Özer Öztürk

Anayasa Mahkemesi, “Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir” maddesini Anayasaya aykırı bularak iptal etti. Anayasa Mahkemesi, Söke 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 36. maddesinin, 21.5.1997 günlü, 4262 sayılı Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4. maddesi ile yeniden düzenlenen üçüncü fıkrasının iptali talebini sonuçlandırdı. “KİMSE İŞLEMEDİĞİ BİR FİİLDEN DOLAYI CEZALANDIRILAMAZ” Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında şu ifadeler yer aldı; “ Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel kurallarındandır. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Diğer bir anlatımla, bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Bu ilkeye göre asli ve feri failden başka kişilerin bir suç sebebiyle cezalandırılmaları olanaklı değildir. Anayasa’nın 38. maddesinin yedinci fıkrası ile ilgili gerekçede de, “…fıkra, ceza sorumluluğunun şahsi olduğu; yani failden gayri kişilerin bir suç sebebiyle cezalandırılamayacağı hükmünü getirmektedir. Bu ilke dahi ceza hukukuna yerleşmiş ve ‘kusura dayanan ceza sorumluluğu’ ilkesine dahil, terki mümkün olmayan bir temel kuralıdır.” denilmektedir. Anayasa’nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tâbidir. İtiraz konusu kuralda, sürücü belgesi olmadan araç kullanan kimsenin aynı zamanda araç sahibi olmadığı durumlarda, tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenleneceği belirtilmekte, araç sahibinin kusurunun bulunup bulunmadığı, aracı sürücü belgesi olmayan kişiye bilerek verip vermediği değerlendirilmeden idare tarafından yaptırım uygulanmaktadır. Bu durum ise işlemediği bir fiilden dolayı araç sahibine yaptırım uygulanmasına neden olabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, sürücü belgesiz araç kullanılması ve sürücünün araç sahibi olmaması halinde tescil plakası sahiplerine sadece ruhsat sahibi olmaları nedeniyle yaptırım uygulanması cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Anayasa ve ceza hukukunun temel kuralları uyarınca, kişilere ceza verilebilmesi için hukuka aykırı eylemin kanunda belirtilmiş olması ve bu eylemin o kişi tarafından gerçekleştirilmiş olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. İtiraz konusu kuralda araç sahibinin hangi eyleminin suç sayıldığı açık bir şekilde gösterilmediği gibi araç sahibi olma ile suç arasındaki illiyet bağının ne suretle oluştuğu da belirtilmemiştir.” İHA

Şimdi gözüme çarptı gezinirken. Mondeo'da sync tüm kontrolleri içeriyor. Demek ki onda hem eski hem de yeni özellikleri var.

Şehir içi güvenlik ve kör noktanın modeller var mıydı? Titanyum tekno paketten başka yani. Mesela Style plus da var mıydı?

İlk mesaj 2013 için güncellendiğinden 2012 modellerin donanımlarını göremiyorum. Bakabileceğim bir yer var mı? 2012 model "titanium plus" hangi tekno özelliklere sahip öğrenmek istiyorum. (2012 3.ay Bunda start/stop var mıdır)

Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılacak değişikliğin ardından 23 milyon 760 bin 346 sürücü belgesi çipli olarak değiştirilecek. Bunun için Pasaport Daire Başkanlığı'na endüstriyel kart tanzim makineleri satın alınarak kurulumu yapıldı. İşler hale getirilen üretim tesisinde; çipli polis kimlikleri, sürücü belgesi, özel güvenlik kimlik kartı, araç tescil ve motorlu araç trafik belgeleri basılacak. Kamil Elibol'un haberine göre ayrıca, Bakanlar Kurulu kararı ile Pasaport Dairesi bünyesinde Güvenli Kart İşlemleri adında yeni bir şube kuruldu. Polikarbon tabanlı bütün kartların tasarım, üretim gibi işlemleri pasaportta olduğu gibi tek merkezden yürütülecek. Proje ile güvenli belge üretiminde standardizasyonun sağlanması, kaynakların daha etkin ve verimli kullanılması amaçlandı. Güvenli belge/kart projelerine ilişkin ödenek Pasaport Daire Başkanlığı'nın bütçesine aktarıldı. (SABAH)

