Cem Boneval

Otomotiv Distribütörleri Derneği verilerin göre 2013 yılı perakende binek satışları En büyük alkış VW'ye

Direksiyonun manevrada yormayacak kadar yumuşak, sürüşte stabiliteyi kolay bozdurmayacak kadar sert olması lazım, bu yüzden hıza duyarlı sistemler geliştirildi. Focus'un bence tam kararında...

Donma noktası etilen glikol konsantrasyonu arttıkça tekrar yükselir...

Astra'yı tercih nedeni nedir, öyle bir eğilim sezdim de? Ekonomisi mi, görüntüsü mü? Focus daha tutarlı motoru ve etkileyici sürüş dinamikleri ile benim ilk tercihim olur.

Otomatik şanzıman sevmeyen ve rutin kullanmayan birisi olarak ne kadar yardımcı olurum bilemedim Öncelikle standart bir kullanıcı olarak otomatik şanzımana zarar vermeniz pek kolay değil, endişeli olmayın. Aklıma gelenleri sıralayayım: Aracı çalıştırmadan P konumunda olduğundan ve frene bastığınızdan emin olun, fren pedalını ancak vitese geçirdikten sonra bırakın. D konumunda iken araç rölantide dahi yürüyeceğinden fren pedalını daha aktif kullanmanız gerekecek. Araç yürürken P konumuna asla atmaya çalışmayın, kilit düğmesi var ama insanın içgüdülerinin ne zaman ne yaptıracağı belli olmuyor. Motor çalışır konumda 15-20 saniyeden uzun beklemelerde N'ye almak önerilebilir. Sürüş esnasında N'ye alıp belli bir hızda akarken yeniden D'ye geçirmeye çalışmayın. N konumunda istediğiniz kadar gaz verin bir şey olmaz, yürümez ama bağırır o kadar. N'den R'ye araç durmadan ve rölanti devrine düşmeden geçirmeyin. Ani hızlanmanız gerekirse gaz pedalına dibe kadar güçlü bir şekilde basın, bu "kick-down" olarak tabir edilen düşük vitese atma ve hızlı ivmelenme sürecini başlatır. Uzun duruşlarda tercihean ve park halinde mutlaka el frenini kullanın. Akü bittiğinde P konumunda araç kitli kalır, N'ye atmanın yolunu kılavuzda bulun ve yerini bilin. .................. arkadaşlar tamamlasın!

Yumuşak kullanmak istiyorsanız elbette doğru, araca bir zararı yok, ama böyle bir zorunluluk da yok frenden gaza doğrudan geçebilirsiniz Pek anlamadım ama insanları sallamadan ve öndekine çarpmadan yumuşak frenlemeyi becerebilmeniz lazım Yanlış; çalıştırın, düzenli rölanti varsa doğrudan yürüyün, bir süre dip gaz ve yüksek devirlerden kaçının. Yük binen motor daha çabuk ısınır, soğuk motor daha çok aşınır.

Hocam kutuplara seyahat mi planlıyorsun, şu daha kolay ve ucuz bulunuyor ve ekleniyor...

Kireç konusunda kimse Antalya'nın eline su dökemez, ama sonuçta soğutma suyunu kaç kere ekliyoruz ki? Silecek suyu daha kirtik, sürekli tazeleniyor çünkü, motora koyacağın taş çatlasın 1 litredir, ondaki kireç de önemsenecek bir oran değil.

Kormetal'in Ford uyumlu ürettiği jant demek herhalde daha doğru Ford fabrika çıkışı bu jantları takmadığı için. Orijinal jantlar zaten 7 x 16 ve ET50, yani uyum sorunu olmayacaktır. Fiyat nedir?

Çok uygun bir örnek değil, ne teknolojisi ne fren şekli kaza ihtimali öncesi frenlemeye benziyr. Sonuçta bana hak veren arkadaşlara teşekkür ederim, hak vermeyenler de kendileri bilir ve umarım bir gün dediydi demek durumunda kalmazlar, tartışılmayacak doğrulardan biridir, 40 yıllık, 700.000 km'lik sürüş deneyimi ve yeterince kaza yapmış biri olarak gönül rahatlığı ile yazıyorum.

Saf suyu hiçbir servis kullanmıyor, ben de hiçbir arabamda bugüne kadar saf su koymadım, içindeki eser miktar kireçten hiçbir şey olmaz. Çok titizseniz bakkaldan içme suyu koyun. İlle saf su diye titizlenmeye gerçekten gerek yok.

