Kaan Yagizer

+1

büyük ihtimal ile ... bazen "ürün sadeleştirme" dedikleri bir şey yapıyorlar. şöyle ki ... sanırım hepiniz biliyorsunuz "ülke spekti" diye bir şey var. ürün çıktığında base veya basic denen platformu önünüze koyuyorlar. buna karşılık siz o üründen yaklaşık kaç adet alacağınızı söylüyorsunuz ... bir sonraki aşamada o ürünün (attım c segmenti sedan) rakiplerine bakılıyor ve bir rakip seçiliyor. (attım jetta) ... jetta'da ne aksesuar var? gene attım a-b-c ... jetta'nın fiyatı ne? gene attım (amma attım ha) 99.999tl ... seçtiğiniz rakibi işaretliyor ve ona 100 diyorsunuz. sıra geldi konumlandırmaya .. diyorsunuz ki ben jetta'nın full aksesuar modelinin karşısına (100 puan vermiştik ya) benim ürünümün titanium'u ile çıkacağım ve onun fiyatı 97 olacak, jetta'nın orta modelinin karşısına (onun rakamı 91 olsun) trend ile çıkacağım ve jetta'nın 91'i yerine 86 puanda duracağım ve jetta'nın standart modelinin karşısına da (o da 81 olsun) 75 ile dikileceğim. işte sizin pazara çıkış fiyatlarınız ... lansman dolayısı ile destek alıp her ürünü 3 puan aşağı çeker veya fiyatı aşağı çekmeden elinizdeki o 3 puanlık marj dahilinde beleş aksesuar eklersiniz ... mesela dersiniz ki "lansman paketinde" bedava kararan dikiz aynaları - otomatik silecek ve farlar var. sonra geri dönüp elinizdeki puan'a uygun şekilde (sonuçta o puan aynı zamanda sizin pazar maliyetinizi de belirliyor) araca aksesuar yüklersiniz. 97 puan karşılığı resmen eşek pazarlığı yapıp titanium'un ekipmanını belirlersiniz. kimi zaman Ford-Avrupa paket teklif eder,paranız varsa alırsınız. Mesela ince stepne - standart esp ve yokuş kalkış desteğine "özel" bir rakam verir, resmen uçarsınız. ya da sunroof istersiniz ama F/A vermez (kimi zaman adam/saat maliyetini kurtarmadığı - kimi zaman fiyatta anlaşamadığınız - kimi zaman ise tedarik sorunu olduğu için vs.) sonuçta zevkli iştir, resmen sentleri hesaplarsınız. işte bu süreç sonrasında bazen sadeleştirme devreye girer. belli bir süre pazarda olan ürünün maliyeti değişir (genelde blok alım nedeni ile ucuzlar) o zaman F/A seni masaya çağırır ve der ki ... sana plus pakette şunu - bunu vermiştim, 16" yerine 17"jant'ı fark almadan vereyim, ayrıca otomatik start/stop alırsan yanında (salladım) elektrik ısıtmalı koltuğu beleşe sunarım. anlaşırsan siparişlerini modifiye eder, sonra da geri dönüp iç pazara style plus model yerine trend plus yaptım,şunu - bunu ekledim, şunun yerine bunu verdim falan dersin. üretici bazında bu işi yapmak resmen sanattır, bir süre bu işi yapan hiç kasmadan halı tüccarı olabilir,pazarlığın kralını yapar hale gelir.

style plus'ı üretimden kaldırıp aksesuar serisini trend ve trend plus diye ayarlamayı düşünüyorlardı. (evet ... aksesuar seviyesinde değişiklik planlanıyor) hazırdaki bir araca niyetlenmiyor ve bir - iki ay beklemeyi düşünüyorsanız kafanızda net çizgiler oluşturmayın ... önce aksesuar seviyesinin yeni düzenini bir inceleyin,sonra karar verin derim.

