Ümit Vaysaloğlu

Şimdiden hayırlı olsun. Benim de camım çatladığında kaskom orjinal camı karşılamadığı ve Camı değiştirecek olan özel serviste orjinal camdan hiç bir farkı yok demesi üzerine yan sanayi cam taktırmayı kabul ettim. Etmez olsaydım. Takılmasının hemen akabinde 1-2 ay içerisinde cam içindeki rezistansların %5 i bozuldu. Etrafındakilerin çözdükleriyle kurtardık geçen seneyi. Bu sene ise rezistansların %90'ı bozulmuş. Camı değiştiren servise başvurdum. Uğurlu Glass firmasıyla iletişime geçtiğini söyledi ancak dönüş yapmadıklarını söyledi. Ayrıca yolcu tarafında ise camda dalgalanma var. --0 dakika sonra eklendi-- Umarım siz benim yaşadığım sorunları yaşamazsınız.

Bu testi Kastamonu'da yapabileceklerini sanmıyorum. Dediğiniz gibi değiştirilen parçaların maliyeti 100 TL ise ve buna 800 TL işçilik yazmışsa ustanın adamlığı... Ama bazı işlerde parça maliyeti 10 TL de olsa içliliği zor olabilir, eğer böyle de bir durum varsa bilemiyorum. Kimsenin günahına girmem.

Doğrudur da, siz ampülün ne olduğunu biliyorsunuz. Ben o zaman tam olarak ne olduğunu bilmiyordum. Volvo S40 xenon ampül ya da xenon far olarak aratmış olabilirim. Ayrıca Ankara'da Volvo'nun elektronik işleriyle uğraşan bir numara buldum Volvo forumlardından. Onu aradım, çıkma bir ampül için 125 TL istemişti. Dedik çıkma olacağına sıfır olsun. Tamam siz bulabilirsiniz ama biz bulamadık. Hatta arızayı da hemen bulamadık. Eski bir ford servisine götürdük, adamlar neden olduğunu bile bulamadılar. Sonra sanayide yağ bakımı, tamir vs yapan bir usta tesadüfen buldu. Blokta ne kadar tıpa varsa hepsi değiştirildi, soğutma sıvısı değiştirilip yerine komple antifriz konuldu. Soğutma kabı ve soğutma kanalları temizlendi. (neyle temizlendi bilmiyorum, belki sadece su akıtmış bile olabilir bilgim yok) Falan filan işte. 1500 TL ye çıkma blok bulunabilir ama onu yapmaya kalkarsak yine de bi 3000 masraf öderiz. İşçilik vs. Bir miktar fazla vermiş olabiliriz ama bence çok da afaki değil 900 TL. Ama 3500 TL enjektör için çok gibi geldi. Onu da burada sorduk. Esasında Focus 2, Focus 3, Focus 3 MCA araçlarımız artık standart bakımların dışında belli bakımlara gereksinim duyuyorlar. Bu tür bakımları yaptıranlar, yaptıracak olup ta belli araştırma yapıp fikir sahibi olanlar fikirlerini paylaşsalar sanki faydalı olabilir diye düşündüm.

Enjektör değişimi bana da pahalı geldi de, o yüzden buraya yazma gereği hissettim. Bu bahsettiğimiz motor gövdesinin üzerinde bir kaç farklı yerde olan tıpalar. Radyatörde de vardır illa ki ama bu başka bir tıpa. Bu parçayı da internetten araştırdım, o zaman servisin verdiği fiyata yakın fiyatları vardı, şimdi baktım yine 350 tl fiyat gördüm. Belki de komple değişim yapılmış olabilir. Arabanın çekiş problemi de vardı aynı zamanda. Sanki atmosferik bir motor gibi yokuşu görünce acayip bayılıyordu. Benim 6. vitesle çok rahat çıktığım rampalarda 4. vitese düşüyordu. Normal hızlanmada da 3500-4000 devirlerde sanki daha iyi çekiyordu. Ne yapıldığını tam olarak bilemiyorum. Öğrenince buraya detaylı yazarım inşallah.

