Cem Boneval

Pazar olmasa da tatil günü olduğundan bu başlık uygun... Forum ahalisi genelde genç, farklı kutupları anlamaya ve empatiye ihtiyacımız var, yasal sorun yaratmamak için buraya alıntılamıyorum, lütfen bağlantıyı takip edip okuyunuz... http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=389562&kn=49&ka=4&kb=5&kc=49 http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=389554&kn=56&ka=4&kb=5&kc=56

Gurur tablosu Ancaaaak... Bu sayılar ile mesaj yazan kişi ve mesaj sayısını kıyaslarsak topluluğun çok sessiz ve "bak-kaç"cı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ne aradıklarını bilmiyorum ama %99 ya ne aradığını bilmiyor ya da aradığını bulamıyor! Son söz: Geveze azınlığı sessiz kalabalığa tercih ederim, ve kaliteyi matematiksel olarak ifade etmek kolay değildir.

Emre Bey akslardaki sorunun ne olduğunu öğrenmeniz gerek. Kronik sorun olabilecek teknik servis bülteni ile tanımlanan aks keçesi yağ kaçırması durumu, eğer durum buysa giderilebilecek ve zarar vermeyecek bir sorundur.

Teslim alırken yanında mutlaka verilmesi gerekenler: 1. Paspas (halı veya kauçuk, siz ikisini de talep edin) 2. İlkyardım çantası 3. Depo ağzı için huni 4. Kullanıcı kılavuzu Bunun dışında dikkat edilmesi gerekenler: 1. Boya kalitesi (genel görünüm yanında ölçüm için ısrarcı olmaya çalışın) 2. Genel işçilik kusurları, yeni üretimlerde sorun yoksa da, kapılar, kaput, bagaj kapağı vb yerlerdeki birleşme çizgileri, dikiz aynası tavan bağlantısı, HB'lerde bagaj kapağı kauçuk takoz başları, akü kapağı (son ikisi showrromda fazla kalmış araçlarda yerinde olmayabiliyor) 3. Mutlaka lastik havalarını 31 psi'ye düşürtün ve bunu gözünüzle görün, ya da sonradan kendiniz yapın Boya korumaya gelince 150 TL'ye yapacakları boyaya basit bir cila, koltuklara ve motora basit bir su itici sprey sıkmadan öteye geçmez. Bu konudaki düşüncelerim:

Benzinli araç için çalışmadan geçen bu süre çok uzun servise danışın mutlaka

Bence öncelikle balans ayarı kontrol edilmeli, kötü yola düşen arabalarda daha çabuk bozulur.

Çabucak bir yeni yıl dileği yazayım: Ogün seneye foruma daha çok uğrasın...

Enine boyuna tartışılmış, bir-iki ekleme yapmak isterim: Birincisi; Ford yeni Focus ile kalitede sınıf atlama çabası içinde oldu, aslında önemli ölçüde de başardı. Buraya kadar iyi giderken en azından Avrupa'da eski modeline göre hatırı sayılır bir fiyat artışı yaptı. Çoğu test ve kullanıcı yorumunda bunu okumak mümkün. Fiyat artışı haliyle Türkiye'ye de yansıdı ve bizdeki vergi politikası nedeniyle daha da katmerlendi. Donanımı kısarak bunu hafifletme çabası gösterildi ise de fiyat emsallerinden pahalı oldu. Hep yazdım yine yazarım: VW ve Ford emsal modelleri aynı fiyat olursa VW seçmek daha doğru olur. Ford fiyatına göre sağlam ve kalteli olduğu için ilgi görmüştür, yakın kaliteyi hayli pahalıya satınca bu satışlara da yansıdı ve yeni Focus eskisinin başarısını yakalayamadı. Bu Otosan'ın pek umurunda değil, ürün çeşitliliği ile kar oranlarını sabit tutuyorlar, riske girecekleri yerden kaçıyorlar, Focus kotasını da Koç grubu içi, filo vb. değişik y ollardan kapatıyorlar. İkincisi; fiyatı hemen daima alıcı belirler. Talep edilen fiyattan arabayı alıyorsanız sonradan ağlamanın anlamı yok pahalı diye. Pahalıysa uzak duracaksınız, ellerinde patlasın yapsınlar kampanyayı. Bilinçli alıcı olma gayreti içinde olmalıyız. Üçüncüsü; aracı alırken önceliklerinizi listeleyip olmazsa olmazlarınız belirleyeceksiniz, sonra piyasaya çıkıp en uygun seçenek hangisi ona bakacaksınız. Söz gelimi benim için birinci öncelikli fiyatına göre performans ve sürüş dinamikleri, ikinci sırada da servis kolaylığı vardı. 1.6EB'u 2011 Ekiminde 51.000 TL'ye aldım. O günlerde (muhtmelen bugün de) o fiyata bu performansın yanından bile geçen yoktu. Alarm ya da park sensörü murumda bile değildi, hatta aynı motoru daha alt donanımda verseler gider onu alırdım. Dördüncüsü; çokca yazılmış ama arabanın sorunsuzluğu biraz şans işi gerçekten, bu beşinci Ford'um, hala küçük bir örneklem, ama bugüne kadar hiç önemli bir sorunum olmadı. Bu bundan sonra olmayacağı anlamına gelmez elbette. Ayrıca yeni Focus bizim aldığımız dönemde hala çocukluk hastalıklarını giderememiş, üretim bandı hatasız oturmamış bir modeldi, bnu bilerek almanız gerekir. Ben markaya güvenerek bu riski göze aldım, aldığımın haftasına amortisörler ve kule bağlantıları, zaman içerisinde dört lastiğim garantiden değişti, hiç de dert etmedim, keyfini sürüyorum. Sonuçta hep yazdığım gibi ortada durum vardır, kişi bunu sorun yapar. Semih kardeşim şanssızmışsın, git şansını bir de başka markada dene ve şansın bu sefer bol olsun.

