Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.803
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Bence ucuz mal alacak kadar zengin değilsin...
  2. Kişisel zevkler çok tartışmaya açık olmaz, ben olsam mesela bir de ön camın üzerine boydan boya yapardım gibi soğuk bir espri ile gizli kalmış kamyoncu ruhumu ifşa edeyim... Panjurlardakiler güzel görünüyor, menşei?
  3. Ben standart Titanium jantının yerine bunu takıp bir de 17" lastik masrafı yapmam, ayrıca daha ucuz (hem görünüm hem de değer olarak) bir jant olduğunu da düşünüyorum...
  4. Onlar da var elbette... Ancak araçlar gücüne göre sınıflandırılarak gruplara ayrılıyor ve öyle çıkıyorlar piste, benim rastladığım bu video sadece küçük bir grubu temsil ediyor. Bak mesela:
  5. Ben de yedi F1izledim sayılır... Bu pist için bu tür araçlar yavaş kalıyorlar zaten, yazmıştım daha önce de... Sonbahara Superbike var, o da keyifli olur. Ayrıca bu etkinlikten pistin bu amaçla kullanımının anlamlı olacağını düşünüyorum, popülaritesi de artar...
  6. Geçmiş olsun, hem cezaya hem arkadaşınızın annesine. MS kötü ve maalesef doğru dürüst tedavi edilemeyen bir hastalık. Okuduklarımdan sadece oğlunun eve gelmesini isteyen rahatsız bir annenin talebini algılayabildim, yani hastaneye hasta taşıma durumu söz konusu değil. Bu şartlarda kontrol noktasını durmadan geçme gerekçesi de havada kalıyor maalesef. Kala kala polislerin görevini kötüye kullanmaları gibi bir iddia kalabilir ki bu durumda da trafik mahkemesinin polis beyanlarını esas alacağını düşünüyorum. Yani bence üzerine gitmek mutsuzluğunuzu daha da arttırabilir.
  7. Katılımcıların ifadelerine göre güzel bir gün olmuş, organizasyon iyi imiş, 300 civarında araç katılmış. Kaza olmamış.
  8. 1932 Temmuz ayında A­tatürk, ilk Tarih Kongresi üyelerine Marmara köş­künde bir ziyafet vermiş­ti. Hocam Hakkı Tarık, A­tatürk'e: - Paşam, Enver Beh­nan üyelere sizin Ankara’ya gelişinizi anlattı. dedi. Atatürk benimle alakadar oldu. Bazı şeyler sordu, ben de bazı olayları kendi­sine sormak cesaretini buldum, lutffettiler; Bir aralık yanımıza tıknazca bir zat geldi. Halkevi baş­kanlarından imiş... Paşa­ya - Paşam hangi günde, hangi ayda doğdunuz? Bunu lütfeder misiniz? de­di Bu soru üzerine Ata­türk'ün rengi değişti, si­nirlendi. Fakat bu saf adama birşey söylemek istemedi. Doğum gününün kutlanmasını istemiyordu. Padişahların doğum günü (Veleti Hazreti Pa­dişah) adı ile donanma yapılır; şehirlerde, geceleri de eğlenceler tertip edilirdi. O, Mustafa Kemal ki, padişahlığı kaldırmış, şimdi onlar gibi doğum günü bayramı mı yaptıracaktı. Bu imkansızdı. Buna pek çok kızdı, fakat bir şey söylemedi. Ani olarak O mavi gözlerini bana dikti. Hırslı görünüyordu. Ben, bir suç işlemiş gibi, içim­den sarsıldım ve toparlan­dım, Atatürk, sert ve ani olarak: - Ben ne zaman doğ­dum? diye sordu. Ben Ata'nın kardeşi değildim, sınıf ar­kadaşı veya yaşıtı da de­ğildim. Bu soruşta bir ma­na aradım. O anda zamanda aklıma Nutkun birinci sayfasındaki «19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıktdım.» cümlesi belirdi. Bir hazır ol vaziyeti alarak: - 19 Mayıs 1919 da doğdunuz Paşa Hazretleri! dedim. Bu cevap Ata'nın gerilen yüz hatlarının yu­muşamasına yetti. O zata dönerek: - İşte ben O gün doğdum diyerek 19 Mayıs’ın kutlanmasını işaret etmiş oldular. Enver Behnan Şapolyo, Atatürk’ün Doğum Günü : 19 Mayıs,Önasya Mecmuası, Yıl. 2, Sayı.21, Mayıs 1967, Şafak Matbaası, Ankara 1967, s. 4-5.
