Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Kaan Yagizer

Blogger
  • Toplam İleti

    2.952
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    83

Kaan Yagizer tarafından yazılan her şey

  1. yok abi. istersen şöyle bir örnek vereyim. Aksaray yer altı otoparkını su basmıştı (geçmiş zaman) arabalar tavanlarına kadar su içinde kalmıştı, itfaiye motopomplar ile suyu çekip atana kadar bir zaman öyle kaldılar. sonra ortaya çıktı ki "doğal afet-sel" teminatı almamış kişiler para alamayacak. meğer "ucuz" sigorta satan bazı acenta ve şirketler poliçeye o teminatı dahil etmemiş. sigortanın kendilerini koruduğunu sanan araç sahipleri resmen yandı tabi. sonuçta sigorta poliçesi ekinde size verilen "kloz" kadar değerli, onu dikkatle okuyup satın aldığınız poliçenin neyi kapsayıp kapsamadığını, varsa istisnai durumları ve muafiyetleri iyice anlamak gerekiyor ... yoksa .. yoksa ne olacağı malum
  2. bildiğim kadarı ile ödediğiniz bilet parasının bir bölümü sigorta bedeli için ... bu da demek ki risk gerçekleşirse yani feribot'ta bir durum olursa o gemiye sigorta satan şirket ile muhatap olunacak,size kasko satan şirket ile değil.
  3. evet,evet .. kesinlikle Mertol'un dediği gibi yapın. imza: bize ekmek çıktı diye ellerini ovuşturan arabacı.
  4. ... vallahi atmakta haklı olurdunuz. çünkü sigorta şirketiniz size para ödemezdi. Kasko sigortaları aracınız bir başka nakil aracı tarafınca çekilirken/taşınırken oluşan hasarları kapsamıyor. bu durum için ya ayrıca -nakliye- sigortası yaptıracaksınız ya da size nakliye hizmeti veren şirketin zararınızı tazmin etmesini isteyeceksiniz. size sunduğum gemi yangını / deniz suyu kullanımı ve bu kombinasyondan doğan hasar bir senaryo değildir (keşke olsaydı) Borusan Oto'nun İzmir bayisine naklettiği 5 adet BMW (cillop gibi) aracın başına gelen şeydi. borusan yaşadığı hasarı denizcilik işletmelerinden aldımı,aldı ise ne kadarını aldı bilmiyorum ama baştan sona tatsız bir durumdu ve aynen yaşandı
  5. iğrenç? ... bak sana bir "iğrenç" olayı anlatayım abisi ... geçmiş zaman. topkapı'da arkadaşlar ile buluştuk, motorları fazla "kısılmamış" go-card ayarlamışlar,hafta sonu onlara bineceğiz. ortam kalabalık olmasın diye erken gittik (09.00 gibi mekandaydık) ve iki saat için pisti kapattık. bindik düldüllere (ben biraz zor bindim,sığamadım lanet olasıcaya) başladık saçmalamaya. sizden iyi olmasın sevdiğim bir arkadaş var bizim camiadan (..ki kendisi Aylin hanımın patronu olur) eleman bana sarmış,uğraşıyor. yahu 120kiloyum, 5 beygirlik motor altımda can veriyor zaten değil gazlamak,dağılmıyor olması mucize ... bizim eleman ise tur üstüne tur koyuyor bana,her geçişinde de hareket çekiyor. öyle mi? peki dedim ... normal gidiyorum ama bir gözüm bunda, baktım geliyor ... hazırlandım, arkadaş bana tam tur takarken uzandım ve sırt demirinden yakaladım bunun go-card'ı. zıpkın yemiş balina gibi savruldu alet ama bir kere yakalamışım,hayatta bırakmam. bizimki önce anlamadı ne olduğunu,sonra jeton düştü başladı bana bağırıp kolumu itmeye .. bı-rak-mam bir yandan pıt-pıt gidiyoruz pistte (artık beni de çektiği için hız yalan oldu) bir yandan da kavga ediyoruz. bu elime vurdu, hesapta bırakıcam ya ?? hayatta bı-rak-mam .. öyle mi? tükürüğü taaa apandisitten çektim ve 75m/sn hızla ateşledim ... hedef belli, kaskının camı. Lama hesabı komple sıvıyayım dedim kask camını. Ancak ufak bir hesap hatası yapmışım ki affedilmez. -- meğer benim kask'ın camı kapalıymış -- ehehehe .. kaza işte. o gaz ile unutmuşum parmaklarım gevşedi, zaten viraj içindeyiz, birlikte lastik yığınının üzerine tırmandık ve go-card etkinliği bol miktarda minik yanık ile (kızgın motora kaza sırasında değen yerler yanmıştı,ama yanımızda merhem vardı .. hemen çaresine baktık) sona ermişti. kıssa'dan hisse : birisine tükürecekseniz önce kaskınızın camını açın. yoksa "iğrenç" oluyor.
