Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.803
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Aaa bak bu olmadı işte. Hiç sevmem "küstüm, bana ne" tavrını. Ne güzel yazışarak tartışıyoruz. Medeni insanlarız anlarız sonunda birbirimizi. Konuda kalalım, kişiselleştirmeyelim. Olsa Mondeo dizel 1.5 PS steyşınını hemen yan oda komşuma satardım. Mesela yani... Bu durumda Kuga için uğraşacağım. Ah Otosan ah...
  2. Genel olarak araçtan mı yoksa tüketimden mi memnun değilsiniz? 7,8 YB değeri mi, pompa mı? Eğer pompa ise kış günü şehir içi ve 1.6 benzinli için gayet iyi bir değer. YB ise bile kabul edilebilir. YB kalibrasyonunu önemli ise değiştirebilirsiniz, burada anlatmıştım:
  3. Yazmayayım dedim ama tutamadım kendimi, yahu 31 ülke arasında pazar payı olarak yedinciyiz, takmayana enayi derler, ne tuhaf argümantasyon. Bu grafik Ford'un satış rakamları olsaydı muhtemelen Avrupa'nın en başarılı yedinci otomobil üreticisi olarak sunulur, bir de geçen seneye göre şu kadar artış varla süslenirdi. Ben de biraz Cenk gibi düşünüyorum. Otosan ve/veya Ford işin kolayına kaçıyor. Kendileri bilir. Premium segmentte (hani şu parası çok olanların aldığı) 1.6 otomatik sayısına bakarsak aslında ihmal edilmesinin çok doğru olmadığı bir pazar diyebiliriz. Bizim hastanenin otoparkında üç s60, iki V40 1.6 dizel otomatik var. Hani ben alıcısı değilim de VW nasıl bu kadar çok satıyor diye kafası karışan varsa bunu da nedenleri arasına ekleyebilir.
  4. Rekor deneme sürüşü için araç İngiltere'den yola çıkmış, Nürburgring'e gelmiş, turlarını atmış ve en iyi zamanı yapmış, sonra da sürücü gene aracına binip eve dönmüş. Yani karayollarında kullanıma en azından belli ülkelerde izin veriliyor. Zaten yarış aracı olsa da bir "trafiğe açık yol kiti" ile donatılabiliyor. "Nordschleife" uzun, zor virajları olan, çetin bir pist olması yanında eski ve halka açık bir pist olduğu için de çok medyatik olabiliyor. Spor araç üreticilerinin bu pisti seçmelerinin belki de temel nedeni bu. Zaman ölçümlerini de genellikle üretici kendi yaptığı için farklı markalar çıkıp en hızlı turu biz attık diyebiliyor. Diğer bir husus da "Nordschleife"nin çağdaş yarış pistleri ile hiç alakası olmaması, yani burada yapılan iyi zaman iyi bir yarış performansı anlamına gelmez, daha çok bir tür reklam değeri taşır.
  5. Niye otomatik şanzıman konusunda bu kadar geç ve eksik davranıyorlar tüketici olarak anlamak zor
  6. Bu aracın salt şov amaçlı olmadığı tasarımından belli zaten. Bu kadar radikal bir aerodinami aracın trafikte kullanılmasını sadece zorlaştırır. Hafiflik + Güç + düzgün bir süspansiyon trimi = Pist zaferi denklemi çoğunlukla doğrudur. Kullanılacak motor da yeni sayılmaz ve yarış amaçlı geliştirilmiş bir ünite; 2014 sezonunda IMSA Tudor United SportsCar Şampiyonasında ve 24H Daytona dayanıklılık yarışında yaklaşık 25.000 yarış km'si katetti ve de başarı ile: 3 birincilik ve 7 kez podyum. Bir de geçmişi hatırlamakta yarar var. Bu 64-68 arasında imal edilen ve 66'da LeMans'ı ilk üç olarak bitiren orjianl GT40: Bu da 2004 yılında Ford markasının 100.yıl kutlamaları anısına kısa süreli de olsa yeniden imalata başlanan GT40 MkII Benzerlikler dikkati hemen çekse de MkIII diyebileceğimiz yeni kuşak bence benzersiz bir güzelliğe sahip. Tabii şık ve güzel olmak yetmez, pistte de kendini kanıtlaması gerek. Bunun için de her türlü ön koşul hazır gibi. Şİmdiden yazayım: Bravo Ford!
  7. Aracınız kaç km'de? Yeni motorun performansını biraz nazlanarak vermesi mümkün. Ayrıca hız değerlendirmesinde ısı, nem, rüzgar gibi iklim şartları, eğim, yüzey, trafik gibi yol durumları, düşük lastik basıncı, kirlenmiş hava filtresi, eskimiş yağ gibi aracın bakım sorunları gibi şartlar sonucu çok etkiler. Nesnel bir kıyaslama yapmak her zaman kolay olmaz. Aracınızın fabrika verisi son hızı 198 km/h, bu göstergedeki sapma ile 210-200 civarında bir değer olarak okunur. Bunu böyle bilin ve kabul edin. Ayrıca performans salt son hızla ölçülmez, duruştan hızlanma, ara hızlanma gibi değerler ve hızını virajda koruyabilme gibi sürüş özellikleri önemlidir. Bu açıdan kusura kalmasın kimse ama Focus'u Carisma ile kıyaslamaya dahi yeltenmem. Nokta...
