yaşamanız normal.

Sanayide ıvır zıvır ön plastik parçaları onarırlar, kırık takarlar, masraf az çıksın onarılsın,işçilik alayım diye düşünür sanayi esnafı. Yetkili serviste bu tür durumlar olmuyor, direkt yazıyorlar listeye

Yedek parçayı yan sanayi kullanırlarsa, değişmesi gereken parçaları tamir yaparlarsa masraf az çıkacaktır, dolayısıyla perte ayrılması zorlaşacaktır. Yetkili serviste onartma hakkınız var, %100 haklıysanız çektirin aracınızı yetkili servise, orada onarımı yapılsın. Sanayideki ustaya da emekleri için 200 TL-300 TL öderseniz onuda memnun etmiş olursunuz, sonuçta ekspertiz için uğraştı, araç dükkanını işgal etti vs..

1.6 dizelde kullanılan powershift şanzıman her çift kavramalı şanzıman gibi kavrama aşınmasından kaynaklı sorunlar yaşatıyor. Şanzıman yağını düzenli değişmek gerekiyor. Aşınınca kavramayı değiştiririz diye düşünüyorsanız maliyetini de göz önünde bulundurmanız lazım, yetkili servislerde 6000-7000 TL civarında maliyet çıkıyor kavrama için. Bakımların tamamı yetkili serviste yapılmış, eksiksiz ve düzenli ise 5 yıl/150.000 km kadar iyi niyet garantisinden faydalandırıyorlar çoklu kavrama ünitesini. Karavan çekecek isem son seçimim çift kavramalı şanzıman olurdu. İllaki otomatik isteniliyorsa 2.0 dizel tam otomatik veya 1.5 benzinli tam otomatik bakılabilir.

1) Yetkili servislerde orijinal parça kullanmak zorunda. Yetkili servis kendisi risk alıp yan sanayi takıyorsa bununla ilgili başına gelebilecek her türlü sorunu karşılamak zorunda. Şöyle ki bakım yapılırken yetkili servis yan sanayi hava filtresi taktı, hava filtresinden kaynaklı yada başka bir sebepten kaynaklı turbo bozuldu. Araç kullanıcısı başka bir yetkili servise götürdü, yan sanayi hava filtresi takıldığı tespit edildiğinde masrafları bakımda yan sanayi hava filtresini takan servise iletirler, iletiyorlar da. 2) Trigerin kopmasında kullanıcının kullanım hatası yapması çok zor. Ancak dizel araçla 5. viteste 4000 devirde giderken kazayla yada bilerek 3. vitese atıp, devri aniden 7000 lere çıkartırsanız kopar. Yüksek devirde ECU'da arıza kaydına yol açar, diagnostic bağlantısıyla tespit edilir. Diğer türlü yetkili serviste eksiksiz yapılacak bakımların minimum 1 sene yasal garantisi mevcut, Ford 2 sene veriyor diye biliyorum. Bu tür olaylarda direkt Otosan müdahalesi oluyor. 3) Her tedarikçi piyasaya ikinci kalite malzeme veriyor demek yanlış olur fakat çoğu tedarikçi bu şekilde yapıyor. Detaylı bilgiyi özelden yazıyorum hocam kanıtlarla beraber

Servisten aldığın Ford kutulu Dayco üretimi ile, senin piyasadan alacağın Dayco kutulu ürün arasında fark var. Markalar kendi isteğine göre parça ürettiriyorlar, şöyle ki Ford Dayco'ya 2379 çelikten üretilmiş bilya ile gergi makarası yap, yataklarını 1.2080 çelik ile yap diyebiliyor. Ayrıca her ürünü tek tek testlerine sok diyebiliyor. Dayco'da Ford'a özel malzemelerden üretmiş olduğu parçaları satıyor. Kendisi ise her 100'lük partiden sadece 3 tanesini teste sokuyor, bu 3 parçada hata yoksa tüm partiyi hatasız olarak kabul ediyor.Ford'a ürettiği gibi kaliteli çelikler değil, daha uygun fiyatlı, daha kolay işlenebilir çelikler kullanabiliyor. Ve en önemlisi Dayco Türkiye birimine ulaşmak, kopan triger kayışının zarar verdiği motorun bedelini alabilmek çok çok zor. Bu yüzden trigerde Dayco markasını tercih etmemek doğru olur. V kayış gergisi, V kayışı olarak satın alınabilir, kopsa en fazla yolda bırakır, gidip sıfırdan gergi ve kayış alırsınız, biraz güçlüyseniz kendiniz bile takarsınız V kayışını. Triger için bunu söylemek mümkün değil, subaplar açıkken trigerin kopması durumunda komple motor değişimine kadar gidiyor olay. Kafam rahat olsun, koparsa muhattap bulabileyim, canım yanmasın diyorsanız biraz daha paraya kıyıp yetkili serviste değiştirmek en mantıklısı...

