Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Kaan Yagizer

Blogger
  • Toplam İleti

    2.952
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    83

Kaan Yagizer tarafından yazılan her şey

  1. üstadlarım ben 1,90 boyunda ve 120 kiloyum ... Fiesta'yı kullanırken pek sıkıntım yok (koltuk tabi ki geride) ama inip - binerken biraz artistik hareketler yapmak zorunda kalıyorum (siz anladınız ne demek istediğimi) Sabri ise benden hem daha uzun, hem daha iri hem de daha kilolu. "rahat eder misin?" derken kastettiğim budur
  2. Sabri can ... abi sen bu arabaya sığabilicen mi? ...valla kıLLık olsun diye sormuyorum? Yani bindin mi? Denedin mi? Bizler -iri- adamlarız, bu boy araçlarda elimiz kolumuz rahat dönmez gibi geliyor bana. (bkn.fiesta'yı arka koltuğa oturup kullanmak)
  3. Aracı kim bilgisayar'a bağladı? ...bana Turbo ile alakalı bir sorun var gibi geldi. Ayrıca tespit'i bu kadar kolay, sıkıntının bu kadar ortada olduğu bir konuda çözüm gecikmemeli. (bence) ...sizin yerinizde olsam yetkili servis'e gider, iş kartı açtırır, test sorumlusu arkadaş ile birlikte deneme sürüşüne gider ve usta'ya ne demek istediğinizi, neden bahsettiğinizi anlatırdım. "Yaşının 4 Katı Kampanyası" halen sürüyor, servis sıkıntınızı tespit eder ve size bir reçete yazar. Onarımı yaptırıp yaptırmamak ya da yapılacak ise bunu kimin/hangi koşullarda ifa edeceği tabi ki sizin kararınız ancak en azından kuZu'nun nesi var? Sorun nereden kaynaklanıyor? ...bu sorularınıza makul bir işçilik ücreti karşılığında cevap alırsınız. Not : Bahsettiğim kampanya bu -> http://www.ford.com.tr/ford-hakkinda/haberler/2014-haberleri/servis-kampanyasi-devam-ediyor
  4. Kaan Yagizer

    Roma

    ...evet bir ara o konuda epey komplo teorisi üretilmişti ...doğru, Sertap Erener sahne almıştı. İnsanlar (erken) iki parti halinde kalkmıştı ... ilk parti yemek'ten hazzetmeyen ve teşekkür konuşmalarından sonra Villa'dan ayrılanlar (...ki o grupta biz de vardık) ikinci parti'de Sertap sahne aldığında kalkanlar. Kaza yapan otobüs -yemek- tayfasını taşıyordu, ikinci otobüs yani -sertap- tayfası kaza'nın olduğunu ilk haber veren ve olay yerine ilk gidenler olmuştu.
  5. gemi yeni geldi, bayilere sevkiyata sanırım yarın start verirler. ... kabaca hesap yapalım. Ben aracın lastiği plaza'da yere basmadan ve PDI onay vermeden muamele yapılmaması taraftarıyım ... çoğu bayi'de böyledir. Nakliye hasarı olur, araç'ı indirirken bir tarafı çizilir ... kuZu'nun sağlamlığından emin olmak lazım, öyle değil mi? ...hesaba devam edelim. Bayi diyelim ki benim gibi düşünüyor (..ki genelde öyledir) bu durumda nakliyeyi bekler. Çarşamba nakliye O.K'i alındı diyelim, bu durumda Perşembe sabah araç bayi'de olur (İstanbul için...) ama gemi'den çok araç indi ... bu sevkiyatı bir - iki gün geciktirebilir. ...güvenlik payı koyalım ve sevkiyat Cuma diyelim ... ama Cuma 1 Mayıs, yani Asbis üzerinden tescil kapalı olacak ... yani sevkiyat Cuma'da olsa, Cumartesi de olsa iş Pazartesi gününe kalır. Bu durumda tescil - teslimat için 5 Mayıs Salı diyebiliriz. Tabi bu yaklaşık bir hesaptır ... beklenmeyen şeyler nedeni ile bu programda sarkma yaşanabilir. (Örnek : Geçen ay yaşanan TRT bandrolü krizi) ...her durumda yüzdünüz yüzdünüz, kuyruğuna geldiniz. Bir kaç gün sonra kuZu'nuza kavuşacaksınız. İyi günlerde, sağlık ve sıhhat içinde keyfini sürün efendim.
  6. kilit silindirine teflon sprey sıkılması lazım, olmadı kilit silindiri sökülüp tamir seti ile girişilir ... servisin bir çayını için derim. ... kuZu'nuzu iyi günlerde kullanın efendim.
