-
Toplam İleti
2.952 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Kazandığı Gün
83
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Günlükler
Takvim
Modifikasyon
Kaan Yagizer tarafından yazılan her şey
-
1.0 ecoboost Cruise controlde gaz yememe
Kaan Yagizer, Muhammed Keser'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
katkı yapayım. 6.vites + CC ile giderken aracın yokuşta (yokuşun eğimine bağlı) aksırıp-öksürmesi normal. Bunun nedeni motor'un ürettiği güç değil, şanzımanın dişli oranı ... bildiğiniz gibi manuel şanzımanlarda en güçlü dişli seti (vites) geri'dir. Şöyle anlatayım ... (EB + 6 ileri değerleri) Birinci Vites oranı : 3,72/1 İkinci Vites : 2,05/1 Üçüncü Vites : 1,36/1 Dördüncü Vites : 1,03/1 Beşinci Vites: 0,82/1 Altıncı Vites : 0,69/1 Geri Vites : 3,81/1 (Şampiyon) Sizinde gördüğünüz gibi 6.vites güç aktarımı adına en düşük oran'a sahip dişli seti ile çalışıyor. Buradaki amaç torq'un iyice düştüğü yüksek devirde aracı akmaya bırakmak ve yüksek sürat+düşük yakıt tüketimi ratio'su oluşturmak. Cruise ile veya değil, yokuşta yapılması gereken önce manuel olarak biraz daha güç vermek, olmadı mı ... vites düşürmek, yani dişli oranı daha yüksek set'e geçmek. (örnek : 0,69'luk 6.vites yerine 1,03'lük 4.vites dişli setini kullanıma sokmak) Manuel şanzıman + CC karışımında vites kendi kendine değişmeyeceği için debriyaja basıp CC'yi askıya alacak vites değiştirecek ve yokuşu çıkacak, ardından da düzlükte 5. veya 6.vites'e geri dönüp "restore" ile CC'yi yeniden devreye sokacaksınız. Bu söylediğim şey marka - model içermeden tüm manuel şanzıman'lı araçlar için geçerli cinsten bir formüldür. ...keyifli sürüşler efendim- 42 yanıt
-
- 4
-
Ford FOCUS 3 1.0 Ecoboost Motor conta yaktı
Kaan Yagizer, Samet Kum'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
evet.- 28 yanıt
-
- 1
-
- hortum
- 1.0 ecoboost
-
(ve 2 tane daha)
İle etiketlenen:
-
Bijon Anahtarı Nerede?
Kaan Yagizer, Kubilay İstanbullu'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
kriko'nun içinde üstadım ... ilk bakışta kriko'nun parçası sanılabiliyor, bukalemunluğa özenmiş diyebilirim. admin'imizde o kriko ve bijon anahtarının (yeni tip) resimleri vardı diye hatırlıyorum. üşenmez ise mesaja ekler (bence) üşenirse de ... eklemez ... öyle bir adam yani ek : ama sıfır araçlardan sırf terör olsun diye bijon anahtarlarını araklamak iyi fikirmiş ... beğendim bunu. (bkn.aklımızda bulunsun) -
Airbag kapatma
Kaan Yagizer, Volkan Çelebi'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
Ne nie? Niye Switch konmamış? : Yeri belli (resim paylaştım) ama orada on/off yok ... neden dersen? bilmiyorum, büyük ihtimal ile "koyma bilader" demişizdir. Niye Basınç sensörü yok? : Eh ... adam orjinal tasarıma On/Off switch'i koymuş, zaten orada switch var diye de Emniyet Kemeri uyarı sistemini Airbag tetikleme sistemine bağlamamış. Yani dizayn'ı yapan Alçak Gerilimci düzgün çalışmış ... Niye koymamışlar ki peki? : Eee ... dedim ya, sakatlık olmasın diyedir büyük ihtimal ile. "Switch ne be? Kaza oldu mu açılsın işte, biri Switch'i kapatır ... Airbag o yüzden açılmaz, beyni sıvanır ön cama ... sonra da bizi dava eder. Hiç gerek yok abi, direkt bağla gitsin abijim" konuşması yapılmıştır. Sonuç : Yok işte ...- 32 yanıt
-
- 2
-
Airbag kapatma
Kaan Yagizer, Volkan Çelebi'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
Canım yazdım zaten yukarıda, Fiesta'da var die cıK, yok! daha doğrusu var, ama o airbag ile alakalı değil ... emniyet kemeri uyarısı veriyor sistem ama sağ ön koltukta kimse oturmuyor, yazıktır ... dur airbag'ı açmiim demiyor. yapıştırırsan (kuZu'yu) BuM! direkt açıyor.- 32 yanıt
-
- 2
-
Damacana'dan kaç litre döküyorsunuz?!
