Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.803
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. http://www.ebay.com/bhp/motegi-mr120 http://www.motegiracing.com/wheels/MR120/MR1207
  2. Bir süredir dikkatimi çekiyor, şimdi tam gözüme battı: Üzeri kapanmayan haliyle bardaklık çok çirkin duruyor. İşlevselliğine diyecek yok, ama sürgülü kapak hepsinde standart olmalı. Aynı şekilde alt donanım düzeylerinde ses ve iklimlendirme sistemleri kontrolları anca B sınıfı kalitesinde. Neyse canım sürüşü iyi, aslolan da herhalde bu...
  3. Vallahi işin bu kısmı biraz ürkütücü. Araçlar insanlardan çabuk akıllanıyor desek yanlış olmaz. Bir süre sona kimin kime hizmet ettiği belli olmayacak. Hele bizim gibi vatandaşın devlete hizmet ettiği türde yaşam şekillerinde...
  4. Fan motor stop ettikten sonra çalışmaya devam edebiliyor. Kimileri turboyu soğutmak için diyor. Ancak bu çalışmanın ne zaman olacağını kestirmek iyi gözleme rağmen çok kolay değil. Bazen sıcak günlerde bayağı zorlayarak kullanıyorum ve stop edince hiç fan falan çalışmıyor, bazense serin havada sakin kullandığım halde dakikalarla çalışabiliyor. Özetle normal mi? Evet... Nedenini ise bence motor kontrol ünitesi dahi tam bilmiyor, kafasına göre takılıyor.
  5. Yakub'un da yazdığı gibi hali hazırda piyasada olan ve 1.6Ti-VCT motorda kullanılan şanzıman Getrag Ford ortak yapımı 6DCT250. Gelecek olan 1.5 dizel otomatiklerde ise 2.0 dizellerde olduğu gibi MPS6/Getrag 6DCT450 kullanılacak. Daha yüksek tork dayanımı var en azından. Eğer 1.5 Ecoboostlar otomatikle gelirse onlarda da 6F35 kodlu GM/Ford ortak geliştirilen çift (ıslak) kavramalı bambaşka bir şanzıman kullanılacak. Ayrıca bir kez daha belirteyimi VAG frubu DSG şanzımanlarının arıza oranları göreceli daha yüksek. Yani bu faktör bir avantaj olmaz VW için. Ayrıca yazılanlara bakılınca PS hastalıklı gibi görünüyor ki bu doğru değil, sorunsuz kullanılan ve bu yüzden sahibi buraya sürekli yazmayan çok sayıda araç var. Genel olarak tork konvertörlü şanzımanlara göre çift kavramaların daha verimli ama aynı zamanda daha narin ve arızaya açık olduğunu yazmak yanlış olmaz.
  6. DSG şanzımanların arıza oranı PS'lerden yüksek, biraz araştırırsanız çevrenizde her kesimden çok mağdur bulursunuz. İki kere düşünün derim... Ford/Getrag ortaklığı ile üretilen 6DCT250 çift (kuru) kavramalı şanzımandır, klasik otomatiklerdeki tork konvertörden farklı olarak elektromekanik kontrollü oldukça farklı bir yapıya sahiptir. Ustanızla bir daha görüşün bence...
  7. Renault'ya vurup durun ama tüketici farklı düşünüyor. 2013 yılı için Avrupa binek pazar payı VAG ve PSA grubundan sonra üçüncü (Ford ve GM'den önde, kaynak ACEA verileri), Türkiye'de ise yıllardır lider (2014 daha belli değil, kaynak ODD verileri).
  8. Ben de Ozan'a katılıyorum. Bence Otosan'da hala ticari ve filo satışlarının çokluğuna dayanan bir rehavet var. Perakende için vereceği uğraşı yeterince verimli bulmuyor olabilirler. Bir de reklamı salt TV'de dönen kısa film olarak görmemek lazım. Filoda dolaşan arabalar bile bir reklam aracı olarak görülebilir mesela. Marka imajını neler belirliyor, tüketiciye en kolay nasıl ulaşılıyor, tüketici beklentileri ne, bu konularda eminin çalışmalar yapılıyordur. Ama prensipte reklam ve imaj geliştirme konusunda Ford Türkiye olarak bir ölçüde tutuk davranıldığı fikrine katılıyorum. Ciddi anlamda devlet şirketi gibi statükocu çalışıyorlar. Pazarlama müdürlerini dinlemek lazım, ve belki de gerekiyorsa değiştirmek (hop Cem haddini aşma...) Ama bunu da unutmamak lazım:
  9. Şık dursun diye parlak yüzey kullanılıyor, ancak parlak plastik her zaman çizilmeye açıktır. İlk kuru toz almada yeniden çiziklenir. Hare giderici cila ile temizlenir. Bence boş verin böyle şeyleri, kar, kış, yağmur, çamur, taş, toprak yapacağını yapacak kısa sürede. Bu kadar korumacı olmaya gerek yok, yani isteseniz de engelleyemezsiniz bazı şeyleri, eskiyecek zamanla, bizim gibi...
