Semih O.

Gerçeklikten kopuk bir sürü şey yazıldığını düşünüyorum. 1- Bankalar gelirlerinden kısarak düşük faizli kredi veremezler. Sizin istediğiniz kredi karşılığı kadar miktarda ve vadede mevduat olmadığına göre bankalar size verdikleri parayı karşılığında faizle borçlanarak alırlar. Faiz oranı bankanın sizden kazandığı paranın miktarı değil, bu kredinin geri ödenmesinde oluşacak riskin bedelidir. Sen sanıyor musun herkes düzenli olarak borcunu geri ödüyor? Özetle bunun kar-zarar dengesi ile alakası yok, bunu söylemenin de sen maaşının bir kısmından feragat et, ben araba alayım demekten farkı yok. 2- Firmalar fahiş fiyatlarla araba satabiliyorsa, ki tartışılır, sattıkları fiyatta kar edebiliyor ya da hayatta kalabiliyorlardır. Bence esas sorun 2 sene önce 70 bin TL olan arabayı bu sene 150 bin TL'den almayı düşünen tüketici kitlesiyle alakalı. Böyle bir kitle varsa, adamlar da babalar gibi satarlar, sonuçta dertleri sizi araba sahibi yapmak değil. Bu ekonomik koşullarda hala bankaların ve bayilerin gözünün içine bakıp araba almak istiyorsak, toplumsal olarak psikolojik tedavi görmemiz lazım... 3- Herşeyi devletten beklemek lazım. Çünkü bayiler ya da bankalar babanızın oğlu değil, sizin isteklerinize göre hareket etmezler. Eğer bu ekonomik koşullar oluşuyorsa, devlet piyasayı iyi regüle edemiyor demektir. Bunun belediyelerin zararına sebze meyve satmasından farkı yok. Piyasanın özeti aşağı yukarı her sektörde şu an böyle. piyasada yeteri kadar mal yok yeterli malı tesis edecek kadar üretim yok yeterli malı ithal edecek kadar bol döviz yok bol dövizi alacak alım gücü yok ve bu kendi içinde döner durur. Döngüyü kırmanın yolu da ekonomi tabiriyle sıkılaşmaya gitmektir. Yüksek faiz uygulayıp harcamaların kısılmasını sağlarsın, bu arada sen zaten ihtiyacın olmayan arabayı 3 senede bir yenilemezsin, bayi batar, enflasyon artar vs. Ne zaman ki, ucuz ve bol döviz bulursun o zaman işler düzelir ya da aklımıza gelmeyen yol olarak, tutumlu olur ve üretim yaparız.

Evet, uygun yazılım ve konfigürasyon ile sonradan yapılabiliyor.

Yazılım güncellemesi ile düzelir.

Sallamışlar. Sync 2 için de Yakup'un söylediği arayüz modülleri var. Ne kadar iyidir, değildir bilemiyorum.

Bahsettikleri sistem, Sync 2 üzerine, bir düğmeyle tetiklenen android arayüzü kabaca. Bu paraları vereceğinize android bir üniteyi yarı fiyatına alabilirsiniz. Ya da aynı maliyetle Sync 3’e geçiş yapabilirsiniz. Screen mirroring niye lazım size?

1- Telefonu basitçe Sync 2'ye yansıtamazsınız. 2- GPS navigasyon olmadan var çünkü acil yardım aramaları için koordinat bildirmekte kullanılıyor. 3- Navigasyon ve kamera için 10 bin TL vermenize gerek yok. Gerekli parçalar ve bilgiyle kendiniz de yapabilirsiniz.

DTC'yi silemezsiniz bu şekilde çünkü söz konusu ekran teması sadece 8" sync 2 ile mevcut, sizde de bu donanım yok. #172'de touchscreen 8" mfd olarak ayarlanırsa belki gidebilir ama bu da sizin ekran ile uygun değil. Böyle kullanın zararı olmaz. Açılış animasyonu için de aynısı geçerli bu tema seçilirse, böyle olacak...

Ben çoğunlukla usb kullanıyorum. Yüksek bitrate ile mp3'leri, tek tek etiketlerini değiştirerek özenle hazırlamak gibi gereksiz takıntılarım var.

Takılan aygıtların içindeki dosya ve klasörlerin indekslenmesi gibi bir durum var. Eğer okuyamıyorsa saçmalıyor vs. olabilir. Bir diğer sorun da şu. Şarkıları tekrarlama seçeneği kaynaklı bir sorun da hatırlıyorum sanki, dizindekilerin tamamını çalmışsa atlayıp durma yapıyordu galiba.

Ben 3.08 e dönüş yöntemini size mesajla yollayım akşam müsait olunca.

3.08 e geri dönüp tekrar yüklemeniz gerek ya da safe modda yükleme yapılabilir sanırım ama anlatarak yanlış birşey yapmanıza yol açmak istemem.

Töbe yapmam ?

Her yerde kilitleyip açmıyor musun arabayı? Gece geç vakit geliyorsun, sabah erken gidiyorsun, hastaneye gidiyorsun vs vs... Sevmediğim işler.

Gereksiz kere gereksiz buluyorum her yerde zart zart korna çalmasını.... Tahmin ettiğim kadarıyla focccus #147'de Audible Mislock Feedback olması lazım. Mevcut değeri 04 yapmışlar.

Sallamış, ayrıca bar değil psi'dır o. Aracınızda sensör var mı, yok mu, olmalı mı bilemiyorum ama konunun çiviyle falan alakası yok. Direkt yöntemde sensör, doğrudan basınç azalmasını, indirekt yöntemde ise (abs vasıtasıyla) lastik tur zamanı azalmasından yine dolaylı yoldan basınç azalmasını takip ederek sistem uyarı verir. Hassasiyet eşiği de 7-8 psi arasında sanıyorum. 32'ye ayarladığımda 25'te uyarı veriyor. İndirekt ölçümde ayrıca yol yapmanız lazım ki, sistem azalma olduğunu farketsin.

Powershift, ki arkadaş yazmış zaten.

@Serdar Eryürekli ihtiyar heyetini toplamışsınız ? Ben de ileride parti kurarsam seçim şarkısı yapıcam.

Sektöre yön veren bir model demek ki ?

Bu teybin şeması ve konnektörü değil yalnız, APIM'e ait.

Tez zamanda çıkarırlar umarım... Görsel kirlilik olmuş zira.

Ford, Dark Side'a geçti desene şuna ??

Cem abinin linkini verdiği modeli ben de kullanıyorum Kerem. Gayet memnunum.

Volan krank milinden aldığı hareketi baskı balataya iletir. Dolayısıyla debriyaj ile bir alakası var. Volan ve baskı balata yüzeylerindeki bozulmadan kaynaklanıyor olabilir mi acaba sorun? Yani baskı balata ile volan tam olarak kapanmadığı için debriyaj yarım kalıyor, sonra uygun pozisyonu buluyor gibi...

Tahminimce radyo ismi ya da benzer bir tanımlayıcı id'ye göre logolar sisteme gömülüdür. RDS'den gelen veriye göre bu logoları eşletirip basıyordur.

Buna istinaden yazmıştım. Sağ tarafta tuşlar olan 2 satır ekran değil mi? Multimedyayı takarken kasaplık bir saçmalık yapmamışlarsa soket ile ilgili sorun yaşamazsınız. --5 dakika sonra eklendi-- Olan da varmış