Çağlar Sertan KASIMOĞLU

1-2-3-4-5-6 geri fark etmez. Tırlarda ağır yük olmadığı sürece düz yolda rampa aşağı rampa yukarı her türlü debriyajsız kullanırlar bazı şoförler.

Evet biraz düz mantıkla gittim. Dediğiniz gibi 5w-30 daha kalın bir yağ ve muhakkak daha fazla direnç yapacak ama o direnç farkı arkadaşın dediği gibi bakımdan sonra yüketimi arttırdıysa bu sıcak havalarda bence yolunda gitmeyen birşeylerde olabilir. Sizin kadar bilmiyorum bu yağ konusunu. Sizden yağ mühendisi olurmuş valla Tabi yağın kaliteside önemli. Aynı viskotizede olsa bile, Fmy'nin kaliteli bir yağ olduğunu düşünmüyorum. Koç'un cebine biraz daha fazla girsin diye yaptıkları oyunlar. Ben yine klavuzda belirtilen yağı kullanmanızı öneririm. Birde Volvo'nun ön panelinde ve klavuzda 5w-30 yağ kullanın yazıyor. Fakat servislerde Castrol Edge 0w-30 kullanılıyor. Ben maliyet düşsün diye Mobil 5w30 u aldım gittim onu koydurdum. Daha sonralardan Volvo Satış Sonrası Hizmetler Müdürü olan beyfendiyle görüşmelerimde ' Türkiye şartları için 0w-30 koyuyoruz. Daha uygun bir yağ' dedi. Pek anlam veremedim yıllardır 5w-30 kullanılan bir motorda neden başka bir yap koyduklarını Türkiye için.

Karter tıpaları genellikle mıknatıslıdır. Ve yağ değişimi sırasında sökülen tıpadan,yapışmış toz partikülleri çıkar. Yani işe yarıyor her ne kadar FİLTRE olsa bile. Her yağ değişiminde tıpanın değişmesi önerilir. Hem diş sıyırma ihtimalini düşürmek için hemde mıknatısın yenilenmiş olması için. Filtre etrafına takılanı görmedim bilmiyorum. Ama karterlerin tabanınında komple mıknatıslanma etkisi yaratsalar diye düşünmedim değil.Yağ değişimlerinde tersine etki yaratılarak mıknatıslama kaybolacak ve dipteki metal tozları süzülecek

O zaman bizim kullanmadığımız değerlerde bir ısıl değeri olan yakıt kullanıyor.O kadar yüksek ki bizim kullandığımız mazota göre 2 katı Kültür eğitimle gelir,sallamak bir sanattır.Yetenek ister Bu arada ruhsatına yarışırım. Noter masraflarıda benden.Üstüne soğuk su içmesi için dağa çıkartıp buz gibi suda içiririm.Yol paramı karşılarsa 1000 km yol yapabilirim yarışmak için.

