Nihat Abukan

Bunların hepsi dehşet-ül vahşet....

Çok garip, iğrenç, ucube bir ekonomi politikası...EPDK'nun açıklamasını okumak bile gelmedi içimden, hiç bir ekonomist bana sebebi ne olursa olsun bu acayip politikayı savunmasın. KKTC'de bizim parçamız, yavru vatanımız kimse hor hakir gördüğümü sanmasın ama ekonomisini sübvanse eden ülkemizdeki fiyatlara bakın birde oradaki fiyatlara. Pes doğrusu........

Ne kadar yeni düzenleme olursa olsun sigorta şirketleri için 1. derece öncelik kendi sigortalarıdır. Her şekilde bedeli ödeyen yine bizleriz.

Ben yoğun bir günün ardından yine kafamı dinlemeye çalışıyorum

Anladım Abi, olaya biraz renk katmak isterken sulandırdım sanırım. Sahi konuyu başlatan Yusuf Bey yok piyasada...

O halde konuşup konuşmamak, yazıp yazmamak, okuyup okumamak, dinleyip dinlememek arasında bayağı bir düşünmek lazım. Gerçi düşünce de bu durumdan nasiplenmiş ya susup iletişimden kopmak lazım ya da saldım çayıra Mevlam kayıra misali anlayan nasıl anladıysa öyle olsun Hocam, bu ne ya resmen ürküntü verdi.(Umarım yanlış anlaşılmamışımdır )

Aynen, bence cazibesini yitiriyor.

1.6 EB'a gerek atmosferik gerekse kullanım amacı ve eski model olması sebebi ile muadil olmayan bir araç.1.0 EB düşük hacimli bir motor olmasına rağmen 5-7,5 lt arası tüketimi çok başarılı sayılırken bahse konu 1.6 EB takriben 1-2 lt daha fazla tüketimle hacmine göre çok başarılı değerler vermekte. EB motor emsallerine göre az yakar iyi kaçar bir aile otomobili, tamamen performans otomobili değil. Aydın'ın dediği gibi bir sürü gücü dizginleyen bilgisayar yazılımlı, çevreci bir motor.Fabrika çıkışı uygulanan kısıtlamaların kaldırıldığı bir EB neler yapmaz ki ama bu sefer Eco (ekonomi) gider Boost'u kalır.1.6 EB'un emsallerine göre ekonomik bir araç olduğunu emsal güç üreten 160-180 hp gücünde ki yeni nesil motorların tüketim değerlerinden de görebiliriz.Özetle 1.6 EB tasarrufun yanında başarılı performans sunabilen bir motor.

Kargaya yavrusu şahin misali herkes sevdiği renge biniyor, zevkler bir olsaydı zaten anlamı olmazdı.

F3'te hiç denemedim Muhtemelen vardır ama meraklandım doğrusu

Sesli komut ve otomatik park sistemi çalışıyor mu? Erkan, şimdi ki normal fiyatı ne kadar?

İşte tüm mesele burada zaten.Türkiye gariplikler ülkesi, otomobil üreticileri böyle bir durum olsaydı neden uygulamaya başlamıyorlar diye gerçekçi bir soru insanın aklına geliyor.ODTÜ gerçekten onaylamış mı, onaylamışsa bile bu onay ne türde bir onay??? Gerekli detaylar ziyadesiyle yazılmış zaten. Kısaca kayıp ve kullanılamayan enerjiyi kondansatörlerde depolayıp, enerji kayıplarını ve tüketicinin fazladan yüksek fatura ve ceza yemesini engelleyen bir sistem.

Lansman rengi şeker kırmızı

Aytozu gri özellikle F2,5 Tit. X sedana çok yakışıyor, şahsen F3'lere pek yakıştıramıyorum.

Abi, gidemediğin yer senin değildir derler. Ama gerçekten mevsiminde İsviçre Alpleri'ni görmeyi hep hayal etmişimdir.O muhteşem tabiatta kafayı dinlemeyi çok isterdim doğrusu....

Az soranların yumurtalarını da omlet yapıyorlarmış herhalde..

"Zayıf adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir.Gücünü kaybedene dek...''

Evet İstanbul'da da var ama yapılabilecekleri insan iyi veya kötü tahmin edebiliyor, bu yüzden İstanbul trafiği nüfusuna oranla absorbe ediyor.Kural ihlali yapanların çok büyük bir oranı kuralları bilen ama uygulamayan, direksiyon başında kişilik bozukluğu yaşayanlar zaten.