neden hızlı araç kullanmıyorum? ... bu konuda pek çok neden sayabilirim ama gelin bir deney yapalım. bu deney için ihtiyacımız olan şey bir adet A4 kağıt. Sizden ricam önce kağıdı tam ortasından ikiye katlamanız (bu deneyi zihninizde yapmayın .. üşenmeyin,kağıt katlayın:) ) ... şu anda elinizde 1/2 A4 var öyle değil mi? Bir sonraki adım ... yarım A4'ü bir kere daha katlayın. Artık elinizde 1/4'lük A4 var ... bu 185"lik bir araba lastiğinin 90km/h seyir süratinde yola bastığı alan. Yani kullandığınız aracın yer ile temas eden kısmı 1/4 A4'ten ibaret. Otomotiv üreticilerinin tüm çabası o 1/4 A4'ün yola temas etmesini sağlamaktan ibaret. Tüm hayatınız o kağıt parçasının temsil ettiği alana bağlı. (ve ailenizin geleceği) Peki ya daha hızlı gidersek? Katladığınız 1/4 A4 kağıdı alın ve bir kere daha katlayın. Artık elinizde 1/8'lik A4 var ve bu alan 200km/h ile giderken bir adet lastiğin yer ile temas ettiği yüzeyi temsil ediyor. İşte o 1/8'lik A4 aklıma geldiği zaman ayağımı gazdan çekiyor ... efendi gibi gitmeyi sürdürüyorum. (bunun gibi en az 10 örnek daha sayarım ama araba kullanma zevkinize gölge düşürmeyeyim) ... uzun lafın kısası trafik kuralları keyfe keder konmamıştır, o kurallara uyalım pls.

başkaları ile paylaştığım trafiğe açık karayolunda,...kesinlikle hayır.

.... Bu durumun gereksiz tüketim olduğunu zaten tartışmıyorum,o konuda sana kesinlikle katılıyorum ama durum bu

+1

... istatiksel gerçeklerden bahsediyorum mertol türkiye'de (tuik verisi) sıfır araç sahibinde 3 yıl kalıyor (bu süre azalma eğiliminde) kendin de söylüyorsun zaten. 200k'ya ulaşmış 8 yaşındaki araç ya pert olmuştur,ya da 3'üncü,4'üncü eldedir. arabasını sıfır alıp 500k'ya ulaşmış insan evladı yokmudur? vardır kuşkusuz ama yılda satılan 800.000+ aracın kaç tanesi bu kapsama girer? 10? 15? ... kolayca göz ardı edilebilecek bir rakam. hadi diyelim ki araç 500k'ya ulaştı. o araç hala orjinal parça,yağ ve bakım malzemesi ile periyodik servis alacak mı? (almayacağını,alamayacağını en az benim kadar biliyorsun) ... yani geçelim bunları

rammstein - moscow

bence klasik "yaptım çünkü yapabiliyorum" mod'u bu

doğrudur, arkadaşların belirttiği gibi ilk kilometrelerde fazla zorlamayın,bakımlarını zamanında yaptırın ... iyi seyirler. 2012 model araç amatör kullanıcının elinde 200k+ km'ye 8 yıl sonra gelecek. O zamana kadar 3.sahibinin eline varmış,günün tasarruf modası neyse (LPG vs.) ile donatılmış, 45.000km'den sonra adam gibi bakım görmemiş, 90.000'de papua yeni gine malı triger takılmış, 3.cü debriyaj setini bitirme noktasına varmış olacak. yani ölme eşeğim ölme. O motor ucuz olsun diye "merdiven altı" çakma yağ ile karter doldururken 1.000km'de yağ değişimi ile elde edilmesi muhtemel 10.000/1 oranındaki performans kazancını kim algılayabilecek ki? ... üretici rodaj'a gerek yok diyor ve bu söylemin sorumluluğunu alıyor, isteyen rodaj yapar,isteyen katalizatör'e bülbül yağı damlatır. gerisi kişilerin tercihidir.

