Cem Boneval

Toyota dünya satış listelerinin zirvesi ile yetinmeyip, dünya dışı araçlara da el atmaya hazırlanyor. Başlığı fazla dikkat etmeden okuyanlar klasik arazi aracını hatırlamış olabilirler ama bu seferki arazi aracı olsa da pek alışılmış bir model değil. Artemis uzay misyonu için insanlı bir ay yüzey aracı yaratmaya yönelik bir proje bu. Resmi adı 'Toyota Lunar Exploration Mobility Works Project' olan program ilk olarak 2019 yılında duyuruldu ve Japon uzay ajansı JAXA ve NASA ile birlikte yürütülüyor. Projenin hedef fırlatma tarihi 2029 olup, bu tarihte NASA tarafından Artemis misyonunda kullanılması ve astronotları 1972'deki Apollo 17 görevinden bu yana ilk kez Ay'a geri götürmesi planlanmaktadır. Kısaca 'Lunar Cruiser' olarak adlandırılan araç uzay giysisi giymeye gerek kalmadan çalıştırılabilen basınçlı bir taşıyıcı olacak. Aracın zorlu koşullara dayanması gerekecektir, zira yalnızca Ay'ın neredeyse hiç olmayan atmosferinin vakumunda basıncı muhafaza etmesi değil, aynı zamanda Ay'ın ekvatorunda gündüz 120 dereceden gece eksi 130 dereceye kadar büyük sıcaklık değişimlerine dayanması da bekleniyor. Altı tekerlekli aracın boyutları 6 metre uzunluk, 5,2 metre genişlik ve 3,8 metre yükseklik olarak belirlenmiş. Bu da yaklaşık 7 metre karelik bir kabin hacmine olanak tanıyarak astronotlar için mobil bir yaşam alanı ve laboratuvar işlevi görecek. Lunar Cruiser'ın geliştirilmesi rejeneratif yakıt hücreleri, off-road sürüş performansı, otomatik off-road sürüş kabiliyeti ve kullanıcı arayüzü olmak üzere dört temel teknolojiye odaklanıyor. Bunlardan en karmaşık olanı yakıt hücreli güç aktarma organları, Toyota burada hidrojen yakıt hücresi teknolojisindeki uzmanlığını kullanacak. Elektroliz ile ay buzundan sağlanan sıvı sudan elde edilen hidrojen daha sonra elektriğe dönüştürülecek ve gerekli enerji kaynağını oluşturacak. Gelecek geliyor...

Cevabı vermişsin zaten. Yıla çok takmam.

Bakım özelliklerini ve fiyatlarını buradan öğrenebilirsiniz: https://www.ford.com.tr/bakim-fiyati-hesapla Bujiler 45.000'de değişir, öncesine gerek yok, yıldan da bağımsız düşünmekte zarar yok.

91 ve 94 yük endeksi, 91 yeter, 94 olur. XL eXtra Load (ek yük kapasitesi) demek, pratik bir faydası yok, lastiği gereksiz yere sertleştiriyor, olmasın... H, V, W lastiğin hız limitleri, sırasıyla 210, 240 ve 270. V olsun.

Bir önceki mesajımda yazdım. Conti'yi unutun. Durumunuz izin veriyorsa CrossClimate 2, yoksa Hankook Kinergy.

Ben soruyu farklı sorardım, "kışlık yerine dört mevsim ne dersiniz" şeklinde... Nedenine gelince 4M lastiklerin yaz performansı genelde iyi, temel farklar kış performansında kışlık lastiklerle kıyaslamada çıkıyor ki, Erzurum veya benzeri kışı sürekli kar buzla geçen bir ilde olmadığınız sürece, bu da sorun teşkil etmeyecektir. Kışlıklarla değiştirme ve saklama sorunlarını da potaya koyarsak ben TR'de yaz - kış yerine, güney ve batı kıyısı hariç, çoğu yerde 4M kullanırdım. Marka deyince de Michelin CrosscClimate2'leri kullanıyorum ve başarılı buluyorum. Haliyle ucuz değiller. Alternatif olarak Hankook Kinergy 4S2 ve Goodyear Vector 4 Seasons G3 düşünülebilir.

İkisinin de pabucu dama atıldı, şimdi Pilot Sport 5 var. Ama kısa listeye Conti Sport Contact 7 ve GY F1 Asymm 6'yı eklemek lazım. Hiçbiri ile deneyimim yok, ama okuduklarımdan GY sportif kullanım için öne çıkıyor gibi.

Belli araçların 300 km/h üzerindeki hızlara çıkmaları mümkün. Trafik tescilli olsalar ve Alman otoyollarının bazılarında hız sınırı olmasa bile bu hızlara trafiğe açık yllarda çıkılmasını ve sonra da marifetmiş gibi sergilenmesini son derece tehlikeli ve yanlış buluyorum. İçimde kalmasın...

