Ali Rıza Tekin

Bende katılıyorum. Eğer herhangibir arızası olsaydı, ikaz lambası sürekli yanardı.

Evet bencede keyifli olmuş. Eğlenceli olduğunu görüyoruz.

En ekonomik sürüş , mutlaka 5. viteste ve hızınızın min -max 90-100 km olduğu durumda oluşur. Şöyle bir durum var aracınızın gücü yeterli değil ise yokuş devam ettiği sürece bayılma yapıyorsa, hızlanarak yokuşa girmek en mantıklı çözüm olacaktır. Hızınızı 90 km nin altına düşürmeden, eğer mümkünse 5. viteste stabil gidebilirseniz, o zaman maksimum tasarruf sağlarsınız. Yakıt tasarrufunu yolda harcadığınız zamandan çok aracınızın Deviri- hangi viteste olduğu ve motor gücü(tork ve beygir) etkiler. Bunun yanında gaz pedalına ne kadar az basarsanız arabanız o kadar az yakar.

Aynen, aynı fikirdeyim seninle. :+1:

Tekrarlarsa tavsiyenizi uygularım.

çok teşekkürler.

Ya hocam inanın o an insan sadece" Oh çok şükür" diyor.

Yani Kaliteli-Dayanıklı ve Parasının hakkını veren.

Benimde şahsi görüşüm araba markası olarak Volvo neredeyse, Dell pc markası olarak aynı segmenttedir.

Size dün başımdan geçen bir olayı anlatıyım. Dün sabah eşim ve oğlumla 11 gibi oturduğum yer olan manisa/köprübaşından izmire gitmek için yola çıktık. amacımız haftasonu gezisi. Neyse yaklaşık 110km gittikten sonra araba hiçbirşey yokken bir anda iç aydıtlatma ışıklarını yaktı ve el freni ikaz işareti ortaya çıktı. Hemen müsait bir yere çektim arabayı. Arabada meydana gelen arızalar : 1- İç aydınlatma kapanmıyor. 2- El freni ikazı yanıyor. 3- Camlar kapılardan açılıp kapansada ,kumanda ile çalışmıyor. 4- Dış sıcaklık göstermiyor. 5- Kapıları kilitlemeye çalıştığınızda sadece depo kapağı kapanıyor. 6- dörtlü ışıkları yada sinyal verdiğinizde yada farları yaktığınızda tamamı çalışıyor ama gösterge göstermiyor . Ve dörtlüler çalışırken bir "klick klick" sesi gelirya oda yok. Neden olur derken, Cumartesi günü yani 1 gün evvel arabanın farlarını sökmüş( Bu arada farları sökebildim. ) içlerini siyaha boyayıp geri takmıştım. Bir an bu olaydan şüphelendim. Acaba farları yanlışmı taktım yada o kadar uğraşırken bir şekilde şase filanmı yaptırdım diye. sağına soluna baktım, dışardan söküp takmadan yapılabilecek bişey yoktu.Neyse arabada tornavida bile olmadığından tekrar arabayı çalıştırdım ve İzrmire doğru sürmeye başladım, yaklaşık 50km hızla 25-30km yol yaptım. İzmir Bornova da çetaş Yetkili servisi var, oraya geldim ama ne fayda pazar günü heryer kapalı. Oradan çıkıp biraz daha dolaşıyım belki özel servis bulurum derken bir tane buldum. İzmir çetaşa yakın YüKSEL otomotiv . Adamlar telefon etmemle geldiler, hepsinden allah razı olsun. Neyse lafı çok uzattım, ustalar orasına burasına bakarken arabanın sağ yolcu tarafındaki sigortaların olduğu yerde bişeyler yaparken benim araba düzeldi. Soru bu imiş( Ustanın söylediği); yengemizin ayakları sigorta kutusuna değmiş o yüzazden bir-iki kablo yerinden çıkmış. Allahtan o 1-2 kabloyu geri takar takmaz düzeldi herşey. öyle sevindim ,mutlu oldum ki ... :) Allah fakire sevinsin diye, önce kayettirir sonrada buldururmuş.

Km si düşük araçlar için çok doğru.

Eğer 2011 model bir araç şimdiye kadar hiç serviste bakım yaptırmamış ise pekte bu duruma sıcak bakmamalısınız. diye düşünüyorum.

Dün benimde aklıma geldi. Madem ışık yok, fosforla bişeyler yapabilirmiyim diye. Denemek lazım Bu arada direksiyonu sökmeden ulaşabileceğim şekilde olsaydı tuşların yeri, şimdiye kadar çoktan sökmüştüm o tuşları.

Geceleri zorlanıyorum, alışamadım sanırım daha. "Çok kısık birer ışıkları olsaydı keşke" Çok diyorum, geceleri.