Kaan Zaim

Al - sat yapanlar beğenmezler. Çünkü onlar hemen satılacak araçları tavsiye ederler. Zamanında 1.2 ve 1.4 TSİ lar içinde aynı şeyler söyleniyordu. Bizim teknolojiye alışmamız biraz zaman alıyor malesef ?

ben 2012 model titanium ecoboost araç sahibiyim. Aracım 173.000 km'de. Ben oldukça memnunum. Bu kilometre boyunca arızalandığı için katalizörü değiştirdim. Onun dışında bir problem yaşamadım. Güzel ve orjinal parçalar ile bakımı yaptırılmış bir araç bulursanız, oldukça memnun kalırsınız. Bayram tatilinde Ankara-Dikili-Cunda-Foça-İzmir-Ankara şkelinde 1800 kilometrelik bir tatil rotam oldu. 3,5 yaşında oğlum, eşim ve ben. Bagaj, çocuktan dolayı azına kadar dolu tabiki :).Kilima gidiş rotasında Afyondna sonra hep açıktı, sonrasında hiç kapanmadı zaten :). Ortalam tüketim 5,5. Hız sabitleyicisini 110 sabitleyerek gittim çoğunlukla. Ancak, yer yer oğlan uyuduğunda 120 130 gibi süratlerle seyrettiğimde oldu. Aracın çekişini düşünmeyin bile, 173.000 kilometredir kullanıyorum henüz bir rampada sııntı yaşadığımı hatırlamıyorum. İsterseniz önünüze kamyon çıksın rampada yavaşlayın, sonra tekrar hzlanın ya da sabit hızla tırmanın banamısın demez. Bir bilgi daha vereyim, iş yerimdeki arkadaşlarımın 1.2 tsi, 1.4 tsi ve 1.8 tsi motorlu araçları var. Hemen hemen hepsi 5000 ila 7000 kilometre arasında yağ uyarısı alıyorlar ve yarım litreye yakın yağ eklemesi yapıyorlar. Ben titiz biriyimdir yağını suyunu kontrol ederim sürekli, ben hiç yağ eksilttiğini görmedim. Bakımdan sonra seviye neyse aynı şekilde gidiyor. Bence bu durumda 1.0 ecoboost motorun ayrı bir başarısıdır. Aklıma gelenler bunlar, başka sorunuz olursa yazarsanız cevaplayabilirim.

Benim 1.0 ın trigerini hala değiştirmedim. 168.600 km oldu?. 180.000 olunca bir düşüneceğim ama sanırım 200.000 den önce ellemem bu kayışa...

Tüm bayanları kapsamadan söylüyorum, çoğu bayanın manuel vites ile arası pek iyi değil. Hız ve devire göre vitesi takip etmek, durunca boşa atmak kalkarken 1'e takmak, sonra debiriyaja bas çek hele birde rampada durup kalkmak gerekiyorsa falan iş çığrından çıkıyor ? Benim kendi aracımda manuel. Eşim kullanıyordu ancak hep bi tedirginliği sıkıntısı oluyordu. Bir türlü rahat yol alamıyordu. Çoğunluklada ben yanında olduğumda kullanmayı tercih ediyordu. Çocuktan sonra ikinci bir araç almaya karar verdiğimizde, tercihimi direk otomarik micradan yana kullandım ? Eşimin şimdi girip çıkmadığı yer yok diyebilirim.

ÖTV'nin devam etmesi ya da etmemesi pek bir şeyi değiştirmez. Genel olarka duruma baktığımızda her şey çok pahalı. ÖTV indirimi devam etse bile, kredi faizleri çok yüksek olduğu için sahip olma maliyetiniz gene yüksek. İkinci el piyasası haliyle yükselecektir. Buranın yükselmesi gerçek anlamda bir şeyi değiştirmeyecektir. Sİz aracınızı ikinci elde geçen seneye göre 10.000 tl yükseğe satsanız bile, yerine koyacağınız aracın maliyeti yüksek olduğundan pek bir şey farketmeyecektir. Alım gücümüz artmadığı sürece ÖTV'nin devam etmesi ya da etmemesi pek bir şeyi değiştirmez. Ben kendi adıma bu ortamda borçlanmam. Zaten bu faizlerle borçlanmak imkansız. Bu ortamda kim araba alır ve karlı çıkar? Elinde nakit parası olan. Elinizde sizi sıkıntıya sokmadan harcayabileceğiniz nakit paranız var ise, hem ikinci elde hem de sıfırda çok güzel araçlar alabilirsiniz. Kendimden bir örnek veriyim. Aracım 2012 model ilk elden bende. 164.000 km'de. Yaşı ve kilometresi itibari ile, Baskı balata, Volan ve 165.000 bakımı yapılması gerekiyordu. Buna ek olarak sadece katalizör arızalandı. Aracımı satıp yerine benzer özelliklerde bir araç almanın, 3 yıllık kredi ile birlikte bana ortalama maliyeti 190.000 TL olacaktı(sıfır için). İkinci el araçlarda kredi faizleri sıfırların daha da üstünde olduğu için onunda bana ortalama maliyeti 160.000 TL civarında olacaktı(2017-2018 modeller için). Ben 7000 TL masraf yapıp saydığım parçaları orjinalleri ile değiştirip, en az 2 sene daha kullanmayı seçtim. Özetle, eğer borçlanmadan alabiliyorsanız ben ÖTV indirimli sıfır aracı tercih ederim.

