Kaan Yagizer

Nussbaum WAB 02 CCT nasıl çalışıyor? ... bu gün ölçüm yapılırken başında durdum. (resimledim) bir kere toplam işlem (lifte alma, ayarlama,manual bilgi girişi, ölçüm ve sonuç alma toplam 7 dakika sürdü.) oldukça kısa. adım bir ... kuzu'yu lifte alma. kazalı araç lifte alınır, buradaki temel amaç şase düzeltme .. kaynak vs. işlemler sonucunda fabrika değerlerine ulaşılıp ulaşılmadığını görmek. aracı lifte aldıktan sonra sisteme girip fusion'u seçiyoruz ve işlem başlıyor. adım iki kameralar ve lazerler başlıyor ölçüm yapıp data aktarmaya. adım üç araç lift üzerinde kayar plakalar aracılığı ile (sistem tarafınca) otomatik olarak ileri - geri hafifçe hareket ettiriliyor ve ilk alınan ölçümlerin doğruluğu teyit ediliyor, burada amaç liftin üzerine yanlış konumlandırma var ise olası insan hatasını devre dışı bırakmak (yani sistem bize güvenmiyor,kendi bir kere daha kontrol ediyor) adım dört ölçüm bittiğinde frenlere sanki pedala basılıyor gibi baskı uyguluyoruz. (sistemin talimatı ile) adım beş sistemin talimatı ve kontrolünde direksiyon sıfırlanıyor. adım altı sistem izin verdiği için bu defa direksiyonu aparat ile sabitliyoruz. adım yedi frene basılı,direksiyon sabit durumdayken sistem data verip neleri ayarlamamız gerektiğini söylüyor ve biz "ayar" yaparken ölçümlüyor. söz gelimi kamber/kaster'mi yaptınız. siz çekildiğinizde yaptığınız işi kontrol edip eğer fabrika değerleri içindeyse size "yeşil" veriyor. amaç tüm değerleri "yeşil" yapmak. çok akıllandı bunlar,çooook.

bu gün aklıma geldiği için ekleyeyim dedim. Bmax'te arka kapı'ya uzanan ve oldukça çirkin gözüken güç kablosu vardı ya, hani seri üretime geçildiğinde bir çaresine bakarlar demiştim. İşte size bir çare örneği (grand cmax'te o sorun nasıl halledilmiş?) şekil 4b'de görüldüğü gibi ... isteyince oluyor.

sözünü ettiğim araç bu (bir üst başlıkta yüreğimi ağzıma getiren ...) benden sonra Ballıca köyü sapağında şarampole yatana kadar (ben kullandığım süre boyunca) laci/gümüş rengindeydi, şimdilerde "soğan kabuğu" oldu. turuncu'nun moda olacağını o günden bilmişiz ... malum olmuş sanırsam

anlatılmaz,yaşanır. o ısıtmalı/soğutmalı ve elektrikli siyah deri koltukların el dikişleri, çift pistonlu performans kaliperleri, kalkık burun formatındaki minik bagaj spoileri, UV filtreli mat siyah cam tavan, kapı kol yuvalarına doldurulmuş tırnak çiziğini engelleyen şeffaf folyo ... hani sizin olsa sırtınızda "yatak yarası" çıkana kadar rekaro koltuktan inmeyeceğiniz bir kuzu desem yeridir yahu.

Dün karşılaştık, Elmadağ'da yolun kenarında duruyordu. Klasik Silver Arrow gümüşü elbiselerini giymiş,yoldan gelen geçeni hafiften kaşını kaldırmış olarak kesiyordu. Ona bakıp "bu ne be?" dedim kendi kendime, sonra plakaya takıldı gözüm. Ben ve benim gibi sazanlar'ı düşünmüş ve onun ne olduğuna dair bilgiyi plakaya işletmişti sahibin. 34 CAR XXX yazıyordu orada. İçim kaldırmadı,daha fazla bakamadım. Başladım yürümeye ama yalan yok ... 5-6 adım sonra durup döndüm ve bir kere daha baktım silüetine .. beHHH .. beHHH.

