Cem Boneval

Depoya konulan katkılar ile bir şey olmaz. 1200 TL iyi fiyat, belki taksit de yaparlar. Filtre + Superchips kesinlikle öneririm pişman olmazsınız. CC yetkili servislerin hizmet kapsamında...

Şanzımanı iyi değerlendirmek lazım, VW'nin sorunlu olduğu yıllardır.

@Ümit Vaysaloğlu Carbon Clean® Yakıt Enjeksiyon Sistemi ve Hava Emiş Sistemi Temizliği artık Ford tarafından da kabul edilen ve rutin servis uygulamaları arasında alınan bir prosedür. http://www.ford.com.tr/ford-servis/hizmetler/karbon-temizleme Servis kılavuzuna göre 30.000 km'de bir yapılması öneriliyor ve orijinal deterjanlı çözeltiler ile uygulandığında sorun çıkartma riski yok. Hedef kitle daha çok şehir içi, kısa mesafe ve soğuk iklimde kullanılan turbolu araçlar. Kurum oranının arttığı şartlar bunlar. 30.000'de biri fazla bulsam da 45.000 km kurum yakmayı beceremeyenler için iyi bir aralık. Bolca uzun yol yapıp motoru yeterince ısıtıp kurum yakmayı beceriyorsanız arayı açmak mümkün, 60.000 gibi mesela. Hiç yaptırmayıp 100.000 km'yi geçince yapıldığında motordaki aşınma kurum birikimleri üzerinden olduğundan bu kurumlar temizlenince sorun çıkabiliyor, yağ yakma, kompresyon düşüşü vb. sıkıntılar bildirenler var. Aklınızda bulunsun...

O zaman buraya buyurun:

@Özer AksuBey, triger değişimi bakım kılavuzuna göre 135.000 km veya 4 yıl. Hangisi önce gelirse. Son yıllarda süre çok kısaltıldı. Eskiden 6 seneye kısa derdik, şimdi 4 yıla ne diyeceğiz bilemiyorum. Ben gene 6 yıl veya 90.000 km gibi bir orta yol bulma eğilimindeyim. Diğer bir deyişle değişime kimse gereksiz ve yersiz diyemez sizin durumunuzda. Güç konusuna gelince; bu son zamanlarda hissettiğiniz bir durum mu, yoksa hep var mıydı? Yani 1.6 EB 182 PS, ama beygeirler öyle aşırı canlı değiller, pek kalıbının motoru değil, beklentileriniz yüksek olabilir. En iyisi triger değişimi ve genel bakım sonrası ustalarla denemeniz ve onların izlenimlerini de edinmeniz. Ayrıca turbonun da kontrolu kolaylıkla yapılabilir, basit bir hortum ayrlması bile olabilir.

Nasıl alabilirler ki, turbo daha düşük devirde gelen daha yüksek tork demek, yokuşta da baş aktör torktur her zaman. Aşağıdaki grafikte motorların kıyaslaması var, daha iyi anlaşılır. Güç arttırıcı önerilere gelince: 1. K&N kutu içi filtre alt devirleri biraz canlandırabilir, ama biraz. Keyif verecek düzeyde olacağından kuşkuluyum. Bir de 6 ayda bir temizleme ritüeli var. 2. Spintbooster atmosferik motorda parasını hak edecek bir kazanç sağlamaz, ben almazdım. 3. Egzoz yapılacak değişiklikler hem çevre kirliliği hem de motor düzeni açısından sakıncalı olabileceği gibi muayenede de sıkıntı yaratır. Performans merakınız varsa temiz bir 1.6 EB arayın, ya da 1.6 dizele dönün, en azından yokuşlarda rahat ettirir. Yoksa devirli kullanma talimlerine devam zamanla sürüş tekniğiniz oturur.

Araç dizel mi?

...demişim zamanında. Eski toprakların sadece eski toprak olduğunu gösteren bir video, belki paylaşışmıştır önceden hatırlayamadım...

Motor çok uygun görünüyor, Türkiye'ye gelirse performans meraklılarının ilgisini kesin çekecektir. Yalnız önden kayma eğilimi biraz fazla, bir de incelemeyi yapan kullanmayı bilse iyi olurdu. Pardon yani...

Bu durumda ne mutlu size...

