Servet Ö.

MK1 Focusun orjinal teybine yine aslında var olan ve sanıyorumki görüp alışık olmadığımız oem USB bağlayıp müzik dinleyen insan gördüm. Bu cihazlara en donanımsız araçlarda dahi takla attırmak sanırım mümkündür fakat pratiği zordur.

Bence alınır, beklenti mevzusu biraz. Ben eskisi gibi atak kullanmıyorum arabayı, bilen bilir tcs ışığı disko topuna döner benim arabada, bu lastikle hiç dikkatimi çekmedi, tabi kullanımla ilgisi vardır illaki.

Ben kullanıyorum (205x55x16", hem Ankara yaz şartlarında bir yaz, hem İzmir şartlarında yarım yaz, sonbahar ve kış kullandım, hala kullanmaya devam. Islak ve kuru zeminde tecrübem epey oldu. Özet olarak verdiğim parayı hakediyor. Detay ise şöyle, ben şimdiye kadar kullandığım lastiklerde genel problemim yanal tutunmalarının zayıf oluşu idi, yani viraj içerisinde fren ve gaz tepkisine "ha him?" şeklinde cevap vermeleri hep rahatsız etmiştir beni. Bu abiler beni bu konuda hiç üzmedi. Darbe sönümlemesi konusunda ise Prelli ve Nokiandan sonra dünya varmış dedirtiyor, ani gazlamalarda tutunması da cabası. Fren performansı olarak diğer ampirik gözlemlerime ek en az diğer kullandığım lastikler kadar tutuyor. Panik fren yakın zamanda denemedim fakat ilk aldığım zamanlarda memnun etmişti. 20bin km rahat rahat kullanmışımdır, gözle görülür bir eskime, deformasyon, çatlama vs yok. Ben memnunum, tavsiye ederim kesinlikle. Sanıyorum ki Cem abi de bu lastiklere geçti, paylaşacağı tecrübeleri vardır diye tahmin ediyorum.

150TL için motoru riske atacak kadar paranız varsa saygı duyarım.

Gözlemlemedim açıkcası.

Daha önce paylaştım mı bilmiyorum. Bu abiler 3-4 haftada bir video yayınlar. Bir araba baştan nasıl yapılır. Kaporta/Mekanik/Elektrik işlerinde yaratıcı ve ilham verici çözümleriyle çok keyif veren bir serüven desem yeridir. Altyazı ne yazıkki yok, otomatik altyazı ise eh peh çeviriyor. İngilizce konuşmaları biraz zorlayabilir, bilginiz olsun.

Bilimsel değil kuramsal ve ampirik. Gelelim teste, "fuel system cleaner" (yakıt sistemi temizleyicisi) adı altında satılan ürünün piston üstlerindeki karbon temizliğine bakıyorlar. Soru 1: Yakıt sistemi ile piston tepesinin ne ilgisi var? Yakıt sistemi temizliği yaparken kontrol edilmesi gereken yerler, yakıt deposu, yakıt filtresi/pompası ve enjektörler değil midir? Soru 2: Benzinli Port Enjeksiyon testine bakarak, Dizel Direk Enjeksiyonlu ve Raylı sistem çalışan motorun yakıt sistemleri farklıdır, konuyla ne ilgisi var? --1 dakika sonra eklendi-- Oktan artırıcı ile benzinlide mümkün ama kendini kandırırsın. Kullanılan karışım için 100km de yakılan litre düşer ama toplam maliyet yine artar. ? --5 dakika sonra eklendi-- Konunun özüne dönersek eğer, bu tip katkılar aşındırıcıdır, yüksek km li araçlarda silindir duvarlarındaki çatlakları ortaya çıkartır, enjektörlerin iç valf yapısını aşındırabilir, yakıt yollarını gereksiz aşındırır. Siz temizlik yaptığınızı sanır iken, susuz kalmış bedeviye tuzlu su ikram etmiş olabilirsiniz. Bu tip temizlikler haricen yapılır ise daha sağlıklı olur. İşte tamda bu yüzden temizlik yapan cihazlar bulunmaktadır. Enjektörler çıkartılır ve makina üzerinde temizlik yapılırki motor bu temizlik aşamasında zarar görmesin.