araba ---> vınn,vınn ---> servis ---> servisçi abi, arabayı IDS'e bağlayalım mı? ---> pıt,pıt,pıt (dokunmatik ekran efekt'i) ---> efendim aracınızda şu ve de bu arıza kodları var ... bunlara bir bakalım. ---> tekleme tarih olur.

o zaman bana yapacak tek şey kaldı ... klasik servisçi ağzı ile konuşayım. "mal'da sizlerin,para da. Gerisi paşa gönül kriteri,siz bilirsiniz." imza: sizi uyarmadım mı? deme hakkını saklı tutan arabacı

Okulda bize öğrettikleri ilk şey "Çalışan Makineyi Tamir Etmeye Kalkmayın" olmuştu, görünen o ki bunca yıldan sonra hala sağlamcı tarafım hala ağır basıyor. Gene de Murphy kurallarından bir kaç tanesini hatırlatmadan geçemeyeceğim. - Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız. veya - Bir şeyi tamir etmek düşündüğünüzden daha uzun sürer ve daha pahalıya mal olur. tabi bir de Campell yasası vardır ki o ayrıca takdir'e şayandır "Ne kadar az iş yaparsanız işleriniz o kadar yolunda gider."

kaşıntı team : 3 etti, bari bir de blow off takın,tam olsun. [media=]

ikiniz de ka-şı-nı-yor-su-nuzz , ayağınızın altında 180beygir var,daha ne istiyorsunuz bilmem ki? Asfalt'a "kahramanmaraşlıabdullahwashere" yazmaksa hedef , o ayrı tabi. edit :typo

Modifiyeci ruhu taşımadığım ve fabrika standartları dışındaki istisnasız her modifikasyona (aynaya takılan peluş hayvanat dahil) gözlerimi kısarak baktığım için ; (ön göğüste duran kağıt mendil kutusu ile yaralanan kişileri "kişi değil, kişiler" gördüğümden olabilir..) pes bir ton ile "auwww" deme hakkımı kullanıyorum.

olmaz mı? var tabi.. doğrudur da,az önce belirttiğim gibi firmaların dünyaya bakışı ile alakalı bir durum bu. şöyle bir örnek vereyim. Ford süspansiyon sistemini tasarlarken önceliği bir çok rakibinin aksine yol tutuşu/sert süspansiyon için kullanıyor. Japon rakiplerimizin aynı konudaki ilk hedefi ise sağlamlık/sorun çıkarmama, Opel ve VW ise konfor konusuna yoğunlaşıyor. hangisi doğru? bence üçü de kendine göre doğru ... zaten aynı teknoloji ve benzer malzeme kullanan firmaların ürünleri arasındaki farklılık buradan doğuyor. son kullanıcı da kendine yakın hissettiği ürüne doğru yöneliyor.

olmaz mı? ocak makyajından sonra fiesta'ya da koyacaklar (c-max'ta zaten var) üretim serisinin tümü upgrade hale gelecek. reklam işine gelince Ford ve VW arasında o konuda görüş/uygulama farkı var. Ford ürünü asfaltın üzerine koymadan reklamını yapmıyor, VW için durum farklı ... sipariş'e o an itibarı ile açık olmasa dahi "gelecek program" mantığı ile yayın yapıyor. O veya bu doğru diyemem,sonuçta firmaların felsefeleri ve uygulamaları farklı,tavırları farklı.

kamera kontrollü sistemler, adaptif cruise,şerit değiştirme yardımcısı vs. temmuz ayından itibaren devrede olacak. dikiz aynasının üzerinde taşıdığımız tüm o gözler artık tam anlamı ile fonksiyon kazanacak (tekno paket uber oluyor) yani resmen focus ve mondeo 2.0'a geçiş yapıyoruz ... bundan sonraki hedef tam otomatik sürüş,bu hızla gidersek çok da fazla beklememiz gerekmeyecek.

cruise candır,yakıt tasarrufudur,sakin kullanımdır hele yeni versiyon kamera kontrollü "akıllı" cruise'ler can ötesidir .. pamuklara sarılasıdır,değerli bir eserdir.