doğrudur, motorlar montaj sonrası sehpada normal çalış, zorla,normal çalış temposunda (bilgisayar kontrollü) deneniyor. daha sonra (biraz da imalat hattındaki sıkışıklığa bağlı) yağı süzülüp değiştirildikten sonra (bu deneme sırasında 10w30 kullanılıyor) montaj hattına geri veriliyor (ama transaxe'ler çalıştırılmıyor ... onları imalatçıları mesela ZF veya Getrag çalıştırıp deniyor) kimi zaman da (özellikle üretim değiştiğinde) araç "sevkiyat" ibareli yağ ile gönderiliyor. servis teslimat öncesi kontrolleri yapıp sevkiyat yağını döküyor ve yerine 5w30 koyuyor (fox motorlarda 5w20) ve PDI sonrası bu şekilde teslim ediyor. sonuçta Mertol'un dediği doğru ama Japon'lar için ... Ford'da çalıştırma - çapak toplama - yağ süzme prosesi ayrıca yapıldığından (yağ filtresi değişmiyor, aslında bu işlem yapıldığında yağ filtresinin de değişmesi lazım ama değiştirmiyorlar) 1.000km vs. bakımı yok. al arabanı, iyi günlerde kullan .. 15k veya 6 ay sonra gel deniyor. yani sizin dediğiniz de doğru ... söylemler arasında ki çelişki sadece üreticilerin proseslerinden kaynaklanıyor ... yani herkes haklı ek/düzeltme: tabi burada sadece motor'dan bahsediyoruz. diğer aksamın alışması/çalışması için bir zaman toleranslı/sakin kullanım gerekiyor. zaten kullanıcı el kitaplarına 1.5ookm notunun konmasının sebebi de bu.

aslında o kadar da maliyetli değil,tabi zaman ayırmanız lazım (o ayrı) ancak "gözümü kısarak baktığım" explorer (2000model) satın alma adına hesaplı,hatta hesaplı ötesi sayılabilir. düzgünce (çok da düzgün değil,orta diferansiyel - kavrama sağlam olsun yeter) bir kuzu'nun maliyeti yaklaşık 20k. motor derseniz blok ve kapak çelik, utanmayıp balyoz ile girişseniz bile bir şey olmaz. binde 75 rektifiye atsan,bir taneden geçtim iki kapak contasını üst üste koyup kapatsan o motor çalışır, şanzuman deseniz zaten "null" en fazla bir iki planet disk'i sıyırmıştır,onu da amerikancıdan alırsınız. diferansiyellere bir şey yapabilenin zaten heykelini dikiyorlar, pas desen bu kuzular pas yapmaz ... yapsa da kendiniz bile temizlersiniz. pahalı parçası yokmu bunların? var tabi ... mesela elektrikli koltuk spiralleri ve kızağı pahallıdır ama onları çıkmacılardan alırsınız (explorer olması şart değil ... pek çok amerikanın parçası azıcık iyi niyetle birbirine olur) arka amortisörler pahalıdır,hem de zor bulunur ama onların başına bir şey gelmesi olasılığı düşük ..vs.vs sonuçta karar vermek, biraz bilmek (ya da öğrenmeye niyetlenmek) ve zaman harcamaya (acele etmeden) hazır olmak yeter. ... keyfe gelince ... başladıktan iki yıl kadar sonra kız gibi yapıp sokağa çıkardığınız kuzu'nun yaylanarak gidişini hissetmek .. priceless

motor ve aktarma organlarının rodajı yok ama yeni fren diskleri ve pabuçları ile lastikler için aynı şeyi söyleyemeyiz. lastiğin jantı tamamen kavraması ve hafiften topuk yapması için 500km yeterli (sonrasında rot - balans'a bakılırsa iyi olur) ilk günlerde sakin ve toleranslı gitmekte yarar var.

aminnnnn

ehue .. kem - küm .. lafı bir tarafından anlamışım o zaman. pardon .. pardon. EB için aynı durum söz konusu değil, o motor değişik kasa varyantlarında kullanılıyor ve pek çok pazar EB+otomatik istiyor, sözü edilen opsiyonun fazla gecikeceğini sanmam. (soruyu yanlış anlamışım...yeniden özür)

focus 2.0tdci - powershift (140 beygir - titanium - opak ) 21.350 sterlin, focus 1.6 tdci - manual (115beygir - titanium - opak ) ise 19.095 sterlin. Yaklaşık %10'luk farkın önemli bölümü otomatik şanzumandan kaynaklanıyor. bildiğim kadarı ile 1.6 ile 2.0 arasındaki (bayi giriş) farkı 50 sadece sterlin civarında. yani FA diyor ki ... kasma ... 2.0 veya 2.2 al