  7. Kaan Yagizer

    Roma

    ...sene iyi geçmiş, Ford bizi eşlerimiz ile birlikte "teşekkür" gezisine çıkarmaya karar vermiş. Ford ve bayi çalışanları, Setur operatörleri falan derken yaklaşık 300 kişiyiz. İki uçağı silme doldurduk, beleş gezi'nin verdiği overdose neşe ile yola çıktık. Otel baba, hatta fazla baba ... Excelsior otelden çok müze gibi, odalarda ağır kadife perdeler, filmlerde falan gördüğümüz kenarları sütunlu (ya da artık ona ne deniyorsa) yataklar falan. ...bize bir kaç alternatifli program yapmışlar. Benim de sadece ilk günüm dolu, komite toplantısı var ... Hatun'da Vatikan'ı görmek istiyor. Ona dedim ki... - Hacı sen Vatikan'a git, ben de komite toplantısına katılayım. Ama geri kalan programları pas geçeriz, Roma'yı sana ben gezdiririm. ...kırmadı beni, sadece vatikan programına katılmayı seçti ... dolu dolu üç günümüz var ve o zamanı güzel geçirmeyi kafamda planlamışım. Mesela Pantheon'a gidip oradaki resmi rehberi "tavanı niye kapatmadınız ki? Ortası delik kalmış ... paranız mı bitti?" diye ayar edicem ama daha önemlisi Pantheon'un karşısında ki Dolche Vita'da oturup Expresso içicem vs.vs. Her gittiğim yerde otelime veya konakladığım yere yakın mekanları şöyle bir gözden geçirir, genelde "esnaf lokantası" kıvamında bir iki "beslenme" noktası seçerim. Komite toplantısı pazarlama programının sunumu fazla uzamayınca erkenden bittiği için kendimi otelden dışarı atıp arka sokaklara ... yani Excelsior'un üzerinde bulunduğu ana cadde'den (via) uzaklara doğru başladım yürümeye. Bir de baktım aradığım mekanı bulmuşum ... tataaaaa Restore edilen bir binanın altında, daracık bir merdiven ile inilen bodrum kat ve onun da altında ki mahzen denebilecek salon tam da aradığım şey. Bu Ristoranté aile işletmecisi ... baba şef garson, anne kasaya bakıyor, oğlan çocuk ve iki kuzen yemek yaparken kız kardeş ve yeğen servis ile ilgileniyor. ...kapıdan girdim ki anne ile kızı kavga ediyor ama yemek servisi aksamıyor ve tümü italyan olan müşteriler durumu sallamıyor. Kadın ingilizce bilmiyor ama kocasında biraz hayat var. Akşam için iki kişilik yer ayırtıp çıktım dışarı... acele etmeden otele döndüm, bu arada mezeci/soğukçu arıyorum ... neden derseniz parmesan'ı çok severim ve hazır gelmişken biraz alayım diyorum. ..buldum da, vakumlanmış paketlerde 7-8 parça parmesan ile italyanların evde yemek yerken tükettiği "masa şaraplarından" iki tane aldım, otele mutlu mesut döndüm. Masa şarabını almışım, parmesan tamam ... mekanı da bulmuşum ... ohhh yani. Akşam üzeri hatun geldi, yorulmuş biraz ... Vatikan'ı da sevmemiş (aynen) akşam için nehir kenarında yemek programı var ama ben ısrar edince o gün bulduğum aile lokantasına giyme fikrime O.K verdi. ...millet otobüslere doluşup nehir kenarına giderken biz üzerimizde rahat kıyafetler ile çıkıp -özel- mekanımıza doğru yola koyulmuştuk bile. ...restoran tam tahmin ettiğim gibiydi. Bir sayfadan oluşan menü ... üç - dört çeşit pizza, iki - üç çeşit pasta ... iki çeşit tatlı ve açık şarap. Ortam temiz ama şaşalı değil, arka planda sicilya müzikleri (mandolin) çalıyor ve aile kavga halinde ... çat - pat italyancamla kavgayı takip etmeye çalışıyorum. Siparişimizi alan kız benim lasagnia talebimi iletiyor ama "bu defa düzgün pişir" diye de ekliyor. ocağın başındaki kuzen'de ona "sen iyi yemekten ne anlarsın ki.." diye cevap veriyor anne onlardan bir ton fazla bağırıp "gürültü yapmayın saygısızlar" diyor, baba o karmaşada sesini biraz yükseltip (başka nasıl duyuracak ki?) calzone söyleyince kız - anne ve kuzen ona "sağırmıyız biz? neden bağırıyorsun?" diye geri bağırıyor. ...ama yemekler muh-te-şem ... açık şarap hafif biberli gibi ancak yemek ile çok güzel gidiyor. Çok geçmeden hatun itiraf ediyor. - mekan dandik ya, yemekler de boktan olur sanıyordum ama yok abicim, nefis hepsi. Otele dönerken biraz yolu uzatıyoruz, tepeleme dolmuşuz ya ... diğer türlü uyku tutmayacak, belki biraz yürümek iyi gelir diyoruz. Başlıyor günlerimiz böyle geçmeye ... sabah kahvaltı edip çıkıyoruz dışarı. Programa falan takılmadan geziyoruz, akşam üzeri de otele dönüp biraz dinlendikten sonra bizimkilere (artık işletmeci aileye böyle diyoruz) gidip masamıza oturuyoruz. Seyahatin dördüncü akşamında "gala" yemeği var. Rahmi Bey Roma'nın en güzel mekanlarından bir tanesini bizler için kapatmış. Villa Milani denen bu işletme sadece güzel yemek değil, aynı zamanda da tüm şehrin panaromik manzarasını sunuyor. http://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g187791-d4504580-Reviews-Villa_Miani-Rome_Lazio.html ...diğerlerinden sıyırdık ama gala yemeğine de gitmemek olmaz. Cicilerimizi giyip otobüse biniyor ve altı - yedi otobüslük kafile halinde yola çıkıyoruz. Mekan'ın manzarası gerçekten enfes, kış olmasına rağmen şansımıza hava açık ve söz verildiği gibi roma ayaklarımızın altında serilmiş. ...masalara dönüp yerleşiyor ve menü'ye