Cem Boneval

Güçlü kompaktlar sınıfına yeni üye hoş gelmiş. Ailede kimler var? VW Golf GTi, Seat Leon Cupra, Ford Focus ST, Renault Megane RS ve son olarak Peugeot 308 GTi. Kısaca bakarsak; VW en konforlu ve günlük kullanıma uygun olanı. 230 PS'lik 2.0 motor DSG şanzımanla yeterince güçlü ve verimli, sürüş dinamikleri konforla performansın en doğru bileşimi, belki bir nebze ruhsuz. İç mekan kullanışlı ve olgun. Fiyat 155.000 civarında (674 TL/PS). Yani her zamanki gibi makul ve mantıklı. Cupra grubun performans canavarı, 290 PS üretiyor 2.0 motor ve DSG şanzımanla yola aktarmada da sorun yok, grupta gerek kalkıştan gerekse ara hızlanmada en başarılı üye, bunda hafifliğinin de payı var. Sürüş dinamikleri başarılı, ama bunu oldukça sert bir süspansiyonla sağlıyor. 150.000 TL'lik fiyat da fena sayılmaz (517 TL/PS). Focus ST'yi çok anlatmaya gerek yok. Motor sesi heyecan vermese de sürüş zevki dorukta. Bunda keskin direksiyon sistemi ve heyecan verici yol tutuş temel etkenler. İç mekan sorunu var bence, eski yüzlü ve basit kalıyor. Bir de fiyat olarak maalesef biraz yüksek (652 TL/PS) . Megane RS'i özellikle Trophy versiyonuyla sınıf lideri gören çok eleştirmen var. Fiyatı belli değil. Ancak motor 265 PS ile güçlü, sürüş dinamikleri çok iyi, ancak bu da sert tarafta. İç mekan ergonomisi benim için hep sorunluydu. Fiyatını bilmiyorum, ama 160.000 altında olursa çok şaşırırım. 308 küçük ama güçlü motoru ile hem performans açısından iddialı hem de maliyet açısından. Motora söylenecek söz yok ama süspansiyon ayarı konfordan ödün vermemeye odaklanınca önden kayma eğilimi ile biraz zevksiz hale gelmiş, hissiz direksiyon ile birleşince azıcık düşündürüyor. Ancak frenler mükemmel ve bu alanda sınıfının en iyisi demek yanlış olmaz. İç mekanı denemek lazım, herkesin harcı değil. Fiyat vergi avantajı ile cazip (518 TL/PS). Özetle ağırbaşlı ve kullanışlı bir araba talep edenler Golf'e, viraj hastası olanlar Megane veya ST'ye, güç hastası olan ve bütçesi göreceli kısıtlı olanlar Cupra ve 308'e yönelir.

Bence sorunun yetkili serviste ve garanti kapsamında çözülmesi gerekiyor. Bir yaşında arabada kullanıcı hatası ile volan "yakmak" hiç kolay değil. Ancak baskı, balata vb. aşınan parçaları garantiye sokmakta nazlanıldığı ve bunun zaman zaman haklı gerekçeleri olduğu da bir gerçek. "Normal" ifadesi kullanıldığında kontrolu mutlaka satış hizmeti de olan bir serviste yaptırıp eşdeğer bir araçla test sürüşüne çıkıp aynı bulguların onda da olduğunun gösterilmesini talep etmek lazım. Bence söktürüp baktırın ve garanti kapsamında onarım talebi için uğraşın. Çevrede bildik-tanıdık usta(lar) varsa deneyimlerine güvenerek gerçek bir arıza olup olmadığının teyidini sağlayabilirsiniz. Geçmiş olsun, kolay gelsin...

Bu mecraya girmeyelim, yoka güzel bir konu gereksiz yere kapanır.