Ford 1.6tdci & otomatik şanzuman adaptasyonuna 5-6 yıl önce başlamıştı ve şu anda hala başlangıç aşamasında (bkn.brbirinden ayrı motor ve şanzumana bakıp çay içen isviçreli bilim adamları) ama yeterli kaynak ve adam/saat verilmediği için ... işte gerisini siz tahmin edin. alıştığımız söylem sene 2008 soru:ya biz ne zaman düzgün bir otomatik vereceksiniz? cevap:üzerinde çalışıyoruz,mümkün olan en kısa zamanda. sene 2009 soru:ya biz ne zaman düzgün bir otomatik vereceksiniz? cevap:üzerinde çalışıyoruz,mümkün olan en kısa zamanda. sene 2010 soru:ya biz ne zaman düzgün bir otomatik vereceksiniz? cevap:üzerinde çalışıyoruz,mümkün olan en kısa zamanda. sene 2011 soru:ya biz ne zaman düzgün bir otomatik vereceksiniz? cevap:üzerinde çalışıyoruz,mümkün olan en kısa zamanda. sene 2012 soru:ya biz ne zaman düzgün bir otomatik vereceksiniz? cevap:üzerinde çalışıyoruz,mümkün olan en kısa zamanda. ... ve hikaye böyle sürer gider. (ta ki biri kalkıp ... ya başımızın,gözümüzün sadakasıdır ... şunlara bi şanzuman verin b kardeşim .. diyene kadar) kısaca ... endless story

öyle demeyelim de,şöyle ifade edelim. Şirketin uyguladığı konsept/rota nedeni ile üründe kişiselleştirme yada bir alıcı grubuna/ülkeye/pazara özel biçimlendirme (firmanın hedefi doğrultusunda) bu günden sonra zor. firmalar para kazanmak, yaşamak ve büyümek için kuruluyor ve var oluyor. bir firmanın para kazanmayacağı/yitireceği alanda yatırım yapmasını beklemek (bence) fazla iyi niyetli bir davranış olur. (bu lafım sadece ford için değil)

bu arada bir not (konu ile alakalı değil ama...) sabah bahsedilen "takas kampanyası" için detaylar belli olmaya başladı. Takas için belge istenmiyor. Yani evet .. Cenk aracını takasa vermese dahi sıfır araç alımında takas indiriminden yararlanabilecek.

Cem bu sorunun cevabı tamamen duygusal Öncelikle diğer pazarlar 1.600cc motor ile Otomatik Vites seçeneği ile ilgilenmiyor. Hemen her pazar vergilendirme,çevresel etki ve sigorta için emisyon değerlerini baz referans olarak alıyor. Doğal olarak daha büyük motorlu, ancak daha "çevreci" ya da hibrit motorlar ön plana çıkıyor. Avrupa pazarında 1.6lt ve otomatik isteyen toplam iki pazar var ... Türkiye ve Rusya 1.6TDCI + Otomatik istiyor ... o zaman da şöyle br muhabbet gerçekleşiyor. Türkiye ve Rusya (kısaca TR) : Abi be ... bize 1.6 diesel otomtik versenize,piyasayı hallaç pamuğu gibi atarız. Müşteriler kapı önünde kuyruk olur. Ford Avrupa (kısaca FA) : iyi de canım kardeşim,yılda kaç tane satarsınız? TR: var ya ... en az 20.000 tane çakarız FA: bi xxxxrin gidi ya, size şanzumn geliştirmenin maliyeti ölüsü 20.000 Avro, yatırım 30 yıldan önce geri dönmez TR:Abi gözünün yağını yiyim ... rezil oluyoruz aleme FA: size 1.6 fiyatına 2.2 veriim,bu kıyağımı da unutmayın TR:olmz abi, 2.2'de manyak ötesi vergi var,satamayız FA:siz delimisiniz? 2.2'nin emisyon değerleri 1.6'dan daha iyi. Partikül filtresine bile ihtiyaç yok,üstelik o motor çok daha uzun ömürlü falan - filan. TR:bi bizimkiler vergiyi motor hacmi üzerinden alıyor. FA:mal'mı sizinkiler? ne kadar kirletirsen o kadar vergi ödersin. TR:işte bizde öyle değil ... sen bize özel araba yap FA:şimdi sizi döve döve kovalamak lazım burdan ama ikiniz de iyi çocuklarsınız,talebinizi istek listesine kaydettim. Mars kolonisi için üreteceğimiz hidrojen güç üniteli aracı piyasaya sürer sürmez sizin isteğiniz için çalışmaya başlayacağız. TR: sağol abi (çok sevinir FA'yı şapır - şupur öperler) FA:tamam,tamam (yüzünü kurulmak için br paket kağıt mendil bitirir) hadi gidin işinize,gücünüze bakın şimdi. TR: (gider) FA: (arkalarından bakar ve mırıldanır) fesüphanallah .... ... sorunun cevabı budur.