Tek merak ettiğim şey camların tek basılışla açılıp açılmadığı idi.Buda sadece sürücü camını açıyormuş tek basılışla sonuna kadar. Rezalet mi dersin ne dersin bilmem. Babamın kuzeni şu yeni kasa Civic'lerden aldı dolusundan.Ondan da aynı idi. Bu ne git o kadar para ver camlar tek basılışla açılmasın dedim. Japonlar çalışkan adamlar basılı tutmayı bilirler ondan böyle yapmışlar dedi Plastikleri Çin malı arabalar gibi. Ön düzenin sağlamlığını bilmem ama mekanik açıdan sıkıntı çıkartacağını zannetmem. Elektronik pek bir şey yok zaten.Camlarda modül bile yok Arıza verirse o ortadaki dokunmatik verir. Motor ve güç konusuna gelirsek. Bundan bir önceki kasaları düz yolda iyi ivmeleniyordu.Ama 2 kişi+bagaj+yakıt rampaya vurunca o ataklıktan eser kalmıyordu.90 beygir 1.8tdci Connect rampalarda solluyordu o halde iken bizi. Naylondan araba sonuçta.Focusa göre 200 kg daha hafif. Boşken düz yolda iyi kaçıyor ver sırtına bi 300 kg fazladan vur rampaya bayılsın kalsın. Motorlarının uzun ömürlü olduğunu biliyorum. Azdır 300.000 kmden önce silindir kapağını açtıran.Sen rakiplerine göre 60-70 nm az tork üret tabi uzar Kazalarda patlayıp gideceğini zannetmiyorum,Focus ile başbaşa gideceğini zannediyorum.Belki biraz daha sağlam olabilir.Çok çalışmışlar kazalar üstünde çünkü. Sert torpidoyu yasaklamaları lazım.Dolgulu olmak zorunda bence her araç için. Ne o plastik ya? 70 bin diyorsun bir arabaya sunduklarına bak. Haa mesela camlar açık gidiyorsunuz.Aracı stop ettiniz.Stop etmek için dolayısıyla anahtarı çevirdiniz.Noldu camlar açık kaldı.Bas çek kapansın yok zaten basılı tut.Noldu? Kapanmıyor.Niye? eee anahtarı çevirdin ya. Haydaaa bi daha anahtarı çevir göstergedeki ışıkları yansın marşa hazır olsun o durumda iken kapatabiliyorsun camları. Buda aynıdır büyük ihtimalle eski kasası aynı böyle idi. Şu Kore-Japon arabalarında birtek Kia Optima tek basılışla camları açıp kapatıyordu.Onda da her tuşun üstünde AUTO yazıyordu. Birde camları kumandadan açıp kapatmak mümkün değildi.Buda öyledir Millet aliexpressten falan modül getirtiyordu kabloları kesmeden sokete uyumlu falan. Nissan-Kia-Hyundai-Toyota-Honda hepsi böyle. Maliyet düşük olsun,az arıza versin diye butür konfor donanımlarını yapmıyorlar elemanlar. Vw, sunroof ve yağmur sensörü bulunan araçlarında,araç kilitli olsa bile yağmur sezdiğinde Sunroof ve camları kapatıyor otomatik olarak.Serviste soruyorlar sana bu özelliğini açalım mı diye ? Birçok fonksiyonu ile oynayabiliyorsun.Mesela uzaktan kumandadan kapatma tuşuna kaç saniye basılı tutunca camlar kapansın yada üst üste basınca mı kapansın yoksa basılı tutunca mı kapansın gibi extrem oynamalar yapıyorsun vag-com cihazları ile. Bunların takıldıkları yerlere bak Kısacası bu arabanın dizeline, ikinci eline ve boş donanımlısına ben maximum 40.000 veririm. O fiyatada kimse vermez dolayısı ile almam.Bundan şirket arabası falanda olmaz. Bakımları sık,yedek parçası pahalı,dolayısı ile kaskosu pahalı. Bunu alan şirketin patronu ile Toyota'da bir yöneticinin arası iyidir.Hele birisi bayan birisi erkekse başka ilişkilerde vardır Bu kadar zarar bile bile verilmez bir şirkete. O arkadaş galiba remap+katalizatör iptali+büyük turbo+büyük intercooler yaptırdı arabasına

Klavuzda bastıra bastıra 5w-20 denilmiş. Bence 5w-20 konulmalı.Motor ömrü konusunda yorum yapamayacağım.Motorlar erken bitsin,servise dönüş olsun diye yapmayacakları yok.0w40 koyulsa,hiç yağ filtresi değişmese bile o motor her türlü 100.000 km nin üstünde yapar.Paranın dini imanı ırkı rengi hiç yok Ama 5w30 koyunca 450.000 kmde bitecek motora,5w20 koyunca 350.000 kmde biteceğini sanmıyorum.Bakımdan sonra yüketimi düşeceği yere artan arkadaşın aracına bence 5w30 koymuşlardır.Zaten bulunmuyor 5w20 özel siparişle gelmediği sürece servislerde.Tüketimin artması,sürtünmeye işarettir.Sürtünmede motor aşıntısının artması demektir. Bence önerilen yani 5w20 yağından vazgeçmeyin. Yağ spesifikasyonları konusuna bence takılmayın. 1.6 hdi 110 beygir 16 valf için verilen yağ spesifikasyonları, 1.6tdci 109 beygir 16 valf için verilen yağ spesifikasyonlarını tutmuyor. Oysaki aynı motor. Bunuda Mobil1 5w30 esp formula yağını,Volvo'ya koyacağım zaman farkına varmıştım. Citroen-Peugeot aynı motor için Mobil1 yağ spesifikasyonları tutuyorken,Ford'un verdiği yağ spesifikasyonları Mobil1 için uygun değildi Koydum tabiki işin ticari işler olduğunu düşündüğüm için ve çokta memnun kaldım.Tüketim düştü sallantı ses azaldı. Servislerin verdikleri cevaplar sıradan Türk usta mantığı ile verilmiş cevaplar. Motor,mekanik bilgisini yağ değişmekten ibaret biliyorlar.Onu bile tam bilmiyorlar,uygun torkta sıkmıyorlar tapayı. Yağı kendiniz tedarik edip,servise bakıma götürebilirsiniz.Sizin için daha az maliyetli ve hangi yağ koyduklarını bildiğiniz için içiniz ferah olur. O varil sistemine ben hiç güvenmiyorum. Her türlü satekarlığın döndüğü servislerde temiz gibi olan atık yağları süzüp süzüp varile eklediklerini düşünüyorum. Atık mazot filtrelerindeki mazotu bidona biriktirip,arıza-bakım için gelmiş ve deposunda az yakıt olan araçlara sattığına gözümle şahit oldum.

