Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Kaan Yagizer

Blogger
  • Toplam İleti

    2.952
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    83

Kaan Yagizer tarafından yazılan her şey

  1. aracınız garanti dahilinde ise yetkili servise uğrayın, söz konusu sıkıntınızı dile getirin ve bu şikayeti içeren bir iş emri açtırın, aracınızı teste çıkaracaklardır ... müsait olursanız siz de test'e eşlik edin, test uzmanı kutuda boşluk - arıza var mı bakarken tam olarak ne yaptığınızı, hangi koşulda "tık" sesinin geldiğini ona anlatın durumu taklit etmesine yardımcı olun, yani o sesi duysun. araçta bir sıkıntı yoksa dahi garanti süresi içinde ISIS'te (servis işletim sistemi) sizin şikayetiniz kayda alınsın. bir sıkıntı tespit edilemese dahi ISIS'te kayıt olduğu için (garanti süresi dahilinde) garantiniz bittikten sonra makul bir süre içinde (mesela 8 - 12 ay) arıza tespit edilirse önceden kayıt olduğu için iyi niyet garantisi devreye sokulur. (periyodik bakımların düzenli yapılması şartı ile...) aracınız garanti dahilinde değil ise yetkili servise uğrayın, söz konusu sıkıntınızı dile getirin ve bu şikayeti içeren bir iş emri açtırın, aracınızı teste çıkaracaklardır ... müsait olursanız siz de test'e eşlik edin, test uzmanı kutuda boşluk - arıza var mı bakarken tam olarak ne yaptığınızı, hangi koşulda "tık" sesinin geldiğini ona anlatın durumu taklit etmesine yardımcı olun, yani o sesi duysun. sorun var ise size çözüm ve maliyet bilgisi vereceklerdir ... sorun yok ise o sesin nedenini açıklarlar, içiniz rahat eder. ...son olarak (uzaktan kumanda olayına girelim) tam sağ veya sol yaptığınızda kutuya aşırı yüklenmenizi engelleyen dahili limitörler var (bağlantı körüklerinin altında) kutuyu limitöre kadar sıfırlayıp vitesi ileri konuma getirir ve aracı ivmelendirirseniz bu direksiyon kutusuna -yükleniyorsunuz- demektir. o konumda (mesela park yerinden çıkarken) lastikleri düzeltmekte (aracı yürütmeden önce) yarar var, bu kullanım alışkanlığı sadece dir.kutusunu değil, rot başları'da dahil olmak üzere genel olarak ön takımı korumak adına faydalıdır.
  2. yok .. örnek olsun diye yazdım, banyolardan sonra aracı iyice ama iyice kurutup neredeyse sıfır nemli ortamda elektrik yükleyerek boyuyorlar. aslında extra kato atsalar keşke ... tamam araç en az 50 kilo ağırlaşır ama pas olayı en az 20 yıl (taş bile çarpsa) ötelenir. ...hem maliyet, hem de ağırlık diyip ekstra kato'yu pas geçiyorlar (ben de bu duruma uyuz oluyorum) bildiğim kadarı ile artık sadece premium konfort araçlarda (XL Sedanlar) kato var ... pıFFF
  3. kesinlikle katılıyorum... yüzde bir milyon katılıyorum hatta (bkn.pis abartırım) ama adam haklı abijim
  4. önde zaten airbag + aktif gergili emniyet kemerleri ve hatta yan perde hava yastıkları var (hatta dizler için bile var) ... esas arka koltuk için destek lazımdı, özellikle bebek koltuğundan yeni kurtulmuş çouklar için bir şey bulmak gerekiyordu. bulundu da... şimdi boyun hasarlarını azaltmak adına (ön+arka) ve yayalar için sistemler geliştiriliyor. yakında onları da görürüz. önemli olan kaza'ya hiç karışmamak ama .... evet haklısınız, böyle diyenler illa çıkacaktır.