  10. Temiz yolda yapmaması lazım, yapıyorsa baktırmak şart.
  11. Sevgili Kaan işleriniz canlsansın diye elimden geleni esirgemiyorum gördüğün gibi, top sizde
  12. Onu bunu bilmem, hazır parası olan araba alsın. 2015 bizim yılımız olmayacak. İlkbahara kalmadan şu anki ekonomik tabloda FED'in faizleri yukarı çekmesi çok olası. Bu da dolar kurunda yükselme demek. Ucuz doları iç piyasaya kredi olarak pompalayan bankalar ciddi anlamda zora girecek. Dolar yurt dışına akmaya başlayacak. Haliyle para çıkışı olmasın ve taze para gelsin diye faizler yükselmeye başlayacak. İnşaat sektöründe kriz başlayacak. Rusya’nın ekonomik sıkıntıları Türkiye’yi de etkileyecek. İhracatta azalma, Rus turizminde daralma olası sonuçlar, Dolar borcu olan özel sektör zora girecek, işten çıkarmalar, iflaslar olası. Yıllardır kriz gelecek deniliyor ya, işte o yıl bence bu yıl. Felaket tellallığı yapmak istemem, bu yazdıklarım kafamdaki oldukça iyimser ve zararsız bir senaryo. Korku filmi bile üretebilirim. Hep beraber seyredeceğiz nasıl olsa! Zaten milletçe hep seyretmedik mi? Seçime kadar bireysel yansımaları beklenenin altında olabilir. Seçimden sonra.....????
  13. Yok tabii, olamaz da, Osmanlıca bilmeyen bir milletten ne bekliyorsun ki?
  14. Zaten bu yüzden kullanamıyorum, illa ki bir yerden giriyoruz yasağa... Yoksa... aaah ah
  15. Cem Boneval

    Oto-Bulmaca

    Hortlatalım... Kim tanıyor?
  16. Cem Boneval

    Mondeo 1.6 Eb Hakkında...

    Yazılacak çok şey var da sabrım ne kadar yeter bilemedim. Öncelikle forumda daha önce box ve remap arasındaki farklar bir yerlerde tartışıldı. Box dediğimiz olay tak-çalıştır uygulanan ve prensipte motor kontrol ünitesini aldatmayı hedefleyen bir yöntem. Remap diye özetlediğimiz iyi bir yeniden programlama kadar sağlıklı ve verimli olması mümkün değil. İki avantajı var, çabuk uygulanabilmesi, ve aynı hızda da çıkarılabilmesi. Bu ikinci özelliğinden garanti süresi içerisinde motor arızası halinde faydalanmayı düşünenler var, ama ciddi bir sorun ortaya çıkmışsa ve servis kafaya takmışsa veri geçmişini inceleyerek sistemle oynandığını hemen her zaman tespit edebilir. Remap ise bütün parametrelerle oynuyor, en önemlisi ise haliyle turbo basıncı. Superchips gibi bu işin argesini ciddiye alan deneyimli firmalar genellikle motor ve aktarma organlarına zarar vermeyecek düzeyde modifikasyon yapıyorlar. Diğer bir deyişle sürekli dip gaz dip fren gitmezseniz pratikte motor ömründen fazla kaybetmezsiniz, haliyle turbo ömrü kısalabilir, şanzımana çok yük binebilir, ama efendi kullanıldığı takdirde bunlar ihmal edilebilir düzeylerde kalır. Bluefin bir tür harici bellek, aslında programlamayı kendiniz bile yapabilirsiniz. Aygıt OBD üzerinde bağlayınca motor yazılımını bluefine kopyalıyor, bluefini bilgisayarınıza bağlayıp yazılımı internet üzerinden İngiltere merkeze gönderiyorsunuz, onlar da kısa bir süre sonra modifiyeli yeni programı gönderiyorlar, yükleme zinciri bu sefer tersten işliyor. Orijinal program bluefinde saklandığı için istediğiniz zaman geri dönüş de sağlanıyor. Ancak bu tür bir modifiyede öyle 6,8s hayalleri falan kurmayın. Superchips yaklaşık +35 PS ve +60 Nm öngörüyor. http://www.superchips.co.uk/search?make=9&fueltype=3&model=61&variant=2539 Bu da hızlanma değerlerine taş çatlasın -1 saniye olarak yansır. Yani öyle tamamen farklı canavarlaşmış bir araba hayal etmeyin, zaten öyle olsa hem aracın hem sizin ömrünüzün kısalma riski ortaya çıkar. BTG Maslak Türkiye distribütörü. Ankara'da da temsilcileri var. Herhalde 1.200 TL civarına halledilebilir.
