Ümit Vaysaloğlu

Düşündüm de böyle olsa daha iyi olmaz mı? Bknz; Golf! Zaten satacak. Bknz; Golf! Önceki modelle aynı gibi ama daha modern çizgilere kavuşmuş diyecekler. Bknz; Golf!

Çift kavrama şanzımanların sorun çıkartmamak gibi bir lüksü yok. Günün birinde sorunla kar şı la şa cak sı nız! Ancak bu kesinlikle şu km de bozulacak anlamına gelmez. 50 bin km de de bozulabilir. 250 bin km de de. Bu da şanzımanın tutarsızlığından değil, sürücünün kullanım tarzı ve aracın kullanıldığı trafik yoğunluğundan kaynaklanır. Ama arıza çıkarma zamanını geciktirmek birazcık bizim elimizde. Örneğin çok yoğun trafikte manuel modda kullanıp çift kavrama şanzımanın sürekli vites değiştirmesinin önüne geçilebilir. Ne alaka diyebilirsiniz. Şöyle izah etmeye çalışayım. Çift kavrama şanzımanlar motoru en düşük devirde tutup ekonomi yapmak gibi bir amaçla çalışıyorlar. DSG için 50 ile giderken 7 ye atıyor yahu şeklinde çok duymuşuzdur etrafımızdan. Halbu ki biz 50 ile 3., 4. viteste gideriz. Yani bizim 3 kere vites değiştirdiğimiz yerde çift kavrama şanzıman 7 kere vites değiştiriyor. Yani 7 kere debriyaja basıyor, dişlileri 7 kere ileri geri artık her neyse hareket ettiriyor, 7 kere yeniden kavrıyor vs vs... Yada şöyle diyebiliriz. Biz 100 bin km ye kadar 500 bin kez vites değiştiriyorsak çift kavrama şanzıman 1 milyon kez hatta çok çok daha fazla vites değiştirecektir. Sırf otomatik vites ve daha teknolojik bir motor nedeniyle 1.5 tdci yi tercih ederdim. Ayrıca bildiğim kadarıyla da trend x donanımında temel güvenlik ve konfor donanımlarının hemen hemen hepsi bulunuyor.

127000 km olmuş. Üzmedi beni şimdiye kadar çok şükür.

Lpg dolu ağırlığı 1120 demişsin ya, o ağırlığa benzinde dolu olarak bakmak lazım. Benzin deponu da tam doldurduğunda çıkacak ağırlık artı 5 yolcu. 1120 + 375 + 40 (tahmini benzin ağırlığı) 1535 kg yapar, ki bu da max ağırlığı aşıyor. Aracın donanımına göre ağırlık değişeceği için ruhsatta yanlışlık varsa onu düzeltebilirsin. Kurtarır mı bilemiyorum. Ayrıca biz bir yolcuyu hep 75 kg hesapladık, onu da 80 kg den hesaplıyor olabilirler ki bu da artı 25 kg yük bindirir. En mantıklı seçenek deponu küçültmek.

nereyi okuyayım Ozan? --2 dakika sonra eklendi-- Güncellemeden sonra olduğu benim de aklıma geldi ama, güncelleme iyileştirme adına yapılır. Bu olan bir özelliği götürdüğünden mantıklı gelmedi.

Bir soru da benden, gösterge eksi değerleri gösterirken bile sarı yanıyor benim o ışık. Önceden kırmızıya dönüyordu. Test ekranından kontrol ettim, kırmızı da yanıyor test ekranında ancak kullanırken kırmızıya dönmüyor. Nedendir ya da çözüm önerisi olan var mı?

