Cem Boneval

Her iki aracı da zorlamış birisi olarak nuna inanmam çok güç, arabada bir sorun veya algıda yanılgı olmasın? Islak yoldaki yol tutuş sorunlarını lastiğe bağlamak daha kolay.

Tabii tabii senin cenahtan bakınca öyle görünüyordur...

Memnuniyet tek taraflı Sabri Cupra konusunu daha ciddiye almaya başlamıştır... Bir süre çok sohbetkar olmayabilir. Belki de yarın sabahtan doktora gitmek üzere Maslak yollarına düşmeye hazırlanıyor olabilir.

Sohbetin konuyla alakası ne, "sürücü zayıf olursa araba daha iyi kaçar mı"?

Biraz daha uğraşırsak 1.6 EB'lar neredeyse efsane olacak, ikinci eline de nur yağacak, iyi yoldayız iyi... Dizelin fiyatı alırken de satarken de pahalı, sadece alışına bakmayalım.

Geçmiş olsun, iki arabada mükemmel yol tutmuş, aksi olsa muhtemelen mesaj okuyup yazamıyor olurdun! Aynı davranışları farklı tarif ediyoruz, mutabıkız bu durumda...

Evet ama sadece 10 dakika için test ediliyor, yani güvenli limit 160-170 gibidir.

Sürüş keyfi için alıyorsa EB, taşıt aracı olarak alıyorsa Dizel... Ancak sürüş keyfinin de bir bedeli var, arkadaşının kullanım şartlarında yakıt, bakım ve vergi gözetildiğinde yılda kabaca 2500 TL ekstra masrafı olur. Ayrıca ikinci eli de dizel kadar hızlı olmaz. Buna göre kendisi karar verecek, zevk mi, ekonomi mi?

Buna altı ay sonra cevap vermek isterim...

Volkan bu sözleri sana söylemedim ki, bizde ameliyathanede teknisyenlerde var, bir hemşiremize hediye gelmiş, yani çoğu çok eleştirel bakmayan ve aldığının iyi olduğuna inanan veya inanmak isteyenler, bu nedenle beğeni veya yergilerini biraz dikkatle karşılarım. Şikayetlere bakarsan premium markalar için de yüzlerce bulursun. Kendin dene bence, verdiği hisse bak, beni etkilemedi mesela, beğenirsen tekrar irdeleriz.

Tellerin görülebildiğini okuyana kadar fark etmemiştim, şimdilerde dikkatli bakarsam parlak ışıkta zar zor fark ediyorum. Ama ne gözlerime de oksiptal mi hospital mi neyse ona hiç güvenmem. Yine de kimsenin böyle kozmik ışık oyunlarında mağduriyet bildirdiğini hatırlamıyorum, hoş hafızama da güvenmem... Hoş geldiniz bu arada, güzelce tanışsak...?

Yahu bir benimki mi bırakmıyor arkasını, benim ağırlığımdan mıdır nedir? Bu yazılanları gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Ayrıca bu aletin en az 10 tane testini okudum, kimse de arkasını bırakmasından bahsetmiyodu... Hepi topu 5 cm'lik boy farkı ve yükseklik yol tutuşunu etkilemez, ağırlık dağılımına bakmak lazım. Yen, Focus 60:40 oranında, eskiyi hatırlamıyorum. Kaldı ki bu da tek başına yeterli değil, süspansiyon geometrisi esas rolü oynar.

Çevremde birkaç kişide var, tabii kuzguna yavrusu güzel görünür, zaten eline aldığında da rahatsız edici bir yanı yok. http://bluproducts.com/ Ben genelde akıllı telefonları temiz ikinci el almayı tercih ediyorum.

Herkesin 10'a sattığını biri 6'ya satıyorsa bunda bir bit yeniği vardır. Ya çalıyordur bir şeylerden, acısı çıkar, ya da diğerleri hırsızdır bunu yaşatmazlar. Bu konuda macera sevmem, 3-4 ay sonra bundan kurtulmaya çalışıp S4 mini alırsam fazladan para harcamış olmam mı ekonomi yapayım derken? Tabii piyasaya girme çabası olabilir, maliyetine yakın satılıyor olabilir, sağlam ve destekli de olabilir, eğer öyleyse yanlış yatırım olmaz, çünkü isim yaptıkça fiyatı artar. Türkiye'de GM diye satılıyor, orijinali BLÜ Life Play: http://blog.gsmarena.com/blu-life-play-hands-on/

Güney Amerika kökenli BLÜ firmasının ürünü. Donanımda maksimum performansı minimum maliyetle sağlamış. İşlemci iyi. 4 GB hafıza ile geliyor ama hızlı bir bellek kartı ile 32 GB daha arttırmak mümkün. Ekran iyi, kullanımı akıcı, kamerası çok vasat, pil idare ediyor. Çok ince ama her an kırılacakmış gibi duran bir arka kapak var, düşürmeye falan gelmez. Güncellemeler nasıl olur, uzun vadeli dayanıklılık durumu nedir, servis nasıldır gibi soru işaretleri var haliyle. Sonuçta fiyatını duyunca insanın eleştiresi gelmiyor. Ama ben almam...