  8. Tabii, tırtıklayabilenler tırtıklanmaya fazla ses çıkarmaz
  9. Sonuçta pahalı yağlar dayanıklılığını daha uzun süre ve daha zorlu koşullarda koruyabiliyorlar. Aşırı sıcak veya aşırı soğuk ortamlarda motoru aşırı zorlamak gibi bir niyet varsa bulunabilecek en iyi yağı hedeflemek yanlış olmaz. Ancak üreticinin belirlediği değişim aralıklarına sabit kalarak normal şartlarda kullanılan bir araç için ben ilave masrafa gerek olduğunu asla düşünmedim. Motorun ömrünü uzatma söylemi de gereğinden fazla abartılıyor, 300.000 yerine 305.000 km dayanması önemliyse başka tabii...
  10. Mantık cebimizdeki parayı olabildiğince çaktırmadan tırtıklamaktır. Gerisi boş muhabbet...
  11. Hayaller ne kadar farklı, ben de Istanbul Park'ı bir saatliğine kapatıp turlamayı hayal etmiştim. Bu arada yazık o trafikte bu arabaya...
  12. Bakım içeriğine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Eğer 30.000 bakımında mazot filtresi değişti ise yazılanlar yeterli. Fren balataları 45.000'den itibaren değişime gidebiliyor, kullanma tarzına bağlı biraz da, ama bence 60.000'i rahat bekler, kontrol etsinler, kalınlık durumuna göre beraber karar verirsiniz, servis genelde değiştirme eğiliminde olur, duygusal nedenlerle, gerektiğini sizi ikna etsinler! Fiyatlar fena değil.
  13. Oy oy oy oy, fena olmuş bu çok fena... Özellikle tepeden bakınca dikkat çeken "damla" tasarımı mükemmel bir aerodinami vaat ediyor. Hele ki ağırlık 1500 kg altında kalırsa 3 saniye civarında 0-100 ve 10 saniye civarında 0-200 çok olası, 300+ km/h hız da öyle. 2016'da satışa çıkacakmış, 66'daki LeMans zaferinin 50.yılında... Ferrari 458 ile pistte görmek isterim. Doğrusu son kaygım bu olurdu, ama kapı içinden giden hava yolu var. Bu arada başarılı ralli aracı Fiesta R5 100.versiyonunu da M-Sport 2015 Autosport fuarında görücüye çıkardı.
  14. Tablo sadece binekleri, beyanlar ise tüm araçları kapsıyordur. Özetle Avrupa'da yerini sağlamlaştırırken Türkiye'de hissedilir bir kayıp yaşıyor.
  15. Biliyorum, bu nedenle cevap mesajımla yeni nüktelerin için sana güzel bir pas attım ama kibarlığı elden bırakmadın...
  16. AutoBild dergisi araç parkına aldığı 1.0 EB Focus ile 100.000 km'lik test sürecine Nisan 2013'te başlayıp Aralık 2014'te bitirmiş. İnceleme sonuçlarını da bu yılın ilk sayısında yayınladılar. Test yazısına sanırım buradan ulaşmayı deneyebilirsiniz. Özetle aracı, başta motoru olmak üzere, çok başarılı bulmuşlar. Motorun otoyollarda dahi üzmeyecek bir çekiş gücüne sahip olduğunu, asla 1 litre hacimli gibi hissedilmediğini, son günde bile ilk günkü gibi sorunsuz ve atak çalıştığını vurgulamışlar. Bunun dışında mükemmel ve canlı yol tutuşu, başarılı sürüş konforu, rahat koltukları, keskin çalışan şanzımanı ve hızlı tepki veren iklimlendirme sistemi de övgü almış. Eleştirilerin başında demode navigasyon ve kullanımı çok zor olarak nitelendirilen Sony müzik sistemi var. Yeni modelde bunun giderilmesinin çok doğru olduğunu da ayrıca belirtmişler. Diğer bir eleştiri konusu da yüklenince artan yakıt sarfiyatı, otoyol sürüşlerinde 8,2L/100 km ortalama tutturmuşlar, tüm test süreci ortalaması ise 7,3L/100km. Ancak efendi kullanıldığında 5'li rakamlar elde edilebildiğini de belirterek çuvaldızı kendilerine batırmayı da ihmal etmemişler. Aracın performans ölçümlerinde test başı ve sonu arasında fark yok, sadece yakıt tüketiminde %10'luk bir artış var. Motorla ilgili rahatsızlık veren bir konunun da yağ çubuğunda yağ seviyesinin net okunamaması olduğu yazılmış ki, buna aynen katılıyor ve ince yağda daha da zorlaştığını düşünüyorum. İki arıza bildirimi var. 22.000 km civarında araç çalışırken birkaç kere kendi kendine acil durum çalışma moduna geçmiş, serviste yazılımın güncellenmesinden sonra sorun hallolmuş. 63.000 km'de yakıt doldurma yerindeki hırsızlığa karşı koruyucu kapak yerinden çıkarak yakıt doldurmayı zorlaştırır hale gelmiş, garantiden onarılmış. Rutin bakımlar yanında 63.000 km'de ön 78.000 km'de arka fren balataları değişmiş. Bu arada bakım uyarısı vermediği için araç ilk bakıma 31.000 km'de götürülmüş. Yani kısacası yüksek tüketimleri aracı iyice zorladıklarını, bakımı aksatmaları da hırpalama niyetini gösterse de araç parçalanıp incelendiğinde hiç bir yıpranma belirtisine rastlanmamış. Sadece silindir kapak contasında çok hafif bir yağ terlemesi gözlemlenmiş. VAG grubu sempatizanı dergiden böyle sonuç almak çifte başarı bence. Araç uzun yol testleri sıralamasında Audi A6'dan sonra ikinci sıraya yerleşmiş. Bu arada dikkatimi çeken istatistikler de oldu.Mesela Focus Almanya'da %80 steyşın, %19,5 HB ve %0,5 sedan olarak satılıyormuş ve en çok alınan renk %26 ile siyahmış. Bu motor dayanmaz diye düşünenlere duyurulur.