Kullandığınız yakıtların içerisinde yeteri kadar aşındırıcı ve yeteri kadar yağlayıcı var. Kaldı ki bu tip aşındırıcılar yanma odasında motorun doğal çalışma sürecinde yağ örtüsü ile örtülmüş kılcal çizikleri açacağından yüksek km li araçlarda yağ yakmaya kadar giden sonuçlara ulaşırsınız. Bende belli aralıklarla benzinli aracımdaki enjektörleri temizleyeceğini düşünerek bu tip katkılardan kullandım. Enjektörler söküldüğünde bir önceki temizlettiğim haline göre hiçbir fark olmadığını farkettim. Bir dahada kullanmadım. Bakımınızı tam, yedek parçanızı orjinal, yağınızı kaliteli, sensörlerinizi temiz tutun, yeteri kadar iyilik yapmış olursunuz motorunuza.

Motorunuza ve yakıt elemanlarınıza yapacağınız en iyi şey bakımını orjinal parçalarla önerilen sürede yapmak ve kalitesine emin olduğunuz bir istasyondan yakıt almak. Devamlı kısa mesafe ve soğuk motorla yolculuk yapan biriyseniz zaten yakıt yerine sırf bu malzemelerden kullansanızda kar etmez ama kafa olarak rahatlatır sizi. ?

w40 dediğimiz wd40 değil dimi? Öyleyse eğer aman diyim. Wd40 yağlayıcıdır ve maf sensörü en çok yağı sevmez ve problem yaratır toz tutar çünkü. Bunun için kontak spreyi en iyisidir.

Varolanların ehliyeti varda ne oluyor.

Bunlarla uğraşana kadar ehliyet sınavının içerisine psikoteknik test de koysalar acep kazalar ne oranda azalır?

Ben içten yanmalı motorların yokolacağını zaten söyledim. Dünya gerçeklerinin gerisinde değil bakış açım. Ben dünya gerçeklerine elektrikli araçların yakın gelecekte (5-10sene) dişe dokunur bir şekilde etki edeceğini düşünmüyorum. Belki 25-30 sene. O da çok efektif bir batarya bulunursa, adaptasyon süreci olur. Baseline olarak bu işi hedefleyenin sadece tesla olduğu gerçeği zaten bu konuda öyle ciddi bir gelişme/yaygınlaşma örneği olmadığını da kanıtlıyor. Sıfırdan büyük her rakam sıfırdan fazladır mantığı ile evet haklısın. Ama oturup kimse şu araştırmayı yaptı mı acaba, global ölçekteki araçların kwh olarak ne kadar enerjiye ihtiyacı var, bu enerjiyi elektrik karşılamakta dünya olarak ne kadar hazırız. Karşıladığımızda bize faydası ne olur zararı ne olur. Bu söylediklerini ömürlerimiz vefa ederse bir 10 yıl sonra tekrar tartışırız. not: rakamların içerisinde hybrid araç barındırıyor mu? :)

