Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.803
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Boş yere para harcamayın, yeni nesil DPF rejenerasyonunu etkin bir şekilde siz yardım etseniz de etmeseniz de yapıyor ve 150-200.000 km ömür biçilebilir rahatlıkla. Ek sıvılarla falan uğraşmaya gerek yok. Titizlenmekten ziyade şöyle devirli ve keyifli araba kullanmaya odaklanın derim!
  2. Ben Sonax'ta yıkatıyorum, bir tek hızlı cilayı bagajda taşıyor onu veriyorum uygulamaları için, böylelikle yıkama başına 10 TL tasarruf ediyorum (normal yıkama 20, cilalı 30 TL, benim %25 dost indirimim var, o da bahşişe gidiyor). Aldığınız bütün malzemeleri zaten kullanıyorlar. Ayrıca yılda iki kez yine oldukça özel tarifeden (yazmasam daha iyi) boya temizlik ve koruma yapılıyor. Siyah miyah idare ediyoruz... Bir tek yaz mevsimindeki mıcır yağmuru nedeniyle arada ojelemek gerekiyor o kadar.
  3. Zevk meselesi, parlak isteyenler için bu bir seçenek, dayanıklı olur diye düşünüyorum. Bir diğer seçenek de yavaş yavaş piyasaya çıkmaya başlayan hazır parçaları alıp takmak, hele ki bir de yan panjurlara DRL düşünülüyorsa. Kuşkusuz daha pahalıya mal olur, ama çarpıp kırarsak yedeği hazır olur Güle güle kullanın...
  4. Bu bir yardım kampanyası başlatma sloganı gibi geliyor kulağıma, ama doktorlara da para yok artık, ne yapacaksın, çalışıyoruz, mecbuuur!
  5. Kafasına göre yapıyorsa kafası bozuk demektir, kesinlikle normal değil ve sorun varsa da çok az kişide var... Yukarıda yazdım zaten!
  6. Çok bir şey yazdığı söylenemez, motorla ilgili bende aynen şunlar yazıyor: "İlk 1500 kilometrede (1000 mil) çok hızlı sürmekten kaçınınız. Vites değiştirirken hızınızı sık sık değiştiriniz. Motoru yormayınız."
  7. Cem Boneval

    Oto-Bulmaca

    Döngüye düşeceğiz, iyisi mi konuyu değiştireyim... Su altında giden araba bulamadık, yürüyerek halledelim diyen varsa bir baksın: http://www.diveandwalk.com/video
  8. Tabii bir de ismini, ancak Ahmet'i de anlamak lazım: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/23677994.asp
  9. Eşe hediye alınıyorsa yapılacak ciddi hatalardan biri ucuz diye almak olur
  10. Bu modacıların saat yapmasına gıcık oluyorum, alıyorlar 50 TL'lik Miyota veya muadili, pilli kuvartz makineyi, koyuyorlar taş çatlasın 50 TL'lik kasaya sonra da satıyorlar 500+ TL'ye Saati işi saat yapmak olan kurumdan alacaksın.
  11. Benim için vaz geçilmez bir klasik, her hanımın saat kutusunda olmalı: Biraz tuzlu ama, http://www.limango.com.tr/shop/detail/index.php?show=3986566
  12. Hanımın zevkini sezmek önemli, gözüme çarpanlar: https://www.markafoni.com/product/4435136/ https://www.markafoni.com/product/4435051/ Bazen bu minik kristaller dökülebiliyor, dikkatli kullanmak lazım.
  13. @emir hacımustafaoğlu, tabii canım, maksat spor olsun, yarışmak yeter, kazanmak önemli değil. Asırlar önce Almanya'da iken kendime beşinci el bir 1200 kaplumbağa almıştım, sanırım 34 Midilli idi. BMW 2002'si olan bir arkadaşım vardı, peşimden gele gele hızlı araba kullanmayı öğrendi. O hesap işte...
  14. Cem Boneval

    Oto-Bulmaca

    Bu durumda sen de sütten çıkmış ak kaşık oluyorsun sanırsam...
