Hasan K.

Renault'un yb'si 30 km altı ölçüm yapma yeteneğine sahip değil. 2005 model Megane Sportway donanımlı aracımızda durum buydu.

Emre kardeşim benim bildiğim vernik döküldümü boyatmak gerekir, ben sana da bir link yollayayım. Polisaj vs. kısmına bakıver bulursun aradığını. Özelden atıyorum. Haklısın Cem abim bugün gittim tekrar baktım aslında ufacık birşey. Sanıyorum polisaj ile kaybolup gider zaten. Oturup rütuş çalışmaya pek gerek te yok gibi. Sağol Tolga abim. Koydu felan da mantıklı düşününce sonuç itibarı ile çözülebilir bir durum. Zaten arabayla uğraşacaktım. -pozitif bakmak lazımmış. Sağol Onurum. Dün ömrümde sövdüğüm küfrü bir günde sövmüştüm galiba. Sağol Samet abi. Polisaj çözer gibi duruyor bugün tekrar baktım. Burada sanki bayağı büyük gibi görünüyor, ya kamera fazla odakladı ya da kirden pek belli olmuyor. Bakalım.

İçimi okuyorsun kardeşim. Şu an keşke almasaydık felan diye geçiriyorum o kadar yani. İlk defa böyle bir durumla karşılaşınca üzülüyor insan.

Size özelden bir link atıyorum.

Anladığım kadarı ile boya astara inmiş. Astara indiği zaman orayı doldurduğunuzda boya çeker aynı işlemi birkaç kez tekrar etmeniz gerekir. Boyayı doldurduktan sonra ise zımpara gerekli(miş). Çünkü mesela örnek vermem gerekirse siz orayı doldurduğunuzdaki görüntü şu şekilde olacak. Sonra zımpara ile bu şekli alacak. Bu da polisaj sonrası: -Resimler Alıntıdır-

Bizim poliçede de var o. Mini onarım hizmeti diyorlar.

sağol tevfik abim. kaputta işlem varsa bayiye gider anahtarları suratlarına fırlatırım. Hiç birşeyi yok dediler biz ondan aldık bu aracı. Satar mıyız bilmiyorum da yaptırmak güzeldir, bu böyle kalırsa her baktığımda o şerefsizi hatırlarım. Hem sonraki sahibini mutlu etmek güzeldir. Varda onu kullandırtmam büyük ihtimalle. Bize Autoking diyecekler ki bu kadar çizik için kaputu boyatmak gibi mantıksız bir yapıları var(mış). Dışarda yaptırın derlerse sanayide sağlam bir ustaya yaptırırım. Kıl olduysam oturur kendim yaparım(çok zor birşey değil oturup kürdan gibi birşey ile içini dolduruyorsunuz) da Autoking zor yani.

Çıkar çıkmasına da bir sürü uğraş olacak durduk yere Engin abim. Yoksa yapılacak basit. Rütuş boyası alıp sanayide boyattıktan sonra Pasta-cila yaptıracağız müsait bir vakitte. Yarın gidip alırız. Rütuş boyası o boşlukları doldurmak için. Parçayı boyamayacağımız için boyamak çok problem de değil aslında.

Öyle bakmaya çalışıyorum Bekir abi. Olan olmuş sonuçta. Ama sövmeden edemiyorum o hayvana. İnsanlıktan nasibini almamış kimden olduğu belirsiz. Zaten bir polisaj planım vardı onu da bu olayla hayata geçirmiş olurum.

Tamam şimdi msn'den görüştüm bu konuda iyi olduğunu bildiğim bir abim ile. Resimleri görünce ikincisi polisaj ile gider de 1. ye anahtarı çok güzel(!) takmış rütuş boyası ile boyanır zımpara + polisaj ile orası ilk günkü gibi olur dedi. Rütuş boyası temin etmem lazım servisten alır sanayide soluğu alırız yarın ne yapalım. Bundan sonra da Emniyet parkında dursun araba evin önünde duracağına. Benim bildiğim bu aracın daha önce hiç işlem görmediği. Aracı zaten bayiden aldık(ikinci el kısmından 3 aylık araçtı), eğer işlem varsa arabayı bırakır paramızı geri isterim. Eğer böyle bir durum varsa bayinin çekeceği var.

1. rütuşsuz gitmez mi ki? Zımpara, Polisaj ile. Neyse yarın ne olacağı belli olur zaten.