Sonuçta Türkiye'de üretilen bir jant, premium markalar kalitesinde olması zor, replikalardan iyidir kötüdür denilemez. Kullanılmasında içinize sindikten sonra pek sakınca görmüyorum. Bahsedilen modeli güncel kataloglarında görmedim. Burada bazı çeşitler var: http://www.hepsiburada.com/liste/search.aspx?q=fh_location%3d%2f%2fcatalog01%2ftr_TR%2f%24s%3dkormetal%5cu0020016%2fcategories%3C%7bcatalog01_60002705%7d%2fcategories%3C%7bcatalog01_60002705_2147483631%7d%2fcategories%3C%7bcatalog01_60002705_2147483631_253574%7d%2fcategories%3C%7bcatalog01_60002705_2147483631_253574_20006830%7d%26fh_refpath%3dfacet_1%26fh_refview%3dsearch%26fh_reffacet%3dcategories%26fh_sort_by%3d-_match_rate%2c-item_sale_count_pl%26ftd%3d1 Bu online katalogları: http://www.kormetal.com/files/katalog/kormetal_jantlari.pdf Burada da jant ebadları ile ilgili sorduğunuz soruların karşılı var: http://jant.kormetal.com/jant-rehberi.aspx

Volkan Bey yukarıda cevabını vermiştim zaten, farklı şekillerde sorarsanız da cevabım değişmez 1. Güncel teknolojide motorlarda verimli çalışma adına sürtünme çok düşürüldü, eskisi gibi engelleyici güçleri yok 2. Panik frenleme yavaşlamak için değil çarpmamak için yapılır, herşey bitmeden önceki son andır, çok vaktiniz de olmaz, araç hızla yavaşlarken kompresyonundan faydalanmak istediğiniz motor kısa bir sonra engellemeden itmeye geçer, ayrıca vites düşürecek vaktiniz olsa ve buna beceriniz yetse bile o hızda hangi vitesin doğru olduğunu nereden bileceksiniz? Babanıza ve tecrübesine saygım sonsuz, ancak söyledikleri belki 60'lı yıllardan kalma otomobiller ve bilhassa ağır vasıtalar için geçerli olabilir, ama bugün bunun doğru uygulama olmadığını yazmak zorundayım.

Yanlış, su bitince hararet göstergesi sıfıra düşüyor, termostat yuvasında ve içinden geçen suyun ısısını ölçüyor sensör su olmayınca da düşüyor, aklınızda bulunsun. Ama su azaldığında yükselebilir, o ayrı...

Vites düşürecek vaktin varsa zaten panik frenden bahsetmiyoruz demektir. O kadar hızlı frenlemede kompresyondan faydalanacağın vitesi seçmeyi bile beceremezsin, ayrıca düşük sürtünmeli güncel motorlardaki sürtünmenin yavaşlatıcı etkisi devede kulak. O süreçte hedefe ve direksiyona kilitleneceksin, vitesle uğraşma lüksün olmaz. Burada sert frenden değil panik frenden bahsediyoruz. Denemesi serbest, ne yazdığımı çok iyi biliyorum.

Motor soğutma suyu diğer sıvılar fabrika tarafından alt sınırda konuluyor, belki turbonun da etkisi ile çok hafif bir azalma olabiliyor zamanla. Eğer Istanbul'da yaşıyorsanız ve -15 derece altına gitmeyecekseniz üzerine 0,5-1 L su koymanız yeter. Ama bu değerin altında kullanacaksanız yarı yarıya su-antifriz koyabilirsiniz. Bir şeye dikkat edin: Hazne basınç altındadır, motor sıcakken açmayın! Bir süre kontrol edin tekrar eksiltme yaparsa serviste kaçak kontrolu yaptırın.

Aklınızda bulunsun sakın panik frende vites küçültmekle falan uğraşmayın, fren + debriyaj ve mümkünse direksiyon kontrolü, o kadar.

Bu Tanrı'nın bir işareti olmasın sakın?? Ters rüzgar, efendi gitmeye programlanmış ECU, sağır motor, hepsi olabilir. Kullanacağınız bir hız değil zaten, ister çıksın ister çıkmasın. Bence ivmelenme daha kritik ve atmosferik benzinli 3500 dd'dan sonra biraz kendine geliyor, 5500'e kadar devam ediyor.

Evek...

Yahu hanıma 43.000'e aldığım Fiesta'nın şu anda liste fiyatı 55.500, arada 6 ay ve 12.500 TL var. Ne diyeceğimi bilemedim...

Herşey birbirine karışmış... Dizeller için 10W-30, benzinliler için 5W-30, sadece 1.0 EB için 5W-20.

Yakıtın hangi özelliği enjektörü bozuyor? Çalışma düzensizliği, kurumlanma, falan anlarım da bu kadar kısa sürede ne yakıtmış bu enjektörü bozan, üstelik de değişim gerektiren?