  6. evet,hatırladım .. gözümde canlandı .. hatta o sahnede kendimi tutamamış "şeRRefsizzz" diye bağırmıştım.
  7. tokyo drift'in başarısız versiyonu diyorsun
  8. iyi de ben sana sormadım ki? Cenk1'e sordum "hayırdır?" diye ... sen Cenk2 değilmisin? (yoksa 3'mü?)
  9. abi şimdi bir şey diyeceğim (kusura bakma) ön planda duran hatun güzel/çirkin (..ki bence çirkin kadın yoktur...kendisine bakmayı bilmeyen kadın vardır) davasında değilim. (kendi adıma) yer gök hatun kaynıyor (hatunlar için de erkek kaynıyor) bulunmaz nimet değil ki saygı duruşuna geçeyim. bana "seç" deseniz ve AMG 63 ile (senin örneğinden ilerleyelim) Victoria Secret güzelini yan yana koysanız bir göz kırpışı kadar zaman diliminde AMG'yi alır ve uzaklaşırım. imza:altımda AMG,cebimde de biraz para olduktan sonra hatun yapmaktan kolay ne var yahu?
  10. toyota edit:detay vereyim (bence) eski kasa celica hard top
  11. bakın size komik bir anı. melih pekol çağırdı bir gün (servis müdürümüzdü...emeği çoktur bende) çanakkale seramik'in 7 kasasında ses derdi var, çözün dedi. başladık aramaya, ses arama ölümdür - kabustur. önce arabada bozuk para vs. aramaya başladık çünkü ses fazlası ile "uyuz". normal sürüşte ses yok ... frene basıyorsunuz (aniden) tıkır-tıkır-tıkır ... virajda,bozuk yolda ses yok ... aniden gaza basıyorsunuz (kick-down) gene tıkır-tıkır-tıkır. arabayı temizledik, hayır ... ses devam ediyor ... tıkır-tıkır-tıkır ... bagajı falan boşalttık (iyi sabitlenmemiş kriko ses yapar) yok ... tıkır-tıkır-tıkır ... motor kaputunun altına girdik, boşta bir şey mi var? bolca plastik kelepçe harcayarak kablo gruplarını falan sabitledik ... yok anam yok .. tıkır-tıkır-tıkır ... kapı döşemelerini söktük, cam krikolarını çıkarıp camları tornavida ile sabitledik ... tıkır-tıkır-tıkır ... arabanın içine girdik, ön - arka elektrikli koltukları,direk kaplamalarını,emniyet kemerlerini, kablo tesisatını , klima kanallarını ve en son taban halısını söktük ... tıkır-tıkır-tıkır ... ön göğüsü ve tavan kaplamasını ve hatta kaplamanın altındaki anten sinyal güçlendiricisini söktük ... tıkır-tıkır-tıkır ... 4 gündü sanırım eski hava alanı yolunda polis bizi çevirdi. polisin gördüğü manzara. sürücü plastik taburenin üzerinde oturuyor, onun arkasında sırt üstü yerde yatan eleman ayaklarını şöförün sırtına dayamış (gaza bastığında sırt üstü yere düşmesin diye) arabanın içinde üç tane daha adam var (arabanın içi bomboş bu arada) araç hareket halindeyken sesi bulmaya çalışıyor. arabayı bağladılar tabi sorunu üç gün sonra almanyanın onayı ile aracın sağ marşbiyelini keserek çözdük (7 kasayı zincir ile kesmek manyak zevkli...tavsiye ederim ... nihahahoo) fos kaynak atılmış, punta perçini marşbiyelin içine düşmüş ... ani gaz - frende oval perçin ileri - geri yürüyor ... tıkır-tıkır-tıkır-tıkır-tıkır-tıkır bodur ailesine bir başka 7 kasa long verdi borusan, o aracı da topladık (toplaması bir ay kadar sürdü) test sürüşlerinde falan kullandılar