Maalesef bu ülkelerdeki zenginlik genelde kraliyet ailesi başta olmak üzere küçük bir seçkin grubun elinde. Halk ise GSMH ile hiç alakası olmayan bir gelirle idare etmek zorunda. Dekora değil sokaktaki gerçek yaşama bakmak lazım. Malezya dışında yazdığınız ülkeleri şahsen gözlemleme şansım oldu. S.Arabistan, BAE, Katar ve Bahreyn gibi petrol zengini ama eğitimli üst düzey görevli eksiği olan ülkeler de Avrupa ve-hatta ABD'den ciddi maaşlarla iş gücü ithal ediyorlar. Dikkat edilmesi gereken gelir düzeyinden çok gelir sınıfları, yani zenginle yoksul arasındaki fark; sıradan vatandaşın hak, özgürlük ve eşitlikten nasiplenmesi, eğitim ve bilgi düzeyi vb. Rahmetlinin ifadesini de kelimesi kelimesine değil, simgesel olarak okunması ve üzerinde düşünülmesi için paylaştım, anısına saygı ile. Din odaklı bir tartışma açmak niyet ve arzusunda değilim.

E tabii çünkü rallide etaptan etaba koşuştururken sen de "paralel" rallini yapıyorsun. Misafir kontenjanında "sadık ve iyi müşteri" yeri varsa yalnız bırakmayalım.

Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar. Giordano Bruno (https://tr.wikipedia.org/wiki/Giordano_Bruno) Allah rahmet eylesin...

Almanya yaramadı bana, Almanca dinlemeye başladım. Bu aynı zamanda Almanların Avrupa Kupası şarkısı olmuş. Güzel çalıyorlar: http://webradio.ffh.de/#

Tabii tabii, yakıtta 0,05L/100km tasarruf, performansta artı 0,2 PS, karbon salınımında 0,1 g düşüş. Rakamlar temsilidir "ama anladın sen onu" Ha zararı var mı? Tabii yok, fiyat yakın olduktan sonra. Hatta bakmışsın güçlü "psikotuning" etkisi olmuş.

Alman otomotiv devi Volkswagen'in (VW) ABD'de emisyon testi manipülasyonundan kaynaklanan tazminat talepleri, tamir masrafları ve yasal cezalar için 10 milyar dolardan fazla ödeme yapacağı bildirildi. Associated Press'in ismini vermediği kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, VW'ne toplamda 10,2 milyar dolara mal olacak ödemelerin önemli bir kısmı emisyonskandalına neden olan yazılımın bulunduğu araç sahiplerine yapılacak. Haberde, emisyon manipülasyonuna konu olan 482 bin aracın sahiplerine, otomobillerini VW'e skandal ortaya çıkmadan önceki fiyattan geri satma veya ücretsiztamir ettirme seçeneklerinin sunulacağı belirtildi. VW'nin buna ilaveten kusurlu araçların yaşına göre araç sahiplerine bin ila 7 bin dolararasında tazminat ödemesi de gerekecek. Şirket ve Amerikalı araç sahipleri arasında müzakere edilen anlaşma şartlarının henüz kesinlik kazanmadığı kaydedilen haberde, VW'nin ayrıca skandalı ortaya çıkaran ABD'li otoritelere ceza ya da uzlaşma bedeli ödeyeceği ifade edildi. Uzmanlar, ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), ABD Adalet Bakanlığı ve Kalifornia Çevre Koruma Ajansı'na yapılacak ödemelerin 3,5 milyar doları bulabileceğini belirtiyor. Skandalın son perdesi olmaya aday anlaşmanın kesin şartlarının, 28 Haziran Salı günü davaya bakan San Francisco Federal Mahkemesi Yargıcı Charles Breyer tarafından açıklanması bekleniyor. http://www.hurriyet.com.tr/volkswagena-10-2-milyar-dolarlik-ceza-40121487

Daha önce de epeyi yazıldı, ETIS'e göre 240.000 km ya da 10 yıl sonra yenileme gerekiyor. Türkiye şartlarında %20 düşsek 8 yıl ve 200.000'den önce ben de düşünmem. Zaten yıllar içinde biraz daha deneyim birikimi olacak, olası sapmalar duyurulacaktır. Ben en az bir yıl daha beklerdim.