bakıyoruz. - O ne lan? ...elimde olmadan atar'a bağlıyorum. Menü - ekşi kremalı yabani kuşkonmaz çorbası , trüf mantarlı ördek sote falan şeklinde. Hatun ile göz göze geliyoruz... - aç kaldık sanki? ... diyor ... valla öyle, aç kaldık a.q Teşekkür konuşmalarından falan sonra afiyet olsun diyorlar, yemekler servis ediliyor ama ıhhh ... çorba ber-bat ... bu ne yaaa? Hanıma fısılıyorum ... - kaçalım mı kız? - kaçalım valla ... bizimkilere gidelim - taam. Gidip bir setur görevlisi buluyor ve ondan bize taksi ayarlamasını talep ediyorum ... masaya dönüp hanımı alıyorum ve fazla dikkat çekmeden (low profile) uzuyoruz. - isterseniz biraz bekleyin ... başkaları da otele erken dönmek istedi, onlar için otobüs ayarladık ... diyorlar. İyi de biz otele değil, pizza kemirmeye gitmek istiyoruz. - yok, teşekkürler ... biz taksi ile devam edelim ... diyorum. Arkadaşlar ile biraz geyik yapıyoruz (onlar otobüsü bekleme kararı almış...) sonra da taksi'ye binip sicilyalı'ların mekanına akıyoruz. Yemek nefis, Milani'de önümüze konan -şey-den en az on kat daha güzel ... gene eşek gibi yiyip yürüyerek otele dönüyoruz. Daha kapıdan içeri giriyoruz ki başlıyor telefonum çalmaya. - Alo? - iyimisin? ... nerdesin? - İyiyim oteldeyim ... ne oldu ki? ...telefon kapanıyor ama bir kaç saniye sonra gene çalıyor, bu defa arayan patron ... iyi olup olmadığımızı soruyor ... ne oluyor ya? Sonra öğreniyorum ... bizden hemen sonra kalkan ve milleti Villa Milani'den otele getiren otobüs kaza yapmış, yoldan aşağıya uçmuş. http://arsiv.sabah.com.tr/2006/02/08/gnd106.html ...hadi be?!? Hanımı otel'de bırakıp hastaneye topukluyorum. Kötü haber üzerine kötü haber geliyor ... o gece resmen bir kabus. Sabah Ali bey (Koç) Roma'ya gelip bize katılıyor, T.C. Büyükelçilik çalışanları da resmen üzerimize titriyor. ...Ali bey bize özel uçaklar ayarlıyor, pasaport kontrolünden dahi geçmeden ülkeye dönüyoruz ... yaralılar ve vefat eden arkadaşlar ise daha sonra ambulans uçaklar ile getiriliyor. Herkes şok tabi ... iyi başlayan bir gezi nasıl olur da böylesine b*k* sarar? Kimsenin aklı almıyor... ...günler sonra taksi'ye binme kararımızı ... otobüs teklifini red edişimizi konuşuyoruz. Ortak noktamız ise şu. - Sicilyalılar biraz daha kötü yemek yapmış olsa biz de büyük ihtimal ile o otobüste olacaktık... Kısmet işte ... ya da kısmetsizlik. Canımızı kaliteli yemeğe borçluyuz (bir anlamda)
  8. kalın pasta alır büyük ihtimal ile ama bakmak lazım ...
  9. ...bahsettiğim şey politika değil. Ülkeyi tabi ki en fazla oy alan idare edecek, bundan normal bir şey yok. ...dikkatinizi çekmeye çalıştığım -kaynakların kullanımı- ...örnek mi? Son 20 yılda yapılan yatırımlara gelin bir bakalım ... alt yapı projeleri, barajlar, hava alanları vs. Sanayi - Üretim - Fikri Haklar ile alakalı kaç tane "kamu" projesi var? ...tüm paramızı - kaynağımızı beton / inşaat vs. kanalına akıtıyoruz. Kuşkusuz bunlar da lazım ama paramızı dış kaynak ile 3,3 Milyar TL'ye yapılan bir Marmaray'a harcayacağımıza neden bu finansal kaynağı deniz ticaret filomuzu güçlendirmek için harcamadık? Tamam İstanbul'un trafiğini rahatlatmak için tüp geçit'te lazım ama 3,3 Milyar TL'ye 100 adet 50,000 grosstonluk kuru yük/konteyner gemisi yapar ... bu para ile tersanelerimizi modernize eder, binlerce insana iş imkanı sağlar ve yedi denizde bayrak dalgalandırırdık. Üstelik bu yatırım (gemilere harcanan para) en fazla 10 yıl içinde faiz'i ile kasamıza geri girer ... bize de modernize ettiğimiz tersaneler + o tersanelerde ki yetişmiş insan gücü kar kalırdı. ...işi yönetmek, eldeki kaynakları dikkatli kullanmak ile kast ettiğim budur. İsterseniz kasmaz daha fazla da örnek veririm ... sorun değil yani.
  10. Aslında fakir değiliz ama "orta gelir tuzağı" hattına düşmüşüz bir kere. ... kamu kesimi başta israf nedeni ile (ve kötü idare) para talebine gem vuramıyor , bunun iki sonucu var ... bir kısıtlı kredi kaynakları kamu tarafınca tüketiliyor ... iki bu durum toplam faiz oranını yukarı çekiyor. özelleştirme sadece geçici çözüm, hastaya aspirin vermekten farksız. Ülkemizin temel sorunu bankacılık sistemindeki "tasarruf azlığı" yani Türk insanı tasarruf yapamıyor, bu tasarrufunu bankalarda tutamıyor ... kaynak eksikliği de yurt dışından sendikasyon kredi vs. ile çözülmeye çalışılıyor. Ekonomist arkadaşlar daha iyi bilir ... 70 kuralı diye bir şey vardır ekonomide. Bu kural/formül basit şekilde işler. - Milli geliri iki katına çıkaracağım/z ... dendiği zaman bu formül ile basitçe hesap yapabilirsiniz. Yıllık büyüme oranı ne? (diyelim ki net 3.5%) ... 70/3,5 : 20 ... yani yıllık "net" 3,5% büyüme sağlar ve bu çizgiyi sürdürürseniz 20 takvim yılında milli geliriniz iki katına çıkar. Bunun yolu da dahili kaynakların iyi kullanılmasından, paranın çar-çur edilmemesinden geçer. "Ayranın yok içmeye, tahtırevan ile gidersin s*çm*y*" kafasındaki yöneticiler ile de o iş olmaz!