Hep sorayım diyordum da unutuyordum. Şimdi telefondan söz edince aklıma geldi. Bizim önceki araçta hangi telefon seçilmişse ona bağlanıyordu (5 tel eşleştiriliyordu ama en son hangisi elle seçilmişse ona bağlanıyordu). Şimdi ortak kullandığımız Doblo'da ise en yakında hangi telefon varsa ona bağlanıyor. Yani araca önceden eşleştirilmiş ilk kim binerse onun telefonuyla eşleşiyor. Ford'un bu sisteminde durum nedir kullanan deneyen bilen var mı?

Birkaç gün önce Otokoç'a haftalık olağan ziyaretimi gerçekleştirmiştim. (!) Eğitimden yeni gelen satışçılara sordum, eğitimde onlara bakanlık aracılığıyla tüm 112 istasyonlarına ki toplam 81 tane yazılı olarak bilgi gönderildiğini söylemişler.

Hee burada da vardı öyle biri. Çok para kazanan meslektendi kendisi. Oturduğu binanın giriş katını da kiralayıp yola bakan duvarını yıktırıp son model arabasını salona park ediyordu.

O 4 özellik nedir biraz bilgi alabilir miyim?

İşte bu yüzden sırf bu yüzden Ford'tan nefret etmeye başladım... Bu kılavuzda yazanlar 2012 modeller için. 2013'te sadece telefon kontrolü var. Diğerler iptal. Ya 2012 2.el alacağım ya da...

Bakırköy'ün Yeşilköy Mahallesi'nde oturan Halef Remzi V, sahibi olduğu otomobili oturduğu binanın önüne park etti. Fakat bir süre sonra eve gelen ceza yazıları ile şaşkına döndü. Toplam 114 park cezası kesilmişti. Ödemesi gereken tutar ise 691 TL olarak belirlendi. Halef Remzi V, duruma itiraz etti. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne kesilen cezaları iptal ettirdi. Hakem heyeti, konuya ilişkin İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi'nden bilirkişi raporu ve söz konusu otopark firmasından savunmasını istedi. Otopark işlerini yürüten firmanın savunmasında, 5216 Sayılı Büyükşehir Kanunu'nun ve 2918 Sayılı Kanun'un ilgili maddeleri gereği, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan cadde ve sokaklarda otopark alanlarının belirlenmesi ve işletilmesi yetkisinin büyükşehir belediyelerine verildiği, söz konusu alanın otopark yeri ilan edilmesinde yetki açısından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtildi. Bilirkişi raporunda ise apartman sakinlerinin, civardaki bölge otoparkları veya genel otoparkları sürekli ve serbest bir şekilde kullanımlarına işletmelerce imkan tanınmasının yönetmelik uyarınca zorunlu olduğu, alınmış ücretler söz konusu ise bunların iadesi ve plakalara yazılmış borçlar varsa silinmesinin hukuksal açıdan doğru ve yerinde olacağı, davaya konu somut uygulamanın tüketici hakları hakem heyeti çerçevesinde tüketici işlemi olduğu kaydedildi. Raporda ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hüküm ve tasarrufu altındaki otoparkların işletilmesine Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile izin verildiğinden, bu uygulamaya son verilmesine ilişkin talebin tüketici hakem heyeti alanına girmediği belirtildi. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti de ücretli otopark uygulamasının iptaline ilişkin talebin reddine ancak tüketici tarafından kullanılan araca otopark bedeli olarak yansıtılan 114 adet ceza karşılığı 691 liralık borcun otopark yönetmeliği gereğince yansıtılamayacağından, iptaline karar verdi. Halef Remzi V, yaptığı açıklamada, ikametinin önünde bulunan yolun üzerine aracını bıraktığını belirterek, “Aracımı bırakacak başka yer yok. İkamet ettiğim binanın önünde bana ait olması gereken yeri ücretli otoparka çevirdiler. Ardından aracımı bıraktığım için bana toplam 114 ceza yazdılar. Bunun hukuk dışı olduğunu kanıtlamış oldum. Yine yazacaklar, ben yine iptal ettireceğim” dedi. AA