Ford hırs yapmış görünüyor. Hedefte A45 ve S3 var belli ki. 1. Etkili ve dayanıklı bir çift kavramalı şanzıman iyi giderdi. 2. Zaten standart RS'te 350 PS varken 400 ile yetinmeseler iyi olur. Hayırlısı

Bende hipnoz etkisi yaratır, beş dakikaya uyurum. Sonunu seyrettim sadece ve Toyota'nın yaşadığı dramı hatırlattı bana... Zaten onunla ilgili değişik videolar da var. Tabii 3 x 8 saat o kokpite ve o bed sese katlanmak da az iş değil.

Çift ekran kullanınca, biri 17" 4:3 öteki 19" 16:9 olunca böyle görünüyor. Fakat örneklere bakınca Mert'ten sonra en sıkıcı masaüstü sanırım bende... Ve havanın sıcaklığı pek bir belli oluyor sanırım.

Bir tatil planı yapmak kalmış...

Diyorsun ki servise uğramadan etmeyin, hazır kampanya kumpanya var. Naçizane, 1. Yazın silecek değiştirmeyin, güneşin altında kısa sürede ömrünün yarısını tamamlar 2. Kışın basan akü yazın sorun çıkarmaz dert etmeyin 3. Klimayı kışın kullanmadıysanız yazın gaz seviye kontrolü ve tamamlanması etkin soğutma için şart, önceliklidir. 4. Diğerleri yaz kış önemli yazı bahane etmeye pek gerek yok. 5. Ayırca yazın uzun yol yapma oranı daha fazla olacağından tatile çıkmadan bakım iyi olur. Keyifli sürüşler...

Nedeni LPG sisteminde arayan çıkmadı mı daha? Bence şimdilik başka yere bakmaya gerek yok. Başınız sağolsun...

Las Vegas neyin nesiydi pardon?

Orta ve Kuzey Avrupa dediniz mi konaklama ve yemek için en ekonomik koşullarda (yurt/hostel falan kullanmadan) kişi/gün başına 75-100 Avro arası düşünmek lazım. Geriye ulaşım kalıyor. Uzağa gidilecekse (mesela Istanbul - Hamburg gidiş-dönüş 5000 km) kendi arabanla gitmek anlamsız. Hesaplı bir uçuş yakalayıp ya toplu ulaşım ya da kiralık araç kullanılacak. Şehir içlerinde otopark fiyatları çok yüksek, birkaç ziyaretle günde 15-20 Avroya varabilir. Dört kişi olunca özel araç hesaplı hale gelebiliyor. Bir örnek geçen haftayı Orta-güney Almanya'da geçirdim. Antalya - Frankfurt - Antalya bilet fiyatı 430 TL/kişi. Bir hafta Budget Ford Kuga 2.0 TDCi, 1100 km yol, yakıt dahil 1000 TL. Oda kahvaltı kaliteli konaklama 6 gece 1065 TL/kişi Sair masraflar 1250 TL/kişi (yemekler, müzeler, otopark, hediyelik eşyalar, toplu ulaşım giderleri) Ne etti? 3250 TL/kişi (Oooo batmışım da haberim yok, bayrama para kalmamış, kör olasıca kredi kartları) Bunun altında düzgün bir tatil ve gezme şansı pek olmaz. Tabii eciş bücüş otellerde kalıp her gün market alışverişi ile kahvaltı ve McDonalds'da akşam yemeği ile yetinilecekse farklı olabilir.

Bu arada ek bilgi: GTE-Pro sınıfında itirazlar çarpışıyor. Önce Ford ikinci olarak Ford'un planını bozan Ferrari 488'e far sisteniyle ilgili itirazda bulundu, itiraz kabul edilerek pit alanında durup devam etme cezası alan takım bu cezaya uymadı ve podyuma çıkıp ödülleri aldı. Hemen akabinde de Ford'un sınıflar arasında %7 güç farkı bulunması kuralını bozduğuna dair itirazda bulundu. İnceleme süreci devam ediyor, bakalım siyaset nasıl bir sonuç oluşturacak...

