Kürşat Demirci

Pek fazla yazmasam da, nerdeyse her gün girip mesajları okuduğum bir yer oldu FocusClubTR. Bunda, buradaki kibirsiz insanların yarattığı ortamın katkısı çok büyük. Emeği geçen herkese teşekkürler. Daha nicelerine...

Araç belli bir hızın üzerinde seyretmiyorsa ya da duruyorsa ikaz vermemesi daha iyi olurdu açıkçası. Her neyse, bu durumda araca özel bir sorun yok gibi görünüyor. Teşekkür ederim herkese

Şöyle anlatayım: Aracı çalıştırıyorum ve biraz ilerleyip otoparktan çıktıktan sonra araçtan iniyorum. Bu esnada araç çalışıyor (Yani start-stop devrede değil). Tam da bu sırada araçta emniyet kemeri ikaz sesini duymaya başlıyorum. Koltukta kimse oturmadığı halde ikaz vermesi garip geldi bana.

Arabayı çalıştırıp aşağı indikten sonra kendi kendine "emniyet kemeri" ikazı vermeye başlıyor araç. Bu önceden yoktu galiba, hatırlamıyorum olduğunu. Böyle bir şeyle karşılaşan var mı acaba? Servise gittiğimde soracağım ama size de danışayım dedim.

İstanbul'da 7.2 - 7.3lt civarında değerler gösteriyor bu ara.

Tapa bizde değiştirilmişti. 5 TL gibi bir ücreti var yanlış hatırlamıyorsam. Bu arada anladığım kadarıyla silkeleme sizde pek olmuyor. 1-2 vites geçişini nasıl yapıyorsunuz, hangi devirlerde? Mehmet Demir hocam 1.viteste 2000 devire ulaşmadan 2'ye atmak gerektiğini söylemişti, siz de öyle mi kullanıyorsunuz, yoksa devirli kullanıldığında da mı silkeleme olmuyor?

Bakımdan sonraki 7.5 - 7.6lt'yi bulan aşırı tüketim biraz daha azaldı ama henüz eskisi gibi değil. Şu an agresif olmayan kullanımla 7.2 - 7.3lt civarlarında tüketiyor araç. Bir süre sonra eski haline dönecekmiş gibi geliyor bana. Takipteyim - Ben serviste sağ aks keçesini kontrol etmelerini söylemiştim. Sorun yokmuş. - 1.vitesten 2.vitese geçişlerde araç silkeliyorsa onu söyleyebilirsiniz. Forumda kendi kendimize çözüm bulmaya çalışıyoruz ama belki servisin farklı bir önerisi / çözümü vardır. Yağın dışında 1.0 için özellikle dikkat edilmesi gereken bir durum yok sanırım.

Kaç inç olduğunu bilmiyorum ama 3 satırlık bir lcd. Hatta bazı menülerde yazı karakteri nedeniyle 2,5

Bizdeki de böyle. 2012 Style.

Biz kalabalık bir aile olarak, uzun yola genelde beş kişi + dolu bagaj gideriz. Eğer uygun devirde kullanırsanız, bu halde yokuşları çıkarken dahi pek fazla sorun yaşamazsınız. Benim gözlemlediğim kadarıyla; 6. viteste, 2000-2250 devir civarında girilen yokuşları ivmelenerek çıkabiliyor araç. Daha düşük devirlerde ise vites düşürmek gerekiyor. Bu şartlarda, Samsun'dan İstanbul'a gelirken 6.3 lt tüketmişti araç. Ortalama hız galiba 82 km/h idi. Uygun hızlarda gidilirse ve yük de az olursa, daha düşük tüketimleri görmek zor değil. Şu anki İstanbul şehiriçi tüketimi ise 7.3 lt.