Atmosferik 1.6 motordan yazılımla kazanılacak güç, artı senin yaptıkların, olsa olsa 10 PS'dir. Yüksek dereceli egzantrik ancak yüksek devirlerde etkisini gösterir ki o da motorun pek çok bileşenini çabuk bitirir. Ayrıca attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmez dediğin gibi. Kendinden turbolu başka bir marka/model ile ola çıkmak mantıklı ve bence de tek çözüm. Egzos iptalinden sonra ses artmıştır, psikolojik olarak güçlenmiş hissedersin, o keyfi sür şimdilik.

Yüzeyel korozyon, taşıyıcı parçaların işlevini ve ömrünü etkilemez. Boyasanız da yeniden olur. Dert etmeyin. Her arabanın altı bir süre sonra bu hale gelir.

Yayın hakları organizatörde ve kendi TV kanalları var, bu nedenle hemen hiç bir ülkede normal TV kanallarından yayın yapılmıyor. Sadece bazı ücretli kanallar var. Organizatörün sitesi de https://www.wrc.com/en/ Buradan aylık 11, yıllık 100 Avroya abonelik mümkün. Meraklısı illaki yolunu bulur.

Açıkçası Mertcan konuya ilgi o kadar az ki burada yarışları anlatmayı gereksiz buluyorum. Yoksa çok keyifli bir sezon geçiriyoruz. Estonya'yı bitirdik, haftaya Finlandiya var.

Satıl da alış da hayırlı olsun, yeni aracının konusunu bekliyor olacağız.

Zaman meselesiydi. Görünen o ki çok sürmeyecek. Maalesef daha da yükselecek. Sorun yakıtın pahalı olması değil Türk parasının değerini kaybetmesi. Avrupa ortalaması 1,50 Avro üzerinde, yönetimin sübvanse etmesi mümkün değil, bizde de bu seviyelere gelecek. Hatta belki aşacak. Bu tabii bir dizi fiyat artışını beraberinde getirecek ve enflasyonu yükseltecek. Ama bunların hepsinin olacağını zaten biliyorduk, değil mi?

Mizah anlayışı en gelişmiş olan kurum da TÜİK bu arada.

Kerizliğimizi kanıtlayabileceğimiz daha çok fırsat yaratılacak.

Olması gereken 35-40 arası, bakalım oraya varması ne kadar sürecek.

Arabayı aldın da iş plakaya mı kaldı? Hayırlı olsun madem.

Radarbot'u uzun süredir kullanıyorum. Çok da faydasını gördüm. Hız tespit kameralarının yerini ve hızını söylüyor ve genelde doğru. Seyyar radarları da diğer kullanıcılar işaretlemişse uyarıyor. Ama sorunlu genelde, yolun karşı tarafında olabiliyor, yerini terk ettiği halde varmış gibi gösteriyor, yeterli giriş yapılmamışsa hiç göstermeyebiliyor, yani çok güvenilir değil. Ama özetle yararlı bir uygulama, ben ücretli versiyonunu kullanıyorum bu arada. Ben de öyle ama çoğu yerde limitin ne olduğunu gösteren tabela yok. Göreceli meskun mahalden geçen bölünmüş yol, 50'mi, 70'mi, 110'mu belli değil.

Yapılan indirimler gelecek bindirimlerin habercisidir. Fırsat varken gezelim, tozalım, eğlenelim.

Aklımdakiyidi de sen 10K ile limitleyince biraz devre dışı kaldı. Sürüş zevki Mustang'tan çok farklı ve bence belirgin daha keyifli. Biri kamyon, diğeri go-cart.

Ara sıra yabancı piyasalara da bakmakta yarar var, mesela oldukça seçici olan Almanlarda durum nasıl? Marka bazında ilk 10: Model bazında dağılım: Neler söylenebilir? VW Golf ve Polo gibi modellerde ciddi kayıplara uğrasa da hala pazar lideri. Mercedes'in güçlü bir ikinciliği var ve sağlıklı bir büyüme eğiliminde. Ford'un esamesi okunmuyor. Focus cılız bir 18.likte, SUV'a oynuyor desem Kuga listede yok, Puma da altlarda. Tesla Model Y ile sürpriz yapıp model bazında ikincilikte ve müthiş bir artış sergiliyor, az sayda modelle marka bazında da artık ilk onda... Miniklerde Corsa zirvede yalnız sayılır, şaşırdım.

Desene nereye baksam TOGG görüyorum...

Aynı fikirdeyim. Ama sonuçta uluslararası arenada bunlar birebir rakip olacaklar, erken kalkan çok yol alır diyorum bu nedenle. Tek başarı etkeni kuşkusuz bu değil.

Biraz nostalji, azıcık da eleştiri, burada dursun... demiştim. Buyurun, tanıdık geliyor mu?