Bizim beygirler sıska, onlarınki Alman atı. 160-170 kg'lık ağırlık farkını hacim ve muhteşem tork siliyor, arabaları değiştiğimizde de sonuç değişmiyor. Hatta BMW +30 kg olmasına rağmen, esas darbeli matkap o. Yani sonuçta benim izlenimlerim bu yönde, benim araba gitmiyor olabilir

Titanium'ların üzerinde gelen Borbet'ler de çoğu kimse beğenmese bile kaliteli jantlar, açıkcası ben üzerine o kadar para vermeye razı olmazdım. http://www.sahibinden.com/ilan/yedek-parca-aksesuar-donanim-tuning-jant-lastik-jant-jant-market-17-jant-5x108-takim-575-tl-141255410/detay

Ford fabrikada sıvıları doldururken biraz çalıyor sanırım. Soğutma suyu da fren hidroliği de min. düzeyinde veya biraz altında gelebiliyor. Hidrolik yağı uyarısında da yazışmıştık. Kaçak düşünmeyin şimdilik, Çağlar'ın dediği gibi yapın.

Bu ne demek şimdi, "gezmek", gidip gelmek mi, kasanın yatması mı, lastikler bu esnada kayıyor mu? Daha önce de yazdım viraja gereğinden hızlı girer ve ayağınızı gazda sabit tutarsanız Focus diğer pek çok önden çekişli araç gibi hafif hafif burundan açıyor, yani ön tekerleklerin üzerinde dışarı doğru kayıyor, bu esnada korkar ayağınızı gazdan çekerseniz hızınıza bağlı olmak kaydı ile ağırlık değişimi ile hafiften arkayı açmaya çalışıyor, yolda kopmadan, frene basarsanız ise kuvvetle arkayı açıyor ve ESP devreye girerek "hart" diye yola sokuyor. Benim kullandığım bütün Focus'lar bunu yapıyor. Gezme mezme yok yani... Bu sayede yıllar içinde çok efektif bir teknik geliştirdim, özellikle yeni Focus'ta çok etkili, viraja hızlı giriyorum, burundan kaydığını hissettiğim anda gazı ani bırakıp tekrar köklüyorum, bu hareketle arka hafif açıp burnu yoluna sokuyor ve ben de tam gaz devam ediyorum, ideal çizgiden çok az dışa kaçıyor, onu da girerken içe yatarak dengelemek mümkün. Böyle çok hızlı dönebiliyorum, özellikle pürüzsüz asfalt ve geniş - hızlı virajlarda. Yalnız bu his kısmı çok önemli zamanında yapmazsanız geldiğiniz istikamete devam edebilirsiniz, hoş ESP frenler... Neyse siz denemeyin iyisi mi! Uzun ve virajı bol yola gideceksem lastikleri ön 34 arka 36 Psi yapıyorum, daha iyi tutunuyor, ve yukarıda yazdığım tekniğe en uygun basınçlar bunlar. Aslında birkaç Psi daha bassan daha da iyi tutar ama konfor olumsuz etkileniyor.

BMW'nin bir radyo reklamı var ya "sürüş keyfi ne zaman başlar" diye, ben onu her dinlediğimde gülüyorum, bazıları için "sürüş keyfi ne zaman biter" olabiliyor. 520i'lerde hiç zorlanmıyorum, 520D'ler biraz uğraştırıyor, dalgınlığı affetmiyor, ama onlarda da sürüş keyfi bitiyor Focus ile tanışınca. 320D ile çok uğraştım, çok sevdiğim bir arkadaşımda vardı yeni sattı, kopmadan izleyebiliyorum, o da çok zorlanarak, asla geçemiyorum. Tabii hepsinde iyi ve motive sürücüler olduğunu varsayıyorum. Yani bir EB sahibi olarak 320D ile dalaşmamayı yeğlerim. Motor çok iyi ve 320'nin göreceli hafif kasası ile kendini buluyor, hele rampada çok acımasız olabiliyor.

Boşuna yazdım demek o kadar şeyi... T grubu hız açısından daha düşük sınıf, siz de şehirlerarası yol yapacaksınız, hız yapmam kendimi kontrol ederim diyorsanız ne ala, ama Focus için ben H serisi alırdım.

Hanımda, ben bir kere yıkamaya götürebildim, vermiyor! Oldukça da müsrif kullanıyor, sanırım tüketimi Şİ 6,5L'lerde. Sabahları beraber çıktığımızda ben zor yetişiyorum. Kaza yaptı uslanmadı, ona sorarsan korkarak ve yavaş kullanıyor, ama arkasından gidince tüyler diken diken benim! Uzun yol yapamadık, hep benim EB ağır basıyor Olumsuz bir değişiklik yok. Hayırlısı...

İyi ya senin için daha iyi böylesi. Zaten bizim buralardaki kaymak asfalt sıcaktan cam gibi oluyor ve haddinden fazla kayıyor.

Cumhurun korumalarına alırlar, birkaç protokol aracı olur, yani gene filo kotasından gider. Tabii üretilir ve gelirse, bence Mondeo direkt bir sonraki kasaya geçse iyi olacak.

Sorun olmaz, doğal olarak ebad ne olursa olsun yaz lastiği performansını beklememek ve tedbirli kullanmak lazım kuruda. H serisi almayı ihmal etmeyin, ucuz diye T alayım demeyin şehirlerarası yol yapıyorsanız.