Servis dönüş yaptı. Tam emin olamadıkları için, usta gelip bakalım dedi. Hava devir daim sisteminin tamamlayan bir boruymuş. Usta bazı araçlarda açıkta durabiliyo, bunlarda hava borusunun yanından bir aparatla turboya gidiyo dedi. Kelepçesi çıkmıştı, yerine oturttuk. Sıkıntılı bir durum değilmiş. Yazan ilgilenen herkeze çok teşekkürler, ileride belki birilerinin daha işine yarar ?

Tam karşısında var gibi. Biraz altında kalıyor. Titreşimin T'si kalmadı ? Bi kontrol edebilirsen sevinirim. Servise'de mail attım cevap gelirse buradan paylaşırım.

Çok teşekkür ederim. Kabin bu aralar aşırı sessiz gelmeye başlamıştı. Ben bunu Değişen Volana, motor kulağına ve yeni yapılmış olan bakıma bağlıyordum. Ancak dediğiniz gibi olma ihtimali var. Aracı kullanmaya sıkıntı yaratacak bir parça değil gibi duruyor bu durumda.

Merhaba Arkadaşlar, Araca cam suyu koymak için kaputu açtığımda gözüme, resimde işaretlediğim hortum takıldı. Muhtemelen yerinden çıkmış. Bunun ne olduğunu bilen var mı acaba? Hortumun ağzının yakında plastik bir parça var, oraya girmesi mi gerekiyor? Emin olamadığım için biri şlem yapmadım arabayıda çalıştırmadım. Bilen bir arkadaş yardımcı olabilirse çok sevinirim. Teşekkürler.

EcoBoost motorlar arka planda tutulmaya devam mı edilecek? 1.5 ve 1.0 EcoBoost motorlu modeller için daha sıkı bir pazarlama düşünülüyor mu? Atmosferik motor almak istemeyen bir kullanıcı, sedan benzinli focus alamayacak mı?

Zaten aynı noktatyız. O zaman rakip olarka VAG grubu kalıyor ve direk müşteri oraya kayıyor. Bak bir örnek veriyim sana. 1.0 Ecoboostların triger meselesini araştırırken ingiltere de fiestanın satış tanıtı mı gibi bir doküman görmüştüm. Bu kayışın aracın ekonomik kullanım süresi boyunca değişiminin gerekmediği ön planda tutularak, belli bir kilometre sonunda bakım masraflarının rakiplerinden daha ucuz olacağı vurgulanmıştı. Birde bunu yakıt tüketimi, performans güç falan diye başka özelliklerle süslemişlerdi. Mesela bu çok güzel bir satış tekniği olabilir. Aynı şekilde çift kavramalı şanzımanlar için bu kadar çok ön yargı varken ve de insanlar arızasından korkarken, tam otomatik şanzıman bu anlamda ciddi avantajlı olacaktır. Belki rakibinden yarım litre 1 litre fazla yakıyor olabilirsin ama bunun karşılığında sağlamlığı vurgulayabilirsin. Ne biliyi mbunun gibi şeyler çoğaltılabilir...

