Hakan Saraylı

Aynı fikirdeyim, emniyet, sürüş güvenliğini, yakıt tüketimi, yol tutuşu, aracın ikinci el değeri vs. gibi önemli unsur taşımayan bir sorundan dolayı araç iade edilmeye kalkılıyorsa ard niyet ararım. Emniyet kemer uyarısı vermediği için emniyet kemeri takmayan adam da bunu bahane edecek değil herhalde. Yolda polis çevirdi diyelim ve emniyet kemeri takılı olmadığı için size ceza yazıyor, diyebilirmisiniz ki "benim emniyet kemerimin uyarı ışığı arızalı, eğer yansa idi takardım" bu bir mazeret midir şimdi ? Maalesef art niyetli veya uyanık geçinen insanların cezasını "zorunlu trafik sigortası" örneğinde olduğu gibi hepimiz çekmek zorunda kalabiliyoruz.

Kapkara iç mekan iyiydi içeri girdiğimizde ne güzel içimiz kararıyordu, neden kırmızı dikiş atmışlar ki ?

Evet diğer rakiplerine göre atmosferik motoru yüzünden pasif diyebiliriz. Mazda şirketi ısrarla turbo benzinli araç üretmedi bugüne kadar fakat atmosferik motorlarda özellikle sıkıştırma oranlarında, dolayısı ile tüketimde müthiş işler başardılar, bu yeni motor ile artık turboşarjlı motor üreteceklerinin sinyalini vermiş oldular, bu motorlar öyle pasif olmayacaktır. Türkiye'ye CX-9 gelmeyebilir ama ilerleyen dönemlerde turboşarjlı diğer modeller gelecektir, üstelik adamlar bu yeni motorda yakıt tüketiminde (gerçek yol şartlarında) çok iddaalı görünüyor. Ben kendi adıma Mazda'yı çok beğeniyorum hatta Mazda 6 hayranıyım diyebilirim fakat atmosferik motorları yüzünden sadece uzaktan sevmekle yetiniyorum, bu zamanda teknolojik bile olsa 2.0 atmosferik araç almak kendi adıma çok saçma olurdu. İlerleyen dönemde 1.6 ve 2.0 hacimli SkyActiv-T haberlerini duyarmıyız ? duyarsak güç değerleri ve tüketimleri ne olur ? Mazda'yı bu yüzden ilgi ile takip edeceğim, bakalım ne yapacaklar.

Daha önceki nesli Türkiye'de satılmış olan Mazda CX-9 yenilendi. En büyük özelliği ise kaputun altında yer alan yepyeni motoru. Yüzü ve teknik özellikleri olarak Alman premium SUV'lerine fazlasıyla benzese de Yeni Mazda CX-9'un Avrupa ve Türkiye pazarına sunulmayacağı belirtilmiş. Mazda bu araçta ilk defa turboşarjlı SkyActive-G ismini verdiği bir benzinli ünite kullanıyor. Kuzey Amerika versiyonunda 250 HP ve 420 Nm. güç üretecek SkyActive 2.5T 2.500cc turboşarjlı motor Mazda'nın ürün gamında ki en güçlü motor olma özelliğini taşıyor. Mazda 6'da ki atmosferik emişli SkyActiv motoru temel alan yeni turboşarjlı doğrudan enjeksiyonlu bu motor özellikle düşük ve orta devirde daha güçlü doğrusal hızlanma ve mükemmel hassasiyet sağlıyor. Hacim küçültmekten (downsizing) ziyade tüm SkyActiv motorlarında olduğu gibi doğru boyuta getirilen SkyActiv-G 2.5T ayrıca düşük motor hızlarında devirlenme performansı ve çoğunlukla hayal kırıklığı yaratan gerçek koşullarda ki yakıt tüketim performansı gibi tipik turboşarj sorunlarının da üstesinden geliyor. Bu teknolojinin öne çıkan özellikleri arasında egzoz titreşimini motor hızına göre ayarlayarak turbonun türbin performansını maksimize edebilmesi geliyor. Mazda buna "Dinamik basınçlı turbo" adını vermiş. Soğutmalı egzoz resirkülasyon sistemi motorun ideal hava/yakıt oranını korumasını mümkün kılarak yakıtın yanması için gerekli doğru oksijen miktarını daha geniş bir motor çıkış gücü üzerinden sağlıyor. Dış tasarımda şirketin tasarım dili olan KODO tasarım felsefesinin son hali görülüyor. Diğer Mazda'larda olduğu gibi ikonik MX-5 roadster modelinden ilham alan patentli Jinba Ittai sürüş deneyimi ile üstün performans ve verimliliğini ödün vermeden bir araya getirmek için SkyActiv teknolojisiini temel alıyor. CX-9 ayrıca Mazda'nın gelişmiş i-activesense güvenlik sistemleri ve Mazda'nın akıllı dört çeker sistemi olarak adlandırdığı i-Activ AWD sistemlerini de sunacak.