Triger kitinin yetkili serviste orijinal parça ile değişmesinden yanayım. İşçilik ve/veya parça hatası olma ihtimali çok yüksek. Trigerin kopma,boşa çıkma durumunda çok ciddi masraf açarsınız. Parça satıcısı ustayı kötüler, usta parçayı kötüler. Yetkili serviste yaptırdığınızda parça ve işçilik garantisi olacağından hiç başınız ağırmaz. 300-500 TL fazla verirsiniz, bu kaçınılmaz fakat kafanız rahat olur. Dip not: Trigeri dışarda değiştirecekseniz de Dayco almayın

İşte aynı şeyi konuşuyoruz aslında, bu önlemi aracı kullanırken 5 dakikada bir sağa çekip kontrol etmek yerine, Ford'un koyacağı basit bir sensör ile halledilebilirdi. Sensörde bozulur, o ayrı bir konu olur, sen tedbirini al gerisini Allah'a bırak desek yanlış olmaz --1 dakika sonra eklendi-- İşte bunu aynı sizin gibi Ford'un son kullanıcılara bildirmesi ve eski tip ise değiştirmesi gerekli. Aynı şekilde taşırma kabını ve taşırma kabının kapağını da. İnternet kullanmayan veya bu foruma üye olmayan binlerce 1.0 eb kullanıcısı mevcut. --2 dakika sonra eklendi-- Aynısını Ford'tan da bekleriz Bu eleştirilerimi sadece Ford için değil, bu tür mağduriyetleri yaşatan her marka için söyledim söylerim söyleyeceğimde, forum donanımhaberde de sık sık yazıyorum, dilersen okuyabilirsin. Ford markasına yada farklı bir markaya kasten karalama gibi bir durum söz konusu değil. Adaletin boşluğundan, süreçlerin uzun ve çok yorucu-masraflı olmasından dolayı markalar Türkiye'de istedikleri gibi at koşturuyorlar, son kullanıcılara mağduriyet yaşatıyorlar. Mağdur kullanıcılar gemileri yakıp, üretici markanın Türkiye'deki mekanizmasına dava açınca yargıtay süreci dahil olmak üzere 4-5 sene sonra nihai karara varılabiliyor. Karara varıp bayinin hesaplarına haciz koyanlar bile oldu CVT yüzünden, Otosan bu konudan dolayı Ford'tan denetim ve ceza yedi. Şimdi CVT gördüklerinde sorgusuz sualsiz parça sipariş ediliyor, müşteriye ikame araç veriliyor, yaşına modeline bakmaksızın. Adalet varsa herkes için var, kimseyi mağdur etmesinler beni kızdırmasınlar, marka fanatikliği yapmayın yoksa çok yazacağım,hep yazacağım

1.0 EB için böyle bir TSB, aksiyon yok ki? Ayrıca Volvo'da da 1.6 EB motoru kullanıldı 2011-2013 yıllarında. Garantisi bitmiş olsa bile tüm kullanıcılara tek tek ulaşıldı,yetkili servise davet edildi soğutma sisteminizde parça güncellemesi var diye. Ayrıca mail ve SMS ile de bildirim yapıldı. --1 dakika sonra eklendi-- Gidip aracı bedavaya hurdacıya verecek halimiz yok tabiki, bknz. ironi.

Motor yakan arkadaşlarımızdan bir tanesi , aracını yetkili serviste düzenli bakım yaptırıp, hatta zamanı geldi(km gelmedi-yılı geldi) diye trigerini bile değiştirmiş olmasına rağmen bu üretim hatalı parça yüzünden yanan motorun masrafları karşılanmadı. Bahsettiğiniz durum 1.6 EB için geçerli olmasın --9 dakika sonra eklendi-- Şu anda DSG'nin iyi niyet garantisi adı altında 9 yıla kadar destek sağladığını da belirtmek lazım bence. Çoklu kavrama kiti- mekatronik ünitesi- dişli aksamı bozulan araçları çatır çatır garantiden onarıyorlar. 1-2 bakım atlanmış, geç kalınmış gibi durumlara da bakmıyorlar, yani ipe un sermiyorlar. Tabi bu onarım bedellerini manuel-DSG arasındaki fiyat farkından çıkartıyorlar

