Ümit Vaysaloğlu

Hepsiburada.com'dan yaptığım onlarca alışverişin neredeyse hiç birisinde sorun yaşamadım. Sorun olarak söyleyebileceğim şey ise, bir sefer bir yıllık lastik göndermişlerdi, kendime değil de bir abimize almıştım. O da sorun değil dedi, o şekilde kaldı. Yorum kısmında, benim "ürünü başka bir yerden daha uygun fiyata almıştım, ürün güzel..." şeklindeki yorumumu da yayınlamışlardı diye hatırlıyorum.

Bildiğim için yazmıyorum ancak, geçenlerde böyle bir konu okumamın üzerine aracı çalıştırıp yağ koyma kapağını açtım. Duman falan gelmedi. Motor soğuktu, ısındığında duman atar mı bilemiyorum. Ancak, motor kapağı ve yağ çubuğu açıkken gaza basmak pek mantıklı gelmiyor, rölanti devrinde ve motor sıcakken duman gelmiyorsa sanıyorum sorun yok diyebiliriz.

Focus 3 tdci 115 için 135 bin km bakımı yaptıracağım. Bakım için gerekli malzemelerin fiyatlarını öğrenebilir miyiz? Kartel tapası ve pulunu da fiyatını öğrenebilir miyiz?

Merak ettim, tavan döşemesi değişecekse, komple aracın döşemelerini mi değiştiriyorlar ki, yani, döşeme yedek parça olarak komple geliyor olabilir mi?

Gerçekten çok büyük geçmiş olsun. Bu kadar gerizekalıca hareket etmek büyük maharet ister. Bence bu durumları tespit edebilmişseniz iyi bir avukat ile görüşerek manevi tazminat davası bile açabilirsiniz. Ve eminim ki iyi bir tazminat alırsınız. (50 - 60 bin tl gibi bir rakam değil tabi, 10-15 bin alınabilir diye düşünüyorum.) Ülkemizin büyük sorunlarından bir tanesi de ne yazık ki, hak arama noktasında. En iyi hak arama yöntemimiz eski usul tekme tokat dalmak malesef. Ancak sizin yaşamış olduğunuz türden sorunları adli boyuta taşırsak sanıyorum ki ülkemizin gelişmesine dahi katkıda bulunmuş oluruz. Ayrıca en az sizin durumunuz kadar üzüldüğüm bir husus daha var. Ecoboost gibi çok kıymetli bir motoru, Otosan'ın ve Ford servislerinin kasap ustlarının eline teslim edip mahfolmasına üzülerek tanıklık ediyorum. Düşünün ki, dünyanın en önde gelen otomobil üreticilerinden birisi olan Ford, çok güzel bir motor geliştiriyor. Bu motorla üst üste bilmem kaç kez yılın motoru ödülünü alıyor, buna kadar kim bilir kaç ödül daha almıştır. Ancak Ford Türkiye, Otosan ve servislerdeki kasaplar motoru kepaze ediyorlar. Diyebileceğim hiç bir şey yok bu konuda. Son olarak, konuyu Ford'un genel merkezi her neresiyse oraya kadar taşıyın derim. Tabi uğraşacak psikolojiniz kaldıysa.

Benim aracım da 2012 model 135 bin km de. ?????

Geçmiş olsun. Aracınız kaç model, kaç bin km de. Forum üyelerimizin fikir edinebilmesi açısından bu bilgileri de bizimle paylaşabilirseniz sevinirim.

Siz pimpirikli olabilirsiniz ancak, etik ilkelere sahip olan bir servisin sizi trigier değişiminin gerekmediği yönünde uyarması gerekirdi.

Bu parça bi-xenon farların yükseklik ayar sensörü. Nasıl kırıldığını anlamadım ama, oldukça pahalı bir parça. Şu an döviz kurunun da artmış olması nedeniyle 1300-1400 TL civarında olduğunu düşünüyorum. Benim de metal ayakla şaseye bağlanan yerden (orası işte tam olarak sensörün olduğu yer. Diğer kısımlar bağlantı ayakları) ara ara ses yapıyor. Yağlayınca geçiyor.