  11. Masaya bir dilim dahi ekmek koymadan kaşığını uzatıp yemeğin etli kısmını yiyen, sonra da karnı doyunca kalkıp "kesenize bereket" dahi demeden, bulaşığa dahi yardım etmeden çekip giden zihniyet'e eskiden beri uyuzum. ... bu kolonist artığı davranış kalıbı ne yazık ki hala bazı firmaların zihniyetinde, DNA'sında var. Tabi zor'u görene kadar ... hiç yatırım yapmadan para -lüpletme- günü geldi de geçti. Kuşkusuz birilerinin bu markalara haddini bildirmesi lazım, bence burada biraz da iş bize düşüyor (son kullanıcılara/gerçek tüketicilere) ... açık olacağım. Bu tür firma altın suyuna batırılmış kürdanı bana verse, dişimin arasına kaçmış ve beni deli eden sinir parçasını çıkarmak için onun kürdanına minnet etmem ... o derece yani.
  12. Q2'de Fiesta'ya minör dokunuşlar yapılacak. Bunlar ne? - El freni körüğü Trend ve TrendX'ler de de deri olacak. - Titanium'da ön tampon alt ızgarası hafifçe değişiyor - 16" yeni dizayn jantlar geliyor. ...bilginize.
  13. ...işte böyle. ODD verilerine göre binek araçlarda VW - Renault ve Hyundai kan kaybediyor, Toyota, Ford ve Fiat pazar payını arttırıyor. (2015 ilk üç ay data'sı)
  14. ..bu arada bir de not. HD ülkelerinde (heavy duty) durum biraz farklı. HD derken Türkiye - İsrail - Yunanistan - Gürcistan vs. gibi"ezik" mekanlardan bahsediyorum. Kötü trafik, çok dur kalk, kötü yakıt (mekanik olarak kirli ... yani kurum / depo'da çökme yapma yanlısı yakıt) , kötü yol koşulları bizi HD yapıyor ... evet nerede kalmıştık? Hah ... HD ülkelerde araç ömrünü 1,7 ile çarpma yönünde bir eğilim var (sanayinin genelinde) ... kabaca söylemek gerekirse Core'da yani AB merkez ülkelerinde 170,000Km yapmış bir araç ile HD'de 100,000Km yapmış bir araç aynı emsalde yıpranıyor. ...kabaca tarif etmek gerekirse iş yerim pendik'te, evim de kozyatağında. 21-22km'lik bir yoldan bahsediyoruz ve sabah işe gitmek + akşam eve dönmek için ortalama 2,5-3 saat trafikte dur-kalk ile geçiriyorum. Yaptığım Km günlük 42-45 ama araç 100-150Km yapmışım gibi yakıt tüketiyor + bunun da ötesinde yıpranıyor. ...triger olayına gelince, bazılarının belirttiği gibi elimizde "sıkıntı yaratmayacak" Km sınırı ile alakalı data var ... 90-100k'da triger değiştirin derken "ne siz üzülün, ne de biz üzülelim!" demeye getiriyoruz. ...salla, dersiniz. Triger'i değiştirmezsiniz ... bu bir risk'tir ve triger'i değiştirmiyorsanız söz konusu risk sadece ve sadece size aittir. Aptal bir zamanda diş atlar, kayış kopar, subap çakar, piston tepesinde kuş yuvası açarsa yetkili serivis olarak "vah, vah ... neyse gelin size bir çay ısmarlayalım" der, triger için kıyamadığınız paracıklarınızı çattır - çattır alırız. ...kısacası o sınır haybeye konmadı. (bkn.ben demiştim ... dimi?)
  15. bende o tür arındırılmış data, grafik olarak yok ama yarın rakamsal duruma bakarım. Sadece otomobil (LCV - MCV) arındırılmış seri'de Fört 5.sıradaydı yanlış hatırlamıyorsam.
  16. bana kalsa 15.günde bir değiştirelim derdim (taş mı yiyicez abijim) ...ama 90/100k gibi el atıyor, değişmedi ise de değiştiriyoruz.
