Cem Boneval

Konsoldan ya da iç mekandan gelen bir masum ses için mi kullanılmış bu tanımlama? Eğer mübalağa sanatına bir örnek değilse araba dağılmadan servise gidin derim...

Şiiiişt, konu dışı ama, EB'eme laf ettirmem...

Hangi otörler ne demişler, bunu da paylaşır mısınız? Sürekli şehir içinden özellikle kısa mesafe ve soğuk iklimde kullanılan araçlarda, özellikle uzun yol yapma şansı pek yoksa kurumlaşma kaçınılmazdır. Bu niteliklere uyan araçlarda 30-45.000 km arası düzenli CC yapılmasında fayda vardır. Ama yazdığınız gibi dizellerde 3000 dd ve benzinlilerde 4000 dd ve üstünde 30 dakika süre ile 3-6 ayda bir seyir halinde olabilen araçlarda kurum yapmak motor sıcaklığı ile kendiliğinden olur büyük ölçüde. CC ancak 100.000 km'yi bir hayli aşmış ve olumsuz şartlarda çalışarak aşınmış motorlarda ilk kez yapılırsa olumsuz etkiler doğurabilir, nedeni de aşınmış segman, gömlek, süpab kılavuzları vb. izolasyon noktalarına oturarak aşınan noktaları tıkayan ve işlevsel hale gelen kurumun sökülüp atılması sonrasında performans kaybından tüketim artışına, yağ yakmadan düzensiz çalışmaya kadar bir dizi istenmeyen durumun oluşmasıdır.

Ocak ayı ile teselli buluyor olabilirler, ama 2013 2012'ye göre pek iyi geçmemiş denilebilir. Model serisinin eskimesi çekiciliği azaltıyor. Genelde %4,2 küçülme olmuş Almanya'da. Diteceğim o ki bir tek Ocak satışlarına bakmak sevinmek için biraz erken.

Evet, DPF temizliği ayrı iş. CC sitesinden alıntıdır: Benzinli ya da dizel motorlu araçlara, Carbon Clean makinaları ile uygulanan kurum ve karbon temizleme işlemi sırasında, makinanın depo bölümüne benzinli (MV3) ya da dizel (MV4) temizleme kimyasalı doldurulur. Daha sonra, makinanın üzerinde bulunan bağlantı boruları, aracın yakıt hattına bağlanır. Böylece aracın supap, supap yolları, enjektörler ve pistonlarındaki karbon birikimini gideren özel temizlik kimyasalı (sıvısı), doğrudan motorun yakıt yoluna gönderilir. Bu işlemden sonra, araç, rölenti devirde 45 dakika çalıştırılır. Bu işlem sırasında, egzozdan damlayan siyah renkli sıvı gözle görülebilir.

Gelişmeleri bekliyoruz, projeyi onaylıyoruz...

Nasıl?

Yakıyor, ama bunun servise bir faydası yok 60.000'den önce CC düşünmeyelim. Ayrıca CC motordaki kurum birikimlerini temizliyor, DPF'yi değil.

Bunu öğrendiğim iyi oldu, fabrikadan yanlış yağ ile çıkardıkları ve iki bakımdır yanlış yağ koydukları için olası arıza durumunda artık kimi suçlayacağımı biliyorum...

Yok canım yanlış demek doğru olmaz, ama ben genellemelerden hoşlanmam. Android'in sıkıntısı çok geniş bir cihaz spektrumunda kullanılıyor olması ve her üreticinin de kendi arayüzünü oluşturmaya çalışmasından kaynaklanıyor. Ne iOs ne de WP buna izin vermiyor. Bu nedenle iyi tasarlanmamış telefonlarda söyledikleriniz olabilir, ama yeni nesil üst düzey makineler gayet verimli çalışıyor. Ben HTC One S, One X ve Nexus 4'ü değerlendirebilcek kadar kullandım hiçbirinde sorun yaşamadım. Sığ bir kullanıcı değilim, evde ve işte wifi kullanmama rağmen aylık 1 GB data hakkımı bitirebiliyorum mesela. Tek sorun çok vurdulu kırdılı oyun oynamam... Sonuçta "android telefonunuz olursa sorun yaşarsınız" tarzı genellemeleri itirazsız kabullenmem zor.

