Cem Boneval

http://www.spritmonitor.de/de/uebersicht/17-Ford/148-Focus.html?fueltype=2&vehicletype=1&constyear_s=2010&constyear_e=2014&power_s=87&power_e=97&gearing=1

Samsung'u 1) kullanıcı ara yüzü, 2) ucuz hissi veren plastik kasası nedeniyle hiç sevemedim, ve bu duygum pek değişmeyecek. Xperia Z başarılı, değerlendirilmesi gereken bir cihaz, ama yılların Hatice alışkanlığı ile onu da elerim gibi sanki. Ama gün geçtikçe daha performanslı modellerin geleceği kesin. Ssöz gelimi Blackberry de Z10 ile donanımsal olarak neredeyse mükemmel bir cihaz, ama yazılımda çok yalnız şu anda. Windows giderek pazar kazanıyor, kısacası çeşitlilik artıyor. Bu yıl muhtemelen 5" ekranlıların yılı olacak, bizim piyasa daha Oppo Find 5'i keşfetmedi mesela.

Sıfırlayıp yeniden izleyin. Bu değer Istanbul için bile yüksek.

Zaman zaman bozuk yollarda değişik yerlerden değişik sesler gelebiliyor. Ancak hiçbiri servise gidip "aha şu ses" diyebileceğim kadar istikrarlı değil. Araç kabini gibi gürültülü bir ortamda iki kağıdın sürtünme sesini zaten benim yaşlı kulaklarımın duyması bile mümkün değil!

Dizel araçta egzostan kara duman çıkması silindirden çiğ yakıt çıkması demektir. Bunun nedeni hava - yakıt karışımının dengesizliğidir. Karmaşık nedenlere bakmadan önce hava filtresinin ve MAF sensörünün temiz olduğundan emin olmak gerekir. Ayrıca kışın ideal çalışma ısısına ulaşmayan motordan kara duman daha yoğun çıkabilir.

Yıllardan beri Türk'lerin özgün ve çözülemez kimlikleri olduğu iddia edilerek bir gizem yaratılmaya çalışıldığına tanık oldum. Halbuki yaşadığımız ortak alan sosyolojisinin basit ve anlaşılabilir bir izahı vardı. Yine yıllardır bunu insanlara anlatmaya çalışıyorum, ama anlamamazlıktan gelmek çoğunun işine geliyor sanırım, bu kadar kör gözüm parmağına bir durumu kabullenmeye direnmenin başka izahı yok. Ve güç sahibi olanın ilk kaybettiği şey de adalet duygusu olur, ki buna da maalesef her gün her ortamda defalarca tanık oluyoruz. Güzel sözdür: "Zayıf adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir" Benden ilave: Gücünü kaybedene dek... Konu nerelere geldi. Cüneyt Ülsever ile fikir birliği halindeyim, okuyun: http://www.yurtgazetesi.com.tr/herkes-dayagini-atana-kadar-makale,3478.html

Bunun bir kısır döngü ve çıkmaz sokak olduğunun farkındasın değil mi? Son 30 yıldaki gelişmeye bakarsan sosyal yapının hemen her açıdan daha kötüye gittiğinin de farkındadır yeterine uzun yaşamışlar. 700 yıldır saltanatın etkisinde kalmış tebaanın padişah olma çabaları bunlar, her bir fertte ayrı ayrı padişah (yani kural yapıcı, kural tanımayıcı) olma eylemleri bunlar. Gelenekselleşmiş artık. düzelmesi birkaç yüzyıl daha alır. Çoğumuz görmeyiz...

Liste fiyatı 46-56 arası motoruna göre. Sizinki 1.6 125 PS diye düşünüyorum ve fiyat mantıklı görünüyor. Bir de bu fiyatları almadan önce sorsanız ya... Hayırlı olsun "Arabam" bölümünde tanıtımını bekleriz.

Çok doğru, ama bu durum adam ezme hakkı vermez yine de... Antalya bir süredir AB kapsamında bir proje şeklinde yürütülen yaya öncelikli kent çalışmalarına sahne oluyor. İlgilenenler için: http://www.onceyaya.info/index.php?page=main Çok da güzel yürüyor çalışmalar. Şimdilik Konyaaltı caddesi ve üniversite kampüsü öncelikli bölge ilan edildi, hız 40 km/h ile sınırlı ve sürekli radar kontrollü, ayrıca yayalar için net belirlenmiş geçişler var, yol vermeyeni dövüyoruz. Eskiden yoğun trafiği olan bu cadde bugünlerde bomboş ve ben o güzergahı kullanıyorum artık Çalışmalar kaspamında ben de görüşlerimi değişik fırsatlarda ifade ettim ve yaya geçidi yerlerinin ve biçimlerinin yürüyen trafiği engellemeyecek şekilde olması gerektiğini, sadece yaya yol vermenin sorunu çözmeyeceğini sadece şeklini değiştireceğini defaten dile getirdim. Yavaş yavaş ilerliyoruz, özellikle eğitim programları faydalı. Ancak halen şehirde gözle görülür bir yayaya saygıdan bahsetmek zor.

Yazdıklarına kendin inandığın sürece bizce sorun yok!