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı projeye göre, araç plakaları çipli olanlarla değiştirilecek. Araçların çalınmasını önlemek amacıyla yapılan araştırma sonucunda bakanlığa sunulan rapor onaylandı. 17 milyon araca çip takılacak. Taslağa göre, araçların ön camına barkod, plakasına da çip takılacak. Emniyet tarafından sağlanacak uygumalayla, araç hırsızlıklarının da önüne geçilecek. Projenin hayata geçmesiyle araçlar, karayollarında an be an takip edilecek. Araç sahiplerinden bazıları uygulamaya olumlu bakarken, bazıları ise ‘An be an takip edilmek hoş bir durum’ değil diyerek soğuk baktı. Düzenlemenin zorunlu olup olmayacağı ise henüz netleşmedi. Yeni plakalar da vatandaşlara yaklaşık 20 TL’ye mal olacak.

Trafik sigortasında tüm şartlar değişiyor HAZİNE, yayınlayacağı yönetmelikle zorunlu trafik sigortasının hem primlerinde hem de şartlarında önemli değişikliklere gidecek. Yeni uygulama başladığında hasarsızlık indirim oranı kalkacak, sigorta şirketleri primleri bir aydan önce değiştiremeyecek. HAZİNE Müsteşarlığı, kaskodan sonra şimdi de zorunlu trafik sigortasında değişikliğe gidiyor. Yeni bir yönetmelik taslağı hazırlayan Hazine, trafik sigortasının hem primlerinde hem de şartlarında yapacağı değişiklikleri, geçtiğimiz haftalarda sigorta şirketlerinin görüşüne sundu. Önümüzdeki günlerde ise yeni trafik sigortası yönetmeliğinin yayınlanması bekleniyor. Peki, Hazine, neden trafik sigortasında değişiklik yapma ihtiyacı duydu? PRİMLERİ ARTIRDILAR Bir süredir trafik sigortasında artan primler nedeniyle tüketicilerle, sigortacılar arasında ciddi tartışma yaşanıyor… Trafik sigortasında hem teminatların hem de hasarların artmasını gerekçe gösteren sigorta şirketlerinin, geçtiğimiz yıldan itibaren primleri ciddi anlamda artırmaları, tüketicililerin tepkisine neden oldu. Hem sigorta şirketlerinin hem de tüketicilerin artan şikayetleri üzerine de Hazine, yeni bir yönetmelik hazırlayarak, trafik sigortasının şartlarında önemli değişikliklere gitti. Nelerin değiştiğine geçmeden önce, bugün trafik sigortasında sistem nasıl işliyor, kısaca değineyim ki, yeni uygulamayı daha iyi anlayın. ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI Trafik sigortasında teminatları Hazine; primleri ise, sigorta şirketleri serbestçe belirliyor. Şirketler her yılın başında, o yıl için uygulayacakları trafik sigortası primlerini Hazine’nin onayına sunuyor. Bu primlerden sürücülere uygulanacak hasarsızlık indirim oranı ile hasara göre prim artış oranını ise yine Hazine belirliyor. Buna göre; ilk yıl hiç hasar olmazsa yüzde 10, ikinci yıl hasar olmazsa yüzde 15 ve üçüncü yıl hasar olmazsa yüzde 20 oranında hasarsızlık indirimi uygulanıyor. Hasar durumunda ise; birinci hasarda yüzde 20, ikinci hasarda yüzde 40 ve üçüncü hasarda yüzde 60 oranında primler artırılıyor. Dediğim gibi bunlar, Hazine’nin belirlediği ve kanunda yer alan oranlar. Yine, Hazine tarafından şirketlere tanınan en fazla prim artış oranı ise, yüzde 250… Yani, sigorta şirketi trafik sigortası primini, maksimum yüzde 250 artırabilir, bunun üzerine çıkamaz. Anlayacağınız, primler her ne kadar şirketler tarafından serbestçe belirlense de artırım ve indirim oranları Hazine tarafından belirlendiğinden, bugün için trafik sigortasında ‘yarı serbest’ bir uygulama mevcut. İNTERNETTEN PRİM GÖRÜLECEK Trafik sigortasında yıllardır süren uygulama böyle… Gelelim, Hazine’nin yaptığı değişikliklere… Madde madde anlatayım