Skoda Octavia ile Ford Focus'un satış rakamlarına bakmak lazım. Ford Focus 2018 yılında mayıs ayı itibariyle 6444 adet satmış. Skoda Octavia ise 2018 yılında mayıs ayı itibariyle 3902 adet satmış. Arada 2542 adet fark var ki, bu da epeği bir fark. Ve siz şimdi diyorsunuz ki, octi daha kolay ve hızlı satılan bir araba. Skoda Octavia'ya kötü demek ne kadar mümkün değilse, Octavia Ford Focus'tan başarılı bir model demek de bir o kadar mümkün değil. Bu hem satış rakamlarıyla, hem ikinci el değerleriyle, hem de tüketicinin modele olan güveniyle sabit. Sizin elinize gelen octavia'lar Ford Focus'lardan daha hızlı satılmış olabilir. Bu da nesnel bir veri değil. *(Hatta üşenmeyip 2016 yılı haziran ayına kadar olan satış rakamlarına da baktım. Oradaki veriler de şu; Ford Focus 2016 yılında Haziran ayı itibariyle 11756 adet satmış. Skoda Octavia ise 2016 yılında Haziran ayı itibariyle 5358 adet satmış.

Octavia candır, Focus heyecan desek yanlış anlaşılır belki ama tam olarak öyle galiba. Octi aile için geniş, ferah, güvenli... Yani olması gerektiği gibi... Focus ise genç babalar için, heyecanlı, hırslı, karakterli, zevkli ama Octi'ye göre hacimsel olarak küçük. İki+iki kişilik bir çekirdek ailenin focus 3 ve focus 3.5 dediğimiz mca kasada hiç bir sıkıntı yaşayacağını sanmıyorum. (Not: bagaj ağzı hariç.) ? Octi'de ise durum rahat rahat her şeyi sığdırmak demek. Ama ruhsuz, ama heyecansız.

Ben de ara ara opetten yakıt alsam da, genellikle shell den yakıt alıyorum. Ara ara opet i denemek için aldığımda aracımda gözlemlediğim değişiklikler, Shell'e göre biraz daha sesli ve sarsıntılı çalışması ve aracımın Opet'i bana göre daha fazla yakması. Shell ise ciddi oranda sesi ve titreşimi azaltıyor ve bana göre km olarak da fazla gidiyor. Bunlar tamamen öznel değerlendirmeler tabiki. Ancak en önemli husus şu ki, kesinlikle bilinen, hatta mümkünse sahiplerine güvenilen istasyonların tercih edilmesi. Mümkün olduğunca yeni istasyonların tercih edilmesi. (Tabi yeni diye güvenilmeyecek bir istasyon tercih etmemek lazım.) Eskiyen istasyonların depolarının temizliği ne kadar da iyi yapılsa, sonuç itibariyle dibinde tortu, pas, pis vs şeylerin olmaması imkansız.

İlginç bir durum meydana geldi. Bu kadar yazmış olmama rağmen gece hayal ettiğim gibi sabah gürültü namına hiç bir sorun yok. Titreşim yok. Uzun süre kapalı kalınca resetlemiş olabilir mi kendini? Her ne yaptıysa bana geçmiş olsun. Şimdi otomotik modun düzgün çalışıp çalışmadığını test etme zamanı.