Kaan Yagizer, Yakup Ç. A.'ın konusunu yanıtladı. Kategori: Konu Dışı Paylaşımlar
ne dökülmüş? ...anlamadım ki- 73 yanıt
-
- 5
-
Airbag kapatma
Kaan Yagizer, Volkan Çelebi'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
cıK .. yoh!işte. çok mu dandik oldu (cevap) ... ama napiim, yerine "bebek koltuğu koymayın" sticker'i versek? Zaten onun için Isofix bağlantı seti veriyoruz (istendiğinde / bedelsiz) ...bence de bebek koltuğu sağ arka tarafta olmalı ama insanların tercihlerine karışamayız ki, sorulursa tavsiye verebiliriz ... o kadar.- 32 yanıt
-
- 1
-
Airbag kapatma
Kaan Yagizer, Volkan Çelebi'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
F3'mü? Neremden F2'yi uydurdum ben? OoOoOoOoO ... olmuşum yahu ... neyse ... bakıp cevap vereyim, ezberimde yok. edit : baktım, doğru hatırlıyormuşum ... anahtar ile sağ ön Airbag kapatma F3'de de yok. ECU üzerinden devre dışı bırakılır tabi, o zaman da Airbag uyarı ışığı (göstergede) yanar ... o ayrı.- 32 yanıt
-
- 1
-
Airbag kapatma
Kaan Yagizer, Volkan Çelebi'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
F2'de öyle bir özellik yok ... F2'de switch için yer var ama orada switch yok. 2012 Fiesta'ların (kimi modellerde) bazılarında On/Off var ama o kadar. Zaten bu nedenle Focus'ta "Ön tarafa bebek koltuğu koymayın" sticker'i eklemişler. -
Ford FOCUS 3 1.0 Ecoboost Motor conta yaktı
Kaan Yagizer, Samet Kum'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
onun "balatayı yakmak" versiyonu da var hangisi daha kötü? bak işte bunu bilemedim...- 28 yanıt
-
- 2
-
- hortum
- 1.0 ecoboost
-
(ve 2 tane daha)
İle etiketlenen:
-
Ford FOCUS 3 1.0 Ecoboost Motor conta yaktı
Kaan Yagizer, Samet Kum'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
Conta Yakma : Tabirine açıklık getirmek lazım. Aslında bu tabirin teknik bir temeli yok, zaten yeni araçlarda bildiğiniz anlamda "conta" da yok, motor toplarken ısıl mukavemeti çok yüksek yarı akışkan - sıvı conta kullanıyoruz. Yani yanacak bir şey yok. Peki bu terim neden hala kullanılıyor? ...aşırı hararet nedeni ile kapak'ta (yani içinde subapların ve cam millerinin bulunduğu motor üst kısmında) hasar oluşması, yani ani/aşırı ısı nedeni ile alüminyum kapağın -şişmesi- ve sonuçta subab çalışmasında arıza ve kompresyon kaybı yaşanması açıklaması yerine "Conta Yakmış" deyip geçiyorsunuz. Yani conta yakma tam bir açıklama değil ama motorda hasar var! demenin (öyle derseniz uzun - uzun hasarın neden/nasıl/niçin olduğunu anlatırsınız) kısa yolu bu ... Conta Yanmış! Auuuu! diyorsunuz ... araç sahibi ... Ahhh! Vah! Vah! diyor ve teşhis koyma kısmı kolayca (her iki taraf için) aşılıyor. Peki sizin vak'a da bakılan ne? %100 emin olmak zor ama büyük ihtimal ile gövde'de (yani pistonların ve krank'ın olduğu alt parça) hasar var mı ona bakıyorlardır. Aşağıda hasar varsa (mesela gömlek çizilmiş veya subap piston tepesine çakma yapmışsa) sandık motor atarlar, yoksa sadece kapak değişir. Sadece kapak değişir ise ne zararı var? ...bazı arkadaşlarımızın belirttiği gibi ISIS (Servis kaydı) üzerinde yarım motor değişimi kaydı olacaktır. Size bir zararı yok ama aracı satarken birileri bu kayda ulaşırsa bilgiyi fiyat kırmak için kullanabilir. Sandık motor atılırsa ne olur? Araç muayeneye gider, ruhsat sayfası değişir ve motor / şase numarasından (bilgisayara bakmaya gerek kalmadan) motor değiştiği anlaşılır. Bunun ne zararı var? Aslında hiç ... bana kalırsa avantajı bile var. O durumda "Araç 60,000km'de ama 30,000'de Ford komple motor değiştirdi" diyebilirsiniz ... her durumda (olası) mağduriyetinizi gidermek adına (bence) ek garanti talep etmenizde yarar var. Bir de ek yapayım ... size ikame araç temin edilmiş, Ford'u ve bayiyi sıkıştırmanıza gerek yok. Dönüş yapmak ve karar vermek için büyük ihtimal ile motorunuza bakan servisin (yetkili rektifiyeci) raporunu bekliyorlardır.- 28 yanıt
