Cem Boneval

Bu Ford bayilerindeki elemanların yaratıcılığı sanırım sınırsız boyutta... Ha tabii şu da olabilir o barlar arasına bir yüklük monte edip bir sürü şey doldurup taşımaya kalkmışlarsa ağırlık noktasını yukarı taşımış olabilirler (ben de amatörce sallama yeteneklerimi geliştirmeye çalışıyorum işte....)

YB => Ayarlar => Sürücü yardımı => Çekiş destek => OK

Televizyon seyretmek bile ne kadar zorlaştı günümüzde...

Kimisini rahatsız eder kimisini etmez, artık ona siz karar verin. Muayenede sorun yaratacağını hiç zannetmiyorum...

24.000 km'de ikinci bakıma gittim. İlkini 9.800 km'de yaptırmıştım, zaten fabrika çıkışı Şubat 2011 olduğundan iki yılı da geçtim sayılır. Yağ, yağ filtresi, hava ve polen filtresi değişti. Motor ünitesi için güncelleme yokmuş, gövde modülü için varmış, o yüklendi. Aks keçesinde yağ kaçağı yok. Vites kolundan gıcırtı sesi geliyordu, o yağlanarak giderildi. Başka da bir sorunum yoktu, toplam maliyeti 250 TL. Bu arada Otosan bakım kılavuzunda iki yılda bir fren hidrolik yağı değişimi yazılı olsa da yapılan ölçümde viskozite değerinde değişme olmadığı için yapmamayı önerdiler kabul ettim. Yetkili servis Bilaller Antalya. Üstüne bir de cilalı yıkama çektim Sonax'ta tam 23 Nisan çocuğu oldu

Zaten temel yanılgıları bu, pazar araştırma şirketlerini değiştirsinler bence... Tabii kendileri bilir, otomatik vites takıntım olsa bulurum nasıl olsa başka bir marka!

Kemal kaygan zeminde, kar, yağmur, çamur, her ne ise, rampa çıkarken ve yokuşta kalkarken çeken tekerlekler patinaja düşer ve motorda güç kaybı nedeniyle ilerleyemez isen kapatıp denemekte yarar var. Ancak ve ancak bu şartlarda...

Neden yaşam var kadar derin ve cevaplanması bizim hayal gücümüzü dahi aşan bir soru bu... Neden yıllardır Ford küçük motorlu araçlarına otomatik vitesi tek bir motorla sunar? Mantıklı bir izahını bugüne kadar duymadım. Yüksek torkun şanzımana getirdiği yükü karşılayan tasarımlar var, Ford'un işbirliği yaptığı Getrag'ın böyle modelleri de var. Volvo kullanıyor mesela.. Ama Ford'da üst düzeyde birisi fikri sabit düzeyinde karşı muhtemelen bu projeye ve onun emekli olması bekleniyor sanırım. Bugün serviste iken Focus dizel almak üzere ben oradayken beş kişi uğradı ve arabayı inceledi, üçü otomatik dizel olmadığı için başka markaya (ikisi VW, biri belirtmedi) yöneleceğini belirterek ayrıldı. Diğer ikisi düz vites düşünmekle beraber fiyatı yüksek buldular, biri Hyundai'ye yöneleceğini söyledi, diğerini bilmiyorum. İşte size kısa bir pazar araştırması kesiti...

Bu alarm sireni ya da hoparlörü, pasif bir aygıt, yani sesi yükseltmek dışında bir şey yapmaz, ona belli frekansta sesi üretip gönderen bir modül olması lazım, o yeniden programlanabiliyorsa değişik frekanslarda değişik melodiler eklenebilir, ama tamamen tahmini konuşuyorum.

Böyle, ama zamanla ustalaşıyorsun alıştıkça

Ben TCS kapalı ile açık arasında ESP müdahalesi açısından bir fark görmedim, göbekte standart hızda birkaç kez denedim, genelde geç devreye giriyor, ama hep giriyor ve devreye girme zamanı hemen hemen aynı idi (60-65 km/h arası oynuyor). Tabii TCS kapattıktan sonra motoru kapatıp çalıştırarak sistemi resetlemek koşulu ile. Yani en azından benim araçta böyle, muhtemelen beni sinir etmek için, çünkü ESP kapalı daha hızlı dönebileceğim virajlar var, ve keyfi de bir başka oluyor.

Yetkili servislerde Cenmax gündüz farı montaj dahil 250 TL'ye takılıyor, en azından Antalya'da var, az önce gördüm... Fena da görünmüyor!

YB menüsünden zaten sadece TCS kapanıyor, ESP istese de kapanmıyor. Sadece aradaki farkı bilmemiz gerek, TCS, yani çekiş denetimi (traction control system) ESP'nin işevlerinden bir tanesi, ön tekerlekler patinaja düşütüğünde motor gücünü düşürerek ve fren uygulayarak patinajı önlemeye çalışıyor, eğer zemin kesinlikle tutunma sağlanamayacak kadar kötü ise de sonunda motorun stop etmesine kadar varabiliyor, aslında burada yazılımsal bir eksiklik var gibi görünüyor, değil mi?