Olayın fizik kökenlerine girecek olursak aklım erdiğince yazayım, arabanın durması aslında kinetik enerjinin farklı ve zararsız bir enerjiye dönüştürülmesi sürecidir. Burada da genellikle kinetik enerji ısıya dönüşür. Nerede? Dönen frenlenmiş tekerlekte disk ile balata arasında, kilitlenmiş frenlenmiş tekerlekte ise yüzey ile lastik arasında. Hangisinin devrede olacağını sürtünme direnci belirler, onun da iki çeşidi var statik ve dinamik. Statik kayan lastikteki dinamik ise dönen diski frenleyen balatadaki. Dinamik sürtünme direnci ile enerji soğurması daha başarılı ve ideal şartlarda lastiklerin %10-30 düzeyinde bir kayma eğiliminde olduğunda durma en hızlı gerçekleşiyor. Özetle lastiklerin kilitlenmesinin engellenmesi lazım ve ABS tam bunu yapıyor. Sensörler tekerlek dönme hızına bakıyor ve diğerlerinden daha yavaş bir tekerlek farkettiğinde hidrolik süpablar yardımı ile o tekerlekteki fren gücünü azaltarak patinaja düşmeyi ve ideal kayma oranında kalmasını sağlamaya çalışıyor. Buraya kadar herşey çok mantıklı ancak gözardı edilen şey fren gücü azaltıldığında aracın yavaşlaması/kinetik enerji soğurması anlık da olsa sekteye uğruyor, bunu zaten ABS sesleri ve yavaşlamadaki fark ile hissediyoruz. Haliyle belli şartlarda bu fren mesafesinde uzamaya neden olabiliyor. Tabii sürece katılan bileşenlerin durumu, lastik hava basıncı, diş yapısı, kauçuğun esnekliği, yol yüzeyi özellikleri, su, kar, buz bulunması, disk-balataların durumu vb. süreci etkiliyor. Özellikle 2000'lerden önce ABD ve Norveç'te yapılan araştırmalarda ABS'li araçların daha çok kazaya karıştığı, sürücülerinin arabalarını daha hızlı kullandıkları, kuru yolda takla oranının daha yüksek olduğu gösterilmiş. Yine kaynaklarda aynı koşullarda ABS'li ve ABS'siz fren mesafelerini ölçen nesnel çalışmalara rastlamak kolay değil. Başa dönersek: ABS fren mesafesini kısaltır sorusu yeterli ve hatta belki de doğru soru değil? Çünkü ABS güvenli frenlemeyi sağlıyor, aracın yönlendirilebilirliğinin korunmasını sağlıyor, panik frende engele karşı kilitlenmiş tekerleklerle giderken kaçımız ayağını frenden çekip arabayı yönlendirmeyi becerebilir? ABS böyle bir beceri olmadan durumdan kurtulmanızı sağlıyor. Özellikle tekerlekler farklı özellikli yüzey üzerindeyse (mesela biri asfalt biri çakıl) sert frenlemede etrafınızda dönmenizi ya da yoldan çıkmanızı engelliyor, viraj içi frenlemelerde dengelemeyi sağlıyor. Yani fren mesafesi fren başarısı için tek kriter değil ve hepsi alt alta yazıldığında tedbirli kullanmadan sonra en önemli güvenlik unsurlarından biri olarak karşımıza çıkıyor ABS.

Yakıt tüketiminin normal mi yüksek mi olduğunu anlayabilmek için nekadar tükettiğini bilmek lazım. Size fazla gelen aracın normal tüketimi olabilir. Yazılım güncelleme, motor çalışması ile ilgili sorunlar varsa yapılıypr, ya da merkezin tüm araçlar için öngörmesi halinde ki bu sonuncusu hiç olmadı. Bakım sonrası taze filtre ile tüketim biraz düşer, ama en iyi tasarrufu sürücü ayağı ve beyni yapar, ekonomik kullanmaya alışın, forumda yöntemleri anlatıldı değişik yerlerde.

Cevap verilmiş, ben de onaylayıcı mesaj atayım. ABS fren mesafesini kısaltmak için değil, dengeli, kontrollu ve aracı yönlendirme yeteneğini engellemeyen bir frenleme sunmak üzere kullanılmaktadır. Çoğunlukla durma sürecinde ABS varlığında fren mesafesi uzar. Ayrıca 70 km/h düşük bir hız da değil. Saniyede 20 m yol alıyorsunuz, frene farkettikten bir saniye sonra bassanız yolun üçteikisi geçmiş olur zaten.