Ayrıca bence başlık yanlış olmuş, Le Mans'ı sınıfında kazandı, ya da hedefine ulaştı demek lazım. Yoksa genel klasman anlaşılıyor ki orada durum:

Hiçbiri. Kullanılan metodolojiye göre farklılıkların çıkması olası. Tabii VW'nin dizellerdeki yazılımsal manipülasyon davasını düşünürsek her zaman şaibe olacaktır, ama eldeki verilere bakarak sahtekarlıkla suçlamak bence yine de yanlış. İkisi de. Çünkü gerçek kullanıcının trafikte elde ettiği değerlerle ECE veya EPA verileri asla örtüşmüyor. Ama burada da sorun tespit yönteminde. Şöyle bir örnekleme yapabilirim, Almanya'da kullanıcı verilerinin girildiği bir site www..spritmonitor.de. Bu sitede 1.0 EB 125 PS manüel şanzıman 291 araç ortalaması 6,73L/100 km, Golf 1.4TSi 150PS DSG için 40 araçta 7,28L/100 km, ikisinin de fabrika verisi 5,8. Örneklem istatistiksel farklılık için anlamlı mı bilmiyorum, hesaplamak lazım, ama sapmalar bir şekilde oluyor. Neyse bence bu kadar detaya takılmaya gerek yok. Sadece net olmayan verilerle suçlayıcı açıklamalar yapılınca tedirgin oluyorum, bu nedenle de tepki veriyorum.

Aaah ah, başladık gene... En güçsüz motorla neredeyse en iyi performansı ve en düşük tüketimi (tabii güce orantılı) yakalayan da nedense aynı marka. Kompakt sınıfta çift kavramalı şanzımanı yaygınlaştıran ve düzgün bir otomatik şanzıman kullanma şansı tanıyan da aynı marka. Evet önceleri mekatronik arızaları, sonra da sentetik yağ kaynaklı sorunlarla müşterilerini bir hayli üzdüler. Ancak VW olabildiğince mağduriyeti gidermeye çalıştı ve bu nedenle de pek müşteri kaybına uğramadı. Güncelde sınıfındaki benzer şanzımanlardan farklı olmayan arıza oranları ve fakat iyi yönde farklı şanzıman performansı (hızlı geçiş, sarsıntısız geçiş, vites aramama, yakıtı olumsuz etkilememe) ile başarılı kabul edilmeli. Zaten tüm bu süreçte müşterileri de sadakatsizlik yapmadılar ve sizin deyiminizle ama açık ara pazar lideri... Nedeni belli. Avrupa Birliğinin öngördüğü ECE ölçüm metodolojisi ile Amerika'nınki farklı. ABD'de EPA (Environmental Protection Agency) tarafından yürütülüyor, farklı bir protokolleri var.1 Bakın Focus 1.0 EB otomatik için değerler nasıl: ABD Şi 8,4 Şd 5,9 Ort 7,4 L/100km (mpg değerinden çevrilmiştir) 2 Avrupa Şi 7,4 Şd 4,4 Ort 5,5 L/100km 3 Yani sizin tabirinizle sahtekarlık tüm firmalarda var. Bence böyle karalayıcı açıklamalar yaparken daha dikkatli olmak lazım. Kaynakça: 1 https://en.wikipedia.org/wiki/Fuel_economy_in_automobiles 2 3 http://www.ford.de/cs/BlobServer?blobtable=MungoBlobs&blobcol=urldata&blobheadervalue1=attachment%3Bfilename%3D"Ford+Focus+-+Broschüre.pdf"&blobheadervalue2=abinary%3Bcharset%3DUTF-8&blobheadername1=Content-Disposition&blobheadername2=MDT-Type&blobheader=application%2Fpdf&blobwhere=1214518244193&blobkey=id

Güzel de yan camlara kromajlı çıta montajı ile uğraşıp sonra ön pancuru da külliyen siyah yapmak farklı bir mantık olsa gerek...

Seyredip de ağlamamış olan var mı? Birden öylesine aklıma geldi, hüzünle...

Daimler-Benz (A200'deki motor)