Mart itibariyle yeni Leon Cupra Avrupa'da satışa sunuluyor. Fiyatı 30.000€ civarında. 2L turbo benzinli motordan 265 PS, 1300€ karşılğı fabrikanın sağladığı ekstra yazılımla 280 PS güce ulaşıyor. 0-100 km/h 5,6 s olarak verilmiş, son hız da 250 km/h ile sınırlandırılmış. Tüm süspansiyon, fren ve direksiyon sistemi elden geçmiş, 3 cm alçaltılmış, daha ksıa turulu ve hızlı tepkili direksiyon sistemi ve güçlendirilmiş frenleri var. Sürüş modları seçilebiliyor, sport ve comfort gibi, bu şekilde şehir içinde yumuşak kullanıma da izin verebiliyormuş. Tam bir adrenalin pompası gibi duruyor. Görselleri: Güzeeel...

Neyse....

Benimki ne takılıyor, ne kasıyor ne de yavaş çalışıyor.

Bu kızları seviyorum: Bir de İngiliz yeteneksizsinizinizden ergen çocuğumuz var: 14 Şubat Özel Programından...

Buji var mı? 5W-30'dan şaşma bu motor için, bence maceraya gerek yok. Almanya başta olmak üzere pek çok ülke 5W-20 gibi ince yağlara ciddi kuşku ile yaklaşıyor. Paran da cebinde kalsın...

Yahu her taşın altından bir ayfoncu çıkmak zorunda mı? Zaten yeterince kullanıcısı var, hala bu ısrar neden? Konuya dönersek yazılanlar güzel. Android çok yönlü, gelişmeye ve güncellemeye açık, istemeyeceğiniz kadar çok uygulama ile desteklenen ve artık olgunlaşmış bir işletim sistemi. Windows Phone ise hala piyasada tutunmaya çalışan, bireysel farklılaşmaya izin vermeyen, ileriye yönelik güncellemelerin ücretsiz yapılabileceği konusunda kuşkular uyandıran, hala geniş bir yazılım kütüphanesine kavuşmamış, standartlarında hiç esneklik olmadığı için yazılım ve donanım açısından stabilite sorunu yaşatmayan ve özellikle Windows bazlı PC'lerle iletişimi çok kolay ve güvenli olan bir sistem. Yazıldığı gibi değişik uygulamaları çalıştırma merakı yoksa pekala seçilebilir. Nokia'lar da donanımsal olarak taş gibi amiyane tabiri ile. Ben androide alıştım ve ondan devam etmek isterim. Ve açıkcası kağıt üstünde Sony Z1 compact çok şey vaadediyor. Gerek hızlı işlemcileri, gerek toz ve sudan korunma sağlayan gövdesi ve gerekse 20 MP kamerası ile 1500 TL gibi bir fiyata rağmen cazip görünüyor. Bugün telefonumu yenileyecek olsam 32G LG G2 alırdım fazla düşünmeden. Bu arada halen kullanmakta olduğum ve çok başarılı bulduğum HTC One X 32 GB versiyonu 1000 TL altına düşmüş durumda, önerebilirim rahatlıkla. http://www.hepsiburada.com/liste/htc-one-x-32-gb-15-ghz-quad-core/productDetails.aspx?productId=telcephtconex&categoryId=371946&navq=categoryid%3d371946%26fh_view_size%3d12%26fh_sort_by%3d-order_stock_attribute_pl%252c-ranking_cocktail_bestseller%26fh_secondid%3dtelcephtconex%26fh_lister_pos%3d0%26fh_location%3d%252f%252fcatalog01%252ftr_TR%252fbrand%253d%257bhtc%257d%252fcategories%253c%257bcatalog01_2147483642%257d%252fcategories%253c%257bcatalog01_2147483642_371965%257d%252fcategories%253c%257bcatalog01_2147483642_371965_371946%257d%26fh_refview%3dlister