ki, daha iyi anlaşılsın. · Yönetmelik yayınlanıp da yeni uygulama başladığında artık şirketler, trafik sigortası primlerini tam bir serbestlik içinde belirleyecek. Yani, hasarsızlık indirim oranları ile prim artırım oranları kalkacak… Maksimum artış oranı da olmayacak. Şirketler; kime, hangi oranda hasarsızlık indirimi uygulayacaklarını kendileri belirleyecek… Aynı şekilde hasar yapan sürücülere de istedikleri oranda prim artışı uygulayabilecekler. Trafik sigortası teminatlarını ise, bugün olduğu gibi Hazine tespit edip, her yıl açıklamaya devam edecek. · Önemli değişikliklerden biri de sigorta şirketlerine, uygulayacakları trafik sigortası primlerini internet siteleri üzerinden açıklama zorunluluğunun getirilmesi. Daha açık şöyle anlatayım… Şirketler, internet sitelerinde, trafik sigortası sorgulama ekranı oluşturacak… Araç sahipleri de aracın yaşı, modeli gibi bilgileri internet üzerinden girip, primi öğrenebilecek... Böylece tüketiciler, en ucuza yaptırabileceklerini araştırabilecek. Ocak 2014’te başlayacak Trafik sigortasında yeni düzenlemeler özetle böyle… Başta da belirttiğim gibi Hazine, yönetmelik taslağını geçtiğimiz haftalarda sigorta şirketlerinin görüşüne sundu ve şirketler de bu değişiklikler hakkında görüş bildirdi. Önümüzdeki günlerde ise Hazine, yeni trafik sigortaları yönetmeliğini yayınlayacak. Sigorta şirketlerinin primleri bir aydan önce değiştiremeyeceklerine yönelik uygulama ile şirketlerin, trafik sigortası primlerini açıklayacağı internet sitesi oluşturma zorunluluğu; yönetmeliğin yayınlanması ile birlikte hemen başlayacak. Hasar indirim oranları ile prim artış oranlarının yürürlükten kalkıp, sigorta şirketlerinin primler konusunda tam serbestlik içinde hareket etmelerine yönelik uygulama ise 2014 yılının Ocak ayında başlayacak. Primler aylık belirlenecek Yeni uygulama ile sigorta şirketleri primleri, bir aydan önce değiştiremeyecek… Peki, bu ne anlama geliyor? Bugün şirketler, duruma göre trafik sigortasında primleri, günlük olarak bile değiştirebiliyor. Yani, poliçe yaptırmak isteyen; aynı şirketten, farklı günlerde, farklı primlerle karşılaşabiliyor. Haliyle bu durum fiyat karmaşası yarattığı gibi ciddi de tüketici şikayetlerine neden oluyor. Hazine, bu uygulamayı da değiştirdi… Artık şirketler, trafik sigortası primlerini aylık belirleyecek ve ay içinde fiyatları değiştiremeyecek. Yönetmelik yayınlanıp da yeni uygulama başladığında, trafik sigortası olan araç el değiştirdiğinde, sigorta iptal edilecek… Aracı alan kişi, yeni sigorta poliçesi yaptıracak. Yeni düzenlemeyle artık trafik sigortası pulu da kalkıyor. Mevcut yönetmeliğe göre sigorta şirketinin adını ve sigorta dönemini gösteren trafik sigortası pulunun; tüketiciye poliçe ile birlikte verilmesi gerekiyor. Araçlar 3 yıl içinde değer kaybına uğramayacak Hazine Müsteşarlığı, hazırladığı yönetmelikte sigortanın maddi hasarlara yönelik verdiği teminatta da önemli değişikliğe gitti. Bugün için yeni trafiğe çıkan bir araç maddi hasarlı trafik kazasına karıştığında, araçta değer kaybı oluşuyor ve trafik sigortası bu değer kaybını karşılamadığından, tüketici şikayetlerine neden oluyor. Hazine, bu uygulamayı da değiştirdi. Trafik sigortasında yeni dönem başladığında, trafiğe yeni çıkan araçlar, herhangi bir maddi hasarlı kazada 3 yıl içinde değer kaybına uğramayacak… Aynı şekilde, trafik sigortasının verdiği maddi teminatın yüzde 15’ini geçmeyen hasarlar da değer kaybına konu olmayacak.

