Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Ogün Özemre

Üye
  • Toplam İleti

    8.347
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    89

Ogün Özemre tarafından yazılan her şey

  1. Valla Türkiye şartlarında kapışırım ben abimizle düşük tüketim konusunda
  2. Hava bugün ne kadarda güzel yaaa :D yaz geldi artık geldiiii :D:D

    1. Önceki yorumları görster  6 more
    2. Yakup Ç. A.
    3. Yusuf Çavuş

      Yusuf Çavuş

      Parmak arası benim içinde kabus gibiydi ama geçen yaz alıştım :)

    4. Ogün Özemre

      Ogün Özemre

      ben seviyorum valla abi :D kaprim kolsuz t shirtüm parmak arası terliklerim :D ohhh missss :D

  3. Üretildiği ülke: Amerika Birleşik Devletleri Kurulduğu Yıl: 16 Haziran 1903 İsmi Nereden Geliyor: Kurucusunun soy ismi Kurucusu: Henry Ford Amblemin Anlamı: Mavi plaka üzerine süslü püslü harflerle yazılı Ford, nostaljik bir geçmişi anımsatıyor. 1903 yılından bu yana kullanılan Ford ambleminde, geçici bir süre için Köln Katedrali’nin silüeti yer almış. Git ve: kullan, ara Ford Motor Şirketi Üretildiği ülke: Amerika Birleşik Devletleri Kurulduğu Yıl: 16 Haziran 1903 İsmi Nereden Geliyor: Kurucusunun soy ismi Kurucusu: Henry Ford Amblemin Anlamı: Mavi plaka üzerine süslü püslü harflerle yazılı Ford, nostaljik bir geçmişi anımsatıyor. 1903 yılından bu yana kullanılan Ford ambleminde, geçici bir süre için Köln Katedrali’nin silüeti yer almış Ford otomobil şirketi, Henry Ford tarafından Highland Park, Michigan, A.B.D.'de 16 Haziran 1903 tarihinde kuruldu. Michigan’da iş dünyasına adım atan, otomotiv sektörü lideri Ford Motor Company 6 kıtada, 200 pazarda araç üretimi ve dağıtımı yapmaktadır. Dünya genelinde yaklaşık 325.000 çalışanı ve 110 fabrikasıyla Ford Motor Company’nin ana ve bağlı otomotiv markaları Aston Martin, Ford, Jaguar, Land Rover, Lincoln, Mazda, Mercury and Volvo’dur. Otomotivle ilgili hizmet kuruluşları Ford Motor Credit Company ve Hertz’i de kapsamaktadır. Ford oldukça yüksek sayıda üretime geçerken; endüstrinin de genel anlamda gelişmesinde büyük rol oynadı. Ford, Eli Whitney 'nin düşüncelerini kullanarak değişebilir parçaları kullanıyordu. Böylelikle, arabalar daha düşük masraflarda üretilebiliyor ve yenilenebiliyordu. 12 kişinin 28.000 dolar yatırım yaparak kurduğu Ford günümüzde en fazla otomobil satan marka konumuna gelmiştir. Henry Ford'un şirket ve fabrika çalışanlarının da otomobil sahibi olabilme olanağı sunarak geliştirdiği Ford Model T 1908 yılında piyasaya sunulmuştur. Henry Ford'un seri üretim metodunu bulması üretim hızının artmasına ve maliyetleri düşürmesiyle beraber 1913 yılında 12.5 saat olan şasi üretimi, 2 saat 40 dakikaya düşmüştür. Bunun yanı sıra, aynı dönem içerisinde çalışanlarının maaşlarını 2 katına çıkararak günlük 9 saatlik çalışma sürelerini de 8 saate düşürmüştür. Rakip şirketler bunu kapitalizme uygun görmese de yıl sonunda Ford Amerika'daki tüm arabaların %50'sini üretiyordu. 