Biraz daha önce yazdıklarımın tekrarı olacak. Neden 5W/20 yağ tercih ediliyor, daha az sürtünme, daha düşük yakıt tüketimi, daha düşük emisyon, daha az zorlanan marş motoru için. Bu farklar belirgin mi? Bence değil. Yerine 5W/30 kullanılsa ne olur? Hiçbir şey olmaz, motor ömrünü asla kısaltmaz, hatta sıcak bölgelerde daha bile iyi olur 5W/30 yağ. 1.6 benzinli motorlar için servis asla zorlayamaz 5W/20 yağın kullanımını. Kendileri 3 yıldır 5W/30 kullandılar zaten ve kullanım kılavuzunda da alternatif yağ olarak gösteriliyor. Bir kere daha yazıyorum fahiş kâr oranı nedeniyle tercih ediliyor bu yağ servis tarafından. Diğer bir husus da garanti nedeniyle yetkili servise muhtaç olma durumu. Garantiden çıkarabilmek için yanlış parça veya hatalı işçilikten arıza oluştuğunun kanıtlanması lazım. Yani kimse aracınızı bakımı farklı yerde yapıldı diye garantiden çıkaramaz, bu müşteri kaybetmeme adına söylenen bir yalan. İyi bir özel servisiniz ve dürüst ve işini bilen bir parçacınız varsa boşverin yetkili servisi. Ben olsam hemen Otosan'ı arar servis sürecinde gereksiz uygulama yaptıkları ve istemediğiniz bir yağı kullanmaya zorladıkları ve fahiş fiyat talep ettiklerini derhal bildirirdim, yazılı ve sözlü. Zaten pazarlıkla anında 200 TL indirmelerinden belli bu. Kısacası bir yandan üç kağıtçılık, diğer yandan terbiyesizlik. Sonra da niye müşterimiz az diye yakınırlar...

@Alperen G., ne açıtığımda ne sonradan koku gelmedi. Kalıp gibi oturdu, Kaymıyor. Kutusu bu değildi sanırım ama neydi hatırlamıyorum. Ama aradan 9 ay geçti, arada tedarikçi değiştirmiş olabilirler. Yoksa aldığım aynı ürün. Çok kokuyorsa cayma hakkını kullan, ama önce bir-iki gün havalandırıp dene.

Fırsatçılığın zirvelerindeler... 1. Kesinlikle 5W/20 yağ koydurmayın, 5W/30 ile devam edin, 200 TL tasarruf edin. 2. Buji değişimi 30 değil 45.0000 km bakımı için öngörülmüştür, Para kazanmak için yapıyorlar, yaptırmayın. Mutlaka pazarlık edin. Keşke bunları fiyat alıp aracı bırakmadan yazsaydınız, üzgünüm ama fena halde kazıklanıyorsunuz!

Ben taş çatlasın 180-200 TL'ye yaptırırdım (polen ve mazot filtresi haric).

En az bir yıldır Shell kullanıyorum, hiç sorun yaşamadım, menzili bilemem ama performans olarak Opet'den iyi gibi geliyor bana, nesnel değil tabii. Dedeman'dan şehre doğru giderken sağdaki Shell ahbap sayılır, genelde ondan alırım.

