merhaba arkadaşlar,
forumdaki ilk mesajımın "focus 3'ün hata ve eksiklikleri" başlığına yazmaktan dolayı biraz utanç içerisindeyim ama objektif olabilmek adına yazıyorum.
2001 senesinde aldığım ilk focusumdan 2007'e kadar aktif focus kullanıcıydım. 2007'den sonra şirket aracı olarak kullandığım jettaya geçtim ve iki nesil jetta kullandım (benzinli eski jetta ve dizel yeni jetta, her ikisi de dsg), focusu artık eşim kullanmaya başlamıştı ve 2010 ekimine kadar ilk sahibi olduğu focus I'i severek kullanmaya devam etti. ardından focus 2 titanium otomatik hb'ye terfi ettirdik ve onu da yaklaşık 1.5 yıldır zevkle 14.500 km'de kullandı. ta ki geçen hafta yurtdışında olduğumdan dolayı dizel jettayı kullanıp ta tekrar focusa geçip "bu araba çekmiyor yaa" deyinceye kadar.
ani bir kararla çoluğu çocuğu da alıp ankara'daki en büyük ford bayisinin yolunu tuttum ve önceki alışverişimizden tanıdığımız arkadaşlarla hemen mevzuya girdik. ellerinde şu anda siyah bir hb otomatik titanium olduğunu, aralık gelişli olduğu için fiyatının aralık fiyatı olduğunu, bize pazarlıksız son fiyatını söyleyeceklerini (5x.000-burayı sansürledim, özel mesaj atan olursa verdikleri fiyatı söylerim) belirterek baktık araca. araç açık otoparkta 1 ay kadar beklemiş, tozlanmıştı, kapalı alana çektirip yıkattırıp alıcı gözüyle bakayım dedim, tereddütsüz hoşuma gitti. ayrıca powershift ve 125 ps olmasından dolayı şimdiki focusumla sürüşünün alakasız olduğuna teminat verdiler, eminim de öyledir.
ilk mesajda yazılan hata ve eksiklikleri okuyunca pazarlığı bitirmiş ama parasını ödememiş bir müşteri olarak eşim "yaa almayalım mı yoksa" diyerek bir ara üzülür gibi oldu. ardından cem beyin zevkli mesajını yüksek sesle cümle cümle okudum ve her bir kelimesine hem gülmekten katıldık hem de gerçek manada katıldık (hak verdik yani)
bu başlığı okumadan önce bugün aracın pazarlığına bitirmeye ve benim araca takas için son ne vereceklerini kesinleştirmeye gitmiştim. araçta dikkatimi çeken en büyük hata, yan çıtalarının montajının tartışmasız kötü yapılmış olmasıydı. simetri hatasının yanı sıra sanki çıtalar potluk yapmış gibi -boşluk kalmış şişkinlik- kabarmış duruyordu. elime itince bir kaç milim içeri doğru esneyip geldiğini gördüm. montaj hatasıysa serviste yaparlar diye düşünerek kafama takmadım. ayrıca focus II'de olan ön göğüsteki muhteşem büyüklükteki gözlük koyma ceplerinin olmadığını, el freninin çirkin bir şekilde havaya kalkar vaziyette durduğunu da farkettim.
fakat bunların hiç biri beni kararımdan vazgeçirmiş değil. önceki sene astraya da bakmıştım, golfe de bakmıştım, guiletta'ya da baktım. uzun uzun yazmıyorum, hepsinin farklı alıcı ve satıcı -ya da satamayıcı- profili var, ancak ben bugünkü türkiye şartlarında optimal araç olarak ford focus'ta karar kıldım. bahsedilen eksikliklerin giderildiği bir araç, benim için de bir "hayal aracı" olurdu, fakat arabayı iki mesafe arasında en kısa sürece yolculuk yapa gerecinden öte bakmadığım için bunları pek kafaya takmadım.
focus'un bir çok eksiği olabilir ama eksiği olmadığı bir yanını söyleyeyim: 2.ci el değeri. özellikle ankara, istanbul, izmir, adana gibi büyük şehirlerde yaşıyorsanız -ismini yazmadığım diğer büyükşehirlerde yaşayan arkadaşlar alınmasın, bu kadarının piyasasını biliyorum- gerçi forumda başka şehirlerde yaşayıp istediği fiyata satamayan arkadaşların öykülerini de okudum ama bunların istisna olduğunu düşünüyorum.
başka bir mesajda bu ikinci el alım-satımıyla ilgili maceralarımı da yazarım.
herkese kazasız-belasız yolculuklar...