1918 yılında ise, ülkedeki arabaların yarısı Model T olmuştu. Bunun yanı sıra, bu modelin fabrika çıkış renginin siyah olmasının sebebi de siyah boyanın en hızlı kuruyan boya olmasıydı. 1927 yılında Model T yerini Ford Model A'ya bıraktı. Birinci dünya savaşı sonrasında yaşanan Amerika'daki büyük çöküntü döneminde ise, Amerika'daki tüm şirketlerde olduğu gibi Ford da bir çöküntü yaşadı ve birçok fabrikasını kapatmak zorunda kaldı ve işçileri de işsiz kaldılar. Ford Model T Roadster 2007 Ford Shelby GT500İkinci dünya savaşı döneminde tank üreterek şirket ayakta kalmaya çabalarken, savaş sonrasında Ford tekrar eski günlerine dönmeye başladı. 1955 yılında, halka açık bir şirket olan Ford, sonraki yıllarda Kanada, Meksika, İngiltere, Almanya, Brezilya, Arjantin, Avustralya, Güney Afrika ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede fabrikalar açtı. Türkiye'deki ortaklığı %51 The Ford Motor Company, %49'u Otosan A.Ş'ye aittir. 3 Ekim 1997 tarihinde imzalanan bir anlaşma ile Ford ve Otosan hisselerini eşitledi. Böylece Otosan A.Ş. yeni ismiyle Ford Otomotiv Sanayi A.Ş., yani Ford Otosan ortaya çıkmış oldu. 1997 yılında ortaklık eşitlenmesinden sonra Ford Avrupa'nın, ekonomik bulmadığı için askıya aldığı bir proje, Türkiye'nin üretim kabiliyeti ve ekonomik koşulları nedeniyle Türkiye'ye aktarıldı. Bu projenin gerçekleştirilebilmesi için 150.000 adetlik bir kapasiteye ihtiyac vardı ve İstanbul fabrikası bunun için uygun değildi. Böylece yeni bir yer arayışına başlandı. Birkaç alternatif yer değerlendirildi, sonunda Gölcük'te deniz yoluna açık bir arsa bulundu. Ulaşılan bu seviye ile Ford Otosan Kocaeli Fabrikası, Avrupa Ford Fabrikaları arasında oditörler tarafından 2002, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında "Best Plant In The World" olarak adlandırıldı ve en iyi notu elde edip birinci oldu. Bir dönem Ferrari'yi satın alan Ford, Enzo Ferrari'nin yarış takımını, Ford'un yönetmesini istememesiyle bu anlaşmayı bozdu. Bunun peşinden gelen büyük bir rekabet; Ford'un GT40 modeli ile Ferrari'yi yenmesiyle sona erdi. Bunun ardından bu efsane model hem yarışlardan, hem de üretimden çekildi. Bir nebze olarak belki Ford'un isterse dünyanın en iyi yarış arabasını da yaratabileceğini simgeliyordu bu zafer. Ford'un merkezi günümüzde Dearborn, Michigan, A.B.D.'de bulunmaktadır. Bünyesinde Mercury, Lincoln, Jaguar, Volvo ve Land Rover'ı da bulunduran Ford ayrıca Mazda'ya da ortaktır. Bunun yanı sıra Amerika'nın en büyük araba kiralama şirketlerinden biri olan Hertz'in de sahibidir
  4. Ogün Özemre