Söz konusu araç her ne kadar Volvo S40 D2 olsa da, TDCİ 115 ile aynı motor olduğundan burada sormakta bir sakınca görmedim. Bu nedenle sorumu burada sordum. Kayınpederimin yoğun ısrarı, tutku derecesindeki S40 isteği sebebiyle 2012 model 88 Bin km de Volvo S40 D2 (tüm opsiyonları satın alınmış bir arabaydı) arabayı yaklaşık 13-14 ay kadar önce 66500 TL ye satın aldık. Aldığımız yerde ekspertiz yaptırdık. Ekspertizde satıcının bize söylediği bagaj kapağında bir miktar boya ve satıcının söylemediği sol ön çamurluk ile sol ön kapıda da boya çıktı. Mikron seviyesi de çok absürt değildi. Alt takımında yürüründe vs de bir problem yoktu. Motor performansı da % 93 çıkınca almaya karar verdik ve aldık. Aracı Antalya'dan satın aldık. Benim Focus 3 dizel arabam ile yolda sıklıkla denedik. Benim arabam ondan kısmen daha performanslıydı. Ankara'ya geldiğimizde benim arabam S40'tan kısmen daha az yakıt tüketmişti. O zamanlarda bir sıkıntı görmedik ama akabinde arabanın başımıza açtığı sorunlarla uğraşıp duruyoruz. 90 bin km bakımı için Ankara VOLAN'a gittik. Hava filtresi değişmedi, mazot filtresi değişmedi 600 TL bakım masrafı çıkarttılar. Ayrıca Xenon ampülü de kırık çıktığı için 300 TL de ona ödedik. Bir süre sonra arabanın direksiyon kutusu arıza verdi. Ankara'da Volvo'ya falan bakan özel bir serviste direksiyon kutusunu tamir ettirdik. 900 TL. Bir süre sonra araba su eksiltmiş, gösterge ekranında bir ışık yanmış falan derken, su ekledik doğru sanayiye. Orası burası derken motorda donma riskine karşı su tahliye tıpaları varmış. O tıpalar ÇÜRÜMÜŞ. Artık içinde ne vardıysa. 900 TL de ona masraf ettik. Derken kış aylarının gelmesiyle beraber sabah duman atmalar, aşırı yakıt tüketimi, ciddi performans kaybı vs sebeplerden enjektörlerde problem olduğu ve bakımının ya da tamirinin yapılması gerektiği söylendi. Yine Ankara'da direksiyon kutusunu tamir eden Volvo özel servisine götürdük. Enjektörler tamir edildi. Tabi şu yapıldı bu yapıldı bilemiyorum. Muhtemelen memeler değişmiştir falan filan. Ancak maliyet 3500 TL. Yani arabayı aldık alalı sorunuyla derdiyle uğraşıyoruz. 300 TL Xenon ampülü 900 TL direksiyon kutusu 900 TL Su tahliye tıpaları 3500 TL enjektörler olmak üzere toplam Ankara'ya gidiş geliş falan derken 6000 TL nin üzerinde masraf yaptık arabaya. Benim merak ettiğim meseleyse enjektörlerin 3500 TL ye tamir edilmiş olması pahalı değil mi? Enjektör tamirinin maliyetleri normalde ne kadardır? Bilgisi olan varsa ve tecrübelerini bizimle paylaşırsa sevinirim.

Bir diğer olasılık ise soğutma suyu. Damlanın geldiği yerde illaki kalıntısı vs vardır. Elinizle kontrol edebilir, ya da ehil bir ustaya kontrol ettirebilirsiniz?

Çok güzel olmuş, keyifli ve cezasız sürüşler dilerim.

Millet sürekli annesini babasını, babaannesini, büyükbabasını, bir akrabasını kısıtlayıp ötv den muaf araba almanın peşinde. Millet haklı. Nedir bu fiyatlar?

Zorlamayı adet edinmişsek bile 205 ile 215 arasındaki farkı ne kadar hissedebiliriz biz. Otomobillerimiz zaten 16 jantlı 100-130 hp arasında aile otomobilleri. 205 ile 215 arasında "limit" belirleyebilecek sürücü forumda oldukça sınırlı. Hatta sizden başka da yok desek yeridir galiba. Bir çok focus 3 sahibi ve bütün focus 3.5 sahiplerinin yaptığı gibi 205/55/16 ebatlı lastiğe geçmek normal şartlarda en mantıklısı. Ama focus kullanıcılarının bir çoğunda olduğu gibi yol tutsun, tutmasın Focus şöyle yol tutuyor, böyle yol tutuyor, 205 takarsak yol tutuşunda azalma olur, hatta "yav abi 205 takarsan o araba savrulur" gibi bir çok temeli olmayan söylemler yüzünden lastiğe her seferinde fazladan adet başı 100-150 tl para veriyoruz. Yazın yazlık lastik alacağım. Yine ve muhtemelen yok görselliği bozulmasın, (çamurluğun içi boş görünmesin ) diye, "abi virajda 215 daha iyi tutunuyor yavv" gibi gerekçelerle 215/55/16 olup kendimi kandıracağım. Böyle de bi yapımız var işte.

