Abdussamed Acar

Demekki C segmentinde Focus lidermiş ama benim haberim yokmuş... hoş haberim olsa da değişen bir şey olmaz... Focus yine Focus yani )

İç tasarım konusunda yeni A3 bence en doğru yolda ilerliyor, sade ama fonksiyonel, ekran istendiğinde kaybolsa daha mantıklı mesela... Ayrıca otomatik araçlarda vites kolu da fazlalık artık bence, her şey gayet ucuza elektronik kontrollü yapılabiliyor artık...

Şahsen güncel kasa Focus'u tasarım konusunda tüm Focus tasarımlarının en başarısızı olarak niteliyorum... Doğru ya da değil ama benim ve bir çok arkadaşımın zihninde durum böyle. Yeni 308 tasarımları daha yeni sayılır... Mondeonun yenisini neredeyse iki yıldır görüyoruz, araba gelmeden eskiyecek neredeyse.. Ülke olarak yeni 308 e Mondeo'dan önce binersek şaşırmam

Ford'un da hem dış hem iç tasarım konusunda tüm modellerinde benzer bir çizgi değişikliğine ihtiyacı var kanımca, bu konuda yeni mondeo izinden gitmeyi başarabilirse güzel olur diye düşünüyorum, gerçi hoş mondeo da ortada yok henüz

Sanırım şu anda geçerli hükümet politikası; "cari açığın kapatılmasına dönük her tür girişim mübah"

En başta yokuş yukarı D pozisyonunda beklerken yahut çok kısa mesafe frene basıp çekerek ilerlemelerde manuel şanzımanlı bir araçta ki gibi kavrama ünitesinin devreye girdiğini ve kavramanın aşındığını (kuru tipler) yahut kavrama yağının oldukça ısındığını (ıslak tip) bilerek hareket etmekte ve bu tür hareketlerin aşırısından kaçınmanın iyi olduğunu bilmekte yarar var; Özetle; D pozisyonunda gaz kullanarak motor gücü ve kavrama sayesinde yokuşta hareketsiz kalmaya çalışmak yerine frene basıp bekleyin. Yine sıkışık trafikte kısa mesafe ilerlemelerde çok sık durup kalkmak yerine yavaş ve daha az durup kalkarak ilerleyebiliyorsanız bu daha sağlıklıdır. Bir diğeri çok seri ve agresif hızlanma yada yavaşlama konusundaki karar değişikliklerinde mümkün olduğunca stabil kalmak bütün otomatik şanzımanlar için sıhhatli bir kullanım şekli olsa da bu tip semitronic lerde şanzıman kontrol ünitesinin (şanzıman mekatronik ünitesi diye de anılır) sıhhatli açısından daha bir önemli diye düşünüyorum. yani ralli pilotu gibi çok seri dip gaz-fren şeklinde kullanımlardan bence bu tip şanzımanlarda biraz daha kaçınmalı... Özetle dip gaz yapmaktan korkmayın ancak yapmışsanız en azından bir kaç saniye kararınızı değiştirmeyecekseniz yapmanızı tavsiye ediyorum Yada ani fren sonrası frenden ayağınızı çektikten en azından 1-2 saniye sonra gerekiyorsa gaza yüklenin... Bunlar dışında diğer tüm otomatik araçları kullanırken dikkat edilmesi gereken temel kuralları bilmek yeterli... (Aynı anda fren-gaz pedalına basılmaması v.s. gibi)

Hay maşallah bakıyorum baya hızlısın, bende Golf'e bi ilan vereyim de yetişemesekte arayı çok açmayalım

Tam otomatik şanzıman mantığı ile kullanmazsanız bence DSG de PowerShift te iyidir... Ama Klasik otomatik şanzımanlardan biraz farklı davranılması gerektiğini bilmek gerekiyor uzun km ler sorunsuz kullanabilmek için...

Bende diyorum ki TSI ile DSG daha başarılı...

Sen ne ara Punto aldın yahu...

DSG semptomları ile paralel ilerliyor Powershift'te...

linke girmeden zam mı indirim mi olduğunu anlayamadım... güncelleme ne ya

Ürün fiyat faturası içerisinde ise muhtemelen takılır...