Konuyu gördüğümde direk Peugeot 301 yazıp çıkarım dedim de, çok farklı yorumlar var ve geneli linea yönünde galiba. Ancak 1.3 linea pop modelini sıklıkla kullanıyorum ve Kastamonu Antalya-Kastamonu yapma fırsatım olmuştu. Uzun yolda inanılmaz kötü bir araba, motor performansı yeterli esasında ancak, 120 civarında hızlarda kamyon, otobüs, tır vs gibi büyük taşıtları geçerken resmen şerit değiştiriyor ve acayip ürkütüyor. Sürüş dinamiği, direksiyon hassasiyeti falan hak getire zaten. Büyük konuşmak istemem ama, doğana binerim, lineaya binmem diyesim geliyor. Ama 301 öyle mi? Sanki oğluna kız beğendiren anne gibi oldu galiba Şaka bi tarafa, 301 1,2 benzinli motora sahip arabası olan bir arkadaşım var. 301 i de epeği kullandım, Antalya kadar olmasa da, Kastamonu'nun sahil ilçelerine seyahat etmişliğim var. Tabi ki motor olarak kıyaslama yapmak istemiyorum. 1,2 motorun yokuş ve ara hızlanma gibi bir performansı yok. Vasat falan demek istemiyorum. Yok öyle bir performans. Ancak sürüş keyfi açısından lineaya on basar, direksiyon açısından on basar, tasarım olarak on basar, her halükarda linedan çok çok üstün bir araba bana göre... Ancak dayanıklılık konusu farklı bir konu. Linea'nın ön takımı 301 den iyi midir, kötümüdür bilmem. Ancak eniştem emlakçı ve şirkette 301 1,6 hdi kullanıyorlar. Sürekli şantiyeler, çamurlar, toprak yollar, dağ, bayır, çukur geziyorlar. Ön takımla ilgili bir şikayetine henüz rastlamadım. Ayrıca 1,2 motorlu 301 in sahibi de şoförlük olarak çok kötüdür. Ondan da şikayet duymadım. Her ikisi de rutin bakımlarını yaptırıp biniyorlar arabalarına. Ben şu an o sınıfta bir araba alacak olsam istisnasız ya c-elysee ya da 301 alırım.

İyi bir tamirci bu tampondaki bütün malzemeleri onarır diye düşünüyorum. Ha alttaki siyah parçaları satın almak, tamir ettirmekten daha uygun olabilir.

Golf 7 yi merak ediyorum şu an. Esasında sadece Golf değil, VAG grubunu genel olarak merak ettim. Ayrıca makyajla bir çok üretici sadece şekil değişikli değil, aynı zamanda güvenlik ekipmanlarıyla ilgili geliştirmeler de yapıyor. Demek ki yetersizmiş.

Sanıyorum ücret almıyorlar. Aldılarsa da bilmiyorum. Çünkü Trigier bakımı sırasında yaptırmıştım. Size gelen maile göre henüz gerekmediği anlaşılıyor. Ben sıfır km aldığım aracımın trigierini 6. yılında 120 bin km de değiştirdim. Trigier + devirdaim (su) pompası + 120 bin km ağır bakımı 1720 TL tutmuştu. Sadece trigier için 800-850 TL gibi bir fiyat vermişlerdi. Devirdaim pompası için 430 TL gibi bir fiyat aklımda kalmış 120 Bin km ağır bakımı için de 500-550 tl gibi bir fiyat verdiklerini hatırlıyorum. Debriyajla ilgili hiç bir bilgim yok malesef.

Türkiye'de olsa normal bunlar diyebilirlerdi demeden edemedim.

Güvendiğim bir kaç usta var. Onlara giderim. Size mesaj olarak gönderiyorum size. Daha önemli olduğunu düşündüğüm teknik müdahaleler içinse kesinlikle servise gidiyorum. Burada gittiğim yerlerin ilgili işi yapamayacaklarını düşündüğümden değil, yapılan işin servis garantisi altında olmasını istediğim için servisi tercih ediyorum. --3 dakika sonra eklendi-- Ayrıca balata değişimi çok da müthiş bir işçilik gerektirecek bir iş değil. Tembellik etmesem ben kendim bile değiştirebileceğimi düşünüyorum.