  17. Buno (Bunalım Hakan) bir kız'a fecaat yanık, kız da ona bosch değil ama bir yandan da kendini ağırdan satıyor. Buno hiç bir fırsatı kaçırmıyor, her türlü desteği ve de aklı (..ki buna gerçekten ihtiyacı var) alarak yazıyor da yazıyor ... kız Sainte Pulchérie'de okuyor (acaip sosyetik bir okuldur) ... bizim eleman üni'den erken kaçıp onların çıkışa yetişicem diye dili bir karış dışarıda Taksim'in yolunu tutuyor. Diyeceksiniz ki tutuyor da ne oluyor? ...hiç! Kız okul çıkışı servis'e binerken iki satır muhabbet ediyorlar, o kadar. ... Buno'nun kız kardeşi olası yengesini tanıyor, aynı arkadaş grubundalar. Bu sayede Buno Manitu'nun sosyal aktivitelerini takip edebiliyor ve alakalı - alakasız ortamlarda kızın karşısına çıkıp "ceee" yapabiliyor. Aslında biz de eğleniyoruz, neden derseniz? Hakan'ın gösterdiği amacını aşan çaba büyük ihtimal ile kızın bir tarafını extra kaldırıyor ve de abla bu sayede hiç kasmadan Buno'nun saçmalıkları ile kafa buluyor. ... ama kabul etmek lazım. Buno azimli... Affetmiyor ve asla işin peşini bırakmıyor. ...azim ile s*ç*n taşı delermiş ... kız'da en sonunda pes ediyor ... tamam diyor. Hakan manitu'yu FB Klübünde düzenlenen yaz partisine (havuzbaşında canlı müzik + yemek) götürecek. Arkadaşları olarak biz de seviniyoruz, neden sevinmeyelim ki? Herif ortalıkta inleyip dolaşıyordu, belki biraz rahat ederiz. ...araya adam falan sokup buna düzgün bir masa ayarlıyoruz. Piste ne yakın, ne uzak. Böylece müzik dinlenebilecek ama aynı zamanda da muhabbet konabilecek. Havuz'a görece uzak ama deniz kenarına yakın, böylece ortam romantik olacak... Hakan berber'e gider Conan saç kesimini medenileştirir ve de çenesinde 11'er den maç yapan sakalını temizletirken biz de ona bir araba buluyoruz. Buno'nun babasında bi Renault12 var ama daha düzgün bişi lazım ... bulduğumuz araba ise Chevrolet Nova ...h.sonu geliyor ve sırtını sıvazlayıp takım elbise giydiği için garipsediğimiz Buno'yu b*k rengi emanet Nova ile yolluyoruz. Biz de çınar altına geçip (f.bahçe girişindeki çay bahçesi - kave) başlıyoruz hesabına king çevirmeye. Ses seda yok ... demek ki sorun da yok. (bkn.no news, good news) ... sonra Hakan'ın kız kardeşi beliriyor tepemizde. - Hakan'a bakmaya gitsenize... - Ne oldu ki? ...şaşırıyoruz tabi. Eleman'ın FB Klübünde yemek yiyiyor olması lazım, neden gidip bakıcaz ki? - Abim Kızıltıoprak karakolundaymış ... annem duymasın, siz bi ilgilenir misiniz? ...ilgilenmesine ilgileniriz de ... niekine? Kızıltoprak karakolu tanıdık, semtin p*çl*ri olarak zırt-pırt oraya gittiğimiz için amirinden memuruna herkes bizi tanıyor, biz de onları. Atlayıp gidiyoruz tabi. Bizi gören kapıdaki bekçi doğru şekilde yönlendiriyor... Hakan nöbetçi amirin odasında oturmakta. - Hayırdır? ...cevap yok. Ama Buno'nun canı sıkkın. Amir kaş - göz işareti yapıyor ... - gitmeyin üzerine, bu akşam kalsın, siniri yatışsın ... sabaha salarız. ...eh ! peki! ...en azından Buno iyi durumda. Dışarıda konuşuyoruz ... biri diyor ki ... - Fark ettiniz mi? - Neyi? - Buno ıslaktı - Nasıl ıslak? - ne bileyim? denize mi düştü acaba? resmen ıslaktı herif... lan? ... Nova orada (emanet) arabada hasar falan da yok. Demek ki araba ile düşmedi suya ...ee? ne oldu buna? Sabah erkenden (börekçiye uğrayıp su böreği alarak) karakola gidiyoruz ... çay gelsin diye bekliyor ve kahvaltı ediyoruz. Çok geçmeden bir iki evrak düzenleyip Hakan'ı salıyorlar. ...bizim oğlanın ağzını bıçak açmıyor ama... ...üsteliyoruz ... yok, çıt yok anam! - olm ne oldu? ...tıSSSS Bu dönüp evine gidiyor ... alalala? ne oldu be? ...herkes bir şeyler uyduruyor. - Dans ederken kızı suya atmıştır bu hayvan, sonra da pişman olup arkasından atlamıştır. ...bir başkası diyor ki... - kız buna çektir git dediyse denize atlayıp intihar etmeye kalkmıştır. ..vs.vs. ama işin gerçeği ne? ...bilen yok. Atlayıp evlerine gidiyorum. Zaten uzak da değil ... kız kardeşi karşılıyor beni. - kapattı kapıyı, hiç birimiz ile konuşmuyor. ...alalala? - cigaran var mı? - var... - gel bi... kapının önüne çıkıyoruz. Hakan'ın kız kardeşi olup biteni kendi arkadaşlarından duymuş ... cigara içerken anlatıyor. Hakan iki dirhem bir çekirdek kızı almaya gidiyor. Buraya kadar her şey normal ... Nova'yı tam apartmanın dış kapısına çekip aşağıdan zile basıyor ... kız balkona çıkıp buna "bi saniye" yapıyor. Annesini balkona çağıracakmış meğer ... "ben bununla dışarı çıkıyorum" hesabı Buno'yu anasına göstercekmiş. Bizim Buno biraz geri çekilip bekliyor ... apartmanın kapıcısı'da o sırada bahçeyi suluyor. Bizim Buno arabayı tam dış kapıya çekmiş ya, ona ayar