Sonunda bu da oldu. Sabah inip arabanın yanına geldiğimde kaputun üstünde biri yüzeysel diğeri ise bayağı derin(sanıyorum rütuş gerektirecek) iki çizik ile karşılaştım. Hadi ilk çizik kaza idi. İkincisi çok derin elimle o boşluğu anlayabiliyorum. O kaputu çizen kimden olduğu belirsiz olanı yakalarsam zaten iki büklüm edeceğim. Allah belasını versin inşallah. Gelelim çiziklere. Sizce rütuş gerektirir mi? Özellikle ilk resimle olan. Kromajı da çizmiş hayvan.

Durum anlaşıldı zaten açıklamaya gerek yoktu Alperen abim. Replikleri önümüzdeki C.tesi alırız yav.

Eline sağlık Tevfik abim. Çok güzel bir yazı olmuş. Bu sorunun cevabını bende bilmiyorum. Zaman, herşeyi gösterecek olan.

Tamamdır. Bu cümlenin aynısı bizim içinde geçerli; çünkü motor da aynı şanzımanda. İlk gelen serilerdendi bizim araç. 2005 Nisan çıkışlı idi.

Öyle olsun.

Şartlar eşitti Yakup abi. Adana şehir içi. Birde Ankara gidiş- dönüş. Giderken 97 gelirken 95 alındı 95 ile ne bileyim hoşuma gitmedi. Rahat bir 50 km menzil kısaldı diyebilirim. 97 dene mutlaka Yakup abi belli olmaz iyi gelir.

Konu focus ama ben sormadan edemiyeceğim. Cem abim bizde bu araçtan önce de gene Octavia vardı. FSI motorlu idi ve tüp takılmadığından mecburen benzin alayorduk. 95 oktan aldığımızda aldığımız yer değişmese bile araç sanki ölüyor gibi geliyordu. Vuruntu işine o zaman pek kasam basmadığı halde ben bile anlıyordum bir kıllık olduğunu. 97 aldığımızda bu durum ortadan kayboluyor bastık mı daha rahat uzuyordu sanki? Sebebi nedir, psikolojik midir yoksa farklı bir sebebi var mıdır? Kitapçık 95 demesine rağmen 97 alıyorduk biz. Ayrıca 97 oktan benzin 95'e göre rahatlıkla bir 50-100 km uzun menzil sağlıyabiliyordu.

97 oktan 95'e göre daha az yanıcıdır. Bu da 97'nin daha düzenli yanmasını sağlar. Ben atmosferik motorlara 97 oktan öneriyorum sıkıştırma oranı(1:11 di galiba) yüzünden. Bu arada oktandan çok aldığınız yere önem verin. Her zaman için bu konu daha önemlidir.

Fragman felan yok mu?

Araç otomatik değil ise mutlaka olmalı, olmuyorsa ya kağıt havluları adam yerine koymadı yada sistem sigortası attı. Ben tam bilmiyorum ama bilen arkadaşlar daha ayrıntılı cevap vereceklerdir.

Yakup abi biraz şaka yapayım diyorum hep böyle yapıyorsun. Of of niye kızmıyorsun bana. Yakup abi sen 2 kere Bartına gitmedin mi? Birini buldum ama diğerini bulamadım onda 15 yazan vardı bir tane. Edit: Batummuş o. Benim aklımda yanlış kalmış.

Gerçekten diğer markaları pek bilmem ama Özgen oto var burada skoda bayisi olur kendileri her zaman fazla araç alırlar ve mutlaka satarlar. Araç temiz olsun gerçekten bu işler çok kolay. Km'ye felan çok bakan da yok.

Üstteki resim örneği gibi mi. Bu focus kimin.. :) (Lafın sonu Hasan seni banlayacağım ile bitecek ama olsun çok eğlenceli. )

Belki bana fanatik felan diyeceksiniz; ama her aracın bir alıcısı vardır. Yazın bilen arkadaşlar vardır bizde 2005 model Octavia vardı hemde FSI motorlu(tüp takılmaz) 110.000 km de idi. İlanı koydum 3 saat sonra arabayı sattık hem de Van'a. Ardından gidip passat aldık 3 ay araba baktım arabayıda satamadık. (Sağ kapısı boyalı idi.) Yeterki aracınız temiz olsun. Gerisi problem değil. Bizim burada özgen oto(skoda bayisi) var kota doldurmak için araç alıyorlar o aracı 2 aşağı verdiler mi mutlaka satarlar. Ön yargıyla yaklaşmayın olaya bence.