çinliler tibet'te kurdukları cherry fabrikasından dalay lama şerefine yeni üretime aldıkları "dalayımmısana" modelini getiriyormuş, 125cc. iki zamanlı ve twin turbo. kaçırılmaz bir fırsat, bakılması ve test edilmesi lazım. aklında bulunsun cenk"ciim

geçen gün başımıza gelen bir olay .. şimdilerde polis ceza'nın yanı sıra "uyarı" veriyor, 7 gün içinde filmleri söktürüp ya tespit'e ya da ceza kesen polis'in bağlı olduğu bölgeye gidip vukuat defterini tutan polis amirine filmleri söktüğünü göstereceksin. .. saLLa yaa,derseniz ne oluyor? (bize olduğu gibi) arabayı takas'a aldık, meğer araçtaki filmler yüzünden uyarısı varmış ve tespit'e gidilmediği için trafikten men almış. noter'de satış yapamadık, çekmeyi kaldırtamadık ... camları temizlettik, muayene istasyonundan geçer aldık, yazıyı trafiğe götürüp dosyayı temizlettik, men nedeni ile ceza ödedik bir de "Hürmet" ettik ancak ondan sonra satış yapıp aracı yeni sahibine verebildik. tam bir rezaletti yani ...

bir de ek yapayım, araç koyu renk film ile muayeneden geçmez (bilginize) asli kusur yazıyor, film'i söktürdükten sonra tesbit için geri çağırıyorlar.

Dar römork ile kar motorsikleti götürüyordum,sanırım arkada 4 metre uzunluğunda alüminyum bir kasa, onun üzerinde 300kg'lık motor ve römork ile aramda 1,5 metrelik çelik bir kol olduğunu unutup ana yoldan tali yol'a girişte sert bir manevra yaptım. Römork kaydı, ben frene bastım ve ranger sağ tarafa doğru döndü çünkü römork üzerindeki kinetik enerji yükü ile pick-up'ın arkasını ters yöne doğru itiyordu. direksiyonu ters yöne çevirip ayağımı frenden çektim,hatta gaz'a abandım, ranger bu defa sol tarafa doğru kıç attı (tabi römork tasmasından çekilmiş köpek gibi arkamda savruldu) sonra toprak yol üzerinde topladı. Alet 4x4 değil 4x2 olsa veya o an 4x4 ile gitmesem kesin şarampoldeydim (tepemde kar motoru ile) .. o yüzden TSM için hiç kasmadan "değerli bir eser" diyebilirim. (LAC'da değerli bir eser,yol tutuşunu + konforu olumlu yönde çok etkiliyor)

bildiğim kadarı ile sadece ortadan merkezi var, ön arka güç transfer farklılıklarını kendi yapıyor.

ben bir süre (yaklaşık 17-18 ay) eski kasanın "limited" modelini kullanmıştım, özellik ile yüksüzken arkası kayardı (yapmasın diye kasanın ucuna kum torbası koymuştum) süspansiyonu sertti, çevredeki diğer arabaları "EZMEDEN" .. bak çarpmak demiyorum, kelimenin tam anlamı ile ezmeden park etmek için belli bir alışkanlık gerekiyordu (ama alışıyorsun) onun dışında o kuzuyu çok sevmiştim. hele bir gelsin belki yeni kasadan da "evlatlık" alırım kendime. Ranger ticari araç olarak tescil ediliyor (yani 1.köprüden geçemez) ÖTV oranı %4 ve KDV oranı da %18 hayır aynı değil, 4x2'lerde MTV 580TL , 4x4'ün 2.2 motorlusunda MTV 1,597 ve 3.2'de 2,226 TL