Dostum bugün çok uğraştım.Bende oraya 6 tane kablo geliyor.Sonraki iki tanesini aldım çok kısık yandı çektiğim hatta bağlı ledler.En sondaki bağlı kaldı diğer uç ile baktım hepsine tek tek.Çünkü en sondaki kabloyu kesince tavan aydınlatması gitti. Sonra baştan ikinci olan kablo şase imiş.Onu bağladım ama Antalya'nın sıcağında saatlerce uğraştım Sanırım sendeki soket ile bendeki soketler aynı değil.Aracım sol tarafta yazdığı gibi style ama tavanda led aydınlatma var iki tane.Önceki açılıp kapanabiliyor ve iki tane tuşu var sağ veya sol kısmı aydınlamak için. Arkadakide sabit.Ne açma tuşu var ne kapatma tuşu.Öndeki yandıysa arkadakide yanıyor. Ve bu aydınlatmalar led orijinal olarak.Neyse çok uğraştım ama deydi. Salaklık bende tek kablo geçirecektim şaseyi yani nötrü ayak pedal kısmındaki metal bir parçadan alacaktım.Ordan boru falan geçiyor oraya bağlayacaktım.Hem yarı yarıya kablodan tasarruf ederdim hemde bu kadar uğraşmazdım.Fazı en sondakinden geçirirdim

Forumda bayan yok dostum,gece gece patlat bir espiride gülelim

85 bin Golf'e verene kadar en donanımlı Volvo v40 d2 alırdım.Doğuş oto mantığıyla gitmiyor fiyat listesi üstünden güzel indirimler yapıyor. Hemide taş gibi Haaa Golf'ü görünce 3 kız atlar, V40'a 1 Türk kızlarıda çok paçoz be malın iyisinden anlamıyorlar.

İç kısımdan kalite akıyor.Yapmış adamlar helal olsun. Senide Vw sempatizanı gördüm Yakup,hayırdır ? Sevmezdin pek

Volvo c30/s40/v50 lerde de tesisat hazır.Direksiyona tuşlar takılıyor.Fakat yinede aktif olmuyor.Tuşlar 250 lira civarı.Volvo'nun yazılımını atmadan aktif olmuyor ve Volvo harici başka kimse yazılım atamıyor.Bu yazılımda 650 lira civarı. Aynı şekilde araca bluetooth,usb,blis eklenebiliyor. Yeni s60 larda ise eklenebilirlik daha fazla. Mesela orijinal DVD,geri dönüş kamerası,orjinal park sensörleri gibi aksesuarlar donanımlar eklenebiliyor orijinal olduğu taktirde.Ve bu donanımları aktif hale getirmek için servislerde bulunan online Volvo diagnostic programına (Vida) servisin ödeme yapması gerekiyor. Yine benzer şekilde standart olarak far anahtarından kapalı konuma getirseniz bil sürekli yanan kısa hüzmeleri sadece Vida'dan devre dışı bırakılabiliyor yazılımla.Buda 75 TL civarı. Bu ücretleri yetkili servis işçilik olarak almıyor,Volvo genel merkezine gönderilmek üzere müşteriden alınıyor Bence o kamera varsa ki benim aracımda var hatta tesisatı bile var gidiyor kablo,kol ve yazılımla iş çözülür.Tabi iş yazılımda bitiyor. Şase numarasına göre pcm güncellemeleri olduğundan atılamayabilir.Tabi gövde kontrol modülünüde değişmek gerekebilir. Ucuz kurtulmuşsunuz :S Bende bazen rüyamda inna'ya sarılırken görüyorum kendimi. Sonra oha imkansız kalk lan diyip uyanıyorum. Buna benzettim

Maalesef yazın bu sıcağında Antalya'dayım. Yer mekan zaman sıkıntı değil.Başı boş,işsiz gencim. Acil birşey olmadıktan sonra istenilen yere gelirim. Ozan'a Antalyayı iyi tanıtalım. Malum turizm sezonu