Ama bu durum pek normal değil, bence böyle bir firmanın sattığı ürünün arkasında durması gerekirdi. Hele ki böyle bir savunmayı ben asla kabul edemem. Bu zamana kadar da kullandığım hiç bir lastikte böyle sıkıntı yaşamadım. Komple frende gitse lastiğin bu şekilde yamulmaması lazımdı.

205/60/16 normalde 205/55/16 dan pahalı bir lastik. Ancak bedava bulunması halinde kullanılabilir diye düşünüyorum. Takılmasında da (hepsinin aynı olması kaydıyla) bana göre bir sorun yok. Ancak ikisi farklı bir ebat, ikisi farklı bir ebat olursa belki teknik olarak çok etkilemeyebilir ama ben psikolojik olarak rahatsız olurum. O yüzden mümkünse 4 lastiğiniz de aynı ebat olsun.

Cezalara verilecek zamma asla karşı değilim, ancak ben her zaman şu görüşteydim, örneğin emniyet kemerini takmayan sürücüye, belli oranda hız ihlali yapan sürücüye, yani kısmen de olsa affedilebilecek kural ihlali yapan sürücülere önce uyarı makbuzu kesilmeli ve o sürücü o makbuza karşı bir şekilde başvuruda bulunduğu zaman o ceza atıyorum x süre ertelenmeli. Aynı suçun x süre içerisinde yeniden işlenmesi halinde öncekiyle beraber ödeneceği ihtar edilmeli falan. Yani "hah bu kural ihlali yaptı, yakaladım kestim cezayı" mantığının dışına çıkılması lazım diye düşünüyorum. Tabi bu ancak düşüncemde kalır ama güzel ve mantıklı olmaz mıydı? Alkole gelince ehliyetinin tamamen alınmasına karşıyım ki alkole karşı birisiyim. 1000 TL ninde az olduğu kanaatindeyim. Artı uygulamaların da daha mantıklı yerlerde, alt ve orta tabakanın takıldığı yerlerde değil, memleketin üst tabakasının da geçiş güzergahlarında yapılması gerekir diye düşünüyorum.

Ben hep 50 TL alıyor(d)um. Nolacak şimdi. --0 dakika sonra eklendi-- 65 TL lik desem komik mi olur. Harbiden gülesim geldi.

Ben de babamın arabasının muayenesini yaptırmak için bir kere MMO'ya gittim, arabanın motor bölümünde, lpg tankının olduğu bölümde gaz kaçağı olup olmadığını güzel bir şekilde kontrol ettiler. MMO'nun yapmış olduğu açıklama her ne kadar parasal açığı kapatmak gibi görülse de olaya bizim güvenliğimizin sağlanması açısından bakılması lazım. Diğer bir hususta "kapağı aç, "dit" geç" şeklinde bir kontrolün değil, ciddi anlamda yapılacak kontrollerin sağlanması gerekli. Yani çoooookkk çalışmamız lazım daha çooookkk....

Test menüsünde buna benzer bir durum vardı, kendi kendisini kalibre ediyormuş gibi gı gı gırtt tık şeklinde bir ses çıkarıyordu. Ben ona can çekişme modu diyorum. Sizinki de bu şekilde olabilir. Bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

Hayır, kayış. Ayrıca zincir olması çok da mantıklı gelmiyor bana. Trigier zinciri değişim maliyetleri 5000 TL leri bulabiliyor diye biliyorum.

Ben Çorum Evlüce servisinde 120 bin km de (7. yılda) değiştirdim. 120 bin km ağır bakımı, trigier seti ve su pompası (devirdaim pompası) değişti. 1725 TL faruda ödedim. --3 dakika sonra eklendi-- Not: Trigier gayet sağlam görünüyordu ve aşınma ibaresi hiç yokdu diyebilirim. Tabi mevzu aşınma belirtisi değil, trigierin ani bir yükte kopma yapıp yapmayacağı. Ayrıca ben trigier konusunda arabayı aldığım ilk günden itibaren çok dikkatli kullandığımı düşünüyorum. Belki de hiç bir zaman trigiere yük bindirmemişimdir. Tabi bu trigierin ömrünü ne şekilde etkiler bilemiyorum.

Cem bey konuyu mümkün olabilecek en iyi şekilde açıklamış. Benim önceki lastiğim Goodyear UG 8 di. 5 kış kullandım. Memnundum, son senesinde dahi arabanın altı sürtecek kadar yoğun karda yokuş çıkmak haricinde bir eksiklik göstermedi. Memnundum. Bu sene ise tercihimi Continental TS 860'dan yana kullandım. Bakıp göreceğiz. İnşallah çok kar yağar, keyifle deneme fırsatı yakalarız.