  12. biz arabayı (5 kasa) trenden düşürmüştük (o zamanlar BMW'ler tren ile geliyordu) gecenin bir saati,hava soğuk, tren vagonuna 4 + 4 araba sığıyor. önce alt katı boşaltıyorsun,sonra üst katı. vagonun üstü nem+çiğ ile deli gibi ıslanmış,bizim arkadaş biraz hızlı hareket edince 5 kasa bir kaydı ... güMMM resmen çakıldı kafa üstü (vagonun arkasından yere) o zamanlar Firuzköy'de servis. telefon ettik,çekici ile geldiler ... kuzu'yu aldılar. (çünkü treni boşaltmamız lazım) biz işimize devam ettik. borusan gece araba çekenlere para veriyor (mesai) ama kimin umurunda, sabaha karşı 03 - 04'te milletin pre-order arabaları ile haramidere ara sokaklarında it gibi gazlıyoruz. 7 kasa ile otomatik kullanmayı öğrenenler mi istersin? yoksa ayılama gazladığı için benzini bitip yolda kalan mı? neyse .. sabah eksper geldi, bu böyle olmaz dedi!! ..eee? arabacı çekici ile haramidere'ye geri götürdük,yalvar - yakar gümrüklü sahaya (hürmet yardımı ile) soktuk, sonra arabayı aynı pozisyona getiremeyeceğimiz için (tren gitmiş) 5 kasayı yükleme platformuna çıkarıp sonra iterek (ve takla attırarak) demiryoluna atmıştık. eksper resim çekti, rapor tuttu ... bir kere daha düzelttik arabayı,yeniden çekiciye ve firuzköy'e döndük. hep söylerim ... böyle bir eğlence için bize bir de mesai veriyorlardı
  13. oh be, kasmaktan kurtardın .. sağol valla.
  14. hiç unutmuyorum ilk E36'lar geldi ... hepimiz "bu ne beee,iyrençççç" demiştik. E30'un o köşeli çizgisinden sonra iyk!!! ilk parti verdiğimiz 300 küsur aracı geri çağırıp iki hafta içinde hepsinin silindir kapak contalarını değiştirmiş (o zamanlar müşteri memnuniyeti diye bir şey yok tabi) müşterilere de fazla caz yapmasınlar diye BMW Collection CD seti hediye etmiştik (araçlarda cd çalar yoktu/standart değildi...o ayrı) hahaha. gariplerim ağzını açmadan getirip iki - üç haftalık aracını servise teslim etmişti. Nerde o eski müşteriler .... ahhh ... ahhhh
  15. E30 iyidir,hele 320 olursa (düz 6 motor var onlarda,sonradan 4'e döndü ... o eski 6'ların hastasıyım) ... az mı debelendik "motronik" ile ahh .. ahhh edit:motor kodunu hatırlayamadım, M40 1600cc, M42 idi sanki .. off hatırlayamadım. (kesin takılır şimdi kafama)
  16. geçmiş olsun, bu arada bir ek bilgi ... AVM'ye gerek yok, trafik polisi iş / apartman otoparkları ve kampisler gibi alanlardaki kazalarda da rapor tutmaz, yaralanma yoksa karakol polisi de gelmez (vukuat defterlerine haybeden vak'a yazmak istemiyorlar) ... varsa güvenlik ile güvenlik yoksa kendi başınıza tutanak (resim şart) tutup kaskoya başvurmak tek çare.
  17. karakol yaralanmalı kazalar dışında polis/ekip yollamaz. yani "kan çıkmazsa para yok" mantığı var, yok ben illa polis'e rapor tutturacağım deniyorsa o zaman gerekiyorsa mahalleden ve akrabalardan destek alarak diğer şöförü iyice dövmek gerekiyor. (darp ihbarı olduğunda polis geliyor) ... garaj krikosuna gelince ... zemin'in yumuşak olduğu durumlar haricinde (çünkü o zaman krikonun tekerlekleri batıyor) 2 adet 2 tonluk ile (dar alan önemli değil) her yerden araba çıkarırsınız ... en fazla arabayı 5 yerine 10 kişi iter (daha neşeli olur,araba iterken sağlam geyik çevriliyor) olur biter. bilmeyenler için ...