Nasıl bir önlem alabilirsiniz? Sıfır alacağınız kabın-hortumun gereken şartlara göre tasarlandığını nasıl anlayabileceğiz? Ford'un bu konuyla ilgili resmi bir açıklaması var mıdır? Sıkıntılı parçaları değiştirmek için kullanıcılara ulaşıp aracı yetkili servise acilen çağırdı mı? Yasal garanti bittikten sonra da bu tasarım hatalı üretilmiş parçalarda sorun olursa ve son kullanıcı bu sorunun farkına şans eseri motorda zarar olmadan farkına varırsa Ford'un Türkiye'deki yetkili servisleri bu parçaları ücretsiz değiştiriyor mu ? Garantisi bitmiş araçlar bu hatalı parçalar ve/veya eksik parçalar yüzünden motor yakarsa bunun bedelinin tamamını sorunsuzca karşılıyorlar mı? Ve en önemlisi, FORD kendisi önlem almış mı? Taşırma kabına koyacağı çok basit ve sıradan bir sensör ile bu önlemi çok basitçe alabilirdi fakat yapmamış... Siz uzun yolda giderken her 5 dakikada bir sağa çekip su seviyesini kontrol mu edeceksiniz, bu mudur önlem? Sorunsuz araba tabiki yoktur fakat bu şekilde patlamaya hazır bomba ile dolaşmanın da anlamı yoktur. Geçen kış benim aracımın da yağ soğutucusuna giden su hortumları patladı(motor yağını, motordaki su ile soğutuyor). Fakat göstergede ''soğutma sıvısı eksik, emniyetli biçimde durun'' uyarısını verdi çünkü taşırma kabında su azalmıştı. Kaputu açtım baktım, taşırma kabında su bitmek üzereydi ve her geçen saniye azalıyordu.Üstüne su ekledim, ben eklerken bir yandan da azalıyordu ve yolunda gitmeyen birşeyler vardı. Çekici çağırdım, çekiciye aracı çıkartmak için kontağı açtığım anda hemen sesli uyarı ve göstergede yazılı uyarılar çıktı. Yine de çalıştırmak istedim, motoru çalıştırmadı 15 saniye, amaç motor soğutma sıvının azaldığını gözüme gözüme sokmaktı. Benzer şekilde arkadaşımın Audi A3 aracıyla gezerken tümsekte altını sürttük. 2 dakika sonra motor yağ seviyesi az,motoru durdurun diye uyarı çıktı. Hemen durduk, baktık yere yağlar süzülüyor. Çekici çağırdık, çekici bile aracı çalıştırmadı riske atmayalım diye, kendi motoruyla aracı çekti. Bunlar yaşanmış ve basit örnekler. Yakıt-su-yağ şakaya gelecek, riske edilecek şeyler değildir, heleki su ve yağ. Sonuçları çok kötü olabiliyor, forumdaki örneklerde bunun kanıtı.

Evet, kronik sorunlu hortum-kronik sorunlu taşırma kabı yapıp, üstüne de soğutma sıvısı seviye sensörü koymuyorsa benim gözümde patlamaya hazır bir bombadır. Patlamaya hazır bombayı yanımda taşımam, satabiliyorsam satarım, satamıyorsam elden çıkartırım, yani çöpe atarım şahsen Soğutma sistemindeki sıvının fark etmeden aniden boşalıp, dakikalar içinde motoru yakmaktansa, yavaş yavaş yağ yakan motoru tercih ederim, çünkü patlamaya hazır bomba niteliğinde değildir yağ yakan motor.

Tamamen duygusal o işler, tıpkı birkaç yıl öncesine kadar devam eden paralı lastik testleri gibi. Tıpkı 6 sene öncesine kadar olduğu gibi euroncap testleri gibi... Taşırma kabına seviye sensörü koymamış, dandik su hortumları yüzünden bu forumda bile kaç kişinin canını yakmış,motorunu yakmış bir dizaynı var. Burada yazmayan, bizim duymadığımız bilmediğimiz niceleri mevcut.

Motor soğutma sıvısı 100 derecelere kadar çıkıyor fakat maximum sıcaklıktayken yaptığı basınç ne kadar olur bilemiyorum. --7 dakika sonra eklendi-- Volvo'nun serviste kullandığı diagnostic ve parça kataloğu programı olan VIDA(Vehicle Information and Diagnostics for Aftersales) ile 2012 S40 1.6 dizel parça kataloğuna baktım. Termostat gövdesi üstünde tıpa gözüküyordu, fiyatı 3 USD civarıydı. Motor üstünde başka da bir tıpa göremedim. Bilginize.

1.5-2 bar civarı, yani 22-29 P.S.I civarı hava basıncı uyguluyorlar sisteme.