Bu arabayı duyduğumda aklıma gelen şey gerçekten çok yakan ama sağlam bir emekli aracı, verimlilik ve performans anlamında pek beklentide olmamak gerekiyor... Ancak yağını suyunu ihmal etmezseniz taş gibi yıllarca bozulmadan binilir. Şanzıman yağını değişim periyodu gelmiş ise değiştirmeyi ihmal etmeyin...

Evet çok satma ister istemez bir değer kriteridir...

Kısa bir süre önce Ford, geçtiğimiz yıl dünyanın en çok tercih edilen otomobilinin Focus olduğunu duyurmuştu. Uluslararası bir şirketin global pazarlama verilerine göre 2012 yılında 1.024.410 adet Ford Focus satıldığı açıklanmış, aynı kaynakta Toyota Corolla'nın satış miktarı 872.774 olarak yer almıştı. Ancak Toyota'nın İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı, geçtiğimiz yıl tüm dünyada 1.16 milyon Corolla satıldığını açıkladı. Kaynak: Bloomberg

72 Bin e alacağınız Jetta oldukça dolu sayılabilecek bir Jetta ancak 79 bine alacağınız A3 bomboş bir A3 üst donanım seviyelerine çıkınca A3 100 binlere yaklaşıyor Bu fiyatlarla Jetta'dan müşteri çalacağına inanmıyorum, tam aksine yüksek fiyatından dolayı A3 Sportback yerine biraz bütçeyi artırıp BMW 3 serisine mi yönlensem tereddütüne düşen müşteriyi bütçeyi fazla artırmadan kaçırmamalarına yarayabilir Ama yakışıklı olmuş gerçekten;

Sendeki bu turbo ile uğraşma azmine hayranım kendin uğraşmadan alamıon dimi orjinal turbonun keyfini... ne diyeyim allah ıslah etsin... Senin bozeşşeğe gösterdiğin ilgiyi ben gösteremeyebilirim, en az 100 bin kafa yormasın istiom aldığım eşek...

Bazen insana onarımı konusunda ihtisas yaptırsada otomatik candır... hepiniz geç kalıosunuz geç...

Kuzey ülkelerinde seminer eğitim felan yoktu dimi şu aralar Öyle reklam et dur, üretilmeyen aracı.. temiz makul fiyatlı bi tane bulsan yapışmaz ya eline... Kaç aydır hala şirkete alıcam bi tane palio van... içime sinecek bişey bulamadım, bulduklarım anasının nikahını istedi en geç önümüzdeki aya ille lazım 10 bin lira civarında 100 bin altı temiz bi palio.. iyisi denk gelirse 5-6 sene 250 bine kadar satmam, o vakte ölmez isem tabi ...

Bence hiç sıhhatli bir durum değil özellikle senkromeçler adına... sadece debriyaj teli koptuğunda aracı servise götürene kadar bu durumu biliyor olmanın bir takım avantajları olabiliyor... Esasında güç aktarımındaki bu fonksiyonun çok önemli işlevsel bir amacı var, kaydadeğer tork yükü altında çalışan hareketli tüm mekanizmaların bi "an"lık dahi olsa darbe absorbesini sağlamak ve yumuşak bir aktarıma imkan sağlamak... yani daha alaylı bir tabirle hareketli tüm mekanizmayı "küt"ürdetmeye maruz bırakmadan ekonomik ömrünü uzatmak... Debriyaj kullanmadan mekanizmayı kütürdetmemek gibi bir şansınız olamaz... siz bunu hissetmeseniz dahi şanzıman içerisindeki ani tork darbeleri kaydadeğer artacaktır... Debriyaj kullanmadığınızda debriyaj balatanızdaki aşınma neredeyse hiç olmaz, ancak bence sağlıklı olan mekanizmanın işlemini yaparak balatanın aşındırılmasıdır Videodaki şahsın eliyle yaptığı dişli hareketlerini debiryaj kullanmadan dişliler daha fazla yük altında iken yapmak mekanizmanın uzun süreli sıhhati açısından iyi sonuçlar doğurmaz, zira aktarmadaki en sert mekanik yapılar dahi kırılmamak ve fazla sürtünmemek için düşük bir esneme tolerasyonuna ihtiyaç duyarlar, aracı debriyajsız kütürdetmek bu tolerasyonun istismarı haline gelir Esasında bu verdiğim örnek dışında da aracın bütün aktarma organlarında bu hareketin olumsuz etkisi gayet muhtemeldir ve ihmal edilemeyecek düzeyde olabilir... Süspansiyonsuz araç kullanmaya çalışmakla hissedilmeyen benzer tarafları var aslında bu durumun... Şöyle bir kehanette bulunsam ne derece tutar acaba; Cem abinin canı sıkılmış ve EB Focus tan başka oyuncaklarla ilgilenme vakti gelmiş ..