Araba güzel görünüyor, güç ve menzil iştah kabartıcı. Bu tip marketing mottosu gibi cümlelere iki çift eklemem olmasa gece uyuyamam. Kusuruma bakma. Bu paraları verip yolda kalmak istemeyen her rasyonel düşünen insan bu tip atılımların önünde uçurum gibi kalacaktır. Sende çok iyi biliyorsunki dünyanın en ücra köşelerinde dahi yakıt bulmak kolay. Fakat her şehirde şarj istasyonu? De ki buldun, şarj olmasını bekleyecek kadar zamanı olan kaç insan tanıdığın var. Diyeceksinki evde de şarj edebilirsin. Yahu taşıma suyla değirmen dönmez, hadi al bu arabayı da şöyle bir avrupa turu yap, veyahut bir doğa gezintisine çık. Rotanı nerede istasyon var ona göre mi planlayacaksın? Gezmek istediğin yerlere göre mi? Aklın hep bataryalarda ? İllaki içten yanmalı motorların dinazorlar gibi neslinin tükeneceği aşikar. Fakat öyle "fazla" nitelemesini kullanacak kadar bir gelişme yaşayacağımızı en azından bir on-onbeş yıl sanmıyorum. Detaylandırmak için İtalyan, Alman, Amerikan, ve Asya kökenli otomobil üreticilerini ve pazarlarını düşünelim. İtalyanlar gevşek, yaparız der geçer, belki sen daha iyi takip ediyorsundur var mı İtalyan bir üretici konseptten öteye gitmiş bu güdümde? Amerikalı üreticilerde? Tesla bir örnek, fakat dostlar alışverişte görsün misali, başka amaçlar taşıyan teknoloji gösterisinden öte mi? Ütopik California haricinde bu konuya yatkın bir eyaletide yok. Almanlar her totosu kalkık avrupalı gibi kendini kuralları oluşturan bir yapıya oturtup dizeli kaldıracaaaz şehirlere sokmayacaaz dedi. E iyi dedi bence hoş dedi, eee gerisi? Cayır cayır varil kadar hacimli araçlar üretmeye devam, hala dizel motorlu araç ürettiklerini saymıyorum bile. Fransızlar yapayım dese, onlarda biliyor bir sene dayanır ikinci sene havai fişek gibi kıvılcım atar o araba, ömrü vefa etmez, yapmıyorlar. Asyadan Japon Toyota araplara satayım keyfime bakayım derdinde, araplara elektrikli araba satmayı deneyecek kadar akılları yerindedir. Ki Amerika pazarında ne yaptıklarını görüyorsundur. Kia desen zaten en ucuz nasıl üretirim derdinde. Honda desen, o yağ basıncı o egzantriği oynatacak yerinden aga. Çinli desen adam yakıt olarak köpek kullanabilse kullanır, böyle şeyler onlara gelmez, takarlar ağızlarına maske gezerler ortada, pek koymaz. Velhasılı, o yaptı bende yapayım furyasının rüzgarı bitince tekmili birden üreticilerin alayı işine gücüne bakar. Ki bitti de işte aradan bir iki çıkar böyle anca yetişen. Şimdi sen bunların üzerine çıkıp dersenki daha çok göreceğimiz süreç başladı, bende sana derimki, evet 15000 tane elektrikli araç varsa seneye belki 15200 olur, on seneye de ki 100000. Daha mı çok? Evet. Ama işte o kadar. İnsanların ilgisi olmadan yaşayamayan eli ayağı titreyen parası olan tipler alır, gider benzinlikte benzin doldurmaya çalışır, bizde güleriz. Birde şunu anlamıyorum, biz dünya olarak elektrik üretmenin en sağlıklı yöntemlerine tamamen geçtikte benim mi haberim yok? Termik, nükleer, hidro elektrik santrallerinden kurtuldukta bu arabaları kullanınca dünyamız nefes mi alacak? Bak bu lafa hastayım. O elektiriği kim nerede ürettide sen kullanıyorsun. Show business...

Bende işe yaramadı.

Oem=Original Equipment Manufacture Yani zaten orjinal parça. Geriye kalanlar Aftermarket ve aralarında farklar olabilir. Ama birebir kullanılabilir. Kalite ve ömür üreticisine bağlı değişir.

Görüyor ve artırıyorum

Bak bunda diğerinde olmayan her şey var ?

Kabinde duman ve benzeri kokuların başlıca kaynakları: Egsoz manifoldu ve/ya takip eden elemanlarda, turbo,dpf, egsoz borularında bir yerde kaçak olması. Bildiğimiz egsoz kokusu gelir. Enjektörlerin üstünde kaçak olması. Yağ/egsoz dumanı kokusu gelir. Yağ/Soğutma suyunda kaçak olması. Yağda kaçak olursa yanık yağ kokusu, soğutma suyunda kaçak olursa iğrenç bir kimyasal koku gelir. Bazende sorun giderildikten sonra polen filtresine ve arabanın içine sinen koku kalabilir.

Yetkili serviste turbonun selenoidi hariç hiçbir tarafının yedek parçası ve işçiliği yok. Bu nedenle yetkili serviste ancak turboyu tamamen satın alırsanız çözüme ulaşabilirsiniz. Güvenilir bilinir turboculardan birisini ziyaret edin. Wastegate aktuatoru ve diğer elemanları kontrol eder. Sorunu teshis edip onarır.

Ankarada bu soğuklarda start stop zaten çalışmaz şu sıra denemeyin ?

Bence sizin probleminiz yürüyen aksamda değil. Motor ve/ya motor kulakları, çok düşük bir ihtimalle akslar. Söylediğinizden anladığım araç yüke binince titremesi. Motor stabil tork üretemiyor sanırım. Birçok sebebi olabilir. Servise uğrayın derim.

Bu yıl MTV nin ilk taksiti bende şöyle oldu: 2011 Focus 1.6L = 326TL 2018 MT25 250cc = 80.50TL