  9. Çağlar sana bir hesap yapsın anında değiştirirsin arabayı...
  10. Yeni duydum: Eşekten şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
  11. 19 Mayıs 1919, Türk Ulusunun uyandığı, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ya istiklal, ya ölüm” diyerek ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız bir devlet kurma kararının yaşama geçirildiği gündür. Bu vesileyle bir kez daha, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, vatanımızın bütünlüğü, milletimizin bağımsızlığı uğruna aziz vatanımıza, aziz canlarını veren şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum. Yakınınızdaki etkinliklere olabildiğince katılarak bu günün anlam ve önemini hatırlamanızı ve hatırlatmanızı diliyorum... (Antalya'da "Fener Alayı" var mesela) "Gençler, Cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz... Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" (Mustafa Kemal ATATÜRK)
  12. Sorunun yeri yanlış, "Bakım - Servis & Yedek Parça" bölümünde sorulsa daha doğru olurdu, belki yöneticiler bu işi halleder. Cevaba gelince, yanlış hatırlamıyorsam bakım kılavuzunda 45.000km/3 yıl gibi bir şanzıman yağı değişim aralığı vardı otomatik Focus için, yine de kontrol etmek lazım. Manüel şanzımanlarda sorun olmadığı sürece değişim öngörülmese ve ekleme ile yetinilse de otomatikler daha aktif çalıştığı ve daha fazla ısı ürettiği için yağın zamanla hem kirlenme hem bozulma potansiyeli var. Yine de telefonla bir-iki yetkili servisi arayıp sorun.
  13. Yağ değişim aralıkları arasında en üstten en alta kadar inmesi normal kabul edilebilir Tabii öenmli olan daha önce yağ eksilten bir araç olup olmadığı, yeni başlamışsa yaşlılık belirtisi olabileceği gibi arızaya da işaret edebilir. Bence bir süre yakın takip edin, istikrarlı bir düşüş varsa kompresyon ölçümü yaptırın...
  14. Aynen öyle, hepsi aynı, ana fikir cebindeki parayı çaktırmadan almak. Boşuna oradan oraya taşınıp durmayın...
  15. Bizimki de ergenliğe ulaştı sonunda
  16. Açıkcası param olsa düşünmeden alacağım güzellikte ve teknolojide bir araba, sadece uzun yola çıka sorunu var, prizi olan bir yerde zorunlu konaklama gerektiriyor...
  17. EB sevdası varsa o kadar parayı dizele yatırana kadar çok daha mantıklı rakamlara EB alınabilir, Nihat'ı bir ara bence...
  18. Hibridlerin önümüzdeki 10 yıl içinde günlük hayatımıza girecek, küçük motorlar bunun ilk adımı. Şu haliyle de Hibrid Fusion bu sürecin aşamalarından birisi, henüz olgunlaştığını iddia etmek zor, hibrid olarak arzu yaratma katsayısı da çok yüksek sayılmaz, ama yön ve yol doğru bence...
  19. Altı ay önce yazmışım değil mi? Boşuna değildi dikkat çekmem, geç de olsa temiz olmuş. Bence piyasadaki her açıdan en başarılı elektrikli...