  17. Öncelikle güle güle kullanın. Keyifli bir araçtır. Gelelim servis serüvenine, fiyatlara bakınca bana biraz bölge ismini fazla ciddiye almışlar gibi geldi. ani bir motor yıkamanın 70 TL olması tatsız. Serviste yapılanları da merak ettim, çünkü basit bakımsa bir hayli pahalı görünüyor. Benden tavsiye yağınızı site sponsoru Er-Ol otomotivden kendiniz alın ve götürün, ancak değişimde mutlaka müşterinin getirdiği FMY marka 5W-20 yağ konuldu diye not düşürtün (ya da hangi marka yağ ise). Yağ servisteki en pahalı ürün maalesef. Bunun dışında direksiyondaki tık sesine pek anlam veremedim, bozuk yollardaki tıkırtı ise buna karşı yapacak pek birşey yok, yok tam tur atıldığında gelen sesler ise onlar da olabiliyor, direksiyonu sonuna kadar dayamamakta yarar var. Kuruntular konusunda aracı kullanmadan kuruntu olup olmadığını anlamak mümkün olmayacağından yardımcı olmak zor. Hortum sorunu Fiesta'lar için geçerli değil, dert etmeyin. Sağ koltuk kemer ikazı bizim arabada da bir süredir çalışmıyor, kendiliğinden sustu, fırsat bulursam programlamayı denerim, gene olmazsa sensörüne baktırmak lazım derim.
  18. Eldeki veriler çok kısıtlı. Sıfırladıktan hemen sonra ölçülen değerler genel tüketimi yansıtmayacağı için 200-250 km yol yaptıktan sonra tekrar değerlendirmekte yarar var. Kısa mesafe, soğuk hava/motor, sürekli dur-kalk yakıt tüketimini arttırsa dahi bu değerin 10L/100km üzerine çıkması pek olası değil. Bence biraz bekleyin ve sonucu bizimle paylaşın. Ayrıca depoyu tam doldurup sıfırlamak ve en azından yarım depoya gelince tekrar tam dolduracak şekilde yakıt alarak alınan yakıtı katedilen km'nin 1/100'üne bölerek depo üzerinden sağlama/kıyaslama da yapabilirsiniz; yol bilgisayarı kalibrasyonu bazen sapmış olabiliyor.
  19. Yine Almanya'dan devam edelim. Mertcan bahsetmişti, daha önce de bir yerlerde paylaşmıştım. Bu sefer Alman Otomobil Kulübünün ADAC yol yardımından elde ettiği arıza istatistiklerinin değerlendirmesi. Yolda kalıp yardım isteyenlerde saptanan arızaların değerlendirilmesi. Kutularda model yılına göre 1000 araç başına arıza adedi olarak verilmiş. Segmentlere göre gidiyoruz. Önce minikler Buarada Toyota Aygo ve yapıdaşları P107 ve C1 dikkat çekiyor. VW Fox da öyle... Sonra küçükler Mtisubishi Colt, Mini ve üretimden kalkan Fusion sorunsuz görünüyor. Şimdi kompaktlar Premiumlar ve VW iyi, Fransızlar sorunlu. Focus ortalarda... Orta sınıf Audi, BMW, Mercedes iyi, VW yan basmış, Ford da öyle, Volvo dökülüyor. Ya üst sınıf? Genelde çok sıkıntı yok, Volvo gene kuşku uyandırmış. Minibüsler Transit biraz çürük elma tadında...