Ben diyorum ki, kapıdan giren adam bu niye pahalı diye sorduğunda bunun açıklanabilir bir cevabı olmalı. Bunu donanım ile açıklayamazsın, çünkü hepsi bir birine yakın. TOYOTA sorunsuzluğu ve güvenilirliği ile ön plandadır. Kapıdan içeri girdiğin andan itibaren bunu hissedersin. Sana bunu vurgulayarak satış yapmaya çalışırlar. Çok yazmadan sorduğum soru şu, FOCUS'ta diğerlerinde olmayan ne var? Ön planda olan teknoloji ya da yenilik nedir? Bu araba neden rakiplerinden pahalı? Bu soruların cevabını ben biliyorum :). O yüzden 165.000 km'de 1.0 ecoboost focus sahibiyim ve kullanmaya devam ediyorum. Atmosferik için düşüncem şudur, yanlış strateji ? Kimse 140.000 tl para verip bu zamanda ya da başka bir zamanda FOCUS'a LPG taktırıp binmeyecektir. Bunu yapacak olan adam ya TOYOTA alır ya HONDA alır. Tekrar belirtiyorum, bu aracın farkı ne? Buna yoğunlaşmak lazım bence.

Kesinlikle katılıyorum. Hiç bir arabamı dyno'ya çıkarmam, araç alacak olsam böyle bir testi istemem. Yasa konusunda çok bilgim yok, 1 nisandan sonra her araba bu teste tabi tutulmak zorundadır diye bir kanun mu getiriliyor?. Detayını bilen açıklayabilirse sevinirim.

Arabanın ses sistemini, göstergelerindeki özellikleri, ya da donanımlarındaki yenilikleri bahsetmiyorum. FORD son bir kaç senedir, hem motor hem şanzıman anlamında sürekli yeni ürünler çıkarıyor. Asıl yenilikler burada. Yeni 8 ileri şanzımanın yenilikçi yönlerinin iyi anlatılması gerekiyor. Ya da 1.0 ecoboost motorun teknolojik özelliklerini vurgulamak lazım. 1.5 Ti-VCT motor bile diğer atmosferik motorlu rakiplerinden çok farklı özleliklere sahip. Ecoboost motor ailesinin hafifletilmiş hali diyebiliriz. Ford araçlarını hafifletmek için bir dolu ar-ge yapıyor. Gövdesinde kullandığı malzemeler bile bu araç için farklı. Araba, sadece donanımdan ibaret değil. Donanım artık herkezde var. Öenmli olan yenilikleri vurgulayabilmek, bunu iyi anlatabilmek. 6 defa yılın motoru seçilmiş bir ürünü pazarlayamayan tek ülkeyiz(Fiesta dahil) ben daha ne diyim ?

Bayiler sinek avlıyo. Şuan bir çok bayi servis departmanları sayesinde ayakta duruyor. Bakım ve onarım işi olmasa, çarkı hiç döndüremeyecekler. Satış pazarlaması sıfır, fiyatlar yüksek, personel bilgisiz(Gerekli eğitimler verilmediği için)... Eğer yedek parça fiyat politikalarını biraz gevşetip, indirim yapmazlarsa servislerde ciddi sıkıntıya girecek. Yoğun bir şekilde TOYOTA araçlarına kayma var. Model değiştiği halde hiç bir bayide araç yok. Biz OTOSAN'a yıllarca Triger kayışı için olan durumu kabul ettiremedik, bu yazdıklarımızı zaten okusalar bile eminim dikkate almayacaklardır. Ama tehlike çanları çalıyor, bu çok net.

Benim aracım 165.000 kmde. Hatta şuanda serviste bakımı yapılıyor. 1 -135.000 kmde fren diskleri değişti. 2- 150.000 kmde baskı balata değişti. Volan kontrol edildi değişime gerek yok dendi. 3-160.000 kmde katalizör arızalandı ve değişti. 4-165.000 km bakımında 1500 2000 devir arasında titreme şikayetim olduğunuda belirttim. Bu sebeple incelemek ve bakımını yapmak için bıraktım. Bugün arandım bujilerin değişme zamanı geldiği için vede sağ motoe kulağının biraz yıprandığı belşrtildi. Ama motor kulağının şimdilik değişimine gerek yok denildi. Rutin bakımdan sonra araç teslim edilecek. 5- Triger ve V kayışı değişmedi. Özetle katalizör dışında bie arıza yaşamadım.