Karayolları Trafik Yasası’ndaki taslak düzenlemeye göre hız sınırını yüzde 10-30 aşanlar 166 lira, yüzde 30-50 aşanlar 343 lira, yüzde 50 ve üzerinde aşanlar 700 lira ödeyecek. Emniyet Genel Müdürlüğü, yürürlükteki Karayolları Trafik Yasası'ndaki değişiklikle hız sınırları aşımında uygulanan para cezalarını belirleyen limitleri ikiden üçe çıkardı. Milliyet gazetesinden Tolga Şardan'ın haberine göre; halen İçişleri Bakanlığı Strateji Dairesi'nde son rötuşları yapılan yasa değişikliği taslağındaki önemli düzenlemelerden biri hız sınırlarının aşımındaki limitlerde uygulanan para cezalarına ilişkin oldu. Taslak düzenlemeye göre, hız sınırlarını aşan sürücüler radar uygulamasına yakalandıkları takdirde hız sınırını aştıkları değer üzerinden para cezası ödüyor. Söz konusu uygulama çerçevesinde, hız sınırını aşan sürücüler yüzde 10-30 oranındaki aşımla yüzde 30 ve üzeri değerlerdeki aşıma farklı para cezası ödüyor. Sürücüler ikinci aşamayı beş kez aşmaları halinde ehliyetlerini geçici olarak kaybediyor. ARAÇ SAHİBİNE DE CEZA! Yeni düzenlemede yüzde 30 ile yüzde 50 arasına yeni bir limit daha getirildi. Buna göre, yüzde 30 ve üzerinde hız limiti aşımına giren sürücüler bu kez yüzde 50 ve üzeri limitte değerlendirilecek. Tasarının yasalaşması halinde yüzde 10-30 arasında hız sınırı aşanlar 166 lira, yüzde 30-50 arasında hız sınırını aşanlar 343 lira, yüzde 50 ve üzeri hız sınırını aşanlar da 700 lira ceza ödeyecek. Aynı düzenlemeyle yüzde 30 ve üzerindeki iki limit diliminde beş kez hız ihlalı yapan sürülerin ehliyetleri geçici süreyle geri alınacak. Yeni düzenlemeye göre ehliyetsiz araç kullanan kişiye kesilen bin 400 liralık ceza, aynı oranda araç sahibine de uygulanacak. Böylelikle, ehliyeti olmadan araç süren bir genç polise yakalandığında, aracın ebeveyne ait olması halinde, aileler iki kez ceza ödemek durumunda kalacak. POLİS TAHSİLAT YAPMAYACAK Yeni düzenleme çerçevesinde trafik cezası kesen trafik polislerinin sürücülerden para tahsili yapmaları tamamen kaldırılacak. Böylece, trafik polisleri sadece yasayı ihlal eden sürücülere ceza makbuzu kesip verecek. Kaynak: Milliyet