46 Litre mazot + rakım kaynaklı potansiyel enerji olmasın ... Şu an en az 6,5 litre yakıyodur o hacet Ben polo ya az yaktırmaktan bıktım, şimdi acaba ne kadar çok yaktırabilirim e bakıyorum yeni oyuncağımda gaz pedalıyla biraz oynayınca temiz 9-10 litre tüketebiliom...

Hiç stop edene kadar kullanmadım ama rezerv depo ile birlikte depo kapağına kadar doldurduğumda 2011 Polo 1.2 TDI Bluemotion ile 55,5 litre mazot aldığımı hatırlıyorum. Minimum tüketim olarakta 80 km sabit hız 5 vites, araç boş klima kapalı, hava sıcaklığı 15 derece civarlarında gidiş dönüş toplam 250 km yolda (Yolun 10 Km kadarı sakin şehiriçi kullanım) ekonomik tüketim odaklı sürüş ile 2.9 litre/100 Km tüketim değeri yakalayabilmiştim... Ancak bu sürüş tarzı ile araç kullanmak gerçekten sabır gerektiren bir iş...

Köpek gibi değil adam gibi, sahip olduğu bütün değerleri para ile ifade etmeye kalkmayan ve insana kıymet veren nesiller yetiştirmeyi beceren ana babalara sahip olursak, bu ülkede ne kölelik olur ne burjuvazi, birileri ille emekçi olur ancak insan gibi muamele görür, hakkını alır ama bunun adı kölelik olmaz. Düzenin sömürü üzerine kurulu olmasında mesele köpek gibi üreyip ürememe çözümüyle izah edilemez, şahsen benim inandığım din de zaten üreyip çoğalmayı emreder. Ama daha önce insan olmanın gereğinden bahseder. İnsan yetiştirmeye kafa yormalı düşünceleri hadım etme sanatına değil... İnsan yetiştirmekten; tarlalara embriyo ekip yıllık rekolte ve kota hesaplarıyla insan yetiştirmeyi kasdetmiyorum, rasyonel düşünmek bu değildir. Konuya gelecek olursak; Bu mevzu uzundur akaryakıt piyasasının gündeminde ve benzin ile mazot'un fiyatlarının yaklaşmasından sıklıkla bahsediliyor ki bence gayet mantıklı; piyasada doğuracağı sonuçlar ise; astronomik dizel-benzinli motor fiyat farkları sanırım birbirine biraz daha yaklaşıcaktır. Eğer LPG de de düzenleme yapılırsa sonradan yapılan LPG kiti popüler ve pahalı olmaktan uzaklaşacaktır.

Bir kere şunda hemfikir olalım, kamyoncular dahi genelde litre bazlı söylerler tüketimi, geçen yıl 35 kuruş yakarken lpg kaç liraydı şimdi kaç lira kaldıki şehirden şehire bile bir hayli fark olabiliyordu bi aralar.. Tüketimde litre belirtilir, litre baz alınır ama birim fiyatın neredeyse haftalık değiştiği dikkate alınırsa kuruş kıstas alınamaz ve net bir bilgi vermez... Varsayalım aracınız litre bazında da çok yakıyor; İlk kontrol edilmesi gerekenler kanımca buji ve buji kabloları, ardından bir takım sensörler (hız, ava akış sensörü v.s.) kontrol edilebilir...