-
- 6
-
- hortum
- 1.0 ecoboost
-
(ve 2 tane daha)
İle etiketlenen:
-
Tampon sürtmesi
Kaan Yagizer, Volkan G.'ın konusunu yanıtladı. Kategori: Bakım - Servis & Yedek Parça
Büyük çoğunluğu pasta ile çıkar, altta kalan çizik ve ezikler mini onarım ile (kasko'nuz kapsıyorsa) halledilir. Mini onarım için genelde 24 saat lazım oluyor, servis randevusu alırken danışmana bu durumu anlatırsanız en kötü bir gece aracı tutup takip eden gün teslim ederler. ...geçmiş olsun, nazar bonuğu yapmışsınız ... kafanızı yormanıza gerek yok. kuZu'nuzu iyi günlerde & sağlık ve sıhhat içinde kullanın. -
Sürüş anında focus tdcı tıkanıyor
Kaan Yagizer, Alper Alp.'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
DPF rejenerasyonu zamanı gelmiş, kurtarırsa ne ala ... kurtarmazsa yıkamak lazım.- 8 yanıt
-
- 1
-
Tampon sürtmesi
Kaan Yagizer, Volkan G.'ın konusunu yanıtladı. Kategori: Bakım - Servis & Yedek Parça
Aman Allah başka sıkıntı vermesin, bence hiç umursamayın ... öyle devam edin, çok kafanıza takılır ise sprey boya ile maskeler veya bakıma gittiğinizde lokan boya yaptırırsınız. Özellikle büyük şehirlerde yaşıyorsanız olur böyle şeyler, dert etmemekte ve nazar boncuğu sayıp geçmekte yarar var. -
Ford FOCUS 3 1.0 Ecoboost Motor conta yaktı
Kaan Yagizer, Samet Kum'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk3- Sorular ve Sorunlar
Sandık motor diyenlere katılıyorum, bu arada geçmiş olsun ... Not: Ek Garanti istemeyi unutmayın.- 28 yanıt
-
- 1
-
- hortum
- 1.0 ecoboost
-
(ve 2 tane daha)
İle etiketlenen:
-
Reklam Böyle Yapılır : Bırakın çocuklarınız Üniversite paralarını kendileri ödesin ... SHELBY GT350R
-
Kaza yaptım aracımın perte ayrılması mümkün mü?
Kaan Yagizer, Burak Kunverdi'ın konusunu yanıtladı. Kategori: Sigorta, Kasko, MTV, Ceza ve Muayene
Vuruş açınız nedeni ile hava yastıklarının açılması gerekirdi, zaten açılmışlar. Sağ Airbag büyük olduğu için (litre bazında) daima camı içeriden kırar, ön göğüs zarar görmemiştir. Sağ airbag üzerindeki kapak ile birlikte geliyor ... airbag değişiminde toparlanır. Kaput ve tampon değişecek, ön tampon iç parçası ve belki de sağ şase ucu değişecek, sağ çamurluk kasmıştır (büyük ihtimal ile) o düzeltilecek ve boyanacak ... kasma nedeni ile sağ ön kapı ağzı ezilmişse işlem orada da tekrarlanacak. Sağ şase kolunun da (araç söküldüğünde bakmak lazım) kontrol edilmesi şart. Ama esas hasar Mercedes'te ... sol aks, gitmiş ... darbe büyük ihtimal ile şase'ye işlemiştir ve motor beşiği kesin hasar almıştır. Sol ön çamurluğun altında Westinghouse ve ABS ünitesi var ... var oğlu var. Karşı tarafın işi hem uzun sürecek, hem de epey masraf açacak. Tavsiyem elinizdeki tutanak ve karşı tarafın trafik sigorta poliçesi ile aracınızı servis'e çekip işlem başlatmak olacak. Mercedes'in trafik sigorta şirketinin eksperi aracınıza bakmak için geldiğinde mümkün ise yakınlarda olun ve aracınızın hasar listesine -ikame- parça yazmamasını sağlayın. Yaklaşık 10k+ tutacak olan hasarınızın tamamının sigorta tarafınca ödeneceğinden eminim ama yukarıda da belirttiğim gibi -değer kaybı- konusunu ayrıca gündeme getirmeniz ve net şekilde talep oluşturmanız gerekiyor. ... yeniden büyük geçmiş olsun.- 14 yanıt
-
- 2
-
Kaza yaptım aracımın perte ayrılması mümkün mü?