Konu neydi ki? Haaa hatırladım, Yakubun iPhone ve iOs reklamı...

Kurtulma isteği ne kadar artarsa ömür o kadar uzar. Üstüne titre bence...

Beğendiği bir telefonu herhangi bir kıyaslama yapmadan olabildiğince nesnel tanıtan kişiye bu soru ne amaçla sorulmuştur? Ürünü değersizleştirme eylemi dışında.. (Önemli not: Bu satırları asla alınganlık, kızgınlık vb. ruh hali içinde yazmıyorum) Yurt dışında üst düzey donanımla makul fiyata satılıyor (350 $/€ civarında) Ülkemize aynı oranda avantajlı fiyatla gelmedi. Performans olarak sorunu yok. Kullanıcılar genelde düzgün bir kullanıcı arayüzü olmamasından şikayetçi, bir de kamerasından mutlu olmayanlar var, 16 GB üstü depolama belleği yok. Ama bunların hiçbiri iyi fiyata düzgün performansı gölgede bırakacak özellikler değil.

Mehmet Hocam bence yaklaşımdaki eksiğiniz performans sürecini 0-100 hızlanma olarak algılamanız. Trafik lambalarından boş yolda kalkış dışında pratik kullanımı olmayan bir değerdir. Eğer kağıt üstünde kapsamlı bir kıyaslama yapacaksanız üst viteslerde 60-100, 80-120 hızlanmaları da kıyaslamanıza ekleyeceksiniz, ayrıca 1000 m'yi katettiği süreyi de. Ben benzinli seven biriyim, ama dizelin de hakkını vermek lazım, şöyle hafiften virajlı bir dağ yoluna çıkalım ben 1.6 dizelle 1.0 EB'un kabusu olurum hiç endişeniz olmasın, hele ki bir de araba yüklü olursa. Üstelik bu şartlarda benzinliden daha da az tüketirim. Herkesin kendi arabasını çok iyi algılaması durumu doğru Sorularınıza gelince saydığınız ülkelerde su benzinden pahalı olunca tasarruf derdi olmuyor. Sporda LeMans 24h yarışlarında 2006 yılından beri Audi'ler bir kez Peugeot'a kaptırmakla beraber dizel araçlarla kazanıyorlar. Yani sporda dizel yok değil... Caddeler de salt performans mekanı değil zaten, değişen yol şartları, yük şartları, ekonomi odaklı yaklaşım vb. kriterleri hep birlikte değerlendirmek lazım. Böyle bakınca torkun ve dolayısı ile dizelin önemini yadsıyamayız. İsteyen istediğini seçsin kullansın ayrı...

Yavrucuğum her bir haltı ayfonun marifeti olarak görmene/göstermene ne ad vermeliyim? Peki düzeltiyorum ayfonsever olsun bundan sonra...

Yakup her telefon konusunu bir ayfon reklamına çevrimesen olmuyor mu? Hatun ayfon 5 kullanıyor, akşamı zor ediyor, eve geldiğinde ilk yaptığı iş şarj aletine saldırmak. Ben haticeyi ikinci günün akşamı takıyorum şarja. Ne olacak şimdi? Ayrıca 2200 TL'ye ayfon 5 bulunca sevinip alan insanların olduğu bir ülkede herhalde bu haticeye de para veren çıkar. Ben androidden memnunum, iOs ile barışık olamadım, ama her fırsatı bunu açıklamak için kullanmıyorum, ancak ağır tahrik gerekiyor!

Bence de... 270 Nm bu arada. Aslında 1.0 EB'un tork değeri 170 (OB 200) Nm ile kağıt üstünde çok yüksek değil, ancak bu değeri 1400 dd itibaren sunuyor, bu da üst viteslerde yakalandığınızda mahcup olmayacağınız anlamına geliyor. Sonuçta çok tartışmaya gerek yok, doyurucu performansı benzinli bir motor için göreceli ekonomik sunan bir motor! Ancak seçmek zorunda kalsam 1.0 EB 125 PS'mi 1.6TDCi 115 PS'mi, kolay bir karar olmazdı...

Zaten güncel donanımları 48 saat sürecek pil koymaya kalksan cihazı bu kadar ince üretmek mümkün değil. Yani sabahtan akşam eve dönene kadar idare etsin yeter. Ben çözümü yanımda portatif batarya bulundurmakta buldum, biraz ağır olsa da cepte taşınabiliyor, hem 1 A hem 2.1 A çıkış veriyor, sahada kullanım imkanı sunuyor, asla yolda kalmıyor, prize muhtaç olmuyorsun. Çin'den yaklaşık 60 TL'ye gelmişti. Ne olursa şarj ediyor... http://youtu.be/uSiRFBX8d0w

Öne çıkan tek özelliği düzgün kamerası... Telefonlarda genelde çok küçük sensörler kullanılıyor ve bunlarda da loş ışık şartlarında görüntü kalitesi çok kötü oluyor, bu açıdan seçilen teknoloji yararlı olacak ve yol açacak bence. Cihazın güzel yanı her konuda başarılı olması aslında, görünüş, güzel, ses iyi, performans iyive evet dediğin gibi rekabetçi bir fiyatı olursa hTc satış grafiklerinde okun ucunu yukarıya çevirebilir. Tabii bir miktar kullanıcı deneyimini beklemekte yarar var, ancak ben şu anda sınıfının en iyisi olduğunu düşünüyorum.

