Ahmet Açıkel

Bu fikri uygulayan işletmeler halihazırda mevcut Yakup Bey. Ancak bunun için hem personel sayısının hem de yıkama istasyonlarının sayısı önemli hale geliyor. Örnek vermek gerekirse yoğun zamanda konu prosesi gerçekleştirmek için benim işletmemde en az 4 arkadaşa ihtiyacım var. Ancak yoğun saatler maalesef süreklilik arz etmediği için 4 kişi çalıştırdığınızda maaliyetler çok yükseliyor ve şu anki hacimle bunu karşılama imkanım maalesef yok. İleriki dönemlerde inşallah bu yoğunluğa kavuşursak benimde aklımdaki iyileştirmelerden bir tanesi bu konu.

@Talat Cirit @suat coşkun @Süleyman Özen Öncelikle iyi dilekleriniz ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Ben memur çocuğuyum, etrafımda da ticaret ile uğraşan kimse yok. Ama babamın bir sözü hep kulağıma küpedir. Ne iş yaparsan yap, önce yaptığın işi kendin beğeneceksin ki başkası da beğensin der hep, kulakları çınlasın. Bu sözü hep kendime düstur edinmişimdir. Hepimiz her yerde aracımızı yıkatıyoruz ve hep bir beklenti ile gidiyoruz. Kimimiz için üstündeki kirin akıp gitmesi yeterli iken; bazılarımız için ise kapı menteşelerinde dahi su damlasının kalmayana kadar aracın silinmesi ancak yeterli oluyor. Hizmet sektöründe ise verdiğiniz hizmetin ne kadar iyi ve kaliteli olduğuna inansanız da bahsettiğim sebeplerden ötürü kimisi için fazla kimisi için yetersiz kalabiliyorsunuz. Bir de buna zaman ve maliyet optimizasyonu girdiği zaman ister istemez bazı özelleştirmeleri belirtmek gerekiyor. Zaten maksimum 3 ya da 4 kez üst üste gittiğinizde çalışanlar da sizi tanıyıp beklentinize uygun hizmet vermeye çalışıyorlar. Misal kapı içlerine su tutulması zinhar benimde kendi aracıma uygulanması hoşuma gitmese de öyle araçlar geliyor ki; menteşelerin ve direğin temizlenmesi için değil su tutmak aracı kuyuya batırmak gerekiyor:) Bu doğrultuda işletmelerin de yapabilecekleri sınırlı kalıyor. Düzgün edepli insanlar çalıştırmak, iyi malzeme kullanmak ve araçları özenle yıkamanın haricinde standardize edilebilecek konular maalesef bu iş kolunda sınırlı kalıyor. Koltuk kılıfı fikri için teşekkür ediyorum; maliyetini ve ürünü araştıracağım. Özellikle Vag'ların yeni Highline larındaki açık bej döşemeye ben bile binerken çekiniyorum:)

Kusura bakmayın, aceleden atlamışım. Destek için teşekkürler --2 dakika sonra eklendi-- Bilgilendirme için teşekkürler Yakup Bey, 195ten 185e düşünce çok çekiş kaybı yaşanır mı diye düşünüyorum ancak dediğiniz gibi İstanbul da her daim karda gitmeyeceğiz. Lakin hergün aracı çıkarmak zorunda olduğumdan 2 gün kar düşse perişanlık oluyor kış lastiği olmayınca. Gerçi dediğiniz gibi uyduktan sonra 185 takar geçerim; zaten ort. hızımız 25i geçmiyor kullanımın %80inde:)