Konuyla pek ilgisi yok ama kullanma kitabında tabela tanıma özelliğinden söz ediliyor. Hız tabelalarını tanıyıp hız ayarlama veya başka bir özellik var mı bu araçlarda.... R12 ile Dobloyu karşılaştırmaya bile gerek yok. Aynı Dobloyu ticare kaydettirirsen hız sınırı başka hususi kaydettirirsen başka...

Emniyet Genel Müdürlüğü, şehir içinde hız sınırının arttırılmasına olanak sağlayacak düzenleme yaptı. Karayolları Trafik Kanunu, motorlu araçların cins ve kullanma amacına göre sürülebileceği en fazla hız sınırını, şehirler arası çift yönlü karayollarında 90 kilometre, bölünmüş yollarda 110 kilometre, otoyollarda da 120 kilometreyi geçmemek üzere yönetmelikte belirlenmesini ön görüyor. Karayolları Trafik Yönetmeliği ile yerleşim yerleri içindeki hız limitleri 50 kilometre olarak belirlenmiş ve Ulaşım Koordinasyon Merkezleri (UKOME) ile il trafik komisyonlarına yerleşim yerleri içindeki hız limitlerini 20 kilometreye kadar artırma yetkisi verilmişti. UKOME ile il trafik komisyonları, birçok şehir içi ana yolda hız sınırını 20 kilometre arttırarak 70 kilometreye çıkarmıştı. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Dairesi Başkanlığı, yerleşim yerleri içerisindeki trafik sıkışıklığını azaltmak ve akıcılığı sağlamak amacıyla diğer ülkelerde olduğu gibi şehir içinde bulunan ve şehirler arası yolların standartlarına sahip olan bölünmüş karayollarında hız sınırının arttırılmasına olanak sağlayan düzenleme hazırladı. Düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra UKOME veya il trafik komisyonlarınca karar alınması halinde yerleşim yeri içindeki bölünmüş yollarda hız sınırı 70 kilometreden 80 kilometreye çıkarılabilecek. (SABAH)

O iş öyle değil. Neye dayanarak tarih vermiş? Bu bir kanun değişikliği TEKLİFİ yani tasarısı değil bu bir. İkincisi ise CHP grubu tarafından verilmiş. Yani öyle kolayına genel kurula gelmesi mümkün değil.4 şubatta meclis başkanlığına verilmiş, 11 şubatta komisyonlara ve alt komisyonlara havale edilmiş. Ordan dönmesi çook uzun sürebilir eğer istenirse hemen de gelir veya hiç gelmez.Tam metnine ulaşmak için:http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-1223.pdf İşte bizi en çok ilgilendiren kısım bu.Piyasada mobil eleman çalıştıran firmalar ve dolayısıyla fiyo araç kiralaması yapan firmalar Ford tercih ediyor. Bu nedenle trafikte ford markası çok geziyor. Eh bir de firmaların her ehliyeti olana araç vermekte sakınca görmediği bir ortamda en fazla kaza yapan araç markası ford oluyor. İşte bundan dolayı ford araç kaskosunda marka indirimi uygulanmıyor (ya da çok az).Tüm özellikleri aynı olan başka bir markayla arada 200tl kadar fazlalık oluşuyor. Öncelikle bir ekleme yapayım. Haberde belirtilmemiş ama araştırınca fark ettim. Bu durum sadece HDI sigortada varmış.Ayrıca kasko isteğe bağlı trafik sigortası ise zorunludur. Bu nedenle tüm zorunlu sigortalarda olduğu gibi bunun genel şartları devlet (Hazine Müsteşarlığı) tarafından belirlenir ve tüm sig. şirketlerinde aynı olmak zorundadır.Kasko ise böyle değildi. İstediğin şartlarda, istediğin gibi yaptırmakta serbestsindir. İki tarafın karşılıklı anlaşmasıyla tanzim edilebilir.Mesela dersin ki benim yaşadığım yerde iklim kuraktır yağmur yağmaz sel olmaz. Bu riski çıkartabilirsin. Dersin ki benim aracım 100bin lira ama tam hasar durumunda bana 50bin tl ver bana yeter (eksik sigorta), az prim ödersin. (Tersi olmaz ama, aşkın sigorta).Ayrıca;Trafik sigortası adı üzerinde trafikte geçerlidir. Tarlada bahçede ve Türkiye sınırları dışında hükmü yoktur.Trafik sigortasında aracın işletilir olması şarttır. Park halindeki araç hareket eder zarara sebep olursa sigorta geçersizdir.Trafik sigortası kişinin suçuna bakmadan kusuru kadar karşı tarafın zararını öder (ama döner rücu edebilir)Kasko sadece yasalara uygun şartlar altında geçerlidir. (Alkollü kaza yaparsan asli kusurlu olmasan dahi ödeme yapmaz) (Kabaca aklıma gelenler bunlar)