Kaan Yagizer, Burak Kunverdi'ın konusunu yanıtladı. Kategori: Sigorta, Kasko, MTV, Ceza ve Muayene
Karşı tarafın trafik sigortası sınırlarına kadar o kanalı kullanabilirsiniz, onarım faturasının trafik sigortası kapsamına gelmeyen kısmı + değer kaybı için karşı tarafa dava açmanız gerekebilir. Tabi ki dava öncesi söz konusu bedeli Mercedes'in ruhsat sahibinden talep edebilirsiniz. Pert Total yani trafikten çekme işlemi sigorta şirketleri tarafınca yapılır, sizin vak'a da zaten kasko'nuz olmadığı için pert işlemi uygulayacak taraf yok, zaten kasko'nuz olsa da aracınızda (görebildiğim kadarı ile) pert gerektirecek bir hasar da yok. ... canınıza bir şey gelmemiş, mal hasarını bir şekilde telafi edersiniz ... büyük geçmiş olsun. -
Caponların dini yok, elemanlar kafalarına göre (eğer canları çekerse) din olgusuna kısmen yanaşıyor, kimi zaman da fikirlerini değiştiriyorlar. Biraz da alaycı bir ifade ile "Japon Shinto'cu olarak doğar, Hristiyan olarak büyür ve Budist olarak ölür" denmesinin nedeni de bu. Aslında Shinto'culuk tam olarak din'de sayılmaz, toplumsal geleneklerin ki bu gelenekler oldukça net ve kırılmaz/bükülmez cinsten hafif mistik karışım ile harmanlanması Shinto. Biz de gidip Shinto tapınağı görelim, olay'a katılalım tieytt! diyoruz ... en yakın ve en baba Shinto tapınağı (aynı zamanda en yenilerden birisi) Meiji. Bu imparator aynı zamanda Japonya'yı feodal düzenden çıkarıp batı'ya açan kişi. Hem saygı hem de konum gereği Meiji tapınağı acaip popüler. Metro'ya yollanıyor ve bu defa fazla kasmadan Meiji istasyonuna bilet alıyoruz. ... evet, tapınağın kendi metro istasyonu var. TaTaaa ... bir bakıyorum (gene) metro istasyonunda milleti itip kakan bi eleman var. Bir gün önce -dürtücü- elemana atarlandığım için bu defa onu dikkatle inceliyorum. Elemanın ellerinde beyaz eldivenler ve kolunda da Hugufuguyugumugu felan gibilerden bir şey yazan kırmızı kol bandı var. Sonradan öğreniyorum ki bu elemanların işi milleti itip - kakmak ve metro vagonlarının kapılarının çabuk kapanmasını sağlamakmış. ...hadi be! Ben de herifi dövme noktasına gelmiştim. Pardon ya Meiji'de inip yol seviyesine çıkıyoruz, kocaman bir giriş ve arkasında da nefis bir bahçe. Geleneksel kıyafetler giymiş caponlar ve tonla da turist dolu ortalık. Biz de hemen ortama ayak uyduruyoruz, özellikle ben -kerata- tribine bile giriyorum. ...ilgimizi çeken şeylerden birisi "Dua Duvarı" ...küçük ahşap kutular var, sana bir de kağıt veriyorlar. Dileğini kutuya koyup o kutuyu duvara asıyorsun ... sonra da dua edip gidiyorsun. Shinto rahipleri akşamları kutuları alıp duaları topluyor ve duan kabul olsun diye sana -destek- duası okuyor. Biz p*çl*k edip kağıdımıza "Bunu yazan tosun okuyana kosun" karalayıp kutumuzu tüm ciddiyetimiz ile duvara geri asıyoruz. Ağaçlar, meditasyon noktaları, shinto'nun prensiplerini anlatan rahiplerin atölye çalışmaları falan derken bir düğün kutlamasına denk geliyoruz. Genç çift geleneksel kıyafetlerini giymiş, bahçe de evleniyor. Klasik kıyafetler, şaşadan uzak ama güzel bir tören. Oturup töreni seyrediyoruz, gelin bembeyaz kukuletalı bişi giymiş, damat desen abi resmen samuray'a bağlamış. Davetleliler kocaman kırmızı şemsiyeler taşıyor ... kimonolar falan. Biri bizi de çağırıyor, davet'e icap etmemek olmaz. Gidip kalabalığa katılıyor ve acaip tezahürat yapıyor ... damat ve gelin içtikten sonra davetlilere de dağıtılan Sake'ye yumuluyoruz. Sake bildiğiniz eşek s*d*ğ* ama ne gam? Sonuçta beleŞ Sonra rahipler geliyor, kalabalığın arasına katılıp başlıyorlar milleti kutsamaya. Ellerinde tahtadan bi dalga var, mangal'da köfte çevrilen maşa'lar gibi bunlar. Millete orta karar bi tane çakıp (kafalarına) bir şeyler söylüyorlar. Biz de takılıyoruz elemanların peşine ... sanırım