Cin kaçmış bu arabaların içine...

Benim kesin bildiğim Mercedes'lerde suya düşünce her taraf açılıyor. Arkadaşın E200'ü var, geçenlerde derin bir sudan geçmiş, şakır şakır da yağmur yağıyor, birden camlar ve sunroof açılmış, kapatmaya çalışıyor kapanmıyor. Sonunda durmuş stop etmiş biraz beklemiş aracın içinde şemsiye açarak, sonra çalıştırmış bakmış kapanıyor. Dönüşte aynı durum tekrarlamış, servisle konuşunca suya düşen araçta dışarı çıkmayı kolaylaştırmak için böyle bir özellik olduğunu söylemişler.

Konuya az hakim olanlar hTc One'ın nesi yeni diyebilirler, neredeyse 2012 başından beri piyasalarda... One V, One S, One X ve One X+ derken şimdi karşımıza gelen düz One. hTc kafa karıştırıcı bir model ismi vermiş. Olasıdır ki One serisinin diğer modellerine de bu yeni ürünün imajını aktarmak istemesindendir. Dün lansmanı yapılan telefon gerçekten ilgi çekici ve şık ve güçlü olmanın yanında bazı ilginç yenilikleri de var bahsetmeye değer. Ekran 4.7", IPS LCD3 teknolojisi ve tam HD, yani 1920 * 1080 çözünürlükte, bu da 460ppi üzerinde bir piksel yoğunluğu demek. Deneyenlerin ilk gözlemleri çok başarılı ve türünün beki de en iyi örneği olduğu yönünde. Cihazın kalbinde 1.7 GHz hızında koşan dört Krait 300 çekirdekli Qualcomm Snapdragon 600 işlemci var. Adreno 320 igrafik işlemci, 2 GB RAM, 32 veya 64 GB depolama alanı ve 4.2.3 Jelly Bean ile bu donanım hemen tüm "benchmark"larda farklı önde görünüyor. Bu arada performansta zorlayabilecek en önemli rakibin Sony Xperia Z olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Gövde alüminyumdan yapılmış, arkasi yuvarlatılmış, sadece 9 mm derinliğinde ve ele oturma hissi ve işçilik/malzeme kalitesi çok başarılı bulunmuş. Ön yüzde üstte ve altta olmak üzere ayrı ayrı amfileri olan iki hoparlör var ve hTc açıklamasına göre 93 dB ses gücü ile cep telefonundan beklenmeyecek bir performansa sahipler. Tabii Beats Audio desteğini de unutmamak lazım. Çift gürültü önleyici mikrofon ile ses aktarımında yüksek kalite yakalanacak gibi. 143 gram ile çok rahatsız edici bir ağırlığa sahip olmayan telefonda hTc yeni 5.0 sens arayüzünü kullanmış, ilk bakışta biraz Windows 8 - Sony Timescape karışımı gibi görünen yeni sense teknolojisinin kullanılışlı olduğu belirtilmekte. Açma kapama düğmesi şeffaf ve eş zamanlı kızılötesi verici olarak çalışarak uzaktan kumanda özelliği kazanabiliyor. En çarpıcı yenilik ise fotoğraf teknolojisinde: Cihazın sensörü sadece 4 MP büyüklüğünde, ancak hTc'nin "ultrapixel" diye adlandırdığı tekonolojiye sahip, yani her bir piksel standart sensörlere göre %300 daha büyük, bu da ışığa duyarlılığı arttırarak özellikle loş ortamlarda üzerinde f/2.0 lens ve birlikte gelen titreşim önleyici ile birleştiğinde mükemmel fotoğraflar anlamına geliyor. Cep telefonu ile çekilen fotoğrafların genelde sosyal paylaşım sitelerinde dolaştıkları ve dev poster baskılara dönüşmedikleri düşünülürse bence bu çok doğru bir hamle. Gerçekten ilk örnekler çarpıcı bir keskinliğe sahip. 2688 *1520 piksel ebadlı fotoğraflardan meraklsının 30 * 40 cm baskı alabilmesi de olasıdır. Bu arada 1080p@30fps video mümkün. HDR de kullanılabiliyor. Ne kaldı? Ha pil durumu, nihayet 2300 mAh değiştirilemeyen bir Li-ion ünite kullanılmış, bu biraz nefes almaya imkan verecek gibi görünüyor. Ben bunu 6 ay sonra alırım.

Bana gayet uygun göründü. En önemlisi motor soğutma suyu ve kalorifer hortumları. Ama zaten iyi bir usta buna rutin bakar.

Takıldıktan sonra ikisinin de birbirinden farkı olmaz, ne kadar tasarruf yapıp ne kadar az uğraşmak isteyeceğinize bağlı, servis fiyatı o düzeyde olsa ben tercih edebilirdim, bulamayınca mecburen 200 TL'ye mal ettim.