Bu uygulamanın lüx olduğunu düşünüyorum, kendi polisaj malzemelerimi 4-5 sene evvel almıştım, her aracıma 3 ayda bir kendim uyguluyorum, her uygulamanın maliyeti bana 25-30 TL. ve boya koruma adına gayet yeterli. Olur da bir gün torunlarıma miras bırakacağım bir arabam olursa hiç bir masraftan kaçmam tabi

Makyajlı modeller genelde dış görünümünde ki farklardan anlaşılıyor olsa da temelde değişen çok şey olabiliyor, geri bildirimlerde belirlenen bir takım sorunlar örneğin; ses yalıtımı, yol tutuşuna etkisi olan amortisör, iç plastiklerin zırıltı yapan yerleri vs.. gibi bir çok şey elden geçiriliyor. Buna göre makyaj sadece 2 far kaşı değildir mutlaka birçok şey elden geçmiştir.

Aslında HB seçeneği olması rakiplerine karşı ciddi bir avantaj, tabi iyi değerlendirilir, tanıtılır ve sevdirilir ise. Bu arada HB kasada otomatik/elektrikli bagaj kapağının kesinlikle olması gerekiyor çünkü kapağı kapatmak ciddi sıkıntı.

@Doğan Kurban uzunlar H4 mü led yapsak uzunlara nasıl olur ?

Arızalı parçayı diğerlerinin kafasına atarsın artık

Bir keresinde uzun yoldan gelip arabayı burnu yukarıda kalacak şekilde ön tekerler kaldırımın üstünde park etmiştim, yağ değişiminden çıkalı henüz 5.000km olmuştu, arabayı daha stop etmeden hemen önce bu uyarıyı gördüm, arabanın burnu havada kaldığı için yağı az gördü diye düşünüp aldırış etmemiştim ancak bu uyarıyı silene kadar devam etti yani kendiliğinden silinmedi, silme yöntemini ise forumda araştırıp bulmuştum. Önce yağ çubuğunu kontrol edin, problem yoksa yol bilgisayarından belirtilen şekilde silin.

O kadar uzun ve kalın bir krom kullandılarsa... yok yok yapmamışlardır, arkada ki bütün estetik bütünlüğü bozar öyle bir parça, sonradan takılmış bir parça gibi durur, sırıtır resmen !

Arka stoplar buna benzer bir şeyler olabilir mi ? Ford Evos concept aracında kullanmışlardı.

Hayırlı olsun diyelim o zaman.

DMA firması aracın motor şanzımanını söküp tamamen elektrikliye çeviriyor diye biliyorum, bu da menzil yüzünden kesin çözün değil bence, en iyi çözüm otomobil üreticilerinin kendi çıkardığı/çıkaracağı hybrit sistemler.

Peugeot 207 1.4 HDi arabam vardı çok memnundum, evlenince eşiminde kullanabilmesi için otomatik araba almak için sattım, bir sıkıntısını görmedim, bana göre yeni arabaları özellikle 308 son derece güzel bir araba, kullandığı şanzıman Aisin firmasından ve şuan kullandığım MK4 MCA Mondeo'nun şanzımanın geliştirilmiş versiyonu, aynı firmanın malı olduğuna göre iyidir diye düşünüyorum. Çevremde bir çok arkadaşımda iş amaçlı kullandıkları Bipper 1.4 HDi var hepside memnun hele biri var ki 367.000 km. ye geldi arabada sadece bugüne kadar 225 binde turbo değişti, enjektörlere bakım yapıldı hepsi o kadar arabada dökülme falan yok halen mis gibi biniyor.

Üzme tatlı canını Mert bir gün elbette yazılım attırabileceğin bir araban olacaktır

Bunun üzerine yaklaşık %125 devlet vergisi koy

Ellerine sağlık Yakup, teşekkürler Kaan abi bu imkanı tanıdığın için.

Titanium donanımda parçalı deri koltuk, sis farı üzerinde led gündüz farları.