Bu konuya da dahil olmanın telaşı var şu an içimde. Dijital klima bildiğiniz üzere auto modunda siz ısıyı kaç dereceye ayarlamışsanız araç içindeki ısı sensörlerinden aldığı verilerle iç ortam sıcaklığını hep sizin ayarladığınız derecede tutmaya çalışıyor. Çok da konforlu bir özellik bence. Ancak benim aracımdaki klima ne yazık ki 2017 yazından bu yana ayarladığım ısıda değil, müthiş sıcak hava vermeye başladı. En düşük seviyeye aldığımda buz gibi hava verirken, istediğim değer olan 21-22 derecelerde yaklaşık 10 saniye kadar soğuk hava, akabinde en yüksek sıcaklığa almış gibi sıcak hava vermeye başladı. Forumda yaptığım araştırmalar neticesinde ısı sensörlerinin tozlandığını ve bu nedenle doğru ölçüm yapamadığını tespit ettim. Bu durumu servise bildirdiğimde direksiyonun altındaki bir yerden (yuvarlak, 1 tl büyüklüğünde hava menfezi gibi tasarlanmış bir yer) basınçlı hava tuttular ve başka bir müdahelede bulunmadılar. Tabi bir işe de yaramadı. Bu gün bu durumun artık canıma tak demesi neticesinde direksiyonun altındaki yukarıda bahsettiğim yeri söküp bakmaya ve gerekirse tozdan arındırmaya karar verdim. ( Vermez olaydım. ) direksiyonun altını asılarak söktüm. Tırnaklı bir şey zaten. Kuvvetlice asıldığınızda sökülüyor. Tabi internetten de yaptığım araştırmalarda gördüğüm bir malzemeyle karşılaştım. Bu malzeme üzerinde minnacık bir fan bulunan, aracın içindeki sıcaklığı sensöre çekmek için tasarlanmış bir şey galiba. Bu parça direksiyon altındaki plastikte açılan bir yere geçmeli olarak oturuyor. (Kalem kapağı gibi düşünebilirsiniz) Parçayı buradan söküp içine baktığımda “S” şeklindeki bir telin ortasında açık yeşil renkli bir kaplama olduğunu gördüm. (Kuman’da içlerinde, elektronik aletlerde falan olur adını bilmiyorum ama) Bu kaplamanın üzeri tozla kaplanmıştı. Haliyle bu tozu temizlediğimde sorunu da çözüleceğini düşündüm. Elimle tozu tele temas etmeden bir kez sildim ve tozun büyük bir kısmı da gitti. Üfleyerek falan biraz daha temizledim. Parçayı yerine takmadan klimayı çalıştırıp bir denemek istedim. Ve sürpriz! Klima her kademede sesli ( tabi fan hızı yükseldikçe artıyor) ve sarsıntılı çalışmaya başladı. Sanki evlerde ve iş yerlerinde kullandığımız vantilatör pervanelerinin Balans yapmış vaziyetteki çalışması gibi. Tabi hemen arkadaşıma ait tamirhaneye gittim. Bilgisayara bağladık. Isı sensörü arızası tespit etti. Benim söktüğüm parçayı söküp tekrar baktık, iç ortam sıcaklık fanı gibi bir arıza daha ekledi. Parçayı taktığımızda iç ortam sıcaklık fanı gibi hatırladığım arıza kaydı yok oldu. Arkadaşım bu parçada sorun yok dedi. Ama ısı sensörü arızalı dedi. Bir elektrikçiye gittik. Elektrikçi kalorifer motorunun Balans yaptığını ve %80-90 değişmesi gerekeceğini ve bunun içinde torpidonun tamamen sökülmesi gerektiğini söyledi. Motorun 850-900 tl civarında olduğunu söyledi. İşçilikle muhtemelen 2000 tl ye çıkarım diye düşünüyorum. Şu an problem klima hem yüksek sesli hem de titreşimli çalışıyor. Ayrıca auto modda önce soğuk sonra sıcak hava veriyor. Ve klimayı çalıştırdığımda motora aşırı bir yük bindirdiğini hissettim. Yokuş aşağı kompresyon halinde bir yer inerken klimayı kapattığımda motorda sanki “oh be” demişçesine bir rahatlama hissetim. Sonra tekrar çalıştırdım resmen yüke girdi. Tekrar durdurdum yine çok net bir şekilde bir rahatlama oldu. Bu konuda tecrübesi olan, başına gelen, herhangi bir duyumu, bilgisi olan varsa deneme tahtası olmadan yardımlarınızı bekliyorum.

Bunu sürekli kullanmayınca algılama şansınız yok zaten. Günlük kullanımda da en ufak bir sorun yok esasında. Ama 1. vitesin yavaş kaldığı, 2. vitesin de rolantide baygın kaldığı anda, hafif gaza basıp atıyorum 100 d/d kadar devir vermek istediğimiz zaman bu sorunu yaşıyoruz. Ya da şöyle açıklasam daha doğru olacak. TDCİ Motor rolanti devrinde değil de, hafif bir gaz vererek hareket ediyor. Kalkış olsun, gaza basmadan hareket ederken olsun normalde 650 d/d da çalışıyorsa motor, ihtiyacına göre 1000 d/d ya kadar kendisi gaz verebiliyor. Bunu da sanıyorum ecu ayarlıyor. Sıkışık trafikte aracın kendi verdiği devirde hızınız biraz yetersiz kalıyorsa, yani ecu biraz gaz vererek devri 850 d/d da motoru çalıştırıyorken hızınız öndeki araçtan düşük kaldığında siz hafif bir gaz vermek istersiniz ve devri 950-1000 d/d ya getirip hareket etmek istersiniz ya. İşte o sırada motor bir gaz veriyor, bir gazı bırakıyor. Bunu da gayet sert bir şekilde yapıyor ve bence motoru tekliyormuş gibi algılıyoruz sanki. Ayrıca bunun için hareket etmenize de gerek yok. Araç rolantide çalışıyorken (atıyorum 650 d/d) siz bu motorun devrini 800-900-1000 gibi bir devirde sabit tutamıyorsunuz. Çünkü gaz pedalının dozajlamasında bir problem var. Ama 1100 d/d ve devamı devirlerde de istediğiniz kadar sabitleyebiliyorsunuz. Yani bizim beceriksizliğimizle alakalı değil sanıyorum. ???