rahip bana ayar oluyor ... ben arada kafayı uzatıp napiyo bu be?!? gibilerden bakınırken rahip dönüp bana bir tane çakıyor (maşa'nın yan tarafı ile kesme indiriyor) p*ç* bak ya! - ne vuruyon be? ...falan derken bi tane daha çakıyor bana ... ulan! ... demeye kalmıyor bir tane daha ...! Eli de ağır be abicim ... anında kafam kırmızı şeritler halinde çiziyor. Dönüp davetlilere bir şeyler söylüyor, millet geberiyor gülmekten. - ne dedi? ...diye soruyoruz. - gaijin'in (yabancı demek) belli ki kafası kalın, üç kere vurmak lazım bunlara, ancak anlarlar! ....demiş ...bir duruyorum, sonra beni de gülme tutuyor. Eleman haklı abicim ... kafa harbiden kalın. - Sake .. Sake ... diyorlar, elime tutuşturulan eşek s*d*ğ*n* kafaya dikip gülmeyi sürdürüyorum. Gözüm şiş, kafamda tren rayı hesabı üç tane çizgi belirmiş. Lan! bu gezide ne kadar çok hasar aldım be
-
2015 Yeni Ford Mondeo Tam Donanım Listesi Ve Fiyatları
Kaan Yagizer, Yakup Ç. A.'ın konusunu yanıtladı. Kategori: Mondeo
Ben de oyunu birinci seçenekten yana kullananlardanım. Mondeo'ya o jant yakışır. -
2009 C Max TDCİ Motor Arızası
Kaan Yagizer, Mehmet GENÇ'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: C-Max Sorular ve Sorunlar
Neden servis'e gitmek istemiyorsunuz ki? Sonuçta "uyarı" ışıkları sistemsel - yazılımsal - mekanik arıza veya arıza ihtimali var ise kullanıcıyı servis'e yönlendirmek için konuyor. Gidin servis'e, bir çaylarını için ... kuZu'da ne var baksınlar. İstemezseniz, işinize gelmez ise araca müdahale ettirmezsiniz. Sizin onayınız olmadan kimse aracınıza bir şey yapamaz, rahat olun ve servis'e uğrayın bence... -
Geçmiş zaman, dar koltuk arasında şişen ayaklarımız ve saat farkından çorba'ya dönmüş beyinlerimiz ile Narita'nın nedense üretim/montaj hattına benzettiğim yürüyen yollarına tırmanıyoruz. Göz hattımda ki neredeyse herkesin suratında mutsuz bir ifade var, ya da fazlası ile kayıtsız. Sonradan üzüntü, sevinç vs. hisleri topluma açık mekanlarda (özellikle abartılı şekilde) ifade etmenin toplumda pek de hoş karşılanmadığını öğreniyorum. - Japonya'ya geliş nedeniniz? ... ulen niye gelicem? B*kmu var Caponya denen memlekette? Gümrük görevlisinin gözünün içine bakıp - Pleasure (zevk) Herif dalga mı geçiyorum diye bana bakıp pasaportumu damgalıyor. Capon topraklarına girerken vize almanıza gerek yok, uçakta form doldurup gümrük veznesinden 20USD karşılığı aldığınız pulu pasaporta yapıştırıyorsunuz o kadar. Bakıyorum evrakıma ... 30 günlük (tek giriş - çıkış) vermiş. Cimri p*z*v*nk, dandini ülkeni çantama koyup götürecem sanki. ...neyse! Kimi zaman yerin altına dalan elektrikli teron/metro karışımı bir şey ile merkez istasyona, oradan metro ile da kent merkezindeki Shinjuku'ya gidiyoruz. Daha doğrusu Metro'ya yatay geçiş yapıyor ve ilk golü yiyiyoruz. Olay şu ... LAN! Bilet makinaları kombini uzay üssü gibi. Hangi makinayı seçicem? Hangi hatta binmem lazım? Ben neredeyim? Kimim? İmdattt! Sonra Shinjuku hattını bulup zar-zor bilet alıyor (*bn* aletler japonca ... üzerlerinde ingilizce seçeneği varmış ama "İngilizce'ye Dön" talimatını bile Japonca yazmışlar ... ben var ya, sizin....) neyse, küfretmeyeyim. Metro geliyor ... acaip kalabalık zaten. Vagonlar dolu, bin kişi de binicem derdinde. Elemanın biri de beni dürtüklüyor ... ya var ya ... ben dürtülmekten nefret ederim. Bir dürttü, sesimi çıkarmadım, iki dürttü ... eŞŞedü! zaten yorgunum, 12 saat uçmuşum, kafam bi dünya ... üçüncü dürttü. Dönüp yapıştım bodur p*z*v*nk*n yakasına, başladım bağırmaya. "Stop man or I'll brake your neck!" herif gak-guk etti, ben de tokat ile itme arası bir şey yapıp 5TL'lik lastik top gibi sektiriyorum elemanı. Biniyoruz Metro'ya herif ise istasyonda dikilmiş hala elini kolunu sallıyor, buna parmağımla "getirme