Dikkatli bakmamışsınız.... yakıt giriş kapağının tamamı kilitli.... yani bilezik içerde kalacak...

Arabanın her yerini ince ince tasarlayan mühendisler iş depo kapağına gelince apışıp kalıyor demekki. Geçici olarak babamın doblosunu kullanıyorum. Geçen baktım depo kapağı açık. Allah allah dedim bu niye açık kalmışki. Ben sanıyorum merkezi kilite bağlı. Kapıları kitledm ama depo kapağı açılıyor. Adam depo kapağı açıkken sürgülü kapının açılmasını engelleyici sistem düşünmüş ama kapağı merkezi kilide bağlayacak sistemi düşünmemiş. Ama işin diğer boyutu var ve o yüzdem böyle yapmışlar. Çünkü kapağı merkezi kilide bağlamak demek bir elektrik tetiklemeli mekanizma içermesi demektir. Benzinli araçlarda depo ağzından çıkan buhar kapak içinde birikir. Rölenin çekmesi sırasında çıkacak bir elektrik kıvılcımı buharı kolayca patlatabilir. Bu nedenle depo yakınlarında elektrikli sistem bulundurmak istememiş olabilirler. Hele Ford bu konuda sabıkalıdır. Sinyal kabloları depo ağzına yakın geçtiği için Pinto araçların patlayanları olmuş ve bu yüzden ödediği tazminatlar nedeniyle batma noktasına gelmiştir. (Bir ABD markasının yok olmaması için devlet el atıp kurtardı.) Bunlardan biri belki Focus'a uygundur: http://www.ebay.com/sch/i.html?_odkw=ford+fuel+cover&_osacat=0&_from=R40&_trksid=p2045573.m570.l1313&_nkw=ford+fuel+door+lock&_sacat=0