  17. Servet'i yalancı çıkarmamak için ben de katkıda bulunayım. Belli ki bir arıza hali var, yazılım olabilir, aydınlatma kökenli olabilir, araç gıcığına yapıyor olabilir. Servise gider şikayeti yazdırır, garantiden giderilmesini talep edersiniz, az veya çok süren bir uğraşıdan sonra elbette bir şekilde hallederler. Bu sürece işlevsel bir yanı olmadığı için sabrınız yeter mi ona da bence siz karar verin.
  18. Basit bir kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Vikipedi:T%C3%BCrk%C3%A7e_yaz%C4%B1m_kurallar%C4%B1 Sevgili Çağlar, Titanium burada özgün bir ad olarak aracın donanım özelliğini belirtiyor ve tescil ve sigorta süreçlerinde kullanılıyor. Bu nedenle yanlışlıklara engel olmak için aracın tescilli adını orijinal yazım şekli ile kullanmak daha doğru olacaktır. Tıpkı Focus'u Fokus yazmadığımız, ya da Ford'u Fort şeklinde belirtmediğimiz gibi. Günlük mesajlaşmada bir önemi olmayabilir, ama bu işler alışkanlık işidir, burada elin böyle alışmışsa sonra bir yerde aratmaya kalktığında "bulunamadı" oluverir. İşin özü budur.
  19. Hoop, hemen kişiselleştirmeyelim, bunun sevgi ile değil istatistikle alakası var. Aslında aynı hortumu kullanmıyorlar 1.0 ve 1.6, abideki daha esnek ve yumuşak, yani en azından bendeki öyle. Neyse kontrollu gideceğiz demek ki. Bir de yedek sipariş verip bagaja atmak lazım, bir hortum için arabayı serviste yatıramam.
  20. Bak bu ilginç... İnatla 1.6 EB'lar için böyle bir sorun olmadığını iddia ediyorlardı serviste. Bu durumda paranoyak olmanın zamanı demektir.
  21. Bu tür ürünler bir yerde saplanıp kaldığınızda kurtulmak için gerekli olabilir. Normal asfalta çıktığınızda, ki ülkemiz şartlarında bu çok kısa bir süre gerçekleşecektir, sadece rahatsızlık nedeni olurlar.
  22. 1.6 EB'lar için hiç bir zaman 5W-20 zorunlu olmadı. Bu yağ sadece 1.0 EB için gerekli, en azından şimdilik. 1.5 EB'larda da emisyon düşürme adına aynı güzelliği yapmış olabilirler tabii...
  23. 40 yıllık ehliyetim var, bu süre içerisinde kullandığım hiç bir aracın son hızını denemedim, merakta etmedim... Bundan risk almadığım anlamı çıkmasın da son hızı mantıksız buluyorum. Galiba daha önce paylaşmıştım...
  24. Havaya bakın, şansımız varsa bir şeye gerek kalmadan yaz lastikleri ile gider gelirsiniz. Bu tür sert plastik zincir muadili ürünleri kar lastiği ile beraber kullanmanın pek bir anlamı yok, ancak cam gibi buz yokuş olacak ki çiviler biraz işe yarasın. Normal lastiğe kısa süreli takviye olarak karda buzda faydalı olabilir ama normal asfalta çıkar çıkmaz sökmek lazım, yoksa kısa sürede parçalanır, ya da o kadar düşük hızla gitmek zorunda kalırsınız ki o yol bitmez. Zaten bu tür malzemeler normal asfaltta aracı kullanılmaz hale getirir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.