Ford focus 3 1.6 tdci 115 hp için Ön fren balata ve ön fren diskine ihtiyacım var? Çeşitli ürünlerinizin fiyatını verebilir misiniz?

İki takım balata eskittim. Disklerim de eskimiş midir acaba. Bir ara rot ayarı yaptırmıştım. O zaman disklerin kenarında elime takılan bir çıkıntı olduğunu fark ettim ama kalındı diskler, sormak hiç aklıma gelmedi. O zaman disk ve balata komple bir set arayışına başlayalım. Brembo tavsiye eder misiniz? Yani fayda maliyet oranı olarak orijinal disk balata yerine bir artısı olur mu benim için?

Devir saati içerisinde kalıcı olarak yandığını belirttiğiniz gösterge soğutma sistemiyle alakalı bir gösterge galiba. Böyle bir şeyle karşılaşmadım. Forumda da karşılaşan olup olmadığını bilemiyorum. Ancak önemli bir durum olabilir. Servis ya da ehil bir ustaya danışmakta fayda var.

Ön fren balatalarımı 60 binde, arka fren balatalarını 90 bin de değiştirdim. 60 Binde ön fren balataları neredeyse yarıydı, 90 bin de de arka fren balataları neredeyse yarıydı. Şu an aracım 126 bin km de. Lastikleri değiştirdiğim usta ön fren balataları için 5 bin anca gider dedi. Ben de hem geç vakit olmuştu, hem de asıl usta yoktu, değiştirmedim. Madem balatadan konu açtık, geçenlerde bakmıştım. Brembo balata gördüm Focus 3 e uygun. Orjinal Brembo mudur bilginiz var mı acaba?

Çok ilginç gerçekten. Hiç bir donanım paketinde yoktur herhalde değil mi? Fren balatalarım bitmek üzere, daha önce hep yarı civardayken değiştirdim. Bu sefer bitsin, o uyarıyı görmek istiyorum diye bekleyip duruyordum. Hafta sonu falan değiştireyim bari.

Tit x te virajlarda normal farlarımız yanarken yardımcı olması için de viraj aydınlatma ışığı yanıyor. Sis farı yanmıyor. Normal far da sönmüyor. Ve bence çok da yararlı bir donanım. Neden kapatmak istediğini anlayabilmiş değilim. Görsel açıdansa evet simetrik durmuyor, bir farda fazladan bir ışık yanıyor ama güvenlik için önemli ve yararlı bir donanım.

Bir arkadaşım ambalaj naylonu kullandığını söylemişti.

Bu işi yapan adam parasını kaskodan aldığına göre, illaki fatura edecek. Bana faturayı da biz tutmuyoruz falan dedi ama gerilmeyelim diye sesimi çıkartmadım. İş kötüye giderse bir şekilde faturayı temin edebileceğimi düşünüyorum. Gerekirse noterden ihtar çekerim.