Türkiye'de yaklaşık 17 milyon araç sahibini ilgilendiren yeni kasko sisteminde, 100 liralık dar kaskonun ne tür hasarları karşılayacağı netleşti. Buna göre, dar kasko, aracın "yanma, çalınma, grev, lokavt, halk hareketleri, terör, deprem, sel ve su baskını" nedeniyle uğrayacağı zararları karşılayacak. Aynı kasko çerçevesinde, araç sahiplerine 7 maddelik bir de hasar onarım imkanı sağlanacak. Prim bedeli 100 lira olması planlanan dar kasko ile yaptırılabilecek tamirler şöyle: -Boya Hasarlı Kaporta Göçük Düzeltme: 10 cm çapa kadar boya ve hasarlı kaporta düzeltme. -Boya Tamiri: 30 cm kadar, tampon ve kaportada meydana gelen çizik ve sıyrıkların kapatılması. -Kaporta Göçük Düzeltme: Boyanın zarar görmediği durumlarda kaportanın düzeltilmesi. -İç Döşeme Tamiri: Kumaş, halı, deri, plastik cinsi iç döşemelerde meydana gelen küçük hasarların giderilmesi. -Leke Çıkarma: İç döşemelerde meydana gelen lekelerin çıkarılması. -Ön Cam Tamiri: Ön cam yüzeyinde oluşan 10 cm'ye kadar kırık ve çiziklerin giderilmesi. -Plastik Tampon Tamiri: Plastik ön ve arka tamponların hafif ve orta şiddetli darbeler sonucu uğrayacağı hasarların giderilmesi. Haberin kaynağı: http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2013/02/26/17-milyon-arac-sahibini-ilgilendiren-haber

Gelenek olmuş bu... yaris ile 2 kumanda verirler auris ile 1... opel sanırım 2 sustalı kumanda+1 normal anahtar (astra) veriyor

Şimdi hatırladım... Bunu bir ara oto elektrikçisi arkadaşa sormuştum. O araçlarda ya 2 tane fren müşiri oluyor ya da 2 kademeli müşir var demişti. Yani pedala belli bir aşamadan fazla basınca ikinci tetikleme ile stoplar yanıp sönüyormuş. Belki flaşörler de böyle çalışıyordur. Bir de yurt dışında bir modül satılıyor. Tam olarak nedir anlayamadım ama sanırım belli bir süre fren lambası yandıktan sonra flaşörleri devreye alıyor veya stopları yakıp söndürüyor. http://www.ebay.com/itm/Safety-Car-Flash-Controller-For-Tail-Signal-Brake-Flasher-Light-Universal-12V-/120978373405?pt=Motors_Car_Truck_Parts_Accessories&hash=item1c2adf7b1d&vxp=mtr

3D filmler yaygınlaşıyor ve yer yıl 3-4 tane gösterime giriyor. Bunlar da aynen animasyon film kategorisi gibi ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulmalı. Ayrı teknik, ayrı görsellik...

Bir ara GPS anten yeri ile ilgili sorular vardı, onun için yazıyorum. Malum daha kafamıza göre bir araç bulamadık. Arama yaparken bir ilanda aşağıdaki resmi gördüm. Araçta orijinal Ford navigasyon olduğu belirtilmiş ve fotoğraftan da görülüyor bu. Ama antenin yeri... kelebek gibi afedersiniz. http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-tertemiz-x-paket-smart-paket-sunroof-orjinal-navigasyonlu-87407530/detay/

Kapı kilit ve açma tetiklerinden kornaya uç bağlanarak yapılabilir. Ama bu tetik uçları birer diod üzerinden (1N4005) bağlanmalıdır. Diod çıkışları birleştirilip bir rölenin normalde kapalı kontakları üzerinden kornaya (veya başka bir ses çıkartıcıya) bağlanır. Röle bobinine ise kontak elektriği bağlanır. Böylece kontak açıkken ses çıkmaz kontak kapaliyken kapı kilitlendiğinde/açıldığında ses çıkar. Eğer kapı kilitlerinken ve açılırken dörtlüler farklı sayıda yanıyorsa o zaman kapı kilit modülünden dörtlülere giden hattan uç çıkartılarak yine röle üzerinden ses çıkartıcıya bağlantı yapılır. (Belki röleye gerek kalmayabilir. Çünkü dörtlüler sadece kumandayla işlem yapıldığında yanmaktadır.) Bu durumda dörtlü düğmesinden giden uca da bir diod bağlanmalıdır ki dörtlüler yakıldığında ses çıkıp durmasın.