Eleştiriye saygı duymakla birlikte; bence bazen böyle eğlenceli başlıkların da açılması gerekiyor. Sidik yarıştırma olarak görmüyorum buradaki ortamı bildiğim için. Liste şeklinde, yorumsuz olarak araçların isimlerini yazmak yerine; mesajlara küçük bilgilendirmeler de eklenince okuması keyifli ve bilgilendirici bir konuya dönüştüğünü / dönüşebileceğini düşünüyorum. Örneğin Mertcan Çelik ve Engin Uzunoğlu sayesinde Push Up'ın ne olduğunu öğrendim, bilmiyordum. Yine örnek olarak Cem Boneval ve Aydın Genç de deneyimlerini anlatmışlar. 406 şansumanı hakkında da bilgim yoktu. (Konu dışı mesaj olmuş, o ayrı ) Konuya gelince, mesajlardaki gibi fazla araç tecrübem yok, 6-7'yi geçmez sayısı Accent, Marea, Corolla, Cerato, Focus... Cerato gaz tepkimesi yüksek bir araçtı. Diğerlerinden farklıydı benim için. Son zamanlarda Vito'yu çok kullandım. Çok düşük hızlarda direksiyonu aşırı ağır, biraz hızlanınca çok hafif, yaklaşık 70 km/h hızdan sonra yine ağırlaşıyor. İlk defa tecrübe ettiğim için düşük hızdaki ağırlık garip gelmişti bana. Belki de sorunluydu bu şirket aracı. Ona alışıp Focus'a dönünce hem bir süre acemileştim, hem de yükseklik nedeniyle arabaya gömülmüş gibi hissettim. Bir kez de fabrikasında Mercedes Travego sürmüştüm. Çok kısa bir deneyimdi ama o koca aracı kontrol etmek oldukça keyif vermişti.

Yazacağım ve de yaşadığım şeylerin Kent Oto'nun tamamına mâl etmek ne kadar doğru/yanlış bilmiyorum, baştan belirteyim. 1) Servis bize sabah 9:00 için randevu verdi, aracı içeri aldıklarında saat 11:00'di. "Olabilir, diğer araçların işi tahmin edilenden uzun sürmüştür" dedik ama 2 saat pek kabul edilebilir bir süre değil. 2) Aracı teslim ederken bir usta yanımıza geldi. Servisteki görevinin ne olduğunu, neyle uğraştığını bilmeden muhabbet etmeye başladık. Kendisine ve yanımızdaki yetkiliye "Aracın 1.vitesten 2'ye geçişte silkelediğini" belirttim ve 1.0 ecoboostlar için yazılım güncellemesinin olup olmadığını sordum. Bazı dizellerde de bu sorunun olduğunu ve yazılım güncellemesiyle sorunu çözenlerin olduğunu anlattım. Karşılığında ustadan aldığım cevap "Hayır hayır yok öyle bir şey, yalan onlar...". Devamında da laubali bir şekilde "Aynı şikayetten buraya bir çok müşteri geldi, geldikleri gibi aynen gittiler. Kullanmayı bilmiyorlar" dedi. Böyle deyince açıkçası gerildim ve daha fazla konuşmamayı tercih ettim. Yazılım konusundan önce de bazı konularda muhabbetimiz oldu ve tavırları aynı şekilde laubali ve saygısızcaydı. Ne söylediysem aldığım cevaplardan, konuşma biçiminden sonra pişman oldum. Zaten daha sonra şikayetimi diğer yetkiliye ilettim. Yazdığım şey belki şu an basit gibi görünüyor ama tüm tavırları, cevapları burada birebir aktarabilme şansım yok. Böyle düşünseniz de hak veririm. Fakat yaşanıldığında son derece sinir bozucu oluyor ve bir kişinin olumsuz tavırları bütün servise mâl edilebiliyor. (Her ne kadar istemesem de) Bunun dışında servisten memnun kaldık diyebilirim. Aracı beklerken müşteri sıkılmasın diye konulan laptoplar, oyun simülatörü, çay-kahve ikramları, ilgi-alaka vs. bizi memnun etti. 30.000 bakımında da aynı yeri tercih edeceğiz. Umarım bu sefer bir olumsuzluk yaşamayız.

Faturaya baktım şimdi, tahmin edildiği gibi bizim araca 5W/30 konulmuş. İstanbul Kent Oto.

Öncelikle ilgilendiğiniz için teşekkür ederim Cem Bey. Açık konuşmak gerekirse iki yağ arasındaki farkı, avantajı, dezavantajı vs. bilmiyorum. Hatta şu an hangi yağın konulduğunu da bilmiyorum. İstanbul'a gidince öğreneceğim. Bildiğim tek bir şey var, o da tüketimin eskisine nazaran daha yüksek olduğu. 7 - 7.1 lt'yi kolay kolay aşmayan araç, bu aralar 7.5 - 7.6 lt'ye kolayca ulaşıyor.

Evet Bekir abi, okuduğum kadarıyla bu sorun dizellerde yaşanıyor ve güncelleme ile çözenler olmuş. Birkaç ay önce servis 1.0 ecoboost için yeni yazılım olmadığını söylemişti. Ayaküstü bir konuşma olduğu için teste bırakamamıştım ama bu seferki gidişimde hem yazılımı tekrar soracağım, hem de test ettireceğim aracı. Umarım çözülür.