olmuş. - Kardiş! Girişi tıkadın, ordan çeksene arabayı ... diyor. Buno gergin, Buno'nun hormonlar coşmuş durumda. Kapıcı o an aklının kapsama alanında değil. - *kt*r g*t lan, kırarım boynuzunu deyyus ...diyor Kapıcıya. ...yahu! öyle söylenir mi? Eleman apartmanın sorumlusu, sen de tabir-i caiz ise onun krallığına dalmışsın ve de elemana atarlanıyorsun. Artık düşünerek mi bunu yaptı bilmem ama kapıcı küfürü yiyince elindeki hortumu Buno'ya doğru çeviriyor ve balkonun altında müstakbel kayınvaldesini görmek için bekleyen Buno'yu tepeden tırnağa ıslatıyor. ...Hakan önce ne olduğunu anlamamış. Sonra bakmış ki kapıcı buna hortum ile su tutuyor. Kendi bunu doğrulamıyor olsa da bir efsaneye göre Conan gibi nara atıyor! - Crom, ölüleri say! ...ve kapıcıya dalıyor. Dalıyor derken cidden dalıyor ... kapıcıya ağız - göz girişiyor Buno. Gürültüye evden kapıcının karısı ve oğlu fırlıyor, onlar da karışıyor kavgaya ve foursome hesabı ön bahçede yermisin? yemez misin? kavgaya tutuşuyorlar. ...kız yanında annesi ile birlikte balkona bir çıkıyor ki Buno apartman hizmetlileri ile Malazgirt 2.0'ı başlatmış. Anası bunun kolunu tutup kızı içeri sokuyor. - Ne işin var bu serseri ile? ...diyor ve kapı kapanıyor. Kapanan sadece kapı değil tabi ... Buno dediklerine göre o an tamamen kopuyor ve kapıcı, kapıcının karısı ve hatta kapıcının ergen oğlunu fecaat dövüyor. Konu komşu yardıma geliyor ama Buno bir kere "berserk" mod'a geçmiş ... polisi çağırıyorlar, o arada da bizim eleman ile aralarına mesafe koyuyorlar. Polis Hakan'ı karakola, kapıcı ve ailesini de hastaneye gönderiyor ... sonrası malum ... tutanak, alkol raporları ... herkes birbirinden davacı falan - filan. ... ama olan oluyor ve kız bir daha Hakan'ın gözüne dahi bakmıyor. Bakmıyor ama bizim Buno'da bu huy oluyor. Hani Matador'un salladığı pelerin Boğa'da ne tepki yaratırsa kapıcının markete falan giderken kullandığı sepet onda aynı etkiyi yaratıyor. Adam o anın ve red edilmenin acısı ile f.bahçe/kalamış/dalyan civarında ne kadar kapıcı varsa yolu kesiştiğinde kavga çıkarıyor. Kolunda sepet olan adam gördüğü zaman Buno'nun ağzı köpürüyor, yanında onu zapt edecek biri yoksa Hakan kuduz köpek gibi saldırıyor ve ne olup bittiğinden haberi olmayan kapıcı'nın haşatını çıkarana kadar adamcağız'a dalıyor. Anlayacağınız "arıza" DNA'sına kadar işliyor ...pıFFF
  18. hanımın arabasına Bridgestone taktırıyorum bu gün ... eski Conti lastiklerini 30,000km'de öldürmüş (kullanıcı hatası) kaldırıma sıfır yanaşacağım diye resmen yanaklarını traşlamış, tellerine kadar temizlemiş. Beheri 180TL'den atıyorum Bridge'leri ... istediği kadar kaldırım yapıştırsın, vursun artık
  19. ...yaz günü, daha veletiz (yani fiii tarihinde geçiyor bu hikaye) biri çıktı dedi ki ... - Bizim yazlığa gidelim mi? - Nerde sizin yazlık - Çanakkale'de.. ...çok yol değil, gidilir tabi. Pedere yaLakalık yaptım, o zaman Doğan SLX'imiz var (hem de 5 ileri ... peHHH) genişletilmiş h.sonu için arabayı ondan kaptım. Beş kişi ... ben - hakan, kız arkadaşlarımız ve bir yancı (o da hatun/ev sahibi) Cuma günü sabah namazını müteakiben ç.kale'ye çuf-çuf edeceğiz. Hakan'ın lakabı -bunalım- herif (..ki kendisini acaip severim) suratında depresif bir ifade ile dolaşıyor, hem de 7/24 ... hayattan bıkkın, ultra c00l ve tepkisiz bu yüz ifadesi nedeni ile adama bunalım (ya da kısaca buno) diyoruz. Ama aslında Hakan'ın bunalım ile falan alakası yok ... çizgi kahraman Conan vardı ya , Hakan onun yanlış zaman diliminde dünyaya gelmiş ruh ikizi ... kafasında toplam 5A'lık (amper) bir cam sigorta var ve o sigorta -çıt- ettiğinde Hakan komple arıza! moduna geçiyor. ...ama can bir arkadaş. İçi - dışı bir, yamuğu olmaz. Bela var ise sırtını Hakan'a dayar ve k*ç*nd*n endişe duymazsın ... o derece yani. Sabahtan buluştuk (Hakan o gece bizde kalmıştı) kızları ve beraberlerinde getirdikleri 8,541 tane bavul+çantayı arabaya doldurduk... klasik atarımızı yaptık. - ne gerek var ki bu kadar eşyaya ... bi hafta sonu kalıcaz yaw ...ve klasik cevabımızı aldık. - bunların hepsi lazım bize, siz anlamazsınız. ...kapattık çenemizi, bastık marş'a... Yazlık nerede? - ben tarif ederim ... ç.kale'nin hemen dışında bir koy var, orada. - iyi ...tırtır gidiyoruz işte, kaset çalıyor ... orta karar muhabbet dönüyor. Eceabat'a kadar sıkıntısız gelip orada durduk ... evde bir şey yokmuş, işte su - kola - bira - şarap - ekmek - pril - patates - ayçiçeği yağı - hıyar falan aldık eceabat'tan ... arabanın içi pazarcı kamyonetine döndü. Herkesin kucağı, ayağının altı falan dolu ... kaset çalıyor Buno kucağındaki karpuza