Değerleri forum üyeleri, MK2.5 Tdci Trend sedan model aracıma kış lastiği arayışı içerisindeyim. İstanbul'da daha önceleri de çokça alışveriş yaptığım bir lastik deposu mevcut. Çok enteresan fiyatlar ile lastik bulmak mümkün oluyor. Aracın lastik ebatları malum trend pakette 195/65/15; Trend X ve Titanium da ise 205/55/16 Maalesef 195/65/15 seçeneğim olmadığı için 185/65/15 ve 205/65/15 arasında seçim yapmak durumundayım. Kontrol ettiğimde iki seçenekte kabul edilebilir sınırlar içerisinde kalıyor. 185 için çap farkı -%2 (-11mm); 205 için de +%2 (+11mm) çap farkı ortaya çıkıyor. Değişim oranı +/- %3 içerisinde kaldığı sürece kabul edilebilir değerler olduğu belirtiliyor lastik üreticilerinin kaynaklarında. Malum mazotun 6.3.-TL olduğu günlerde ki daha da nereye kadar çıkacağı bile meçhulken şahsi fikrim, yakıt tasarrufu da sağlayacağını düşündüğümden dolayı 185 takmaktan yana. Ancak bir taraftan da daha önce Titanium'daki tecrübeme göre bizim araçların hakkı 205 gibi geliyor. Yol tutuşta herhangi bir problem yaşamasam da ıslak zeminde özellikle ani kalkış ya da küçük viteslerdeki hızlanmalarda yola daha iyi tutunuyor. Bu sebepten bir türlü karar verebilmiş değilim, niyetlendiğim lastik ise Michelin Alpin 185/65/15 Ancak sizlerin de deneyim ve teknik bilgilerinize istinaden konu ile ilgili fikirlerinizi almak isterim. Cevaplayan herkese peşinen teşekkürlerimi sunarım.

Teşekkürler abi, dükkan senin ne zaman istersen:)

İyi dilekleriniz için teşekkürler Tuncay Bey. Dediğiniz gibi özellikle hizmet sektöründe kaliteyi stabil tutmak çok önemli. Bende iş geliştikçe çalışanların dikkatini ve bağlılığını arttırıcı farklı uygulamalar yapmak niyetindeyim. Lokasyon itibariyle ev muhitinden ziyade etrafımızdaki kurumsallara ve cafe-restaurantlara gelen insanlara hizmet verdiğimizden ötürü benim için öncelik gelen müşterilerin düzgün karşılanarak aldıkları hizmetten memnun ayrılmalarını sağlamak ki tekrar tercih sebepleri olalım. İnşallah da bunu devamlı kılabiliriz. Selamlar. --3 dakika sonra eklendi-- Dün sağ olsun @Gürkan Çakıroğlu abim uğradı.Hem çok keyifli ve güzel bir sohbet gerçekleştirdik hem de kendi tabiriyle "kamyon"unu temizledik. Bu vesile ile de kendisi ile tanışma fırsatına eriştim. Umuyorum ki memnun ayrılmıştır; nezdinizde kendisine tekrar teşekkür ediyorum.

Sorma Serdar zaten memleket burnumda tütüyor, tası tarağı toplayıp gelesim var ama çakıldık işte İstanbul'a; ne onunla oluyor ne de onsuz?

Hepinize iyi dilekleriniz için tek tek teşekkür ederim dostlar, valla aslında mekan sizin; ne zaman arzu ederseniz buyurun. Şimdilik sallama da olsa çayımız mevcut:) Ben bu hafta burada olacağım, önümüzdeki hafta içi iş güç dolayısı ile burada olamasam da gelenletin söylemesi kafi. Balıkçı taburesini kapan gelsin, yeni buluşma yeri belli:)

Değerli forum kullanıcıları, Öncelikle hepinizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bir vesile ile de bu kutlu günde İstanbul Ataşehir ve civarında ikamet eden kullanıcılar ile bir haber paylaşmak istiyorum. Yıllardır kendi adıma aracımı doğru düzgün temizletebileceğim yeri arar, yer iyi olsa çalışqn arkadaşlara derdimi anlatana ve alıştırana kadar uğraşır; tam oldu derken de ya çocuklar ayrılır ya mekan el değiştirir bende fellik fellik yeni yer arayışına girerdim. Bir "Beyaz Yakalı" olarak hayatımız ev-ofis aralığında giderken birden Ataşehir'de bir Oto yıkama tesisini devralmışken buldum kendimi:) Bu hafta da yıllık iznim sebebiyle tesisin başında durarak hem çalışan arkadaşlara hem de çevre eşrafına meramımı anlatmaya çalışıyorum. Hayatımda ilk defa hem böyle bir iş ile hem de ticaret ile uğraşıyor olmanın heyecanı ve endişesi içerisindeyim:) Sözün özüne gelecek olur isek, Ataşehir'de ikamet edenler illa ki "Beyaz Fırın"ı bilirler. Tam arka kapısında da biz varız. Evdeki hesap haliyle çarşıya uymadığı için henüz tabelamızı değiştirmeye fırsat bulamadık. Efe sokak üzerinde ki adı şu anda maalesef hala{:)} "KİNG Oto Yıkama" olan tesise bir çayımızı içmek, fikir alışverişinde bulunmak, sohbet etmek ya da pektabi aracınızı temizletmek amaçlı uğrar iseniz; sizleri ağırlamaktan onur duyarız. Forum kullanıcısı okduğunuzu belirtmeniz halşnde, "İç-dış wet wax uygulamalı temizlik" fiyatı da 40.-TL yerine, forum kullanıcıları için 25.-TL olarak; yine bu konu üzerinden ikinci bir fiyat güncellemesine kadar sabitlenmiştir. Link üzerinden adres detayına ulaşabilirsiniz: https://goo.gl/maps/cAwNrTVxnim Hepinize mutlu, huzurlu, "temiz" günler dilerim:)