    Ford T

    daha çok arazide başarı sağlıyor sanki uzman tvdeki videoyu izledinmi
  5. Atamın imzasının yakışmayacağı yer varmı..
  6. Ogün Özemre

    Ford T

    Rica ederim bosss
  7. Ogün Özemre

    Ford T

    Uzman tv Ford t özellikleri videosu http://www.uzmantv.com/ford-tnin-ozellikleri-nelerdir
  8. Bakalım abi hele bi gelsinde Fiyatına kalitesine sorun çıkarma yüzdesine bir bakalım
  9. Ogün Özemre

    Ford T

    Ulaşıma farklı bir boyut getiren “otomobili”, zenginlerin tekelinden çıkarıp, halkın beğenisine sunan ve otomotiv sektörüne adı büyük harflerle kazınan Henry Ford’un göz bebeği Ford T modeli, üretildiğinde gerçek anlamda bir devrim yaratmıştı. Önceleri, araba kullanmanın zevkini tatmak zenginlere özgü bir durum olarak algılansa da Henry Ford’un Highland Park’taki fabrikasında geliştirdiği çeşitli bölümlere ayrılan, hareketli montaj bandı sayesinde “seri üretime” geçmenin çok daha kolaylaştı. Böylece, sadece zenginler değil, halk da bu otomobil kullanmanın keyfini almaya başladı. Ford, yoğun ve inatçı çalışmalarından sonra 1896’da Detroit’te “Ford T” adıyla yeni bir otomobil üretti ve 1908’de günde 100 araba kapasitesiyle, seri üretime başladı. Kuruluşundan sonraki ilk beş yıl içinde, beş farklı modelle piyasada bulunan Ford, T modeliyle üretimden sonraki 19 yıl içinde ABD’de 15,5 milyon, Kanada’da yaklaşık 1 milyon ve İngiltere’de de 250 bin gibi rekor satış rakamlarına ulaşmayı başardı. Ford, bu başarısını hiç kuşkusuz, çok sayıda teknik elemandan oluşan organize ekiplerinin, sistemli seri üretimi sayesinde elde etti. İlk T modeli için 825 dolar fiyat belirlemesi yapan şirket, kısa sürede kara geçeceğinin bilincindeydi. 545 kilogram ağırlığındaki, Ford T modeli, dört silindir, yirmi beygir motora sahipti ve kolay kullanım, hafiflik ve en önemlisi de ucuzluk gibi özellikleriyle, halkı heyecanlandırmakla kalmayıp aynı zamanda satışlarını da katlıyordu T modelinin ana özelliği, pratik ve basit olmasıydı. Sürücünün kontrol ya da tamir aşamasında motora kolay ulaşabilmesi için, motor kapağı geriye ve sağa doğru kaldırılırdı. Ford T modelinde, tekerlekler üretimin ilk safhasında yerlerine takılıyor ve böylece şasinin kolay hareket ettirilebilmesi sağlanıyordu. İlk bakışta dayanıksızmış gibi görünen şasi, aracın ‘Teneke Lizzie’ adıyla anılmasına neden olmuştu; ancak şasi vanadyumlu çelikten yapılmış olup hayli sağlamdı. Otomobilin kaportasını oluşturan kaplamalar elle yapılırdı; bu işlem için Ford, zamandan tasarrufu amaçlayan, kaplamaları kalıpla presleyen makineler yapmıştı. Direksiyon simidi arabanın sağ tarafına yerleştirilmişti. Otomobilin gövde teknesi ahşap kaplamaydı, döşemeleri ise deriden yapılmıştı. Gövde teknesi üretim zincirinin başka bir bölümünde hazırlanıp, şasiye yukardan ekleniyordu. T modeli ucuz olmasıyla alıcıların gözdesiydi; aracın ucuz olmasını sağlayan faktör ise modelin standartlaştırılmış gövdesiydi. O günlerde otomobilleri, konusunda uzman fayton imalatçıları yapıyorlardı.T modelini üretim aşamasında, ısmarlama modellerden ayıran özelliği ise zincirleme bir üretim sisteminde yapılıyor olması ve müşterilerin özel isteklerine bu yüzden cevap verememesiydi. Sonraları, Ford bu sorunu ortadan kaldırmak için sınırlı sayıda da olsa, gövdeleri farklı biçimlerde olan ısmarlama otomobiller üretecekti. Ford, T modelini oluştururken kurduğu sistemi bugün hala kullanıyor. Parçaların, oluşturulan zincirde bir araya getirilmesi fikri ve bu fikri sabitleyen prensipler, fabrika tarafından hala korunurken, insanların yerini alan robotlar sayesinde de özünden birşey kaybetmeden güncelleştiriliyor. Ford’un piyasaya girmesinden önce otomobiller küçük işçi takımları tarafından yapılırken, Ford’la birlikte otomobil bir düzende işçilerin önünden geçerken, her işçinin bir başka parça eklemesiyle oluşturulmaya başlandı. Şirketin 100. yıl kutlamaları için Ford, nostalji yapacak ve T modelinden sadece 6 tane üretecek. Tümüyle orijinallerine benzeyecek olan bu 6 Ford T otomobilin parçalarının toplanması 252 kişilik bir ekibin iki yılını almış. Ne de olsa Ford T, her şeye değer....Ayrıca bu araba asrın en cok satan arabaları sıralamasında ilk onda yer almıstı... Buradada Henry FORT ve arabası Ford T