Benim de aynı durumda. Bu tamamen gaz pedalından kaynaklanıyor zannımca. Az bastığımızda basıyormuyuz, basmıyor muyuz bunu algılama noktasında bir sorun yaşanıyor. Bu pedal commander, sprintbooster gibi ürünler tahminimce bu problemi çözecektir. Çünkü araçta teknik olarak bir sorun yok. Tamamen yazılımla alakalı. Ya da detaya girmeden şöyle diyebiliriz, gaz pedalından ecuya ulaşacak sinyal, ecunun bunu algılayıp motora mazot göndermesi komutu vermesi konusunda teknik bir problem var diyebiliriz.

Uzunca bir dönem sadece kerozin kullanmış bir linea, depoda sadece euro dizel varken expertizde 50 beygir çıkmıştı.

Uçak yakıtı değil mi bu meret. Biraz garip gelebilir ama, bu mereti dizel motor yakıyor. Hem de %100 oranında. Yani mazotla falan karıştırmaya gerek yok. Ben bizzat gördüm. Ha motoru bitiriyor galiba. 90 beygirlik 1.3 dizel linea testte 50 beygir çıkmıştı. ?

Würth dizel enjektör temizleyicilerinin (muhtemelen bütün markalarda da böyledir) esasında kükürt oranı azaltılmış ya da sıfırlanmış kerozin (kerosen) olduğunu duymuştum. Tam olarak ne işe yarar, ne kadar işe yarar bu konuda fikir sahibi olmak zor. Ancak enjektörleri fiziken kontrol edilmiş ve kirli, tıkalı vs olduğu tespit edilmiş, akabinde enjektör temizleyici ile kullanılmış ve tekrar kontrol yapılmış bir araç bulmalıyız ki, bu pek mümkün görünmüyor. Sonuç itibariyle 25-30 TL lik bir ürün. Kullanılması ne sorun oluşturabilir ya da çözüme ne kadar katkı sağlayabilir tam olarak bilmemekle beraber, günün birinde mecburen kullanacağımız bir ürün olduğunu biliyorum. ?

Teşekkür ederim. 2 şişe Wynns alıp depoya kouyuyoruz.

Motor koruma kapağını söküp yakıt ile ilgili yerlere araç çalışıyorken ve rolantide, gaza bas çek halde ve devirli çalışıyorken baktım, herhangi bir kaçak vs görünmüyor. Turbo da kaçak var mı yok mu bilemiyorum tabi. Bakım yapılalı 12 bin km civarında oldu. Haliyle bakım yapılsa fena olmaz. Bin-iki bin km sonra giderim muhtemelen. Akışmetre temizliğini de servise söyleriz inşallah. Enjektör temizleyici kullanımıyla alakalı bir takım tedirginliklerim var. Bunu da yukarıdaki mesajımda paylaştım. Mesajımı sizin için kolaylık olması nedeniyle buraya da yapıştırıyorum. " Yaptığım bir takım araştırmalarda da bu zamana kadar hiç enjektör temizleyici kullanılmamışsa eğer, enjektör temizleyicinin enjektörlerde oluşan kurum gibi is gibi şeyleri tamamen temizleyeceğini, normalde genişleyen ancak kurum ve is gibi sebeplerden dolayı genişlemenin küçüldüğü enjektör memelerinin temizlenme sonrası olan bütün büyüklüğüyle yakıt püskürttüğü (daha doğrusu püskürtmeyi gerektiği gibi yapamadığı, diğer bir ifadeyle işeme yaptığı) şeklinde internetten yaptığım araştırmalar sonucunda ulaştığım bir takım bilgiler. Buna ilaveten kayın pederimin Volvo S40 D2 sine (100.000 KM Deyken) Würth'ün enjektör temizleyicisini koyduk. Ve iki depo kullandık. Ben ustaya yukarıda bahsettiğim durumdan bahsettim. Usta da birşey olmaz dedi. Ancak kısmen fazla yakan, nispeten performansı düşük olan S40, enjektör temizleyiciden sonra kullanılamaz bir hale geldi. Ve Ankara'da bir usta tarafından enjektörlerin değişimi yapıldı. Tamirat kurtarabilirdi belki ama kayın peder orjinal parçalarla değişimini istedi ve 3000 TL masraf oldu. Bu yüzden enjektör temizleyiciden korkuyorum açıkçası. "