  5. Yan / Perde hava yastıkları kuşkusuz yan darbeleri korumak için ideal ama airbag destekli emniyet kemerleri iyice şişip boynu da destekliyor. Kafanın değil ama boyun bölgesinin de korunmasına katkı sağlıyor. ... ben o örneği (elalem arka emniyet kemerine airbag takıyor vs.) başkaları neleri düşünüyor, biz emniyet kemeri takmıyoruz anlamında kullanmıştım. Airbag'li emniyet kemerleri nasıl çalışıyor? Neyin nesi bu? Diyenler için --> http://youtu.be/993_uO0Q3JE
  6. Mondeo'da arka emniyet kemerlerinde airbag var, elalem kemer takıp takmama noktasını geçmiş ... nasıl daha da güvenlik sağlarım peşinde, biz hala vatandaşlarımızı sırf emniyet kemeri takmaktan kaçındıkları için zamansız toprağa veriyoruz ...gel de kızma bu zihniyete.
  7. oh ya! Yalan yok, mesajları okurken ben de bir yandan kendime "teker doğrultma ne yahu??????" diye soruyordum. Çok yaşayın e mi?
  8. Soru : Neden Emniyet Kemeri Takmalıyım? Yöntem : Emniyet Kemerini Koltuğun Arkasından Bağlar, uyarıyı susturur, aracı aldatırım. Övünme : Türk Aklını seveyim. Savunma : Bana bir şey olmaz... Gerçek : N@h Olmaz! Şu resme bir bakın ... Kırık bir kapı camı, öyle değil mi? Securit cam olması gerektiği şekilde kırılmış. Bu açı ile bakılınca malzeme işini doğru şekilde yapmış. ...ama ya bakış açısını değiştirirseniz? O zaman ne görüyorsunuz? aaa!!! cam içeriden dışarı doğru şişmiş. ...biraz daha yakından ve tam sıfır açıdan bakınca... evet!... bu gördüğünüz insan kafatasının sağ üst bölümünün kapı camı ile yaptığı karşılaşmanın direkt sonucu. neymiş? toka takıp uyarıyı susturmuyor, em.kemerini sırttan bağlamıyormuşuz. yoksa ne olur? ...ben doktor değilim ... forumdaki üstatlarımız ne olacağını (eğer isterseniz) size detaylıca anlatır, onlar varken söz düşmez. ama bir tek şeyi söyleyebilirim ... kötü olur! çok kötü olur!
  9. düşük kilometreli - düzgün ve de otomatik bulmak o kadar zor ki ... buluyorsun, kötü kondisyonlu oluyor ya da fiyatı uçuyor. ...aklımda olsun üstadım. bu gün 2.el'de ki çocuklar ile toplantım var, orada bir kere daha bakarım.
  10. ...yoo! söylemedi. Ama bizim başka bir projemiz var, az hasarlı bir far alıp ona ekstra havalandırma ventil'i takmayı deniyoruz. Kalıp üzerinde ek ventil için bırakılmış ama açılmamış noktalar bulunuyor...onlardan bir tanesini açıp duruma bakacağız. Kabaca işlem far'ı basınçlı ile yıka, öküzlük yap ... su kaçır ... sonra serine bırak su yoğunlaşsın ... far'ı aktif et, suyu buharlaştırsın ... ventil buharı atıyor mu? onu kontrol et şeklinde. İşe yararsa (şu ana kadar yarıyor gibi...) şirket araçlarından bir - ikisine aynı şeyi yapacağız (emin olalım önce...dimi?) hala sıkıntı yoksa görüntüler ile birlikte çözüm önerimizi paylaşırız.
  11. 500-550 Dizel 375-425 Benzinli (...standart 15k bakım, ek masraf/sıkıntı yok farz ediyorum) Araç bakımlı ve diri! ise, gayet rahat satılıyor üstadım... tecrübe ile sabit.