Buluşma mı var

Hımm şimdi sen diyince öyle Volvoda da ön tamponda ızgarada radar olduğu aklıma geldi.Şemayı bir daha inceledim FORWARD LOOKING RADAR yazıyor.Ben bunu bizim lidar ile karıştırdım bro.Haklısın. FORWARD LOOKING CAMERA ile FRONT DISTANCE SENSING MODULE(lidar galiba) birbirine bağlanıyor. Buda acc nin

Bu arada aktif şehiriçi güvenlik sistemi ile adaptif cruise control aynı radarı kullanıyor. Dün gece elektrik şemasından çıkarttım.Mantıken yazılımla çalışması lazım. Ama var mıdır, yükleniyor mudur servis bilmiyor. Otosan'ı ara dedi. Ordaki mühendisler çözer isterlerse dedi:) Şerit takip sistemini bilmiyorlar. Aynada yanıp sönen görünmeyen nokta sisteminden mi bahsediyorsun dediler Bayramda çok şeker aldım o yüzden gülüp geçtim. O sistemi bilmedi elektrikçi ve başteknisyen. Ama direksiyon kutusunda var zaten servo motor. Beyin ona kolayca titreşim yaptırabilir.

Şehirler arası yollarda mevcut.Mesela Karadeniz sahil yolunda ve Antalya-İstanbul-Ankara-İzmir yollarında ve bağlantılarında mevcut. Zaten ben doğuya gitmiyorum gideceğim yerler buralar. Olmayan yerde de çalışmasın. Ama olan yerde çalışması benim işime geliyor.120 km/s hıza sabitleyip,şerit takip asistanını açtım mı yüküm çok azalır yolları tayyip baba yaptı sağolmasın.

Keşke 100 olsa 400 verdim elim ayağım titriyor 2 haftadır Şu şerit takip ve tabela okuma işi olsa hiçte fena olmazdı. Yok ki ne gerektiğini bilen birisi.Servislere orijinal xenon diyince bile yok olmuyor diyorlar. Hee fabrikada onu yapmıyor zaten. Aaraçta gaza yüklenince motor kendini toparlayana kadar kırrrr diye bir ses geliyor.Gazdan çekince veya toparlamayı bitirip tam gücü alırken kesiliyor. Kimisi debriyaj kimisi motor kulağı dedi. O ses rampa yukarı tırlanmaya çalışırken zorlayınca olmuştu. Geri vitese taktım çektim el frenini,yüklendim araca. Sonra kesti o sesi Kayan bir şey yerine geldi. Pazartesi Antalya Otokoçta deneyeceğim bakalım bunlar ne uyduracaklar Onlar uğraşırken showroomda şerit takip sistemi olan bir araç varsa öndeki kameralarını çekeceğim.Birde bendekileri. Bakalım uyuşuyorlar mı. Uyuşmuyorlar ise hiç gerek yok atraksiyona. Aynı ise o bölgedeki kameralar radarlar, belkide o kolu değiştirince gerçektende olacak

Onun için gitmem,gitmişken öperim Bu arada, cimri olsam geniş ekranlı gösterge almazdım

Bende geniş ekranlı gösterge aldıktan sonra merak sardım. Adı lazım değil yetkili servislerden birisindeki önlüğünde başteknisyen yazan bir şahıs bana şerit takip asistanlı araçlarda gelen sinyal kolunu takmam durumunda kendiliğinden aktifleşeceğini idda etti Pek değil hiç inanmadım. Tamam takalım ama olmazsa para ödemem demediğime pişmanım. http://www.ebay.co.uk/itm/OEM-Ford-2012-2013-Focus-Turn-Signal-Switch-with-Lane-Detector-Assist-/160921770667?pt=Motors_Car_Truck_Parts_Accessories&fits=Model%3AFocus&hash=item2577af5aab

Sorun Dsg de değil, Doğuş otomotivde. Avrupa'da garantisi dolduğu ve sorun olmadığı halde sırf önleyici olarak komple şanzımanlar değiştirildi birçok 2011 öncesi araçta.Sorun olanlar zaten anında yeni seriler ile değiştirildi. Türkiye'de ben dahil birçok kullanıcı çırpındı. Sorun yok hallettik diye veriyorlardı 100 kilometre sonra yine aynı sorun. Vitese geç geçmeler, aşırı sarsıntılar vs vs.. Ne zamanki komple değiştiler şu illeti ondan sonra sorun falan kalmadı. Powershift'te yeni bir şanzıman.Tabiki sorunlar sıkıntılar olacaktır ama yazılım güncellemeleriyle gerekirse yeni sorunsuz tip şanzıman imal ettirerek bu sorunlar çözülmeli. 3 yıllık garantinin sonunda da Otosan'ın pek onay vereceğini zannetmiyorum. Benzer sorunlar aynı şanzımanı ve dizel motoru kullanan Volvo'da da var.Rölantide stop etme,soğukta titreme gibi sorunlar vardı.Yazılımlarla hallettiler. Dizel gibi torku aniden yüksebilen bir motorda bile hallettilerse benzinli powershiftlerde de halletmeleri lazım diye düşünüyorum. Umarım sorunlarınız çözülür. Ama genel olarak ben otomatikten her daim uzak durururum. Araç kiralarken bile otomatik istemem elimde kalır sorun yaşarım diye.