beni oraya yoksa senin...." gibilerden bi işaret çekiyorum. Kapılar kapanıyor, metro hareket ediyor ... nasip değilmiş. Dövemedim tacizciyi ... (bu konuya daha sonra geri döneceğiz) Conrad'a geçip yerleşiyoruz. Oda güzel, hayvan gibi manzarası var. Yapacak acil bir işim yok, beraber geldiğim arkadaş ile konuştuktan sonra , duş atıp bir-iki saat uyumaca olayına geçiyorum. Akşam dışarı çıkıp biraz gezicez, zaten yaklaşık üç gün -boş- zamanımız var, sonra Yokohoma'ya geçip gemi'ye transfer olacağız. Hava yediği için gemimizin Tokyo körfezine girişi yaklaşık 72 saat gecikmiş ... uyar bana, şikayet etmem valla. Akşam yemek için dışarı çıkıyor ve KFC'ye giderek karnımızı doyuruyoruz. Ben de arkadaşım da Capon! yemeklerinden hiç hazzetmediğimiz için Long Life KFC diyoruz. Sonra da Shinjuku'nun eğlence! bölgesi Kabukicho'ya geçiyoruz. Burası yirmiden fazla dar paralel sokaktan oluşuyor ve sokakların iki yakası da gece klübü, bar, striptease show vs. ve caponların pek sevdiği Hostess Bar'lar ile dolu. İşim olmaz ama yeri gelmişken Hostess Bar olayını anlatayım. Temelde Karaoke bar gibi bir şey bu, kendine oda açtırıyorsun ... atıyorum 6 kişilik ... diyelim ki o odaya geçiyoruz (iki erkek) hemen 2 - 3 - 4 tane hostes geliyor ve eğlencemize katılıyor. Yanlış anlaşımasın, aşna - fişne yok ... karaoke yapıp (onun da nesini severler ki?) bolca içki içiyor ve efsanevi hesap ödeyip çekip gidiyoruz ... olay bu yani ... hostesler ile içki içip anırmak için deli gibi bedel ödemece... tam m*l işi yani. Kabukicho'da genelde saçma sapan saçlı (didiklenmiş, punk, mor, yeşil, pembe) tipler karşınıza çıkıyor. Bu kadın ve erkek aracı/anutçular sizi bir yerlere götürmek istiyor ... bunlar tipik turist tuzakları tabi ki. İşin sırrı basit aslında. Her durumda kazıklanacaksınız, sonuçta Caponya abartı pahallı, Tokyo'da caponlar için bile pahallı bir şehir. Ama daha az ütülmek istiyorsanız kapısındaki neonlarda -ingilizce- yazan mekanlara gideceksiniz. Yanınıza hostes falan gelirse -pas- geçip show falan seyredip içkinizi içecek, eğleneceksiniz ... nokta. Bunun dışına çıkarsanız kendinizi Yakuza'ya borç senedi imzalarken bulursunuz ... o derece yani. Aynen öyle yaptık biz de robot kabare show'a dalıp kişi başına 170USD ödeyerek (Tokyo için yemek+içki ... gayet makul bir rakam) oturup gösteriyi seyrettik. Bildik turist tuzağı olsa da itiraf ediyorum ben çok eğlendim. Saat bilmem kaç olmuş (mekanda show aslında non-stop sürüyor) otele gidelim diye çıktık dışarı. Ultra-Süper-Uber dandik ama yeterince tüketilince kafayı bulandıran Capon viski'si ile hafiften kafayı kırmış olarak otele doğru yürüyoruz ki önümüzde kavga çıkmaz mı. Resmen kısmet ayağımıza gelmiş be! Kim kiminle kavga ediyor? Dava ne? Neden kavga ediliyor? Hiç bir fikrimiz olmamasına rağmen bir de baktım ki biz de kavga'ya karşımışız. Acaip eğleniyorum ama ... büyük ihtimal ile bana kendi dilinde "sen nerden çıktın birader?" falan diyen herifin birisinin yakasına yapışmışım. O bana çakıyor, ben ona ve onu elimden almaya çalışan arkadaşına yazıyorum. Bi ona , bir de kankasına ...sonra cevap babında o bana çakıyor, sonra ben bi ona ... bi kankasına yerleştiriyorum. Sonra olay kopuyor!! Benim kanka kavganın ortasında kendisini Conan zannedip nara atmaz mı? abi ... adam Tokyo'nun ortasında , gecenin bir vakti uluyor !!! Herif "Crom Hear Me! , count the deads.." diye bağırıyor yahu ... kavga etmeyi bırakıp kendimi yere atıyor ve anıra anıra gülüyorum halimize. Polis sirenleri yakınlaşırken kavga bitiyor, herkes topukluyor, biz de otelimize gidiyoruz. Asansörün aynasında hafiften kapanmış sağ gözüme bakarken ortak karara varıyoruz. "Bu akşam eğlenceliydi, gerçekten" ... gelecek bölüm : Shinto tapınağında rahiplerden dayak yemece.