Tarihi de bilmek lazım bu arada http://www.topgear.com/car-news/insider/brief-history-ford-rs-models

Amaç: İllerde Yaşam Endeksi bireylerin ve hanehalklarının yaşamını objektif ve subjektif ölçütler kullanarak yaşam boyutları ayrımında yerel düzeyde ölçmeye, karşılaştırmaya ve zaman içinde izlemeye yönelik bir endeks çalışmasıdır. İllerde Yaşam Endeksi çalışmasının temel amacı ildeki yaşamın tüm boyutları ile izlenmesine ve iyileştirilmesine altlık oluşturacak bir gösterge sistemi geliştirmektir. Çalışmada; Birey, hanehalkı ve sonuç odaklı, “O ilde” yaşayanların yaşam düzeyini ölçmeye ve zaman içinde izlemeye imkan veren, Politikalara duyarlı, iyileştirilebilir göstergelerle temsil edilen, İyi yaşamı oluşturan farklı yaşam kalitesi boyutlarını tek bir boyuta indirgeyen, bir endeks elde etmek hedeflenmiştir. Bu amaçlar doğrultusunda, 11 boyut altında 41 gösterge belirlenmiştir. Çalışma hayatı İstihdam oranı İşsizlik oranı Ortalama günlük kazanç (TL) İşinden memnuniyet oranı Gelir ve servet Kişi başına düşen tasarruf mevduatı (TL) Orta ve üstü gelir grubundaki hanelerin oranı Temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını beyan eden hanelerin oranı Sağlık Bebek ölüm hızı Doğuşta beklenen yaşam süresi Hekim başına düşen müracaat sayısı Sağlığından memnuniyet oranı Kamunun sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı Eğitim Okul öncesi eğitimde (3-5 yaş) net okullaşma oranı TEOG sistemi yerleştirmeye esas puan ortalaması YGS puan ortalaması Fakülte veya yüksekokul mezunlarının oranı Kamunun eğitim hizmetlerinden memnuniyet oranı Çevre PM10 istasyon değerleri ortalaması (hava kirliliği) Km2'ye düşen orman alanı Atık hizmeti verilen nüfusun oranı Sokaktan gelen gürültü problemi yaşayanların oranı Belediyenin temizlik hizmetlerinden memnuniyet oranı Güvenlik Cinayet oranı Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası sayısı Gece yalnız yürürken kendini güvende hissedenlerin oranı Kamunun asayiş hizmetlerinden memnuniyet oranı Sivil katılım Mahalli idareler seçimlerine katılım oranı Siyasi partilere üyelik oranı Sendika/dernek faaliyetleri ile ilgili olanların oranı Altyapı hizmetlerine erişim İnternet abone sayısı Kanalizasyon ve şebeke suyuna erişim oranı Havalimanına erişim oranı Belediyenin toplu taşıma hizmetlerinden memnuniyet oranı Sosyal yaşam Sinema ve tiyatro seyirci sayısı Bin kişi başına düşen alışveriş merkezi alanı Sosyal ilişkilerinden memnuniyet oranı Sosyal hayatından memnuniyet oranı Yaşam memnuniyeti Mutluluk düzeyi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2015 yılına ilişkin İllerde Yaşam Endeksi'ni açıkladı. Küçük bir çalışma ile genelde ve sıralamayı etkileyen değişik dallardaki ilk 10'u topladım. Şaşırtıcı sonuçlar var. Söz gelimi Antalya hiç de parlak görünmüyor. Verlerin tümüne buradan ulaşılabilir... http://www.tuik.gov.tr/HbGetir.do?id=24561&tb_id=1

Paylaşım için teşekkürler Fiat'ın 500 serisi ilgi gördü, tasarım olarak sıra dışılar, dizel motorları iyi, yürüyen aksam da fena değil. Bence de 500X en alınası olan ama gözüm yok o başka... Mazot paralarını şirket ödüyorsa çok yakması kaçınılmazdır.

Hyundai Mercedes, BMW ve Audi'ye meydan okumaya karar verdi. Markaların lüks sedanlarına cevap olarak yeni G90 modelini tanıttı. Orta sınıf kitle üretimi yapan marka isimlerinin prestij çağrışımı yapmayacağını varsayarak Hyundai de tıpkı Toyota'nın Lexus, Honda'nın Acura ve Nissan'ın Infiniti ile yaptığı gibi yeni bir marka ismi yarattı: Genesis. Genesis'in güncel modeli de G90. Mercedes S sınıfı tasarım esintileri taşıyan, ama ondan uzun, turbo dizel 6 silindir 370 PS bir motor tarafından tahriklenen ve konfor olarak rakiplerinin kesinlike gerisinde kalmayan, ancak 60.000€ gibi oldukça rekabetçi bir fiyatla piyasaya sürülen bir model. İlk aşamada Kore'de satılacak, sonra Çin ve ABD pazarına sunulacak. Türkiye planları hakkında hiçbir fikrim yok. Şöyle bir şey:

Sembolik bir taziye başlığı açmışken bu tür tartışmaların en hafifinden merhuma saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Ölüme isyan doğal bir insan davranışıdır. İsyanın türü kişiden kişiye farklı olabilir. Çevresine zarar vermediği sürece herkes kendi acı ile baş etme yöntemini uygulamakta özgürdür. Moderatör arkadaşlardan benim bu mesajım dahil tartışmaya açık başlıkların kaldırılmasını rica ediyorum. Değerli bir insanın vefatı üzerinde tartışılmaması gerektiğini düşünüyorum. Lütfen...

@Tayfun Bayrak kürselleşen ekonomilerde artık ... malı demek yeterli olmuyor. Aynı dili konuşmak adına; mal sahibi sermayeyi sağlayan ve tekonojiyi verendir, üretim yeri bundan bağımsızdır. Sonuçta sizin Michelin'lere gelirsek Fransız malı ama Almanya üretimidir. Michelin 17 ülkede 68 fabrikada üretim yapmakta. Lastikler Çin ya da Tayland ve hatta ABD malı dahi olabilirdi. Üretim yerinden bağımsız tüm lastikler Michelin tarafından tanımlanan ve denetlenen aynı tekonoloji standartında üretilir. Diğer bir deyişle Çin malı lastik Polonya ya da İspanya ya da Almanya üretimi lastikten daha iyi veya kötü olmaz. Aynı marka modelde ancak lastiğin yaşı ve saklama koşulları ömür ve performansı etkiler.

Yaz lastiği olarak ekonomi odaklı düşünüyorsanız 1. Flken ZE914 2. Kumho KU31 ön plandadır. Özellikle aracınızı virajlarda fazla zorlamıyorsanız sorun yaratmayan fiyatına göre iyi lastiklerdir.

Teşekkürler Cihan, beklentilerim doğrultusunda olmuş. Ben kısa sayılabilecek bir test sürüşünde 150 PS versiyonunda benzer izlnimler edinmiştim. Arka aks eleştirilebise de sürüş zevkinden pek ödün verdirmiyor, Focus gibi zorlanmadan olmasa da etkili viraj hızlarına ulaşabiliyor. Şu anda fiyat/zevk ve fiyat/performans oranları yüksek araçlardan. Güle güle kullan, iyi seçim.

Doğru bağlantı: https://www.instagram.com/nloudon66/

Bu fahiş fiyatlarla önereceğim model budur: http://urun.n11.com/oto-lastik/19550r16-88v-falken-ze914-P94138089 Alternatif bu olabilir: http://urun.n11.com/oto-lastik/kumho-19550-r16-84w-ecsta-spt-ku31-P48958701 Falken Dunlop ortaklığıdır, Japon firmasıdır ve fiyatına göre iyi lastik yapar. Önerdiğim model de sevilen bir lastiktir. Kumho'yı da ilk Focus'umda kullanmıştım ve oldukça memnundum. Premium markaların bence hiçbiri iki misli parayı hak etmiyor. Bir de XL (extra load) almayın, sert oluyor.

O konumda bir insanın bu kadar hazırlıksız yakalanması... Zamansız bir ölüm Allah rahmet eylesin