Turbo tamir işi tamamen hikaye.Şu yeni nesil araçlarda ender duydum tamir ettirdim 50.000 km yol gittim bir şey olmadı diyen.Focus sıfır turbosu 1000-1250 liraya dolu var.Tamire 500-750 verene kadar alacaksın sıfırı takacaksın. Egr valfini iptal ettirin.Turbo hortumlarınıda kesinlikle kontrol ettirin.Bahsettiğiniz olaylar hortum kaçaklarında olabiliyor.Gözle görülmeyen ufak bir delik olabilir.Kimi özel servislerde basınç testi kaçak testi yapıyorlar.. 2008 lerde dpf yok diye bililiyorum. Carbon clean yaptırsanız iyi olur. wastegate vanasınada baktımayı ihmal etmeyin.

3 saat önce geçtim. Sis farlarına sarı film çekip, egzost bağırttıran, müzik sistemi yarıştıran, arabalarıyls şekil yapmaya çalışan bir topluluk vardı. Az gerisinde de sağlı sollu insan kalabalığı vardı. Galiba ergenekon davasında adaletsizliği protesto ediyorlardı.

Fantazi ? :)

Manuel şanzımanlar için konuşuluyor. Otomatikte zaten boşa atmak dediğiniz gibi tehlikeli. Ve yeni nesil otomatik şanzımanlarda hızınız sıfır ve şanzıman konumunuz park veya boşta değilse kendiliğinden ayırma yapar. Yani sürekli gitmek istemez.Taki siz frenden ayağınızı çekene kadar. Böylece tüketim düşmüş ve şanzıman ömrü artmıştır.

Tabiki yük altında olduğu taktirde daha fazla aşıntı olacaktır fakat tekerlek gücü ile motora fren yaptırdığınızda yine bir aşıntı söz konusu. Gaza bastığımızda pistonlar, krank, egzantrik ve şarj, devirdaim, yağ pompası gibi donanımlar ataletinden dolayı hareket etmek istemiyorlar ve yanan yakıt pistonları iterek harekete geçiriyor. Orda epeyce bir kütle daha doğrusu güç isteyen elemanlar var. Ordaki aşıntı nasılsa tekerlek gücünü motora vererek motordaki kompresyondan dolayı fren olduğunda da aynı şekilde o elemanların ataletinden kaynaklanan ağırlığı,yani gücünü koruma isteği olacak dolayısıyla yine aşıntı olacaktır. Az veya çok orasını bilmem bilimsel araştırma yapmadım. Ama mantığım onu söylüyor. Kompresyonu yani sıkıştırma oranını düşürüyorlar. Buda fren etkisini azaltır fakat yinede ciddi bir oranda kompresyon var. Hızlanma istendiğinde nasıl ki viteste olması avantaj ise GÜÇLÜ fren istendiğinde dez avantaj. Çünkü motorun ataleti var dolayısıyla servis freni ile motoruda yavaşlatmak gerekiyor viteste ise. O fren anına kadar hızlanmayı azaltan bir fren etkisi iken güçlü frenlemede dönmek isteyip onuda yavaşlatmanız gereken bir kütle oluyor. Yani avantajları dezavantajları oldukça mevcut. Ben eğer hızımın sabit veya azaltmak istiyorsam viteste iniyorum hatta daha fazla frenleme olsun diye klimayı açıyorum. Fakat yokuş aşağı hızlansın boşa gaza basmam diyede düşünüp boşa atıyorum. Hızlanmak istesem ve gaza bassam boşa atmak yerine daha fazla tüketeceğim.Benim aracım rölantide 0,3 lt/saat tüketiyor göstergeye göre. Olsun 0,4 litre. Bir saat zaten yokuş inilmez Saatte 100 km/s hızla giderken rölantide 100 km mesafede 0,3 litre demek bu. Kullanım tarzına göre ve yol yük şartına göre değişir.