Değerli forum üyeleri, konuya bir ekleme yapmak istiyorum ki, başına gelen başka üyeler benim gibi kan-ter içerisinde kalmasın:) Geçtiğimiz gün, MK2.5 sedan aracımın sol arka park lambasının yanmadığını fark ettim. Araç kataloğunda da yazdığı üzere P21 / 5W Osram ampul sipariş ettim, lakin ampulün duyu üzerindeki çentikler karşılık gelmediği için tam uymadı. Ya sis yanıyor park yanmıyor, ya da duyları çevirip takınca park yanıyorsa sis yanmıyor. Hal böyle olunca aldım eski ampulü elektrikçinin yolunu tuttum; orada sağ olsunlar beni orjinalin 5w değil 4w olduğu konusunda aydınlattılar. Olur da park/sis ampulü ile ilgili sıkıntı yaşarsanız, benden tavsiye acele etmeyin; alın elinize paşa paşa bir elektrikçiye gidip aynısından isteyin ki boşuna uğraşmayın:)

Tavsiyeler için herkese teşekkür ederim; aracın triger seti ve rulmanı Dayco set ile değiştirdim; setin içinden çıkan rulman da Dayco idi. Bu arada Er-Ol oto dan Berk Bey çok yardımcı oldu sağ olsun. Yakın zamanda değiştirmek isteyenler olursa diye de bir bilgi paylaşmak isterim. Dayco teflon kaplamalı bir triger kayışı çıkarmış. Normal kayıştan 30 tl daha pahalıydı ben alırken; daha dayanıklı olduğunu belirttikleri için tavsiye ettiler bende aldım. Ha keza elime alınca da cidden normal kayış ile arasında bir fark olduğu belli oluyor. Devirdaimi de Pierburg ile değiştirdim; tabi antifiriz ile birlikte.

Bilgilendirme için teşekkürler Göksel Bey, delip biçmeye imtina ettiğim için park sensörünü bile henüz taktıramadım? Tweeter takmaktan ziyade belki orta vadede vasat üstü bir takım hoparlör iöe değiştiririm orjinallerini

Cevap için teşekkürler Göksel Bey; yalnız Murat Bey’in de hatırlattığı gibi arka kapılarda da tweeter vardı Titanium da. Dolayısı ile aynı hoparlör setini trend de yapmak tweet yuvası olmamasından sebeple çok meşakkatli olacaktır. Sanırım mevcut hoparlör seti + Sony ile idare edeceğiz.

Ben henüz daha arka kapıları açma fırsatı bulamadığım için bakmamıştım Murat Bey, iyi oldu hatırlattığınız:) Peki stnd. trend tesisatına Sony takarsak hiç mi fark etmez ki acaba; bir nebze de olsa iyileşme olmaz mı?

Değerli forum üyeleri öncelikle merhaba; Yeni bir konu açıp forumu meşgul etmeden önce başlıktaki ilgili konuları ve interneti kurcaladım ancak bir bilgiye ulaşamadığım için sizlere danışmak istedim. Daha önce MK2.5 HB Titanium kullanıyordum ve Sony performansından çok memnundum. Şimdi ise yine MK2.5 SDN Trend kullanıyorum ancak 6000 CD'nin ses kalitesi malum. 2. el bir Sony alıp seti değiştirmek istiyorum ancak Trend ve Titanium araçların hoparlör kitleri de farklı mıdır bilginiz var mı? Sadece müzik setini değiştirmek Tit.daki ses performansına erişmek için yeterli olacak mıdır? Cevaplayan herkese şimdidenteşekkür ederim.