-
...inanılmaz sarhoşum. Öyle sarhoşum ki yolun kenarındaki ilan panosuna tutunmuş ve derin düşüncelere dalmışım. - Yüzünün suyu hürmetine ... mesela bu takılmış kafama. Yüzünün suyu ne demek be abi? leğene su koyup traş oluyorsun, sonra birileri gelip leğendeki o köpüklü suya mı hörmet! ediyor? ...Sonra toparlıyorum kendimi... gece ayazı ve fena halde eve gitme ihtiyacı ağır basıyor. Yoksa orada, Londra'nın göbeğinde bir ilan panosuna (ışıklı) sarılmış olarak kalacak ve belki de hayatın anlamını bile çözeceğim. Toparlanıyor ve Underground'a (Londra Metro'su) gitmeye karar veriyorum. Metro beni eve götürür... götürür de Metro nerde ki? Yakınlarda bir yerde olmalı, öyle hatırlıyorum en azından ... ama nerede? Indiana Jones daha az ip ucu ile Kutsal Kase'yi bulmuş olsa da ben bir türlü Underground tabelasına ulaşamıyorum. Sokak, sokak bloğu araştırıyorum ama nafile. ...sonra bakıyorum bir Bobby geliyor ...komik şapkalı (silahsız) yaya devriye polisine Bobby diyorlar. Tutunduğum demir bahçe korkuluğunu bırakmadan ona el salladım. - Bana yardım edebilir misiniz? - Buyrun beyefendi... Adam ben boylarda, bıyıksız ... temiz yüzlü. - Söylemeye utanıyorum ama Metro'yu bulamıyorum. Fena halde sarhoşum da... Bobby kibarca gülümsedi, sonra da Underground'u tarif etti. - Aslında fazla uzakta değil ancak korkarım ters yöne doğru ilerliyorsunuz. Geriye dönün ve ikinci ışıklardan sağ'a sapın. Giriş 20 metre kadar sonra sağ tarafta. Teşekkür ettim ... Bobby yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu, kendi başıma gidebilir miydim? Yoksa bana eşlik etmeli miydi? ...Hayır dedim, teşekkürler. Kendim gidebilirim. Konsantrasyonumu toparladım, ayaklarıma bakıp hangisinin sağ ve hangisinin sol olduğunu bir kere daha kesinleştirdikten sonra sol - sağ diye içimden geçirerek ve mümkün olduğunca düzgün adımlar atmaya çalışarak polisin tarif ettiği yöne ilerledim. Metro girişi gerçekten de adamın dediği yerdeydi ... düşmemeye dikkat ederek (merdivenlerden yuvarlanmaya prensip olarak karşıyım) aşağı inip koridordan geçerek lobi'ye çıktım. Amacım belli Paddington'a gitmek için hangi perondan hangi metro'ya bineceğim. Başladım haritada ki kırmızı - yeşil - mavi vs. hatları takip etmeye ... len! Hiç bir metro oraya gitmiyor ki ... Alalalala??? Sonra başımı kaldırıp metro haritasının üzerindeki tabelaya bakıyorum, kocaman Paddington yazıyor...ehue. Zaten mahalledeymişim be Bozuntuya vermeyip toparlanıyor ve 00,30 metrosundan yeni inmişim havasında yol hizasına çıkıyorum. Kaldığım ev duraktan fazla uzak değil, yeniden ayaklarıma bakıp hangisinin sağ, hangisinin sol olduğuna bir kere daha "karar" verip başlıyorum yürümeye. Sonra... daha doğrusu evin kapısına geldiğimde bir düşünce beliriyor kafamda. "lan ben polis ile türkçe konuştum!" ...o an bu konu üzerinde daha fazla düşünce üretemeyecek kadar yorgun, sarhoş ve tükenmiş olduğum için yatıp uyuyorum. (ayakkabılarımı çıkardıktan sonra) ...ancak sabah ağız kuruluğu, susuzluk hissi ve baş ağrısı ile birlikte ayıldığım an o düşünce gene kafamda beliriyor. Muhteşem ingiLAZ kahvaltısı (reçelli çörek ve dandik çay) ile karnımı doyururken olasılıklar üşüşüyor kafama. - Türkçe konuştum, polis türk veya kıbrıs'lı idi ... sarhoş olduğumu görünce bozuntuya vermedi, bana türkçe yardım etti. - İngilizce konuştum, ama o kadar sarhoştum ki türkçe konuştuğumu sandım - polis falan yoktu, alkol zehirlenmesi nedeni ile halüsilasyon gördüm. Teoride üç olasılık aynı düzeyde geçerli. Londra polisinde Kıbrıslı (Güney ve Kuzey) ve hatta Türkiye göçmeni polisler var, hatta günümüz Londra Belediye başkanı bile Türk asıllı ... yani bu opsiyon epey mümkün. Aşırı alkol nedeni ile kafam bulanmış olabilir, polis ile ingilizce konuşmuş - anlaşmış ama sonradan (nedense) o konuşmanın türkçe yaşandığı türünden bir takıntı geliştirmem de mantık dahilinde, yani bu opsiyon da akla yatkın. Sonuncu seçenek derseniz ... bence en kuvvetli seçenek bu, hava ile ya da bir ağaç,direk vb. ile sohbet etmiş, ondan yön bilgisi almış ve zaten bildiğim, daha önce kullandığım metro istasyonuna halüsilasyonumun yönlendirmesi ile gitmiş olabilirim ... evet, bu seçenek te gayet mantıklı. ...anlayacağınız o vak'a benim için hala esrarını korumakta. ...