Enjektör temizleyicilerden esasında korkuyorum. Çünkü bu zamana kadar herhangi bir enjektör temizleyici, ekstra koruyucu vs bir ürün kullanmadım. Kullanılmasına da esasında karşıyım. Çünkü bu araçlar enjektör temizleyici kullanılmalı diye tasarlanmıyorlar ve ben de bu yüzden bu temizleyicilerin tamamının normal şartlarda gereksiz olduğunu düşünüyorum. Yaptığım bir takım araştırmalarda da bu zamana kadar hiç enjektör temizleyici kullanılmamışsa eğer, enjektör temizleyicinin enjektörlerde oluşan kurum gibi is gibi şeyleri tamamen temizleyeceğini, normalde genişleyen ancak kurum ve is gibi sebeplerden dolayı genişlemenin küçüldüğü enjektör memelerinin temizlenme sonrası olan bütün büyüklüğüyle yakıt püskürttüğü (daha doğrusu püskürtmeyi gerektiği gibi yapamadığı, diğer bir ifadeyle işeme yaptığı) şeklinde internetten yaptığım araştırmalar sonucunda ulaştığım bir takım bilgiler. Buna ilaveten kayın pederimin Volvo S40 D2 sine (100.000 KM Deyken) Würth'ün enjektör temizleyicisini koyduk. Ve iki depo kullandık. Ben ustaya yukarıda bahsettiğim durumdan bahsettim. Usta da birşey olmaz dedi. Ancak kısmen fazla yakan, nispeten performansı düşük olan S40, enjektör temizleyiciden sonra kullanılamaz bir hale geldi. Ve Ankara'da bir usta tarafından enjektörlerin değişimi yapıldı. Tamirat kurtarabilirdi belki ama kayın peder orjinal parçalarla değişimini istedi ve 3000 TL masraf oldu. Bu yüzden enjektör temizleyiciden korkuyorum açıkçası. Aracım şu an 134 bin km de, 1000 km sonra servise gideceğim. Bilgisayara bağlattırıp herhangi bir sorun var mı, EGR+ Hava(gaz) kelebeği adaptasyonu yaptırmak gerekiyorsa onları yaptırmayı düşünüyorum. Sonrası Allah kerim.

Neden Wynns marka önerdiniz. Genelde piyasada hep Würth markası ön planda ve kullanıcılar da, satıcılar da onu öneriyorlar. Elbet bir bildiğiniz vardır diye düşünüyorum. Bunun için de bir enjektörcüye mi gitmeliyim? Vallahi Kastamonu'da bu konuda hiç bir ustaya güvenemem doğrusu. Bize sağlam fatura geliyor gibi. Servise görünmekte fayda var. ?

Ben bunu normal zamanlarda arada yaparım zaten. Ancak İstanbul'a gittim geldim yaklaşık 1 ay kadar önce gelirken zaten yüksek süratlerde seyahat ettim. Ben evden çıktıktan 10 metre sonra ciddi bir yokuş çıkıyorum. Çok dikkat etmedim. Gerçi olsa duyardım diye düşünüyorum hır hır şeklinde bir ses.

Hayır bakıttırmadım. Peki duman atma, performans kaybı vs gibi bir problem yok. Yakıt tüketiminde kayda değer bir artış yok. Enjektör hiç aklıma gelmediği gibi, sorunun bu olması ihtimali de canımı sıktı açıkçası. --7 dakika sonra eklendi-- Şimdi bir arkadaşıma sordum. Onun aracının motoru da benimkiyle aynı ama Volvo. Onda enjektör problemi varmış. Sesli çalışıyor, normal zamanda da tekleme yapabiliyor dedi. Seninki normal zamanda tekleme yapmıyorsa partikül filtresi de olabilir dedi. --8 dakika sonra eklendi-- Ayrıca sabah 08:30'dan akşam 17:30'a kadar hiç çalışmadan duruyor ve akşam çalıştırdığımda böyle bir problem yaşamıyorum.