  12. test aracının ne demek olduğunu yukarıda (bir önceki mesajımda) dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. ...bu tür siteler / forumlar aynen sizin belirttiğiniz neden ile var zaten (deneyim paylaşımı vs.) ve otomobil dergileri - programları - blog'ları da benzer nedenler ile yayınlanıyor, takip ediliyor. Ancak atlanmaması gereken bir konu var... Profesyonellerin araçların performanslarını denediği kısa mesafeli / süreli testler, özellikle bu testlerin araçların limitlerini denediği kısımları trafiğe kapalı alanlarda, mesela pistlerde ve ya özel izin ile kullanılan rotalarda yapılır. ...bu sektörde hiç kimse araçların sınırlarını halka açık alanlarda / trafikte denemez. Amatör bir sürücü için en kolay ürün deneyimleme, araba örneğinden gidersek onu kullanma / hissetme yöntemi onu trafikte test etmektir. Test'in koşullarını da zaten belirtmiştim. Aksine talep var ise bu tür talepleri karşılayacak olan mercii yetkili satıcılar ve onların kullanıma sunduğu test araçları değildir. Mesela önümüzdeki hafta basın için Mondeo testleri var ... özel olarak izin alınmış güzergahta (..ve katılımcılardan feragatname alınarak) basın mensupları yeni Mondeo'ları sınırlandırılmış parkur'da kullanacak. (Sapanca ve civarında) Arkasından performans testleri geliyor, 16 - 17 ve 18 Şubat'ta (...gene feragatname alınan) katılımcılar (bu defa bayi ve ford çalışanları ağırşıkta olmak üzere) Mondeo'nun limitlerini zorlayacak ... ama yolda ve/veya trafikte değil. Bu amaç ile kiralanan Formula 1 pistinde bunu yapacaklar. ...anlayacağınız bizim sektörde kimse kimseye "Al hacım bu kuZu'yu, eti senin kemiği benim... git tütsüle!" diye araba verip trafiğe salmaz. Kimse bu tür bir davranışın etik ve yasal sonuçlarını göğüslemek istemez. Sonuç : Sunulan sınırlı test imkanı doyurucu değil ise tavsiyem profesyonellerin yapıp yayınladığı test sonuçlarına göz atmak ve internet'te paylaşılan deneyimleri okumaktır.
  13. Dize araç alımında yaklaşık araç bedelinin %10 - 11'i fazladan ödeniyor. Araç ikinci elde satılırken bu bedelin bir kısmı kuşkusuz geri alınıyor, bu oran yaklaşık (aracın genel kondisyonuna bağlı olarak...) %65 ile %72 arasında. Diyeceksiniz ki bunu nereden biliyorsunuz (nasıl bu kadar kesin rakam verebilirsiniz?) elimizde istatistiki değerler var. Uzun dönem araç kiralaması yapıyor ve yılda yaklaşık 1,000 adet aracı RAC'tan (Rent-a-car) çekip satıyoruz. Araçların ikinci el değerleri uzun dönem kiralamada en önemli girdilerden biri olduğu için piyasa fiyatlarını dikkatle takip ederiz. (mesela İstanbul'da ikinci el araç her zaman Anadolu'nun geri kalanından iline bağlı olarak %5 ile %8 arasında daha ucuzdur) ...hesabımıza dönelim. Diyelim ki 66,000TL'ye bir dizel araç aldınız, bu bedelin yaklaşık 6,000TL'si dizel motor farkı ve gene diyelim ki bu bedelin 4,000TL'sini ikinci el'de geri alıyorsunuz. Demek ki yakıt ile kazanmanız gereken 2,000TL'lik bir açık var. benzin ile dizel arasındaki litre bazında fark ne? yaklaşık ,0.50TL, eh tüketimden de kazanç var ... ama ya bakımlar? Dizel'in periyodik bakım ücretleri neredeyse Benzinliden %40 daha pahalı ... araç bedeli yüksek olduğu için kasko'nuz da görece yüksek çıkıyor. biz bu ve benzeri giderlere "elde tutma maliyeti" deriz, yani dizel'in (hiç ek arıza yaşanmadığını farz edersek) elde tutma maliyeti benzinliye göre daha yüksek. hesap burada da bitmiyor ... fazladan 6,000tl ödediniz, bu farkı belki de fazladan kredi alarak karşıladınız ... yani fazladan ödenen o bedelin de maliyeti var. Malum kimse kimseye bedava para vermez. bu ve bunlar gibi tüm rakamları alt alta koyduğunuz zaman ortaya çıkan hesap şu ... aracı 3 yıl kullanıyor, yılda iki kere periyodik bakım yaptırıyor, her yıl 30,000+km yani toplamda 100k km yapıyorsanız (fazladan lastik, fren balatası, bir deb.baskı-balata ve triger değişimi dahil) üç yıllık sürenin sonunda dizel araç kendisi için yaptığınız tük ekstra ödemeleri amorti ediyor. dikkatinizi çekerim ... para kazanıyorsunuz demiyorum. 