  15. Bagajda köpek mi var? Açıkcası hiç şanzıman sesi duyduğumu zannetmiyorum. Ama ben genelde ses özürlüyüm zaten...
  16. Sorularla başlamalı: Sakin kullanmak her zaman ekonomik kullanmak anlamına gelmeyebilir. Vites geçiş ikazlarına uyuyor musunuz? Sıkça boşta gitmesine izin veriyor musunuz? Güzergahta dur-kalk yoğun mu? Günlük ne kadar mesafede gidip geliyorsunuz? Ortalama hızınız ne? Verdiğiniz değer yol bilgisayarı verisi mi? Yoksa depo doldurma sonrası hesaplama mı? Lastik havalarını kontrol ettiniz mi? Gelelim önerilere: Sakin sinirlinin karşıtı olarak kullanılıyorsa her zaman ekonomiye yardımcı olmayabilir. Vites geçiş uyarılarına göre vites değiştirir, seyir hızına çabuk çıkar ve küçük pedal hareketleri ile hızınızı korursanız tüketim düşer. Öndekini yakın takip etme dürtüsü tüketimi arttırır, aynı şekilde trafiğin duracağını tahmin ettiğiniz şartlarda ayaktan gazı çekmeden, ya da boşa atarak durma noktasına yaklaşmak da. Vites küçülterek ve rölanti devrine kadar vitesten çıkarmayarak durmayı hedefleyin. Kısa mesafelerde motorun yeterli ısınma şansı olmadan yapılan sürüşler tüketimi arttırır. Düşük lastik hava basıncı da tüketimi arttırır. Yol bilgisayarı bazen fazla bazen az gösterebiliyor, yani kalibrasyon hataları nadir de olsa olabiliyor. Bu nedenle depo hesabı ile sağlama yapın: Depoyu tabancanın ikinci atışına kadar tam doldurtun, km'yi sıfırlayın, depoyu bitirip aynı yöntemle tekrar tam doldurtun ve aldığınız yakıt miktarını katettiğiniz yolun 1/100'üne bölün. Bunu en az iki kez yapın. Motorun erken dönemde biraz daha müsrif olduğu doğru olsa bile benzinlilerde bu fark %5-10'u ancak bulur. Zamanla gelen tüketim düşüşü biraz da sürücünün aracın huyunu suyunu kavramasından kaynaklanır. Sonuçta verilen değer bu motor için yoğun Istanbul trafiğinde olmayacak bir değer değil, ancak yukarıdaki kontrolleri yapmakta ve bir süre daha izlemekte yarar var. Bu arada hayırlı olsun, güle güle kullanın...
  17. Bu yaştan sonra tarz değiştiriyorum, arabada iyi gidiyor.... http://youtu.be/JMPYmNINxrE
  18. @Mertcan Çelik, daha önce de defalarca yazıldı. Motor kontrol ünitesi kullanıcı taleplerine göre gaz tepkimelerini ayarlıyor, ve evet bir tür sanal S tuşu denilebilir. Az gaza basan, yumuşak süren kişilerde tepkimeyi azaltırken köklemeyi sevenlerde biraz daha çabuk cevaplı hale gelebiliyor. Ancak bu bir izleme ve öğrenme süreci gerektiriyor, yani Baran'ın bahsettiği gibi iki-üç gaz vermeyle değişecek kadar hızlı değil. Söz gelimi ben şehir içinde genelde sakin kullanıyorum, ve şimdiye kadar iki kez program yüklenmeden sıfır ayarlarına dönüldü serviste (resetleme desek doğru olur herhalde). Anında ataklığı artıyor aracın. Anlık değişiklik algılarında psikolojik etkiyi ön planda tutmakta yarar var, uzun süre yavaş gittikten sonra gazı köklediğinizde hissettiğiniz ivmelenme ile sürekli kökleyerek giderken hissedilen arasında algı farklı olur, genelde ilkinde daha güçlü hissedilir. Yani her tür iddianın kendine göre desteği var!