Trafikte kural tanımazlık öyle bir hal almış ki, insan dört bir tarafında ilerleyen sürücülerin ne yapacağını bir türlü kestiremiyor.İstanbul trafiği nispeten bu durumu üzerinden atmış ama diğer şehirlerde durum pek o kadarda iç açıcı değil.Yaya geçidini tamamen kapatanlardan, ışıksız yerlerde yayaları adam yerine koymayanlardan, kendini yolların tek hakimi sananlardan, kırmızı ışıkta sağa serbest yönünü kesenlerden, gösteri yapar gibi makas atanlardan daha bunlar gibi bir sürü kuralları ihlal etmeyi marifet sanan, sorulduğunda ise her şeyi bilen, insana saç baş yolduran magandalardan... hangisinden bahsetmeli? Köklü eğitim şart yoksa dünyanın en pahalı yakıtını kullanan ülke ünvanının yanında trafik terörünün en fazla mağdur ettiği ülke ünvanı da bizde kalacak gibi...

Evde kullanılan mutfak tüpü lpg değil mi? En son bildiğim iki ay önce 75 TL idi 75/12lt=6.25 TL lpg'nin litresi iki ay öncesi fiyattı..Peki bu nasıl fiyat politikası Allah aşkına? Arabada kullanılan lpg ile mutfakta ki lpg aynı, peki bu fiyat farkı niye? Kim arabasında kullandığı lpg'yi dikkatinizi çekerim iki ay öncesinin fiyatıyla 6.25'den kullanır? Sadece arabası olanı ilgilendirmiyor bu mesele, aynı durum benzinde ve mazotta da geçerli toplum için.Ben iyi ekonomi yapmanın yolu diye bir şey söylemedim, millet artık her şeyi biliyor ama ne fayda elden bir şey gelmiyor sadece onu demeye getirdim.

Cem Bey, bu yazdıklarınızı zaten kısa da olsa belirtmeye çalışmıştım fakat her şeyin bir orta yolu bir ara formülü zaten vardır.Ülke ekonomisini ağırlıklı bir piyasa üzerinden nemalanarak ayakta tutmak bence hiç adil değil.Bunun mümkün olan her sektöre alabildiğine eşit bir şekilde yayılması gerekir. Haa çözüm diyecekseniz o da ülkeyi yönetmeye talip olan kişilere soracaksınız eğer ki ben böyle bir şeye talip isem çözümü de üretmem gerekir ki bu onların sorunu.Dışarıdan atıyorum 1,30' alıp 1.80'e mal edilen bir şeyi tekrar dışarı sırf para girdisi sağlamak için 1'e satıp ortalama 40 krş zarar etmek yerine (bu da fazladan dışarı uçan para) 70-80 krş daha aşağısına kendi ülkemde satılması bence daha mantıklıdır.Peki bu ülke kıyamete kadar dünyanın en pahalı yakıtını kullanarak mı ayakta kalacak yoksa başka çareler mi aranacak?. İşte çözülmesi gereken asıl hassas konu bu.Eğer bir tek bizlerle sınırlı kalacak ise varsın olsun çoluk çocuğumuz kurtulsun ama ata-babalarımız gibi boş yere ne biz ne de bizden sonra ki kuşaklarımız heba olsun.Bu ülkede herkes mühendis, doktor, sanayici, tüccar, kamu görevlisi vs vs ayakta durabilmeyi başarabilen, fedakarlıkta bulunabilecek mesleklerde çalışmıyor.Zaten kimse de dışarı 1'e satılıyorsa milletede 1'e verilsin diye bir hak talep etmiyor veya enerji tüketimini çıldırtacak kadar indirim de beklemiyor.Makul seviyede vergi indirimi bekliyor insanlarımız o kadar.Enerji vergileri yüzünden sayısız aç insan perişan olan bir sürü insanımız var çünkü bu durum sadece araç kullananları değil toplumun her kesimini etkiliyor.Ekonomistler yüksek vergi ile ekonomiyi ayakta tutmaya çalışıyorlarsa çok sıradan kişiler bile bu işi aynı yolla becerebilir. Ekonomist ve siyasetçilerin ekonomi stratejisi buysa memleketim insanının hemen hemen hepsi ilgi alanlarına göre zaten birer ekonomist hiç onlara gerek yok...Neyse bu konu uzadıkça uzaar gider........

Olması gereken elbette ki devletin millet için varolmasıdır. Ancak şu an her ne kadar nutuklar atılırsa atılsın millet devlet için var, eski tabular nedense yıkılamıyor bu ülkede....Örnek mi ? En bariz örneğini zaten tartışıyoruz, akaryakıtı milletine 5 TL'ye dışarıya 1 TL'ye satan düşünce sadece milletin devlet için varolduğunun en somut delilidir.

Maliyeti ne olursa olsun yurt dışından gelecek döviz girdisine bakılır.Ümit'in dediği gibi ithalat-ihracat arasında ki fark çok cılız olsa bile kısmen kapatılabiliyor mu ona bakılır.Yani yurt içinde ki para nasıl olsa benim, dışarıdan ne kadar para ülkeye giriş yaparsa o kadar iyi anlayışı var.Özetle; halkın menfaatini düşünmeyen egoist bir ekonomik denge politikası...