3 yıl + 100k Km başa baş noktası ... o andan sonra yapacağınız her kilometre (elde tutma maliyetlerini de hesaba katarak) size para kazandırmaya başlıyor. ...denebilir ki "ama dizel daha kolay satılıyor!" ...açıkçası doğru fiyatı koyuyorsanız ve aracınız satılabilir kondisyondaysa dizel'in de alıcısı var, benzinli'nin de ... hele ki ford'dan bahsediyorsak ... ama bu iş gönül işi ... ben dizel kullanmak istiyorum, torq istiyorum, tamam fazladan para ödedim ama karşılığında ikide birde benzinci'ye gitmiyorum denebilir. tercih meselesi ... ama işin ekonomik yönü belli, üstelik bu hesap bendeniz'e ait te değil ... yılda on binlerce (abartmıyorum, on binlerce) araç alıp - satan büyük rent-a-car şirketleri tam olarak bu formülü kullanıyor ... örnek : Avis
  14. bir konuda anlaşalım ... test araçları "onları hissedin" diye hizmete sunuluyor, topluma açık trafikte onların sınırlarını zorlayacağım, kendi canımı, yanımdaki çalışanın ve trafiği paylaştığım kişilerin canını + malını riske sokacağım diyorsanız şunu açıkça belirtmek isterim ki beklentiniz temelden yanlış. nasıl ayağınıza giydiğiniz (...ki genelde onun sağ veya sol tekini giyersiniz) ayakkabı ile dükkanda bir kaç adım atar, belki aynada duruşuna bakarsınız ya, test aracı ile yapmanız beklenen de bu. ...denemek istediğiniz makosen ile "halı saha" maçına çıkmaya kalkarsanız ayakkabıcının buna izin vermeyeceği gibi test sürüşü yapan kişi mantık dışı davranmaya başlarsa ona eşlik eden bayi çalışanı da aynı şekilde davranır. en basitinden sizi kibarlık sınırları içinde kalmaya özen göstererek uyarır. koltuğa kurulursunuz, aynaları ve koltuğu ayarlar rahat edip etmediğinize bakarsınız ... kontrollleri dener, aksesuarların nasıl çalıştığını yanınızdaki çalışana sorar ya da aracın teknik bilgilerini ona anlattırırsınız. sonra da aracı trafik kurallarının içinde kalmak kaydı ile makul bir mesafe ... mesela 10km boyunca kullanır, onun dinamiklerini anlar, onu hissetmeye çalışırsınız. ...yani dünya yüzünde hiç bir firma kendi adına kayıtlı araç ile sizin halka açık trafikte aracın son hızını, kontra ile viraja girildiğinde kafadan nasıl kaydığını vs. denetmez ... denetemez. beklenti bu ise ... karşılıksız kalmaya mahkum bir durumdan bahsediyoruz. aracı beğenir veya beğenmezsiniz, sonuçta paşa gönül kriteri ... konuya müdahil olma sebebim "test sürüşü" denen şeyin tam olarak ne olduğunun altını çizmekten ibarettir.
  15. Yılda 15-20k'nın ilacı ufak hacimli + aşırı beslemeli benzinli'dir (bence) örnek : 1,0 EB ... Dizel'in ekonomik başabaş noktası 3 yıl X yılda 32,000km ~~ civarı ... diyebiliriz. 100,000 olayına gelince ...en hafif tabiri ile fena sallamışlar. Ben yılda 100k yapan arabalar biliyorum (araba değil, arabalar .... bildiğim bir kaç müşterinin filosunun %80'i yılda 100k+ km yapıyor ... ABB - Bayer - Türk Telekom - Türkcell - Caterpillar vs.vs.) bakım yapılıyorsa, kullanıcı aracı -kırmıyorsa- ve temiz yakıt konuyorsa sorun falan çıkmadan kullanılıyor bu araçlar.
  16. ...bence de hiç elinizi sürmeyin nazar boncuğu olsun.