  20. Haber değeri taşıması için motorun turbo olması gerekiyor
  21. ABD'de park lambaları turuncu, yani bizde yanda beyaz yanan parklar onlarda turuncu yanıyor,
  22. 2004 yılında daha pist inşa edilirken alana adımını atmış birisi olarak çorbada tuzum olsun: Istanbul Park Pisti HermanTilke tarafından yeni nesil tasarım standartlarına uygun inşa edilmiş ve geniş kaçış alanları, çakıl havuzları, lastik bariyerleri ile son derece güvenli ve modern bir pisttir. Pist aynı zamanda viraj tasarımları ve yükseklik farkları ile kullanımı son derece zevkli, ve fakat daha hızlı olabilmenin ustalık ve yetenek gerektirdiği bir yapıdadır. 300 PS altındaki araçlarla pistin tadını çıkarmak ve ciddi anlamda tehlike yaşamak zordur, en azından benim için... Tüm bu yazılanlara rağmen bu tür organizasyonlar risk taşır; iki nedenle: Katılımcıların genelde deneyimsiz olması ve araçların yarış standartlarında performans ve güvenlik ekipmanlarına sahip olmaması. Istanbul Park'ı şu anda TOSFED'den ayrılan ve benim de yıllarca beraber çalıştığım son derece deneyimli bir ekip yönetmektedir, gerek pist güvenlik elemanları, gerek sağlık destek hizmetleri ve gerekse sürücü bilgilendirme brifingleri ile gerekli tedbirleri aldıkları konusunda hiç bir kuşkum yok, zaten katılımcılara onaylatılan "pist kullanım sözleşmesi" de durumun ciddiyetini anlamaya yeter. Yine de kaza riski vardır ve katılımcıların bunun bilincinde ve sorumluğunda olması gerekir. Birkaç; kelimede sürüş ile ilgili, aşağıda pistin planı var, üzerinde de kırmızı ile ideal çizgi belirtilmiştir. İlk viraj ani eğim farkı nedeniyle içeriden alınırsa çok kolay spin atmaya neden olabilir, dıştan içe dönme hedeflenmelidir. Ayrıca düzlükten gelenler viraj içini görmediğinden burada spin atmış bir aracı fark edemeyebilirler ve sarı bayrak ikazlarını çok iyi takip etmeleri gerekir. 2.viraj tam gaz çıkılacak geniş ve rahat bir virajdır. 3, 4, 5 ve 6 özellikle güçşüz araçlar için keyiflidir, birbirini takip eden güzel bir ritmi vardır, yokuş yukarı gelindiği için aşırı hız olmaz, tatlı bir frenle 3 alınır, bu frenleme 4'ün girişi için uygun hızı da sağlar, 4 yine eğim farkı nedeniyle spin tetikleyebilecek özelliktedir, Bu dar virajlarda kenar taşlarını da olabildiğince kullanarak açıları yumuşatmak gerekir. 4'ü sorunsuz atlattıktan sonra kalan iki viraj gaza yüklenilerek geçilebilir nispeten güçsüz araçlarda... Uzun bir düzlükten sonra girilen 7. viraj benim için hep kabus olmuştur, Apeksi göründüğünden yakın oluğu için hep dışarı kaydım burada, bu kayma da ister istemez hız düşüşüne ve yokuş yukarı da çıkıldığı için 8. viraja arzulanan hızla girilememesine neden oluyor. 8. viraj zaten efsaneleşti. Dört farklı apeks barındıran ama tek direksiyon hareketi ile dönülebilen çok hızlı ve keyifli bir viraj (video çekmediğime yanıyorum). Hızlı araçlarla gidildiğinde, sanki araç düz gidiyor yol altınızdan sağa sola hareket ediyormuş hissine kapılmak mümkün. Genelde tam gaz geçmek olası, sadece planda görünen 21-22.kuleler arasında ayağı hızla gazdan çekip tekrar yüklenmek gerekiyor, bu hareket hem ağırlık değişimi ile direksiyonu daha fazla kırmadan burnun hafif içeri dönmesini ve uygun çıkış açısını yakalamanızı sağlıyor hem de dışarı taşmamak için gerekli hız azalmasını. Takip eden düzlüğe biz Barbaros Bulvarı adını takmıştık, yokuş aşağı full manzaralı hızlı bir iniş ve sonra alabildiğine sert bir frenleme ile 9 ve 10'a yönelme. Frenleme noktasını çok iyi ayarlamak lazım, burada da kenar taşları üzerinden geçer ideal çizgi. Sonra alabildiğince tam gaz devam edilen arka düzlük, ortasında sorun teşkil etmeyen 11.viraj var, bu düzlüğün sonunda ulaşabileceğiniz en yüksek hıza ulaşacaksınız. Yine çok sert bir frenleme ile 12, 13 ve 14. virajlara girilir. Frenleme noktasını kaçırırsanız bu üç virajın tüm ritmi bozulur, düz zemin ve sert dönüşler olduğu için zaman kaybetmeden geçilecek uygun çizgiyi ve hızı yakalamak için biraz çalışmak gerekiyor, oradan oraya savuran yapısı ile beni çok mutlu eden bir bir bölüm değildir. Ve sonunda Start-Finiş düzlüğü, tam gaz geçerken erkenden 1.virajın heyecanı sarmaya başlar insanı... Böyle işte... Bir de 2006 yılından kalma videoda Schumacher ile bir tur atalım, tabii bizim araçlarla 3 kere yavaşlatarak izlemek lazım... http://youtu.be/V_txm7zLlaQ
  23. 1. DRL için sis farlarının yeri uygun değil, fazla aşağıda ve farkedilirliği düşük 2. Ucuz değil Yine de alıcısı çıkar... Çin işini beklemek lazım.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.