Metin Aybars

http://en.wikipedia.org/wiki/Brake_specific_fuel_consumption burda anlatılana göre dizel için en verimli devir aralığı (BSFC minimum) 2000-2200 olmakla beraber motordan motora ve çevre şartlarına göre değişebileceği de belirtilmiş. pratikte bu devir bandında kullanmanın en ekonomik kullanım olması pek inandırıcı gelmiyor. Cem Bey'in de belirttiği gibi minimum devir maximum ekonomi oluyor genelde.

alım gücü ile ya da vergi toplanması vs ile konuyu dağıtmayalım şimdi. petrol kaynağı olmayan gelişmiş ülkelerin hemen hepsi akaryakıta benzer oranlarda vergi uygulamaktadır. bu oran türkiyede %66 almanyada %62'dir. petrol fiyatı zaten belli ülkeden ülkeye değişmiyor. bu verginin esas nedeni vergi açığını kapatmak değildir. cari açığın büyümesine neden olan kalemlerin tüketimine gem vurmak içindir. devlet dolaylı vergiyi akaryakıttan değil ekmek peynirden de alır istese. çok fazla tüketilen ithalat kalemlerine yüksek oranda vergi uygulanması ülkenin faydasınadır. bugün 3 tlye benzin satılsa bu türkiye için iyi birşey olmaz. bizim gibi cari açığı olan bir ülke kendini bu şekilde kollamak zorundadır. almanya örneğini vermemin nedeni de cari açığı olmadığı halde onlarda aynı oranlarda vergi uyguluyorlar. yani kendilerini bu yolla kolluyorlar. alım gücü konusunda kendimizi almanya ile kıyaslamamız ayrı meseledir. buna girmeyelim şimdi...

şimdi bir haber gelse benzin litre fiyatı 3tl'ye düştü diye ne güzel olurdu değil mi? binerdim 180 bg'lik arabama keyfin dibine vururdum. bir de şöyle baksak; bir türlü kapatılamayan cari açık yüzünden geleceğimiz maalesef karanlık. üstelik bu cari açığın ana nedenlerinden biri de enerji tüketimimiz. kullandığımız araçlar ithal (kimse bana yerli üretim var demesin, taşeronlukla olmaz bu iş) harcadığımız yakıt ithal. araç ve yakıt üzerine uygulanan vergiler kaldırılsa halimizin ne olacağı ortada. bunu anlamak için çok derin düşünmeye gerek yok. ama nedense kimse de bu şekilde düşünmüyor. 10 kuruş zam gelse herkes feryat figan. akşam haberlerinde 10 dk vatandaşın şikayetini dinleriz. neden hala araba üretemiyoruz, ya da neden örümcek ağı gibi metro sistemimiz yok diye üzülmeyiz ama. çünkü bunların yapılmaması bizim kabahatimiz değildir. hem zaten tren yolu ile ekonomik ulaşım bize ne gerek. bizim gibi zengin ülkelere duble yol gider. bu işlerle almanya gibi fakir Avrupa ülkeleri uğraşsın. almanya demişken otomobil sanayisinde dünya lideriler, onlardaki fiyat 4,41 tl. yani bizden %10 daha ucuz sadece. bizim durumumuzda olsa benzin fiyatı ne kadar olurdu tahmin edin. şimdi böyle düşünüyorum diye bu da mal geçersiniz... hadi sıradan vatandaşı geçtim de en azından şu elit forum ortamında biraz bilinç olsun artık..

istasyon sahibi bir vatandaş kendisi de dahil olmak üzere bütün işletmecilerin yakıta su kattığını söylemişti. bunu duyduktan sonra internette biraz araştırma yaptım. genelde tavsiye edilen Shell'in kendi işlettiği istasyonlar ve Opet'inde Mehmetçik Vakfı tarafından işletilen istasyonları. İstanbul Anadolu yakasında sadece tuzla da var Mehmetçik vakfı Opet. Shell'in ise bostancı e5 üstündeki istasyonları tavsiye ediliyor. ama deneme şansım olmadı.

hayırlı olsun aracınız. kazası yok ise iyi fiyata almışsınız.

cd değeri de aynı yaklaşık (29-29,5 gibi birşeyler). şanzıman oranlarına da bakıyorum, ilk iki vites aynı sonrasında v40'ın dişlileri biraz daha küçük. yakıt tüketimine faydası olabilir ki 0,5ltde farketmemeli yine de. Ama performans farkını açıklamıyor.

volvo v40 T4 (1.6 Ecoboost) motoru bizim focuslarla aynı bildiğim kadarı ile. volvo %10 kadar daha ağır olmasına rağmen 0-100 (7,7sn-7,9sn) ve yakıt tüketimi (5,5lt - 6,0lt) değerleri focustan daha iyi. özellikle yakıt tüketimi farkı azımsanacak gibi değil. aradaki farklar neler olabilir acaba?

1-2-6 yapmışlığım var 1.6 eb. çok tuhaf oluyor

salt yakıt tüketimi açısından bakarsak ayağımı gazdan çekip yaklaşık 35km hıza kadar 4. viteste (bu nokta da cutoff yapamayacaktır artık), bu hıza düştükten sonra vitesi 2'ye düşürüp 18-20km hıza kadar yine motor freni ve daha sonra boşa atıp fren yaparım. bu da 3. seçenek oluyor galiba. bundan daha ideali vitesi boşa atıp arabanın rüzgar sürtünmesi ile 15-20km/sa hıza kadar düşmesini beklemektir. tabi yeterli mesafe 500 metremidir bilemeyeceğim şimdi. ne kadar yakıt tasarrufu olur? şu an yazdıklarım için harcadığım enerjiyi bile karşılamayacak kadar kırmızıyı görünce gaza basmayalım yeter.

ultraleggera hafif ama forged üretim değil. son çare olarak düşünüyorum. oz'den forgiata ilgimi çekti ama o da focusa uygun değil. trde nerede satılır bunlar? belki başka alternatifler vardır. yada centerline rpm satan bir yer biliyor musunuz? cem bey pazarlığı da yapmışsınız sağolun bu ilanı görmüştüm ama kaldırıma sürtmeden kaynaklı çizikler var deniyordu ilgilenmedim. ikinci ele çok sıcak bakmıyorum. böyle jantın üstüne lassa da olmaz zaten.

17 ya da 18 inç adedi 8 kg'mı geçmeyecek forged üretim jant bakıyorum. epeydir internette araştırıyorum ama istediğim gibi jantlar nedense focusa uygun olmuyor. bu konuda tavsiye edeceğiniz jant markası veya türkiye de bu tarz jant satan bir yer var mıdır?

yüreğine sağlık diyelim o zaman ama var birşeyler bence

bu aracın stok halinden tek farkı şanzuman takozu mudur? öyleyse hemen bende taktırıyorum

beni kontrol edip yavaşlatır diye arabayı her kullandığımda üşenmeyip tcs'yi kapatıyorum. bu şekilde alt viteslerde daha canlı gibi geliyor. bunun dışında normal kullanımda pek fark hissetmiyorum. ama tcs kapalı iken 2. viteste gaza asılınca (özellikle düzgün olmayan yollarda) araba kontolü kaybedecek gibi oluyor. patronumun audi a6 2,0 tdi arabası bir keresinde dik bir rampayı çıkamamıştı. patinaj atıp duruyordu. aynı rampayı tcs kapalı çıkabilmiştim. patinaj atma gibi bir sıkıntı pek yaşamadım yani.