  19. I-ıh, iyi bir örnek olmamış. Motorun gücü baştan bellidir, ne kadar çalıştırırsan çalıştır performansı artmaz, tabii motor işletim sistemi ayarları ile oynamadığın sürece. Kuzen devirli kullanarak kurum yakmıştır. Ben de bu tezin savunucusuyum...
  20. Yağ değişimini akıllı uslu herhangi bir serviste yaptırabilirsin, yetkili olması gerekmez. Yalnızca yapılan işi, kilometreyi ve kullanılan malzemeyi belirten bir fatura alman yeterli.
  21. Bu haliyle çok yanarlı dönerli duruyor, beğenmemek mümkün değil... Güle güle kullan! Özellikleri, maliyeti?
  22. Konuyu açış nedeninle bağlantılı olduğu için yazıyorum... Soru kabaca şu: Hangi motor en ekonomik ve verimli kullanılabilir. Tüm yakıt çeşitleri arasında en sorunsuz kullanılabilecek olanı benzindir. Ama haliyle gerek motorun daha verimsiz olması, gerekse yakıt fiyatı nedeniyle aynı zamanda en masraflı olanıdır. LPG L başı maliyet nedeniyle hala en cazip alternatif olsa da çok noktadan püskürtmeli turbo motorlar için kitler henüz gelişme aşamasında ve pahalıdır. Haliyle bu da bizi ister istemez LPG dönüşümü için atmosferik benzinlilere yöneltmektedir. Orada da sorunlar bellidir: - Motor göreceli güçsüz - Taktığınız kitin deposu bagajdan çalıyor - Aşırı sıcak çalışma nedeniyle başta süpab erimesi gibi uzun vadede göreceli yüksek yıpranma oluşabiliyor - Ayar tutma sorunu olabiliyor - Otosan motoru garanti dışı bırakabiliyor Tüm bu olumsuzluklar öncelikle olasılık, olacak diye bir kural yok elbette, ama yine de tedirgin edici. Bununla beraber yakıt maliyetinde net %35-40 tasarruf rahatlıkla sağlanabiliyor, satın alma maliyetindeki düşüklüğü de hesaba katarsak göz ardı edilemeyecek bir seçenek. Dizeller verimli motorlar, bu düşük yakıt tüketimi ile kendini belli ediyor. Yakıt fiyatlarının da hala biraz daha düşük olması uzun vadede ekonomiyi garantiliyor. Olumsuzluklarına gelirsek: - Yüksek satın alma maliyeti (birebir ikinci ele yansımıyor) - Göreceli gürültülü ve sarsıntılı çalışma - Aşırı soğuklardan çok etkileniyor - DPF - Sınırlı devir bandı Yüksek torka rağmen tüm bu faktörler bence ister istemez sürüş keyfini zaman zaman da olsa olumsuz yönde etkiliyor. Satın alma maliyeti karşılanabiliyorsa yine de LPG dönüşümüne tercih edilmeli bence. Son seçenek de yeni nesil küçük enerjik turbo motorlar, Ford'da bunun karşılığı 1.0 EB. Performansa oranla hem yakıt tüketimi hem de satın alma maliyeti makul sınırlarda, sessiz ve sarsıntısız çalışan ve yeterli tork sunan motor ile sürüş keyfi de yerinde. 3-5 kuruşun hesabına yapmama lüksüne sahipsem tercihim bu yönde oldurdu. Maliyete de Focus Trend X Sedan bazında bakarsak: {content} Sonuçta yılda 15.000 km yapan bir kişi, kabaca km başına 8 -10 kuruş tasarruf ettiği varsayılırsa 1.0 EB motorda yaklaşık yılda 1500 TL fazla para harcayacaktır. Satın alma maliyetlerinin amortismanını da buna göre değerlendirmek mümkün.
  23. Şişşşt konu dışına çıkmayalım, kapışma meraklısı yeni konu açsın!
  24. Sihirbaz Oktay iş başında, üstad, bu modeli kullanıyor olsam hemen imalatına ricacı olurdum. Bir kez daha tebrikler!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.