  20. Devam edelim... İngiltere'nin tabloid otomobil dergisi de Auto Express Onlar da her yıl neredeyse 50.000 katılımlı bir anket ile ne güvenilir otomobil ve en güvenilir markayı sorguluyorlar. Kullanıcılardan değişik kategorilerde araçlarına puan vermeleri isteniyor ve elde edilen veriler ayrıntılı değerlendiriliyor. Güvenirlik, üretim kalitesi, işletme masrafları, performans, yol tutuş, sürüş konforu, araç içi teknolojiler vb. pek çok şey sorgulanıyor. Gelelim 2014 sonuçlarına: En iyi otomobil sıralamasında iki kategoride baktım, ilki genel değerlendirme, yani yukarıda sayılan tüm parametreler, ikincisi ise güvenilirlik, yani arıza çıkarmama, yolda bırakmama. Tabii çok değişik model var, bu yüzden tablo uzun. Ve elbette öznelliği, yani benim arabam en iyisi böbürlenmesini de unutmamak lazım. Kaynakça http://www.autoexpress.co.uk/best-cars/driver-power/86712/best-cars-to-own-in-2014 Peki marka bazında durum nasıl? Gene iki farklı kategoriye bakalım: Kaynakça http://www.autoexpress.co.uk/best-cars/86801/best-car-manufacturers-2014 Nasıl kafa karıştırıcı değil mi? Devam edecek...
  21. Hep sağlam ve güvenilir araç alma peşindeyiz ama genelde hep sağdan soldan duyduklarımızla hareket ediyoruz bu konuıda. En azından daha geniş bir kesitte geri bildirimin toplandığı ve kapsamlı verilere dayanan araştırmalara yer verelim bu başlıkta. Kuşkusuz piyasa manipülasyonunun türlü çeşitli yöntemlerinden biri olmaya adaysa da bu araştırmalar bir ölçüde nesnellik de taşır diye düşünüyorum. Beni şaşırtan bir araştırma Almanya'dan geldi. Auto Bild her ne kadar tabloid bir yayın da olsa oldukça üretken ve son sayısında binek araçlar kalite raporunu yayınladı. Başlığı görür görmez her zamanki gibi VAG grubunu başa oturtmuştur dedim ama kazın ayağı öyle değil. Veriler anket çalışması, geri çağırma kampanyalarının değerlendirilmesi, TÜV raporlarının incelenmesi, araçların uzun yol testleri, servis değerlendirmeleri, okuyucu gri bildirimleri ve garanti süreçleri incelenerek toplanmış, oldukça kapsamlı görünüyor. Buna göre 2014 geri çağırmada bir rekor yılı olmuş ve Ford bu konuda oldukça az dikkat çekiyor. Almanca da olsa markalar ve sayılar yeter sanki: Gelelim sıralamaya, tersten gidiyorum: 20. Fiat 19. Peugeot 18. Citroen 16. Dacia ve Ford 14. Opel ve VW 13. Renault 12. Seat 11. Nissan 8. Audi, BMW, Skoda 6. Hyundai ve Mercedes 4. Honda ve Kia 3. Volvo 2. Mazda 1. Toyota Fena halde çekik gözlü bakıyorum etrafa... Ford'un sorunlarına gelince... Geri çağırma/düzeltme kampanyaları: Değişik modellerde yakıt pompası, C-Max kaçıran su fiskiyeleri, fan kumandası, Focus'ta yanlış tekerlekler. TÜV puanı geçen seneye göre bir puan azalmış. Üç yıllıklarda Fiesta ve Focus iyi sonuç alsa da Ka, Mondeo ve Galaxy aşırı yüksek aksaklık oranları ile bu başarıyı gölgeliyorlar. Halen uzun yol testindeki 1.0 EB başarılı görünse de birkaç ufak sorun nedeniyle planlanmayan servis ziyaretleri gerekmiş. Şikayet yazılarında ise Transit'deki motor arızalarından başka ciddi bildirim yokmuş. Yaaaa.... Devam edecek!
  22. Olmadı, Zülküf daha iyisine layık... Ben kullanırım keyifle, mazoşistçe. Sadece araç kendi kendine servise gitsin, ustalar ve servis müdürü ile işini kendi halletsin yeter. Tabii bu arada beni de kollayarak acıtmayacak bir fatura getirsin ki külahları değişmeyelim.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.