  18. aklı başında sigorta şirketleri AVM'nin tutanağı ile işlem yapıyor ama sizin isim belirtmeniz iyi olmuş .. demek ki Ankara Sigorta'yı kullanmayacağız. bu arada bir şey soracağım ... senaryo modunda konuşulduğu için üstelemedim ama o ne biçim bir AVM Otopark kazasıdır? Arabanın kaza sonrasında yürüyemeyeceği kadar hasar verdirmek zor iş, senaryodaki şöför arkadaş otoparkın içinde kaç ile gidiyordu? not:garaj krikosu ruLLaz,forklifte falan gerek yok. türkiyede kime "hacı bir itsene şunu" dersen el verir, basit güzeldir. 2 x 2 tonluk garaj krikosu yeter (..evet,acil servis araçlarında buna benzer durumlar için garaj krikosu taşıyoruz)
  19. alın size komik bir durum. aracınızı feribot'a yüklediniz,salladım istanbul - yalova geçişi yapıyorsunuz ... feribot'ta yangın çıktı, gemi acilen ahırkapı açığına çekildi,sizi ve ailenizi indirdiler,deniz itfaiyesi anında geldi ve yangını hızla söndürdü ... feribot akşam geç saatlerde sirkeci rıhtımına geldi ve siz tutanak karşılığı ıslak ama hasarsız aracınızı teslim aldınız. aracınız yangın söndürme çalışması sırasında fazlası ile su yemiş olduğu için çalışmadığından bulduğunuz bir çekici ile aracı yetkili servis'e gönderdiniz. bir sonraki gün sizi servisten aradılar ve kötü haberi verdiler. arabanız görünüşte hasar almamış olsa da "yalan" olmuştu ... nasıl yaaa??? diyerek gidip durumu kendi gözünüz ile görmek istediniz,gösterdiler. yangın sırasında deniz itfaiyesinin denizden çekerek kullandığı su arabanızın neredeyse tüm elektrik tesisatını mahvetmişti... bu da yetmezmiş gibi arabanızın boyası solmuş,rengi beyaz/gri'ye dönmüştü. servis size bu durumu "deniz tuzu" olarak açıkladığında arabamı kurtarın dediniz, size "öyle bir şey olmaz" dediler, tuz her yerdeydi (salamura olmuştu resmen) boya temizlense ve tüm tesisat elden geçse dahi araçtaki korozyon asla bitmeyecek,aracın onarımı ederini aşacaktı. soru: ne yapardınız? (siz sormadan cevap vereyim ... evet kasko'nuz var)
  20. gelmez,sizin belirttiğiniz gibi trafiğe kapalı alan ... anlaşamazsanız resim çeker + AVM güvenliğinin tutanak tutmasını ister ve bunlar + dilekçe ile sigortanıza başvurursunuz. Kasko hasarınızı karşılar. garaj krikosu ve "hadi itin abicim" yöntemi ile uygun tavan yüksekliği olan noktaya aracı iter/çeker,sonra çekiciye yüklersiniz. imza:daha detaylı senaryo isteriz diyen arabacı (tuvaletini boşaltan uçaktan düşen mavi buzun arabama verdiği hasarı kasko karşılar mı sorusunu teklif edebilirim mesela ... bence güzel bir senaryodur.)
  21. şu an için f3 otomatik araç alırken "plus" paketli (başka şeyler de var ama paketteki ana şey otomatik park sistemi) seçeneğine yönelemiyorsunuz. powershift araçlar için ayrıca "paket" oluşturma çalışması sürüyor. aktif güvenlik sisteminin bedeli 930tl ve o bir aksesuar,aynı 1,545tl'lik elektrikli sunroof gibi. size aynı bedel ile araç teklif edilmiş olabilir (farklı ayların,farklı maliyetler ile üretilmiş araçlarıdır. bayi elinde bulunan aracı aksesuar fark'ı almadan size sunmuştur.) ancak iki araç aynı fiyat değil. şehir içi güvenlik sistemi -kaza yaptırmaz- ve/veya kazaya neden olmaz, her zaman devreye girmeyebilir,sonuçta belli "hız" sınırlamaları dahilinde çalışıyor, ancak şehir içi güvenlik sistemi kaza yaptırıyormuş söylemi bence fazlası ile haddini aşıyor. açıkça söyleyeyim o lafı eden (artık her kim ise) -saçmalamış-
  22. şu an,daha doğrusu bir kaç saniye öncesine kadar weynk-weynk yapan servis müdürünü dinliyordum. içinde bulunduğumuz an itibarı ile de kafamı dinlemekteyim, ama biliyorum ki bu uzun sürmeyecek. (bkn. sound of silence)
  23. .... görüyor ve arttırıyorum , taurus'u özellikle yeni çizgisi ile seven çok ama ben bir lincoln fan'ı olarak size MKZ diyorum
  24. bu konuşmayı (hatırlarmısın bilmem) daha önce yapmıştık, şekil 4b'de görüldüğü gibi bir'e bir aynı aracı sipariş ettim. hangi başlık altındaydı bilmem (hatırlamıyorum,yaşlılık işte) ama orada "cenk'in yaptığı ön siparişi gayet rahat almanya'ya geçerim,o almasa da (..ki zaten almıyor, o ayrı bir geyik) onun sipariş ettiği aracı çok rahat satıyorum demiştim. sonuç:cenk titiz adamdır,ama zevklidir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.