Benim aracım 2012 model 164.000 km oldu. 5 inci senesi dolduğunda, 5,5 sene civarında akü değişimi yaptım. Hem benim hem eşimin işinden dolayı, birde bizim ufaklığı babaanne ya da annaneye bırakmamız sebebi ile arabayı her gün kullanıyorum. Start - Stop gayet düzgün bir şekilde çalışıyor. Sadece bir kere sıkıntı oldu, onda da debriyajın altında bulunan müşür yerinden çıkmış. Devreye girmiyordu, bunu düzeltince eskisi gibi çalışmaya başladı. Bence akü olması gerektiği zamanda değişti, marş motorunda her hangi bir sıkıntı yok. Her gün kullandığım güzergah üzerinden size bir süre hesaplaması yapıyım. Eşimi bıraktıktan sonra, Yakalandığım ilk ışık, 125 saniyeden geri saymaya başlıyor. Genellikle de bu ışığa yakalanıyorum :). Çünkü yeşil çok kısa yanıyor. Buradan kalkıp, 1-2 kilometre gittikten sonra tam 50 saniye olan bir ışık daha var. ilk ışıktan kalktıktan sonra burada mutlaka yakalanıyorsunuz. Genelkurmayın önüne geldiğinizde ışık genellikle 90 saniyeden geri saymaya başlıyor. Burayı geçip cinnah üzerinden Çankaya Köşküne döndüğünüzde sizi 30 saniyelik bir ışık, ardında 100 saniyeden geri sayan ikinci bir ışık daha bekliyor. Bu süreleri topladığımızda 365 saniye yapar. Aynı yolu akşamda döneceğinizi varsayarsanız (ki ytrafik yüüznden beklemeler çok daha fazla olacaktır) 365*2 = 730 saniye bu da kabaca 13 dakika eder. Benim çalışma günüm 6 bu da haftada 6*13 = 98 dakika eder. Bunu da 4 ile çarparsak kabaca 4*98 = 392 dakika eder. Bunu saate çevirirsek ayda 6,5 saat eder. Benim aracımın 1 saatte rolantide yaktığı yakıt 0,5 litre. 0,5 * 6,5 = 3,25 litre eder. Benzin litresi 6,2, aylık kazanç 6,25 *3,25 = 20 TL. Şimdi, ben bu kadar detaylı yazdım ama işin para kısmında değilim. Dikkati başka bir noktaya çekmek istiyorum. Başta çok az gibi görünen saniyeleri topladığımda 6,5 saat benim motorum çalışmamış oluyor. Start-Stop olmasaydı benim aracım 6,5 saat hareket etmeden çalışmış olacaktı. Aslında motorun hareketli parçaları, kayışlar,pistonlar kranklar,yağ pompası,devir daim pompası,bujiler vs....6,5 saat çalışmayarak ömürlerini uzattılar. Bu sistemin detaylarını araştırırsanız, FORD tarafında ve de diğer firmaların açıklmalarında temel amaçlardan bir tanesininde motor hareketli parçalarının ömrünü uzatmaya yardımcı olduğunu görebilirsiniz. Yani bu sistemler tasarlanırken mutlaka fayda zarar hesapları yapılıyordur. Çevreye olan faydanın yanında, benim yazdığım açıdan da bakarsanız, bence bu sistem her araçta olması gereken bir sistem ?

160.000 km'de benim katalizör arızalandı. Servise sorduğumda temizleme yapılmadığını belirttiler(Benzinli için). Biraz araştırdığımda, bazı kimyasal ürünler ile çalışan motora bu işlemin yapıldığını gördüm. Ancak enjektörlerin bu işlemden zarar görme ihtimali varmış. Ben komple parçayı değiştirdim.

Bendeki durum hareket halindeyken. Ön takımı serviste kontrol etmişlerdi, rutin bakımda bir sorun yoktu. Bu bakımda bujileri değiştireceğim. Bujiler 65.000 km önce değişmişti. Ön takımda sıkıntı olsa sürekli hissedilir diye düşünüyorum.

Merhaba, Konunuzu takip ediyorum, konuyu dağıtmamak için araya girmedim ?. Sanırım siz sıkıntınızı hallettiniz, o yüzden bende bir şey sormak istiyorum. Özellikle 2000 devir civarında ve de biraz altında direksiyonda hissedilen bir titreme oldu mu? Bende aracımda bazen rolantide titreme hissediyorum. Buna ek olarak belirttiğim devirde hissedilen bir titreme var. Bunu sadece direksiyondna hissedebiliyorsunuz. Bu devri geçtiğinizde hiç bir sıkıntı yok.