  10. Yok abicim bişi olmaz için rahat etmezse mazot oranını biraz daha yükselt 60/40 65/35 yap kar kardır. 17/18 yaşlarındayken bitane gırgırbuus H100 ümüz vardı neler koymazdık ki deposuna
  11. ağır ticari motorlar düşük devirli yüksek torklu ve uzun süre dayanıklı yapılarından dolayı 10 numara yağ konulmasından çok büyük drecede etkilenmezler %50-50 şeklinde uygula istersen abicim
  12. Classic Recreations modifiye grubu Shelby GT500CR modelinin Venom versiyonunu duyurdu. Dış görünüşünde herhangi bir değişiklik görünmeyen GT500CR’nin, asıl değişimi kaputunun altında bulunan 780 beygir gücündeki V8 motorda olmuş. Aracın iç tasarımı ise yarış otomobili stilinde dizayn edilmiş, hız göstergesi 200 mph ye çıkartılmış, vites kutusu geliştirilmiş ve artan beygir gücüne orantı sağlamak için Nitto 555 serisi lastikler kullanılmış.
  13. bide araç uygun o şekil ekonomi yapmaya + mazot kaliteli gelsin türkiyede ulaşsın 2,2 lt ye de göreyim
  14. Gerhar Plattner’in ismini daha önce duydunuz mu bilmiyoruz ancak kendisi Dünya ekonomik sürüş şampiyonu ünvanına sahip. Avusturyalı şampiyon gaz ve ren pedalına o kadar sihirli dokunuşlar uyguluyor ki, 100 km’yi 2.2 litre motorin ile gitmeyi başarıyor. Üstelik bunu sadece birkaç yüz kilometrede değil binlerce kilometre boyunca yapabiliyor. Plattner son denemesini 1.2 TDI motorlu Skoda Fabia GreenLine ile yaptı. 45 litre depoya sahip araçla tam 2006 km yol kat eden şampiyon, aracın ortalama yakıt tüketimi olan 3,4 lt/100 km’nin 1.2 lt daha altına inmeyi başardı. Plattner’in en yakın zamanda Türkiye’ye gelerek, yakıt fiyatları altında ezilmeye başlayan Türk otomobil kullanıcılarına eğitim vermesi gerekli!
  15. Bunlar buluşma baskıları şeklinde sevgili bossuma yol elektrik ve su olarak geri dönecektir
  16. Çok doğru tespitler Malesef ki durum bundan ibaret
  17. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) takviminde bulunan 2011 Türkiye Off-Road Şampiyonası’nın ikinci yarışı Bursa Alternatif Sporlar Kulübü (BASK) organizasyonu ve İnegöl Belediyesi’nin desteğiyle 14-15 Mayıs 2011 tarihlerinde Bursa İnegöl’de koşuldu. 2011 Türkiye Off-Road Şampiyonası’nın 2. yarışında ekipler; 2 ayak, 8 özel etapta (4 engelli, 4 mukavemet) 51.30 km., normal etapta 96.60 km. yol alarak toplam da 147.90 km. yarıştı. Yarışmanın birinci gününün seramonik startı saat 15:30’da İnegöl Belediye Başkanı Sn. Alinur Aktaş tarafından verildi. Seyircinin yoğun ilgi gösterdiği yarış için hazırlanan parkurlar pilotları zorladı. Yarış, İnegöl Angelacoma Oteli’nde İnegöl Belediye Başkanı Sn. Alinur Aktaş, İnegöl Kaymakamı Sn. Durmuş Gencer ve İnegöl İlçe Emniyet Müdürü Sn. Orhan Öztabak’ın katılımıyla gerçekleştirilen ödül töreninde kupaların dağıtılması ile sona erdi. Mücadelenin sonunda, Genel Klasmanda İnci Akü Off-Road Takımı’ndan Ahmet Tınkır-Rafet Yılmaz ikilisi 124 puanla birinci olurken, Monroe Off-Road Takımı’ndan Nihat Keskin-Yasemin Toker ikilisi 114 puanla ikinci, Zeki Volkan Gönülalan-Caner Akkafa ikilisi ise 106 puanla üçüncülüğü elde etti. Sınıflarda: Sınıf 1'de Cengiz İmreli-Bayram Eyri, Sınıf 2'de Yunus Ayhan-Şahin Demiray, Sınıf 3'te İnci Akü Off-Road Takımı’ndan Ahmet Tınkır-Rafet Yılmaz ikilisi birinciliği kazandı. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu takviminde bulunan 2011 Türkiye Off-Road Şampiyonası’nın üçüncü yarışı Ankara Off-Road Kulübü’nün (ANDOFF) organizasyonuyla 25-26 Haziran 2011 tarihlerinde Ankara’da koşulacak.
  18. Kelime oyunu yapma bana buluşma konusunda şiddetli baskı yaparım bak