Geçen yıl Kasım ayında aracımın ön camındaki çatlaktan dolayı camını değiştirdim. Camı değiştirmek için kaskomun anlaşmalı olduğu Kastamonu'daki Bosch Car Servis'e götürdüm. Servis orjinal cam ile muadili olan cam arasında hiç bir fark olmadığını, orjinal cam takmaya gerek olmadığını, boşuna 500-600 TL fark ödememem gerektiğini belirtti. Haliyle 500-600 TL fark vereceğime bu kadar güveniyorsanız takın o zaman dedim bende. Sonuç itibariyle Uğurlu Glass üretimi (üzerinde Lucky Glass yazıyor) yan sanayi "orjinaliyle bire bir aynı" cam takıldı. Ancak camın içindeki ısıtıcı teller orjinal camda zikzak çizerek döşenmişken bu camda dümdüz döşenmişti. Muhtemelen bir miktar daha geç çözer buzları düşüncesiyle bir şey demedim. Geçen kışı ısıtıcı özelliğini kullanarak sorunsuz bir şekilde geçirdik. Ancak yolcu tarafında camda dalgalanma varmış. Eşim bazen bu cam biraz değişik gibi tepkiler verse de ben bunu içerisindeki tellerden dolayı söylüyor sanıyordum. Ancak bir başkası bindiğinde camda çok kötü dalgalanmalar olduğunu söylediğinde camdaki dalgalanmalarında farkına vardım. Bu kış bir sabah camlar tamamen buz olmuş. Neyse çalıştırdım ısıtıcıyı, sağ taraftan bi üç beş tanesi çalıştı. Diğer taraf hiç bir şekilde çalışmadı. Değişimi yapan servise götürdüm, servisin sahibi biz bunu üreticiyle bir görüşelim size dönelim dediler. Tekrar sordum, üretici geri dönüş yapmadı dediler falan sanıyorum bizi salladılar. Üreticiyle görüştüm, üretici firma ürettiği malın arkasında duracak galiba ama çamura da yatma ihtimalleri var tabi. Benim sorum ise kaskodan da değişse sonuçta kasko firması benim yerime o camın parasını ödüyor. Haliyle bu ürün piyasada para karşılığı satılan bir ürün. Ürünün garantisi olması gerekmez mi? Garantisi varsa garanti kapsamında bu işlemi yapmaları gerekli diye düşünmekle beraber, tüketici hakem heyetinden ürünün değiştirilmesi yönünde bir karar alıp yasal yollardan camı değiştirmeyi düşünüyorum. Bu konuda bilgilerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum. --2 dakika sonra eklendi-- --29 dakika sonra eklendi-- Bilgi olması açısından yazıyorum. Garanti belgesi yönetmeliği ekinin 10.8.6 maddesinde emniyet camları belirtilmiş. Bu maddeye göre araç camları 2 yıl garanti kapsamı içerisinde bana göre. Bakalım yeni başlayacak olan hukuk mücadelemiz nerelere varacak.

Konu açılalı epeği zaman geçmiş ama... Bizim araçlarımızda 1 ve 2. viteslerde tork sınırlayıcı olduğunu duymuştum. Yani 1. ve 2. viteslerde şanzımanı korumak için 270 nm torku vermiyordu motor. Yapılan chip uygulamasından sonra sanıyorum ki tork sınırlayıcı da pek işlevini yerine getirmiyordur. Getirse de 270 vermeyen motor sizin ifadenize göre 290-300 nm torku 1750 d/d alıyorsanız eğer şanzıman ya da aktarma organlarına herhangi bir zarar vermiyor mudur?

O benim arabamda da var ve bazen bakarım aktif olarak çalışıyor gerçekten. Ancak -18 derecede 30 km yol gittim, hararet göstergesi yerinden kıpırdamamıştı bir seferinde. Şu anda henüz - değerleri görmedik ama, yine sıcak hafa üflesin diye 5 km ye yakın yol gitmek gerekebiliyor. Havalar iyice soğuduğunda eminim ki daha çok yol gitmemiz gerekecek ısınabilmek için.

Cin fikirlilik desek.

E 180 ya da 520i almalarının önüne geçiliyor işte. Bence güzel. Bir tanıdığım (ki kendisi müteahhit) BMW 520i aldı. Yanında bile kalmayan, muhtemelen kırk yılın başında bir gördüğü babaannesi ya da anneannesinin üzerine. Ama 200 Bin TL limiti yüksek yine de. Silindir hacminin olmaması sayesinde gerçekten ihtiyacı olanlar varsa (ki var) Caravelle gibi, Tourneo Custom gibi VAN'ları satın alabilecekler diye düşünüyorum. Bu da inşallah gerçekleşir. Ama çok ciddi bir fırsatçılık furyasına dönüştü bu iş.