Bir arkadaşım için burada bahsedilen modellerin hepsini ayrıntılı inceleyerek denedik. Öncelikle Kuga 1.5 dizelin ortalıkta olmadığını varsayarsak hakkında yorum yapmak güç olur. Karşılaştırmalar bence şu bazda olmalı: Benzinli grup: Ford Kuga 1.5 EB AWD A/T Selective (107.000 TL) - Hyundai Tucson 1.6 T-GDI ELITE PLUS 4X4 DCT (114.000 TL) Dizel grup: Ford Kuga 2.0L TDCI 180PS PowerShift AWD Yeni Selective (168.500 TL) - Hyundai Tucson 2.0 CRDi EXECUTIVE 4X4 OTM (170.000 TL) - Honda CRV 1.6 Executive + (Otomatik) (154.800) Tabii herkesin beklentileri farklı olabiliyor, mesela sürüş güvenliği ve dinamizmi önceleyenler AWD istiyor ama neden kalkıp ağır ve yüksek bir aracı tercih ediyor hiçbir zaman anlamadım. Al bir Mondeo krallar gibi bin. Yok AWD arazi için isteniyorsa burada bahsedilenlerin hepsi şehir cipi ve arazi koşulları ağırlaşırsa hepsi yolda kalır. Neyse konuya dönersek önce temel özellikler: 1. Tasarım Kuga eskidi, Tucson şık ve dinamik görünümlü, Honda kapalı kasa pickup havasında. Yani dışarıdan bakınca estetik olarak sıralama Tucson - Kuga - CRV 2. İç mekan Kuga göreceli dar ve basık, diğer modellerdeki politikasını sürdürüyor, yani sürücü odaklı bir araç. Kokpit tasarımı Honda'da sert plastik ve sevimsiz, Tucson biraz daha albenili, Kuga'da güzel ama demode kalıyor. Tucson geniş, ferah ve aydınlık, Honda onun da bir tık ötesinde. Sıralama CRV, Tucson - Kuga 3. Donanım ve işçilik Kuga zamanla olgunlaşsa da vasatı az geçiyor ve en üst donanımda bile ek paketlere ihtiyaç duyuluyor. Tucson ve Honda en üst paketlerinde hemen hiçbir şeyi eksik bırakmıyorlar. Sıralama CRV, Tucson - Kuga. Kuga'nın cazip fiyatının donanım paketleriyle yükselebileceğini düşünmek lazım. 4. Motor, şanzıman Hepsi yeterince güçlü, 1.6 dizel Honda bile. Hepsi şanzımanları ile uyumlu. En gelişkin şanzıman 9 ileri Honda'da olsa da o kadar çok vitese gerek olduğundan şüpheliyim. Sürekli vites değiştiriyor, ancak geçişler özellikle üstlerde çok sarsıntısız olduğunda kullanan fark etmiyor. Gerek dizelde gerek benzinlide Tucson en atak araç. Ve de yinelemeli, Honda 1.6 dizelle performans eksiği hissettirmiyor. Tüketimde dizeller şehir içinde 7,5-8L/100 km civarında, Honda 0,5L daha düşüğü yakalayabilir. Uzun yolda 6-6,5'a düşer. Benzinliler de 10-11L/100km dolaylarında, uzun yolda 7,5-8'e dikkat edilirse düşer. Sıralamada denkler... 5. Sürüş dinamikleri Kuga sporcu ruhlu, keskin direksiyon hissi, iz takip edişi, virajdaki canlılığı ile keyif veren bir otomobil. Tüm ağırlık ve yüksekliğe rağmen hızlı kullanmaya teşvik ediyor. Tucson da bu sefer başarmış, süspansiyon geometrisini iyi tasarlamış. gayet dinamik ve keyifli bir sürüş sunuyor. Konfordan da ödün vermiyor, direksiyon biraz hissiz o kadar... Honda ise konfor odaklı, sporcu ruhunu evde bırakmış bir araba. Sıralama Kuga - Tucson - CRV. Sonuç olarak büyük aile ile geniş bir araçta konforlu sürüşler yapılacaksa CRV tercih edilir, alırken bence aşırı pahalı alyorsunuz, ancak hem yakıt tüketimi hem de vergileri ile ikamesi daha ucuz. Hem iç mekan konforu hem de sürüş dinamizmi diyorsanız Tucson en cazip alternatif. Bol donanım da hediyesi. Para yeterse dizel, yetmezse benzinli. Yıllık yapılacak km 10.000'i aşmayacaksa benzinli olmasının önemi yok. Schumacher genlerine sahipseniz Kuga en keyiflisi "ama iştei"si var maalesef. Biz ne yaptık derseniz, arkadaşım pek gönlünü kaptırmış bana Jeep Cherokee'yi test ettirdi, onay aldı ve onu aldı, 212.000 TL, 2.0 dizel ve en üst donanım. Söyleyebileceğim tek şey arazide Jeep'in diğerlerine göre çok daha başarılı olması. Bir ara incelemesini paylaşırım.

Interneti elektrik gibi düşünmek lazım, yani heryerde ama hiçbir yerde... Çok değil 20 yıl içinde pek çok şey internet üzerinden kontrol edilecek. Bizde yaygın olmaması cehaletin göbeğinde bir toplum olmamazıdan kaynaklanıyor şimdilik ama süreç kaçınılmaz. Uzun yazacak halim yok ama merak eden https://en.wikipedia.org/wiki/Internet_of_Things ile incelemeye başlayabilir. Yarını bugünden görmek isteyenler için. Servet özellikle senin olumsuz bakmana şaşırdım.