Bundan önceki aracım olan Grande Punto aracıma bayiden aldığım günden itibaren Opet'ten yakıt aldım(Benzin). Yakıt güvence sistemi ve garantisi için. Aracımı 200.000 kilometre sonunda sattım. Yakıt kaynaklı bir sorun yaşamadım. Focus aracıma shell'den benzin alıyordum. 158.000 kilometre olunca katalizör arızası verdi. 161.000 kilometrede katalizörü değiştirmek zorunda kaldım. Oldukça pahalı olan bu parçanın değişimi geçen hafta yapıldı. Bu arıza tespit edildiği andan itibaren Opet'e geri döndüm. Yaşanan sorunun belki yakıtla bir alakası olmayabilir, çok emin değilim. Ancak ben bir önceki aracımda böyle bir sorun yaşamadığım için ve focusun katalizörünün puntonunkinden daha kötü olacağını düşünmediğim için bu durumu yakıta bağladım. Bundan sonra Opet dışında yakıt almayı pek düşünmüyorum.

Daha önce yazmıştım. Normal şartlarda bijonların tork anahtarı ile sıkılması gerekiyor. Ne kadar torklanacağı, üretici firmalar tarafından belirtilmiş durumda. Servise bakıma gittiğimizde de araçların tekerleri sökülüp takılıyor, ancak hiç bir sefer kapaklar bozulmuyor. Ama ne zaman yazlık kışlık lastik değişimi yaptırsam mutlaka en az 4-5 tanesi bozuluyor. Aslında bu kapak gereğinden fazla sıkıştırma yapıldığında, bijon kırılmasını ya da daha da abartarak sıkılırsa porya üzerinde meydana gelebilecek çatlamaları önlemek amacı ile bu şekide tasarlanmış. Sorunuzun net cevabı, lastikçinizin tork anahtarı kullanarak bijonları söküp takması. Michelin Euromaster servislerinde, tork anahtarı kullandıklarına şahit olmuştum. Ancak çoğu lastikçi bunu kullanmaz. Ben de en sonunda pes ederek, yedek parçacıdan tek parça bijon somunu aldım. Hepsine 105 tl gibi bir para verdim 2 ay önce. Bu şekilde sorununuzu çözebilirsiniz.

Öncelikle uğraşınız ve emeğiniz için teşekkürler. Güzel karşılaştırma olmuş. Focus 3.5 dizel otomatik kombinasyonu olarak çok geniş kitlelerin beğenisini kazanmış bir otomobil. Hemen hemen her testte motor ve şanzıman uyumu çok beğeniliyor. Bu sebeple bariz fark çıkmamasına şaşırmadım. Bu testi mk4 ile 1.0 ecoboost otomatik st-line ile 1.5 ecoblue otomatik st-line arasında yapmak enteresan olabilir. Bakalım aradaki fiyat farkı yapılan teste göre kaç kilometre sonra amorti edilebilir? @Yakup Çağatay olabilir mi? Ne dersin?

Belliki otosan dizel ve lpg üzerine planlama yapmış. Benim öğrendiğime göre Brc ile anlaşılıp, bayi çıkışlı lpg li olarak satılacak araçlar. Toplumun büyük bir bölümünün lpg ve dizele olan ilgiside malum. Eğer ben lpg li bir araç alacak olsam kesinlikle ilk ve son tercihim Toyota Corolla olurdu. Zaten satış rakamları bunu söylüyor. Şuan focus hem pahalı(dizel olarak) hem güçsüz ve eski teknoloji(benzinli atmosferik,6 ileri otomatik şanzıman ile). VW grubunun yeni 1.5 tsi motorları satılmaya başlandı. Bizim ecoboostlar neredeler...??

Ben dediğiniz gibi bir değişim hissetmedim. Gerçi ben vites uyarı oklarını pek dikkate almıyorum, bununda etkisi olabilir. Çok düz ve boş trafikte anlamlı oluyor. Onun dışında onun dediği vitesleri kullanmaya kalktığımda, aracın kendisi bile isyan ediyor ? :). Yanlış yazılım atılabilme ihtimali olacağını sanmıyorum. Belki hep bu şekildeydi, siz yazılımdan sonra daha dikkat etmeye başladığınız içinde garip gelmiş olabilir. Çünkü genelde o uyarıyı hep erken veriyor, ve devir düşük kaldığı için titreme oluyor. Bi kaç sefer vites düşür okunu bende gördüm ve şaşırdım. Çünkü çok nadir zamanlarda görebiliyorsunuz :)(Yazılımdan önce de görmüştüm).