vurarak tempo tutuyor, kızlar arkada ultra detone şekilde La Chante Mi Cantare söylüyor ..bilmem o parçayı hatırladınız mı? (bi ara marş gibiydi... asansörler dahil her yerde çalardı) ben de o gürültüde arada sırada gelen yol tarifini kaçırmamaya çalışıyorum. Koy girişinde bir motel var, onun yanından yamaca tırmanan şose'ye sardık ve toplam üç evden oluşan bir ev öbeğinin önünde durduk. Bahar sonu, yaz başı ... diğer yazlıklar henüz boş. Motel'de de yaz'a hazırlık yapan bir kaç işçi var o kadar. Yani ortam -sakin- ötesi. ...indik arabadan, eşyaları toparladık ve taşıdık. İşte kendi çapımızda yerleşiyoruz eve. TiVi'nin anten kablosu kopmuş, Buno kabloyu takip edip dama çıktı. Sonra da aşağı düştü ... kızlar mutfağı falan yerleştiriyor. Ben arabaya atladım, Buno'yu Eceabat'a Eczaneye götürücem, eksik bir iki şey var, onların da listesini yapmışlar. Bastık gaza ver elini Eceabat. çarşı içinde Buno'nun sağını - solunu düzeltip ona bakım yapacak bir eczane bulduk. Kafasındaki küçük patlağa bakıp -sağlık ocağına git istersen- dediler ... saLLa ya!, bizim eleman sağlamdır. Yalandan bi hediye paketi yaptılar buna. Bakkala uğrayıp eksikleri aldık, elektrikçiden yirmi metre TiVi anten kablosu yaptırdık ve basıp eve geri döndük. ...baktık ki kızlar evi paspaslıyor. Biz de anten kablosuna giriştik ... onlar işlerini bitirene kadar TiVi devreye girmiş, TRT1 dışında bir şey çekmiyor (konum gereği) ama ne önemi var ki. Ama benim aklıma bir şey takılmış ... ev sahibine sordum. - Ya gelirken levhalara gözüm takıldı ... bu koyun ismi ne biliyorsun di mi? - Hee ... Morto - Morto ne demek biliyor musun peki? - Yooo! - Ölüm demek... - Valla mı? - Hee Cidden Morto -ölüm- demek ... Çanakkale savaşları sırasında binlerce insanın can verdiği bir mekandayız yani. Kim tutup buraya yazlık yapar ki? Nasıl bir akıldır bu? ...çok bıdı-bıdı yapmadım tabi. Sonuçta h.sonu güzel vakit geçirmeye gelmişiz. Ama huzurlu falan da değilim yani. Hava kararırken biz terasa masayı kurduk, kızlar yemek yaptı (iyrençti!) hava tertemiz ama serin, üstümüze battaniye falan aldık, ışıkları kıstık .. arka planda teyp kafasına göre takılıyor başımızın üzerinde kent ışıkları tarafınca gölgelenmemiş samanyolu, az ötemizde ise deniz ... ortam Uber! - ya ne diicem!? Baktım Hakan'a ... herif koltuğunun altındaki manitası ile mırmır edeceğine gene bi saçmalık peşinde. - ne? - şimdi burada tonla eleman ölmüş dimi? - evet ... yani sanırım - nerde bunun mezarları? - bilmem ... buralarda bir yerdedir her halde - mezarlığı soyalım mı? - ya bi s*kt*r git Buno ...bu sustu, ben battaniyemin altına geri döndüm... - kaan - e*e*n, ne var? (hırladım bu defa) - ciddiyim olm ... manyak deli demir haçlar falan var o mezarlarda, birer tane araklıyalım olm. - neden ölüyü rahatsız edelim ki? yapmam öyle bir şey sana da yaptırmam ... geç onu. ...konu kapandı (nah kapandı) hava iyice soğuyunca girdik eve, herkes odasına çekildi. bir süre sonra da vurduk kafayı uyuduk. - kaan, kalk ... kalk ...sabahın körü be! - hay a*an* ... ne var be? ...diye uyandım. Hakan'ın manita yanında ev sahibi ile tepemizde dikiliyor. Biz de biraz -uygunsuz* durumdayız tabi. Toparlandım az. - hakan kaza geçirdi ... gel çabuk. - hay bin kunduz! of beee kızları kovaladım, giyindim ve çıktım dışarı. ...evler hafif bir yamacın dibine yapılmış. Yamacın öbür tarafında da (meğer) harbiden mezarlık varmış. Kafasına takıldı ya, sabah gün doğar doğmaz bizim Buno atmış kendini dışarı, ev sahibinden aldığı tarif ile mezarlığa gitmiş. Abana abana bir mezardan haç sökmüş... öyle dandik bir haç'ta değil bu. Kocaman, ağır ve bir buçuk metrelik falan döküm demir'i sırtlanmış. ...eve geri dönerken de yamaçta bir ayağı kaymış ... kayış o kayış. (bkn.şemsiyenin açılması) Buno yere düşüyor, haç'a kafa atıyor ... yuvarlanıyor ... haç Buno'ya bir tane patlatıyor ... bir kere daha yuvarlanıyor ... haç'a gene çakıyor ... yani yamaçtan aşağı paldır-küldür iniyorlar ve demir haç bizim Buno'nun ağzına özenle bi güzel s*ç*y*r. Sonuçta maç Demir Haç : 20 Hakan : 0 şeklinde gerçekleşiyor. ...bir gittim ki Buno evin dibinde inleyerek ve kafa göz patlamış (gene) yatıyor. - eşşedü ... falan diyor bu! Buno'dan arta kalanları toparladık, kızlar hala geyik yapıyor - Altına gaste kağıdı koysak mı? ...cevap vermiyorum ama aslında fena fikir de değil hani... Aynen Eceabat, gittik eczaneye ... eczacı çıktı bizim elemana baktı. - cık! dedi ... buna elimi sürmem. limanda sağlık ocağı var oraya gidin. Gittik... ...Buno'yu muayene ettiler, isterseniz ç.kale devlet hastanesine gidin dediler. Bir ağrı