Kesinlikle katılıyorum ama, yumuşak lastik iyi yol tutar ancak çabuk aşınır şeklindeki genel kanı üzerine bu şekilde düşünmüştüm. Yanakla ilgili sıkıntı çıkarmaz umarım. Malesef kaldırıma sıfır yanaşmak isterim hep, bu sebeple de yanakları sıklıkla kaldırıma sürtüyorum ne yazık ki. Umarım lastiğe zarar vermeyiz.

Adamı arayıp nasıl yaptınız bunu diyesim geldi ya.

Continental TS 860 lar geldi bu gün. Horoz Lojistik diye bir firmadan geldi. Ömür törpüsü... Allah'tan acil ihtiyacımız olan bir şey değil. Lastikler çok yeni, 2017 yılı 37. hafta üretimi. Yalnız Çek Cumhuriyeti'inde üretilmiş. (Olumsuz bir durum oluşturacağını düşünmüyorum, sonuçta Continental kalitesinde ve standartlarında üretilmiştir diye umut ediyorum.) Yanak et kalınlıkları çok ince geldi. Çocukken oynadığımız 10-20-30 vs. katlı naylon topları anımsatıyor neredeyse. Buna karşın dişlerinin birazcık sert olduğunu düşünüyorum. Bu da nispeten uzun ömrün açıklaması oluyor galiba. Goodyear UG 8 ler bundan bir miktar daha yumuşaktı gibi hatırımda kalmış.

Fiziki izleri yoksayarsak, bence verilen arıza kodunun silinmesinden servis bulabilir diye düşünüyorum. Hiç bir şekilde iz kalmayacaksa zaten bulamazlar.

UG 8'in eski bir lastik olması, lastik teknolojisinin de çok hızlı ilerlediğini düşündüğüm için ts 860 aldım. UG 9 da alabilirdim ama o lastik emsallerinin içinde çok pahalı. Ayrıca UG 8 in etiket değerleri ile TS 860 ın etiket değerlerini karşılaştırdığımda da kısmen de olsa Conti'nin daha iyi olduğunu gördüm. (Bu etiket değerleri çok da belirleyici olmasa da) İlaveten aynı yemeği tekrar yemenin bir manası yok diye de düşünüyorum. Farklı lezzetler tatmak lazım. Yazlık lastik alırken de ilk iki yılı hatta 3. yılı da memnun olduğum (her ne kadar ilk yılki gibi olmasa bu doğal bir şey galiba) Goodyear EG performance lastiklerimin yerine farklı bir lastik alacağımdan eminim. Örneğin Continental cp5'i deneyimlemeyi çok isterim ama ondan çok çok ucuz olan Falken diye bir lastik var, onu da merak etmiyor değilim. Tamemen o anki ruh halim, ekonomik göstergeler (!) ve almak istediğim şeyin bana neler vadebileceğine olan merak duygum belirli oluyor.

Goodyear EG performans kullandım. İlk yılı müthişti, çok şaşırmıştım. Hatta keyfini de sürdüm diyebilirim kendi çapımda. Tutunmada, frenlemede çok keyifli bir lastikti. Ancak ikinci yıl ve üçüncü yılda tabiki performansı azaldı. Ama Michelin Primacy hp lerden çok çok üstün halen. Bende yazlık lastik conti pc5 almayı düşünüyorum. Ancak internetten fiyat araştırması yapmanızı öneririm. Zira kışlık lastik ihtiyacım vardı bu sene için, ben de sizin gibi esnafları dolaştım, Goodyear UG8 için 300 TL, Continental TS 860 için 375 TL, Nokian WR D4 için 290 TL fiyat aldım. Bu lastikler için aldığım fiyatlar internette olan fiyatların çok çok üzerinde. Örneğin Goodyear UG8 internette 250 TL, Continental TS 860 internette 300 TL Nokian WR D4 internette 270 TL 5 kış kullanıp son senesindeki performansından bile memnun kaldığım UG 8 lerden sonra bu sefer de Continental TS 860 denemek istedim. Bakalım memnun kalacak mıyız?

Ortalığı karıştırmak istemem ama, çekiciye çalışarak binen, çekiciden çalışarak inen arabanın, işin devamında motorunun yanması pek akıl kârı değil. Ben olsam arabamı bıraktığım servisin güvenlik kameralarının kayıtlarını inceler, arabaya servise bırakıldığı andan itibaren ne yapılmış görmek isterdim. Yaptılar demiyorum, ama kafam rahat olsun isterdim.