  17. Aha! Bu defa reklamlara müyendis takımını bulaştırmamışlar ... Daha dün geyik yapıyorduk "yeni reklamlarda sürtünmesiz kaplama yapılmış tekerlek poryaları öne çıkar ya da ekstra katoferez yapılmış taban saç'ı" diyorduk ki ... öyle olmamış. Güzel! (bkn.bazen yanılmak güzeldir)
  18. Önemli olan bir tam depo ile kaç kilometre yaptığınız. Yakıt ışığı yandığında deponuzu tabanca atana kadar doldurun, günlük kilometre sayacını sıfırlayın ve yeniden depo ışığı yanana kadar kullanın. Bunu bir iki kere daha yaptığınız zaman kullanım alışkanlıklarınıza ve günlük rotanıza göre gerçek tüketiminizi hesaplayabilirsiniz. Eğer bu değerde, yani full depo ile (örnek:590km yapıyorken bu değer 510'a düşer ise...) ulaştığınız menzilde sapma yaşanır ise durumu o zaman masaya yatımanız gerekir. ...anlık tüketim ve kalan kilometre/menzil değerleri size genel fikir vermek ve kibar tabiri ile sizi uyarmak için sergileniyor, unutmayın. Göstergedeki değerin dolum sonrasında neden hemen değiştiği olayına gelince. Yakıt işinde "kesafet" diye bir kavram var, akaryakıt şirketlerinde ... özellikle dolum esnasında bu konu tam bir sanat haline geliyor. Yakıt rafineri ana tanklarından mı alındı? Yoksa hatlardan mı geliyor? Hava durumu ne? (gülmeyin ... çok ciddi fark oluşuyor) vs.vs. Nakliy ve dolum esnasındaki bulşma, kirlenme yani fire verme ve kesafet (yoğunluk) akaryakıt işinde size milyonlar kazandırabilir ya da kaybettirebilir. Aynı şey yakıtı alırken de geçerli. Hava sıcaklığı ne? Ne tip yakıt alıyorsunuz? Yakıt dinlenmiş mi (yani içindeki mekanik kirliliğin yerçekimi ile çökmesine zaman tanınmış mı?) yoksa taze! mi (taze! olan makbul değildir) benzincinin tankları temiz mi? ...ya da sizin tank ne durumda? ...??? Demeyin, sizin tankınızın dibindeki yakıt tortusu işin gidişatını etkiler. Malum o tortu mekanik kirliliktir (yani yoğundur) yakıt depoya dolduğunda o tortunun bir kısmını kaldırır, deyim yerinde ise dolum anında tank "bulanık" hale gelir ve yakıt karışan mekanik kirlilik nedeni ile normalden daha -yoğundur- , ayrıca yakıt doldurulurken (özellikle yüksek oktanlı benzin dolumunda) depo'ya yakıt buharı'da dolar. Yani tabanca atıp kapak kapatıldığında tankınızdaki yakıt bulanık ve tankın üst kısmı + yakıt dolum borusunun altındaki geniş bölüm yakıt gazı ile doludur ... o ilk anda bu bilgi doğal olarak sensörleri yanıltır. Deponuzda (misal veriyorum) 50lt yakıt varsa onun 52lt gibi algılanmasına sebep olur. Biraz zaman geçince mekanik kirlilik deponun dibine çöker, yakıt buharı fazlası var ise genleşme valf'i ile atılır ve sistem normalleşir. Yani kalan menzil göstergesi görece normalleşir ve anlık tüketim değerlerinizi baz alarak size yaklaşık menzil göstermeye başlar. ...yani bu normal bir durumdur. endişeye mahal yoktur ... güle oynaya, iyi günlerde & sağlık ve de sıhhat ile araç kullanılır. (bkn.takmayın kafanıza)
  19. O.K ... araç lansmandan dönsün, ıslak tartı sonucunu veririm. Sıkıntı yok.
  20. nefret ettim, TaTa Nano alırım biter gider ... hem bu çok benzin de yakar. zaten yamuk,yumuk biŞi ... olmamış, satmasınlar bunu ...ne gereksiz işler bunlar ya ... offf
  21. ben beğenmedim, iyrenç olmuş. (bkn.alamıycam ya...utanmazca b@k atıyorum)
  22. yanlız -o pist rekoru kırılacak- ... şaka değil, talimat çooooook yukarılardan gelmiş. Nürburgring rekorunu getirin ya da denerken ölün ... denmiş.
  23. cidden rahat Yakup ... ticari deyip kafada bitirmemek ve denemek lazım. ...üstelik istenirse M1 (binek) olarak tescil ettirmek de mümkün. tabi kim 15 yerine 45 ÖTV ödemek ister? ...ben değil. Varsın senede bir muayeneye gideyim ... hiç sorun etmem.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.