  19. geleceğin araçları abi Bunlar bir nevi göz alıştırma 10 sene önceki konsept araçların tasarımlarını hatırlarsan şimdiki araçlara çok benzediğini görürsün Şimdi gözlerimiz 10-15 sene sonrasına alıştırılıyor bu şekil konsept araçlar ile
  20. Türkiye’nin ilk özgün yarış otomobili VOLKICAR, tüm hünerlerini V1 Challenge’ta sergileyecek. Motorsporlarını şehir merkezlerine taşıyacak olan V1 Challenge’ın 2011 sezonu, 26 Haziran’da Ankara’da düzenlenecek ilk ayakla başlayacak. Volkan Işık tarafından tasarlanıp üretilen ve gerçek bir yarış otomobili olarak doğan VOLKICAR, Türkiye’de bir benzeri daha yapılmamış bir organizasyonda başrolü oynayacak. V1 Challenge adı verilen yarış organizasyonu hem kuralları hem de şehir merkezlerinde yapılacak olmasıyla Türkiye motorsporları tarihinde yepyeni bir sayfa açıyor. Toplam 7 yarıştan oluşan V1 Challenge, 26 Haziran’da Ankara Hipodrom’da start alacak. V1 Challenge’ta birbirinden rekabetçi 24 pilot birincilik için yarışacak. Üstelik V1 Challenge’ın, pilotların motivasyonunu artıracak bir özelliği var. Her yarışta ilk üç basamağı elde eden pilotları para ödülü bekliyor. Her yarışta birinci olan pilot 3.000 TL, ikinci olan pilot 2.000 TL ve üçüncü olan pilot da 1.000 TL’lik para ödülünü kazanacak. Volkan Işık, para ödülüyle ilgili olarak “Ödüllendirme sistemi ile sporcuları desteklemek, ödüllendirme sisteminin motorsporlarında oluşmasını ve sonra da gelişmesini sağlamak istiyorum” diyor. Para ödülünün yanı sıra V1 Challenge’ı sezon sonunda birinci olarak bitiren pilot altın, ikinci olan pilot gümüş ve üçüncü olan pilot da bronz kupa kazanacak. V1 Challenge’ın birincisini ise 7 yarıştan toplanacak puanlar belirleyecek. Her yarışta, birinci 20, ikinci 17, üçüncü 15, dördüncü 13, beşinci 11, altıncı 9, yedinci 7, sekizinci 5, dokuzuncu 4, onuncu 3, on birinci 2 ve on ikinci de 1 puan alacak. 7 yarış sonunda en fazla puanı toplayan pilot V1 Challenge 2011 birincisi olacak. Puan eşitliği durumunda en çok birincilik, eşitlik bozulmazsa, ayrıca en çok ikincilik kazanan pilot birinci olarak ilan edilecek. Organizasyonun 2011 sezonu 26 Haziran’da Ankara’da başlayacak ve sırasıyla, 9 Temmuz’da İzmir’de, 16 Temmuz’da Çeşme’de, 6 Ağustos’ta Bursa’da, 18 Eylül’de Aydın’da, 16 Ekim’de İstanbul’da koşulacak yarışlarla devam edip 29 Ekim’de Eskişehir’de tamamlanacak. Çeşme ve Bursa’daki yarışların gece koşulacak olması heyecanı bir kat daha artıracak. V1 Challenge yarışları üç ayrı formatta koşulacak. Bursa, Eskişehir, İstanbul, Aydın ve Çeşme yarışları ikili kalkışlı eleme sistemi ile finale kalma esasına göre yapılacak. Bu yarışlarda her yarışmacı 5 kez ikili kalkış şeklinde yarışacak. 24 pilot arasında en iyi zamanı yapan ilk 4 pilot finale kalacak ve tekrar eleme usulü yapılacak yarışlar sonucu ilk üç dereceye girenler belli olacak. Şampiyonanın Ankara ayağında her yarışmacı 4 kez dörtlü kalkış şeklinde 10’ar turluk 4 yarış gerçekleştirecek. Bu yarışlarda yapılan derecelere göre en iyi dört pilot belirlenecek. İlk dörde kalan pilotlar tekrar 15 tur bir yarış yaparak podyumun ilk üç basamağını belirleyecek. İzmir Ülkü Yarış Pisti’nde düzenlenecek yarış ise toplu starta sahne olacak. 24 adet VOLKICAR, diğer pist yarışlarında olduğu gibi yapılacak sıralama turlarının sonucuna göre start düzlüğüne sıralanacak. İki ayak üzerinden yapılacak yarışın her ayağı 15 dakika sürecek. İkinci ayakta pilotlar sıralama turlarının tersine sıralanarak start alacak. Böylece heyecan katsayısı da artmış olacak. Türkiye’nin tecrübeli yarış pilotlarıyla hızlı stilleriyle dikkat çeken genç pilotlarını bir araya getirecek olan V1 Challenge’ta her yarışta ünlü bir isim de konuk yarışmacı olarak VOLKICAR’ın koltuğuna oturacak. Lassa, Telia Sonera, ISS Catering Services, CMS ve Power FM’in co-sponsorluklarıyla katkı yaptığı V1 Challenge’ta ayrıca birçok farklı sektörün önde gelen markaları da araç sponsorluğu yapıyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.