Referans olsun (tandıdk yerdir, ayrıca alışveriş de yapabilirsiniz): http://www.onlinefordyedekparca.com/U668,146,arka-amortisor-br-98ax-18080-hu-alt-takim-ve-direksiyon-98ax-18080-hu.htm Ayrıca forum sponsorumuz ER-OL da var... http://www.erolotomotiv.com/SAYFALAR/7/1/BIZE-ULASIN.aspx

Bekleyelim görelim de, 1.5'e takılacak otomatik vites haliyle 1.6'ya da takılır olmalı. Yok gene düşük tork dayanımlı bir şanzıman olacaksa o zaman 1.5 dizelin de öne çıkan özelliği güç değil ekonomi olacaktır. Zaten bu Uzak Doğu'nun dikte ettiği 1.5 sınıfına sinir oldum. Ben de diyorum ki şöyle akıllı bir şanzıman geliştirseler tüm 1.6 dizel EB hepsine ne varsa takıp kullanıcıya sunsalar ne olur? Gerçekten Ford'u anlamak mümkün değil, kabızlık ötesi bir durum var....

Style

Standart üretimde farlar kapalı iken gündüz farı (GF) parlak yanıyor, farlar açılınca GF kısık yanıyor, ama yanmaya devam ediyor. Sen farklı şekilde çalışmasını arzu ediyorsan elektrikçiye becerebilirse istediğin gibi yaptırırsın, ama fabrikasyon sistemler yukarıda yazdığım gibi çalışıyor.

Gündüz farının çalışma prensibi öyle zaten, farlar yanınca gündüz farları kısık konuma geçer, kısılma nedeniyle de ışığı halojen ile farklı bir renk göstermez ve sırıtmaz.

Yetkili servisin orijinal ürünü sonradan takma isteği zayıf olur, kabul ederlerse de söyleyecekleri fiyat fazla olur, bence böyle...

Hazır yapılmış alırsan sorun olmaz. Ya da kaliteli bir modülden kendin yaparsan... Sarı olmasının bir anlamı yok, güçlü ve parlak beyaz ışık vermesi lazım...

http://www.sahibinden.com/ilan/yedek-parca-aksesuar-donanim-tuning-aksesuar-tuning-otomobil-arazi-araci-gunduz-fari-led-sis-kapakli-drl-ford-focus-12-120961752/detay

Konu dağılıyor ama kısa bir bilgi eklemekte yarar var, madem emisyon verimliliği tartışılıyor... Elbette haklısın zaten verimlilik karnesi değeri araç kütlesi üzerinden hesaplanan değerlerden sapma oranına göre belirleniyor. Kısaca formül şu: Referans değer (gram CO2/km) = 36,59079 + a × M M: Araç ağırlığı ve Katsayı a = 0,08987 A+ ≤ -37% A -36,99% ile -28% arası B -27,99% ile -19% arası C -18,99% ile -10% arası D -9,99% ile -1% arası E -0,99% ile +8% arası F +8,01% ile +17% arası G > +17,01% Bu formülden Kuga için gerekli değeri bulmak için: 36,59079 + 0,08987 × 1682 = 187,75 (gram CO2/km) Referans değer - Reel değer farkı = 187,75 - 179 = 8,75 Referans değerden sapma oranı = (8,75*100)/187,75 = -%4,66 Bu da D sınıfına karşılık geliyor. Bu sistemin bence en önemli zaafı verimlilik belirlese de mutlak tüketim konusunda fikir vermiyor olması, yani 40 Tonluk bir TIR 850 kg'lık minik bir arabadan belki 10 misli fazla tüketirken daha verimli bir kategoride yer alabilir Sizin büyük pazar dediğinizin ne kadar büyül olduğunu aşağıdaki rakamlar açıklamaya yeter sanırım... Almanya'da her zaman ekonomi odaklı büyük bir alıcı kitlesi oldu, bu nedenle lüks otomobil markaları da pazardan pay kapmak adına "bu kasa bu motorla gider mi" dedirtecek kombinasyonlar sunmaya başladılar, olay bence bundan ibaret, yoksa Türkiye pazarını gözetmek ve bu pazara yönelik üretim yaptıklarını düşünmek biraz amacını aşar. ABD, Çin olsak belki.... Bize özel donanım paketleri olabiliyor sadece. 2011 yılı satış rakamları BMW 297.007 Almanya 247.907 ABD 15.018 Türkiye Mercedes Benz (Daimler) 315.110 Almanya 245.231 ABD 12.630 Türkiye Kaynaklar: http://www.kba.de/cln_031/nn_191078/DE/Statistik/Fahrzeuge/Publikationen/2011/fz4__2011__pdf,templateId=raw,property=publicationFile.pdf/fz4_2011_pdf.pdf http://www.odd.org.tr/folders/2837/categorial1docs/347/toplam2011.pdf http://www.huffingtonpost.com/2012/01/05/luxury-auto-sales-bmw-noses-out-mercedes-2011_n_1187193.html

Konu farklı bir yöne kaymış ama yazmadan edemedim: Focus I'e alışmakta zorlandım, Focus II'yi beğenmekte... Focus III doğal bir kabulleniş süreciydi.

Daha büyük motordan daha fazla gücü hemen hemen aynı emisyon değeri ile sağlyor ama...

Bence Focus Mk.4'ün on çalışmasını görüyoruz