bu kuzu 2.0 Ecoboost ve 600 beygir gücünde, yaklaşık DOKUZYÜZ Nm çıkartan bu motor 90,000 Sterlin değerinde SMG (sequential manual gearbox) şanzuman ile birlikte iş çıkarıyor. tek sürüşlük karbon debriyaj balata setinin fiyatı 3.500 Sterlin, isterseniz renklerini seçebileceğiniz (siyah - beyaz - portakal ve kırmızı) aksların tanesi 2.800 strerlin. araç 11 kişilik mühendis ve mekaniker kadrosu tarafınca destekleniyor (ekipte beslenme uzmanı bile var) , yedekler ve ekipman ile birlikte toplam 4 TIR ile yolculuk ediyorlar ve ekibin yıllık bütçesi 11.milyon USD. sonu: bunu evde denemeyin derler ya ... işte öyle bir şey. bunları kendi arabanız ile yapmayın. (ya da yapın biz para kazanalım)

doğrudur, bu aracın Avrupa ve K.Amerika'da satılması için daha çook ekmek yemesi lazım. belki bir sonraki versiyon,ama bu değil ... 4x4 istiyorsan sana bunu verelim ---> ... trafikte kafanı bozan olursa üzerinden araba ile geçer "relax" olursun

yok,yok ... bu aktif/pasif güvenlik sisteminin neredeyse tümü standart. yanlış bilmiyorsam sadece LAC top modelde standart (bir iki şey daha var ama onları bahsetmeye gerek duymadım .. örnek .. yolcu airbag'ini devre dışı bırakma/alma vs. ) araç aynen bu spec ile geliyor. yani : aksesuardan çalınmadı.

Temmuz ayında iki motor seçeneği ile (2.2lt - 150ps/375Nm ve 3.2lt - 200ps/470Nm) Türkiye yollarına çıkacak. Yeni motorlar TDCI olmanın yanı sıra VGT denen değişken geometrili turboşarj ile donatılmış olacak. egzost gazı akışı kanatları ayarlanabilir türbin'e gönderilir devir düşük olsa dahi en uygun seviyede turbo basıncı elde edilir (yelkenli geminin donanımını rüzgar şiddeti ve yönüne göre ayarlaması gibi) burada amaç düşük devirlerde dahi motordan tatminkar performans elde etmek ve torq doğrusunu mümkün olduğunca uzatmaktır. Hem 2.2 hem de 3.2 motorlar otomatik vites (6 ileri) ve 4x4'e geçmek için durmak zorunluluğunu ortadan kaldıran elektrik kontrollü orta diferansiyel ile donatılmış. Top model olan Wildtrack 18", diğer modeller ise 16" jant ile geliyor. Araçta başka ne var peki? - Öncelik ile bu kuzu Euro NCAP'tan 5 yıldız alan ilk pick-up - ESP (sanırım ESP'nin ne olduğunu anlatmama gerek yok) - HDC - Eğim iniş kontrolü (dik yamaç veya yokuştan inerken size destek olan elektronik çekiş/frenleme kontrol sistemi) - HSA - Hill Holder'da derler, yokuş kalkış desteği - TSM - Römork Savrulmasını engelleyen sistem (bak bu çok iyi bir şey işte ... 4x4'te pek yapmaz ama pick-up 4x2'ye bağlı ve yük bölmesi boşsa ani manevra veya frende kendi arka plakanızı okuyabilirsiniz .. ben okumuştum .. tırsınç bir durumdur,tavsiye edilmez.) - EBA - Acil Fren Desteği (siz frene yeterince basmadığınız zaman o sizin yerinize abanıyor) - LAC - Adaptif yük kontrol sistemi. Normalde büyük ve pahalı SUV'lerde bulunan bu sistem ile aracın arkası yüklü veya boş olsa da optimum yolculuk kalitesi sağlanıyor. - 4W ABS - EBD ile desteklenen bu sistem de standart. - Airbag - Normal versiyonlarda sürücü ve yolcu standart. Wildtrack'ta yan ve perde airbag'ler ile diz yastığı da var. Ne diyelim? Allah baba sahibine bağışlasın