hep söylerler "5 marka kalacak pazarda,geri kalan markalar bu 5'linin altında toplanacak" diye ... görünen o ki gelecek bilimciler bu defa attılar,tuttu

Lincoln tavuğun suyunun suyu. Alan Mulally (eski Boeing CEO'su) "bence" çok iyi işler başarıyor. Mesela "One Ford" konsepti ... şöyle anlatayım. Bundan bir kaç yıl öncesine kadar FORD US, FORD EU, FORD Oceanic, FORD SA etc. kendi başlarına ürün geliştiriyor, kendi tedarik ve dağıtım kanallarını kuruyor + çalıştırıyordu. Mullay dedi ki "bi xxxrin gidin be" tüm dünya için baz platformlar olacak ve herkes bunları kullanacak diye de kural koydu. Yani Türkiye'de, Amerika'da, Brezilya'da aynı Fiesta platformunu (ve aynı tedarikçileri, aynı lojistik yollarını) kullanacak. Ülkelerin ihtiyaçlarına göre minik değişiklikler yapılacak (örnek:brezilya alkol türevleri ile çalışan, amerika düşük oktan benzin ve avrupa euro diesel motor - besleme - elektronik sistemleri kullanacak) ama temelde platformlar aynı olacak. Sadece bu karar bile milyar!!! dolar seviyesinde kazanç demek. Lincoln modelleri avrupalı ekipler tarafından elden geçiriliyor ama o modeller ufak tefek değişiklikler ile Global Ford tarafınca piyasaya sunulacak. Cepte kalacak AR/GE parasını düşünebiliyormusun? Düne kadar her alt kırımın (örnek FORD U.S veya FORD EU) kendi başına yaptığı alımlar yerine ZF'in (şanzuman üreticisi) karşısına Global Ford olarak oturduğunda alacağı fiyatı bir düşünsene. Ford ağırlıklıklarını attı (bkn.Volvo) ve iyi gidiyor,hem de epey iyi.

(pek de severim bu söylemi) ... fazla heyecanlanmış,dozajlama sorunu çeken elemena --> "benimle öyle elini kolunu sallayarak konuşma, o elini alır bir tarafına monte ederim .. ortalıkta SÜRAHİ gibi dolaşırsın" (bunu söylediğiniz zaman muhatabınız önce kaşlarını çatar, dalgınlaşır ve 3d olarak "sürahi" durumunu ve bu durumun doğuracağı anatomik sakıncaları düşünmeye başlar ...)

şöyle bir baktım, bu kuzu sakin!! kullanımda 9 galon yakıyor. Kabaca hesaplayalım demek ki 100mil'i 34,2litre ile geçiyor ... 100 mil'i 160km diye yuvarlarsak bu da demektir ki 21,3lt/100km tüketim olacak (tabi sakin gidilirse ... 8 ocağı birden kick-down ile ateşlersek ne olur? hesaplamak dahi istemiyorum)