-
Yazlık ta ilk günün bilançosu... - Kaybedilen anahtar krizi (peder vs. bütün aile) - Belediye hoparlöründen yapılan beyin s***** anonslara toplu isyan (site halkının katılımı ile) - Deniz kestanesi krizi (migrostan deniz ayakkabısı toplu alımına kadar sahil bölgesinde bütün ailenin katılımı ile) - Kahvaltı masasına "çakma!" denmesi ile başlayan ve annemin koşulsuz desteği ile 5-0 galip geldiğimiz kayıntı krizi. - Düşük şeker ve naz motivasyonu ile kızımın başlattığı ve kısa zamanda gezi olaylarına dönüşen "nestle gofret isteriz *****" krizi (migrostan bi poşet gofret alımı sonrasında çözüm süreci sonlandırıldı ayrı...) - Soda vs. Ayşekadın fasulyesi krizi ve babamın baldızı boğazlama denemesi. (zevkle seyrettik valla) - Musluk suyu kokuyo lan! ve alt kattaki tuvalete 2-3 saat girmeyin çok fena s*çtım söylemleri ile açılan g*tünüz büzüşsün ve ona cevap olarak üretilen "napalım ya? gidip zeytinliğe mi s*çıcaz?" polemiği. - Belediye ile yaşanan ve yola konan araç bariyerine isyan etme ve zabıta tarafınca zerre sallanmama rezaleti. ... bu daha ilk gün ve en az bi bu kadar unuttuğum vak'a var. off ya offf!! İkinci gün. Ören'de Opet olmadığının keşfi sonrası Milas'a mazot almaya gitme yanlıları ile "neden shell kullanmıyoruz?" diyen bölücüler arasında başlayan çatışma duygu'nun babasına ezelden beri kıl olduğunu açıklaması ile doruk yaptı. ... pazardan alınan zeytin'in telmaşa çıkması nedeni ile zaten gerilen sinirler babamın yumruğunu gösterip "sana bi çakarım bi de yer çakar!" sür kontur'u ile yeni mecralara yelken açtı. Annemin "sokarım şimdi epix terliği ağzınıza!" ara buluculuğu ve toplu olarak denize geçiş ile rafa kalkan kavgaya akşam yemeği sonrasında devam edilmesine oy birliği ile karar verildi. ... İstanbul' da çok acil işim mi çıksa? ... diye düşünüyorum. ikinci akşam ... Okey masasına kurulmaca. Annem kenarlarına el ile işlenmiş maça, karo falan olan yeşil çuhayı serene kadar onların (sülale kapsamındaki hatunların) haftada bir toplanıp kumar oynadıklarını ve de geceleri bizi zıbartıp zabahlara kadar online okey, bingo falan çevirdikleri aklıma gelmemişti. (bkn.s*çt*k) ... korku ile ürperdim fekat çok geç kalmıştım. "hadi taşları harmanla!" uyarısı ile kaBus başladı. ... efendi gibi oynayarak canımı kurtaramayacağım aşikar olduğundan olayı manyaklığa ve max ajitasyon ile aileyi kavga ortamına sokmaya karar verdim (sanki zormuş gibi.) Çabalarım karşılıksız çıkmadı. Attığım saçma sapan taşlar milleti dumur ederken annem babamı ıstaka ile dövmeye kalktı. (bkn.pekmez akıtma) tabelada sokma ve eksik marka verme,üstüne milleti suçlama taktiği ile milleti iyice gerip son anda atılan okeyler ile (iki el üst-üste) namusu (kısmen) temizleyip az miktardaki kalan zararı baldızın sehpaya bıraktığı paraları çalarak ve cırlayan hatunu "Aaa! tamam oynamadın ama seni o kadar eğlendirdik abicim" savunması ile susturarak kafamı kopartma adına kurulan kumar tezgahından tapi! kalkmayı başarmaca... ... Aferin be bana. (Bkn.Şerrefsizim ama sor bi nie die?) terasta post okey tartışması gergin şekilde sürüyor olsa da bende ki hasar zero seviyesinde ... ki bu nedenle kendimi kıvrak hareketler ile aslanın pençelerinin arasından sıyrılmış antilop kadar şen,şakrak hissediyorum bile diyebilirim. ... yaşasın kötülük. NiHaHoHo! not. ne zaman bitecek bu tatil ?? Üçüncü Günün Sabahı : Erteleyemeyeceğim bir toplantı dizisi için İstanbul'a doğru yola çıkmaca...
-
Otomatik Vites Kış Kullanımı
Kaan Yagizer, Onur İnebolu'ın sorusunu yanıtladı. Kategori: Mk2- Sorular ve Sorunlar
Arka tekerlekleri kilitlersiniz ... sakıncalı, çok sakıncalı. Kara/Buz var ise öncelikle kış lastiği takacaksınız (7 derece'nin altında) , dik bir yokuş iniyorsanız vitesi 1'e, olmadı 2'ye çekecek ve öyle ineceksiniz.