1'den 2'ye atarken araba kullanmaktan soğuyorum adeta. Silkeliyor, silkelemesin diye diğer viteslere göre ayağımı debriyajdan çok daha fazla yavaş çekmek durumunda kalıyorum. Ya da ayağımı debriyajdan çekmeden gaza fazla yükleniyorum, bu da fazla yakıt tüketimi demek. Yakıt tüketimini bir nebze de olsa tolere edebilirim ama her 1-2 geçişinde bu "Silkelemesin, ayağımı yavaş çekeyim" durumunu yaşamak insanı strese sokuyor. 15.000km bakımı yaklaştı, gidince test ettireceğim sorun var mı yok mu diye. Ne babam, ne de ben alışabildik şu 1-2 geçişine. Diğer vites geçişlerinden oldukça memnunum.

Aynı sesi daha önce ben de duymuştum ve belirttiğiniz gibi kalkış esnasında yaşanmıştı. Fakat sürekli olan bir durum değil, sadece bir kere olduğu için sesin hangi şartlarda duyulduğuna dikkat edemedim ve durum tekrarlanmayınca da önemsemedim.

Geçtiğimiz haftasonu iki günlük İstanbul - Samsun yolculuğu yapmıştık. Beş kişi ve dolu bagaj. Klima çok fazla çalıştırılmadı ve otobanda genelde 120-160 km/h arası hızlarla gidildi. Şehiriçi - şehirdışı ortalama yakıt tüketimi yol bilgisayarında 6.4 lt görünüyordu, depo hesabı ise 6.3 lt çıktı. (Ortalama hız ya 82 km/h, ya da 92 km/h idi, tam hatırlayamadım)

O motorsiklet önünüzdeyken de çarpışabilirdiniz. Haliyle canınız daha çok sıkılırdı. Allah beterinden korumuş diyelim. Büyük geçmiş olsun.

Google Dns'leri bunlar. Sadece Youtube değil, diğerleri için de çözüm olabilir. Birden fazla dns denemekte fayda var. Ekleme: http://pcsupport.about.com/od/tipstricks/a/free-public-dns-servers.htm

Bir de televizyondan DNS değiştirip deneyebilir misiniz? İşe yarar mı bilmiyorum ama...

Verdikleri modemin markasını öğrenebilir miyim Cenk Bey?

Bildiğim kadarıyla şirketler fiber kablo döşemek istedikleri yeri belirlerler, başvurularını yaparlar ve belediyeden onay beklerler. Onay verilince de altyapıyı kurarlar. Eğer bulunduğunuz bölgeye bir şekilde fiber kablo döşenmişse, Superonline veya TTNet'e başvurarak binanıza da bu hizmetin verilmesini talep edebilirsiniz. Fakat fiber internet hizmeti genelde sitelere veriliyordu. Tek bir apartmana fiber hizmeti verilmesini istiyorsanız, apartman sakinleri olarak toplu başvuru yapmanız gerekebilir. Eğer size yakın bölgeye fiber kablo gelmediyse, yani altyapı yoksa ilgileneceklerini sanmıyorum.

Twitter'daki ekip teknik destek konusunda yeterli bilgiye sahipti (Umarım şimdi de öyledir). Bu arada yeri değil ama araya sıkıştırayım; TTNet mevcut ADSL abonelerini, talep edilirse Fibernet'e geçiriyor. Ücret değişmiyor. Yani şu an ne kadar ödüyorsanız, fiberde de o kadar ödeyeceksiniz. Tek yapılması gereken uyumlu bir modem satın almak. Bulunduğumuz yerde fiber altyapısı olduğu için geçmeyi düşünüyorum. EK: Ben mesajı yazarken konu fibere gelmiş zaten

Twitter ve Donanımhaber'de TTNet'in destek sayfası var. Geçen yıl Twitter sayfasından yardım istemiştim. Müşteri Hizmetleri'nin 3 günde çözemediği sorunu 10 dakikada çözmüşlerdi. Twitter hesabınız varsa, kendilerini takibe alarak sorununuzu bildirmeyi deneyebilirsiniz. Muhtemelen özel mesaj yoluyla isim ve irtibat bilgilerinizi isteyeceklerdir. https://twitter.com/ttnetdestek Hala aynı şekilde yardım ediyorlar mı bilmiyorum. Denemekte fayda var.