Ozan Serdar hala geçmişte yaşıyor bir, yarışçı doğası ağır basıyor iki... Devir saatinde yeşil alandan bahsetmesi de kamyoncu/otobüsçü ruhu da taşıdığını gösteriyor. Ayrıca ne dediklerini bilmedikleri de kendi kendilerini inkar etmelerinden belli. Hem maks güçte vites değiştir ve maks torka düş diyor hem de YB komutlarına uy diyor spiker. Ayrıca yağ "katıkları" sözcüğü de hoş olmuş... Yağ teknolojisi çok değişti ve güncel üretimdeki yağlar gerek yüksek devirlerde ve gerekse düşük devirlerde yağ filmini sağlam tutabiliyor. Bu nedenle ekonomik kullanmak istiyorsanız rahatlıkla 1200 - 1500 dd aralığına düşebilirsiniz, ani hızlanma yapmadan yumuşak gazla kullanırsanız asla motora zarar vermezsiniz. Ben EB'da 1000 dd'dan itibaren güzel ve yumuşak bir ivmelenme sağlayabiliyorum. Ekonomi bu şartlarda daha yüksek olur. Yok hızlı ve verimli gideyim gücü hissedeyim diyorsan o zaman maks güçte bir üst vitese atıp maks tork alanına düşmek düşünülebilir. Tabii bu eylem de turbo motorlarla yalan oldu, çünkü artık maks tork oldukça düşük devirlerde elde edilebiliyor. Dizel motorlarda soğuk çalışma nedeniyle kurumlanma daha fazla bu nedenle deterjan katkılı (katıklı değil ) dizele özel yağların kullanılması yerinde olur.

Neyse ki bir gün garanti bitecek. Biz tüketiciler olarak fahiş fiyatlara tepki göstermezsek öpülmeye devam ederiz. Yetkili serviste yapılan işlemlere verilen ekstra paraları bir kenara koysanız garanti dışı onarımları bedelsiz gibi yaptırabilirsiniz belki de. Neyse, herkesin tercihi kendin. Ben yetkili servis baskısı kurulması ve bunun kazanca çevrilmesini her anlamda protesto etme taraftarıyım.

Yetkili servis 1. en uygun yedek parçayı stokta bulundurmak, 2. aracı çok iyi tanıyan ustaları istihdam etmek, 3. sorunlu durumlarda merkezden bilgi akışı sağlama imkanı sağlamak, 4 düzenli ve disiplinli bir ortamda uygun zamanda uygun işi yapmak, 5. bütün bunların toplamı olarak da kullanıcıya güvenilir bir hizmet sunmak şartı ile tercih edilebilir. Bunun ekstra bir bedeli de olabilir, ama özel servisin iki katı bedeli bu şartları bile yerine getiremeden talep etmesi halinde ancak avucunu yalar. Hele ki güvenilir bir parça tedarikçiniz ve özel servisiniz varsa

Bakın Otokoç'un sitesinden garanti bölümünden alıntıdır: Ford Yetkili Servisleri dışında yaptıracağınız bakım ve onarımlarda eksiklik veya hata olursa, bu eksik, hatalı yapılan işin sonucunda yaşanabilecek arızaların araç garantisi kapsamına girmeyeceğini hatırlatırız. Bundan da anlaşılacağı gibi siz doğru parçalarla doğru bakımı yaptırırsanız garanti dışı kalma durumu olmaz, garanti dışı bırakabilmek için yanlış parçanın takılmış olması veya yanlış işçilik gerçekleştirilmiş olması ve bunun sonucu bir arızanın ortaya çıkmış olması lazım. Servis durumu Otosan'a bildirecek ve Otosan red etmesi halinde hukuki süreç başlayacaktır. Aldığınız faturada parça numaraları bellidir, ayrıca parçalar da aracın üzerinde takılıdır. İşçilik kusurları için de bilirkişi görüşüne başvurulur. Sonuçta diyelim blokta fabrikanın kullandığı materyal hatasına bağlı çatlak oluştu Otosan bakımı özel serviste yapılmıştır bu nedenle garanti dışı kalır dediği anda soluğu mahkemede alır ve yukarıda yazılı olduğu gibi yanlış ürün veya yanlış işçilik söz konusu değilse davayı kazanırsınız. Kaldı ki geçmişte yetkili serviste bakımı yapılmış araçlarda bile üretim hatalarını kullanıcı hatası olarak göstermeye çalışma örneklerine çokca rastlanmıştır. Yani yetkili servis bir zorunluluk değil bir önermedir. Bunun hukuki düzenlemesi de yapıldı ama belgesine ulaşamadım.