Almış toplamış ve satıyorlar. Tekno paket de varmış.Cezbetmiyor değil hani, nasıl, nerede, neler yapıldı iyice incelemek lazım. http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-son-inidirim-2015-1.5-mondeo-160-hp-sunroof-tekno-led-sedef-239680157/detay

Benim dikkatimi çekti: araba sürekli kısa mesafe kullanılıyorsa, uzun yol yapmıyorsa, bir anlık bir sıkıştırma/gazlama/sprint 3.500 / 4.000 dd gibi devirleri gördüğü zaman DPF temizleme moduna giriyor, bu işlem yaklaşık 10-15 dk. kadar devam ediyor, hareket halinde iseniz fark etmiyorsunuz. Kısaca bu işlemi tetikleyen (eğer DPF temzilik zamanı geldi ise) 3.500-4.000 dd. sınırını geçmek.

Konu ülkemizde bolca var olduğunu bildiğimiz toryum elementi olunca haliyle bizi daha da yakından ilgilendiriyor. İlginçtir, yaşadığım bölge Toryum, Magnezyum ve Bor yatağı, hepsi günümüz şartlarında çok önemli madenler haline geldi. Petrolden sonra bu bölge çok ön plana çıkacak.

Cadillac Nükleer motora sahip otomobil üretti. Massachusetts Ar-Ge firması Laser Power Systems (LPS)'den araştırmacı Charles Stevens, toryumla çalışan prototip bir lazerden elektrik üreteci üretmek için çalışıyor. Stevens bu prototipin, sıfır emüsyon üretecek bir otomobili çalıştıracak kadar yeterli gücü sağlayabileceğini söylüyor. Cadillac konseptindeki gibi toryumla çalışan küçük ölçekli bir nükleer reaktör yerine Stevens'ın tasarladığı prototip sistem, toryum tarafından beslenen yüksek yoğunluklu özel bir "MaxFelaser" lazeri kullanıyor. Txchnologist sitesinde yayınlanan bir makaleye göre, MaxFelaser lazer ışını suyu basınçlı buhar haline çeviriyor. Basınçlı buhar türbinleri döndürerek elektrik üretilmesini sağlıyor. Otomobilin kaputunun altına yerleştirilebilen ve yaklaşık 300 kg ağırlığında olan sistem 250 kwlık bir güç (335 beygir gücüne eşdeğer) üretebiliyor. Stevens ayrıca bir gram toryumun 7.500 galon (yaklaşık 28.391 litre) benzine eşdeğer olduğunu hesapladığını da söylüyor. Bu da sadece 8 gram toryumla yaklaşık 483.000 km yol katedilebileceği anlamına geliyor.Kulağa harika gelen bu sistem peki ne kadar gerçekçi? Toryum daha önceleri de birçok nükleer bilim adamı tarafından lanse edilmişti. Hatta bazıları toryumun uranyumdan daha iyi bir nükleer yakıt olduğunu söylemeye devam ediyor. Uranyumdan daha az radyoaktif ve daha çok bulunan toryum, şu anda nükleer reaktörler için potansiyel bir yakıt olarak Çin'deki araştırmacılar tarafından test ediliyor. Fakat nükleer reaktörler için uranyum yerine toryum kullanmakla, hareketli araçlara radyoaktif bir element koymak çok ayrı konular. Küçük ölçekli toryum ile çalışan nükleer reaktörler teorik olarak mümkün olsa da, hiçbiri otomobilin içine yerleştirilebilecek kadar dizayn edilmedi. Stevens'ın sistemi, suyu otomobil için kullanılabilecek buhara çevirmek için toryumla beslenen bir lazer kullanıyor. Makalede fizibilite çalışmaları üzerine herhangi bir fotoğraf ya da çalışma olmamasına rağmen, Stevens Txchnologist'e MaxFelaser'ı 1985'te inşa ettiğini ve şu anda güncellenmiş bir Tesla türbini ve kendi ürettiği bir üreteç ile entegre işlemi üzerinde çalıştığını açıkladı. Her ne kadar Stevens geliştirdiği bu teknolojiyle adını duyursa da, nükleer enerjiyle çalışan otomobil fikri yeni değil. 2009 yılında Cadillac, "World Thorium Fuel" konsept otomobilini Chicago Otomobil Fuarı'nda tanıtmıştı. Otomobilin nasıl çalışacağına dair herhangi bir teknoloji içermese de, tek başına bu fikir bile aracı tasarlamalarına yetmişti. Stevens, prototipi ne zaman tamamlayacağına dair ya da böyle bir teknolojinin gerçekten de mümkün olup olmayacağıyla ilgili sorulara yanıt vermekten kaçınıyor. Bildiğimiz tek şey ise, Stevens toryumla çalışan otomobili üretmeyi başarsa bile güvenlik endişelerinin yüksek sesle dile getirilecek olması. Kaynak: http://www.elektrikport.com/haber-roportaj/nukleer-enerjiyle-calisan-otomobiller-gelecekte-mumkun-mu/3259#ad-image-0

Gelecek cevabı merakla bekliyordum