kesici yaptılar bizim elemana, kafasında iki patlak var, bir tane'de sol tarafında. Onları diktiler, tetanoz iğnesi yaptılar bir de bize "kendi isteğim ile hastaneye gitmedim" diye kağıt imzalttılar. Bi de reçete yazdılar ... saldılar. - Gece kusarsa, çok derin uykuya falan dalar gibi olursa uyutmayın, hastaneye götürün ... dediler. Hakan'ı koyduk arabaya, eczaneye uğradım ... ilaçlarını aldım. Aynen eve döndük. ...bunu yatırdık salona, herif hala ... - demir haç'ım nerde? ...falan diye inliyor. Şeytan diyor al bi yastık bas suratına. Çıktım dışarı, haç bıraktığımız yerde. Sırtlandım ... tırmandım yamacı ... biraz yürüdüm ... mezarlık önümde. Hakan bunu bir mezardan sökmüş ama .... hangisinden? Etrafta bin tane haç var, hangi mezara saygısızlık yapmış ki bizim hayvan? ...ara - ara ... en sonunda buldum tabi. Sırtım kırılmış, İsa kendi haçını bütün Kudüs sokaklarında taşımış ... o an bunun ne kadar b*kt*n bir iş olduğunu daha iyi anlıyorum. Yalandan yerine oturtuyorum haç'ı ... Buno abanırken dibindeki mermer kaideyi kırmış, tam yerinde durmuyor ama elimden ne gelir ki? ... özür dileyip (arkadaşım adına) bir de yalandan dua okuyorum ... çarpılmanın, lanetlenmenin gereği yok ... di mi abi? Eve dönerken pis, yorgun ama görece rahatlamış hissediyorum. - dönmemiz lazım! ...diye karşılıyorlar beni.. - neden? efendim Hakan'ın manitası Hakan'ın annesini aramış, durumu anlatmış. Kadıncağız telaşlanmış, yeminler ettirmiş. Hemen getirin oğlumu diye tutturmuş. - ee? daha karpuz kesicektik? ...nasıl yani?!? ...cidden mi? ...Hakan da başlamaz mı sızlanmaya - ölüyom ben, gidiyom ... annemi - babamı göreyim öyle öleyim bari. ...hay *b*n ... offf ya, off. Toparlandık tabi. Eşyaları toparla, Hakan'ı toparla ... evi toparla. Canım burnumda ... yanağıma öpücük konduran manitaya bile hırlıyorum, o derece yani. ...şarkı falan çalmadan döndük İstanbul'a, Hakan'dan arta kalanları evine bıraktım. Bir de sanki oğlanı o hale ben getirmişim gibi fırça yedim annesinden. Laf dilimin ucuna kadar geldi ... - senin oğlan mezar soyuyordu teyze, sen ne diyorsun? ... ama sustum, çünkü bir onu severim, muhterem teyzedir ... iki oğlanın durumu harbiden b*k, morali bozulmuş. ...herkesi evine döküp ben de evin yolunu tuttum. Epey bir süre -suratsız- dolaştığımı söylememe gerek yok tabi. Bir kaç gün sonra Hakan'ı görmeye gittim. Kapıdan girdim eleman sordu. - Haç nerde? - Götürüp geri bıraktım tabi. ...aaa? Eleman bana küstü be! ... inanmazsınız ama mezardan çaldığı demir haç'ı yerine geri koydum diye adam benimle aylarca konuşmadı. Neymiş efendim? Onu hak etmiş ... uğruna kan bile dökmüş... ...var mı böyle bir dünya?
  20. bu arada iki not! ...ilk not lansman takvimi ... (kesin bilgi) ...ahanda budur. Şu hangi tarihte geliyor? Bu gelecek mi? ... işte 2016'nın ortasına kadar gelecek araçlar ve o araçların lansman tarihleri. İkinci not ise fuar'da resmen tanıtılacak Focus PS ve o araçta bulunan E6 motorun bir anlamda babası olan E5 ile teknik karşılaştırması. ...bilginize efendim
  21. ...bu arada konu ile ilgili bir not. Ford özellikle -sarf- parçalarında yedek parça bedellerini ucuzlatmak adına çalışıyor. %20+ indirimli (aşağıda ki Fiesta örneğinde oran %27) Motorcraft marka parçaları sisteme tanımladılar. Servis'e gittiğinizde danışmanınız ile Motorcraft konusunu görüşebilirsiniz ... sonuçta hem orjinal hem de hesaplı bir çözüm bu. ...aklınızda bulunsun.
  22. TUİK'ten ilk üç ayın rakamları geldi, T.C'de satılan kuZu'ları (kamyon hariç) adres esasına dayalı dağıttığınız zaman Türkiye haritası böyle görünüyor. Yeşil : Fört birinci Aççık Yeşil : Fört ikinci Turuncu : Fört üçüncü Kırmızı : Fört'e "bi s*kt*r git denmiş" ilk üç'te değil ...
  23. Kaan Yagizer

    Cat Off

    ... biraz konu dışı olacak ama ben sanayide -usta- olarak geçinen tiplerin "bu parçaya/ekipmana/yazılıma gerek yok!" tavrına ayar oluyorum ... ülen bu aleti yapan yüzlerce mühendis ve ar-ge'ci o şeyi kuZu'ya sırf gıcıklık olsun diye mi koyuyor? Optimizasyon diye bir şey var, araca biçilmiş ömür süresince hem kanun ve yönetmeliklere uygun hem de sorun çıkartmayacak seviyeyi tespit edip tüm ayarlarınızı ona göre yapıyor, aracın motor torq'undan porya bilyasına kadar ve hatta amortisörlerine dek her şeyi bu çizgide hesaplıyorsunuz. ...sanayide otomatik yakıt kesmeyi iptal ederler, sen toparlamaya çalışırsın (neden iptal ettin ki onu? battı mı?) devir kesiciyi kaldırırlar, eleman piston tepesi deler vs.vs. bu "fabrika fazla koymuş, zaten gerek yok" mantığı beni cidden kızdırıyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.