Yazılanları tekrar ermekten öteye gitmeyecek ama toparlamak için özetliyorum: Neyse ki çoğu test sürüşü aktörü arabanın canını çıkarmak için değil normal şartlardaki sürüş özelliklerini anlamak için yapıyor bu işi. Personelin zaman zaman hıncını aractan çıkardığı olur ama bu da sık değildir ve ciddi kuruluşlarda yaşanma olasılığı daha da düşüktür Kaldı ki yıllarca ve onbinlerce km dayanmak üzere tasarlanmış aracın bu durum çalsa çalsa ömründen altı ay çalar. Bizi tedirgin eden takıntılarımızdır. Dayı için çok doğru araç bitirin bu işi.

Düşünecek bir şey yok hemen değiştirebilir, beklentisini fazlası ile karşılar, belki biraz sürüş konforunu arar ama o da keyfe keder

Yıpranma, tüketim ekonomisi ve konfor ön planda ise evet

Güle güle kullan Bugün ben de alacak olsam bunları alırdım, fiyat/kalite oranı rakipsiz

Soğutma suyu fabrika çıkış zaten antifrizli gelir. Kullanılan antifrizin donmayı önleme dışında pastan koruma ve deterjan etkileri de vardır. Bu nedenle su antifrizli olmalıdır. Onarım nedeniyle su boşaltılmadıysa antifrizin etkinliğini ölçtürmeniz yeter, eksikse tamamlanmalı...

Kriterleriniz nedeniyle sıralama şöyle: 1. michelin primacy (mümkünse HP değil 3) 2. continental contipremiumcontact 2 (yine mümkünse PC2 yerine 5 - daha iyi fren performansı) 3. bridgestone Turanza ER300 4. goodyear efficientgrip

Allah akıl fikir versin... Sürünmeye devam!

Olabilir, olmayadabilir... Kısa mesafe, soğuk hava => soğuk motor, dur kalk trafik, otomatik vites, yeni araç, alışmamış gaz ayağı, hepsi bu olumsuzluğu davet eder. Zamanla bu değeri 9,5-10'a indirirsiniz.

Muayenede hafif kusurlu sayarlar diye düşünüyorum, ama ilk karlı buzlu yolda sorun olma ihtimali yüksek, ön tutar, arka kayar! Ben muayene yetkilisi olsam geçirmem mesela

Uluslararası yeni yıl dileklerine ihtiyacı olanlar için: Mutlu Yıllar... Merry Christmas & A Happy New Year... Cestit Bozic i Nova Godina ... Bonne Année & Joyeux Noël... Frohe Weihnachten & Ein Glückliches Neues Jahr... Buon Natale e Felice Anno Nuovo... Feliz Navidad y Próspero Año Nuevo... سنة سعيدة 聖誕節快樂, 新年快樂 Σας ευχόμαστε Καλά Χριστούγεννα חג שמח חנוכה שמח メリー・クリスマス , 新年おめでとうございます。 Счастливого Нового Года и Рождества!

Son dakikaya kalmasın, ben başlatayım istedim her türlü güzel dilek ve öneriye açık bu başlığı. Bir Can Dündar klasiği ile kutluyorum yeni yılınızı...

Alt devirlerdeki ölülük tork düşüklüğünden değil gaz tepkimesindeki maksatlı yavaşlıktan. Artı tabii ilk iki vitesteki tork sınırlamasını da unutmamak lazım. Remapin bunları kaldırıp kaldırmadığını denemeden söylemek mümkün değil bence

Hayır... Düzenli rölanti yakalamış her motor zorlamamak kaydı ile hemen sürülebilir. Özellikle benzinli motorlarda rölantide bekleyerek ısıtmaya çalışmak aşınmayı arttırır. Nedeni ise yük bindiğinde oluşan patlamaların daha fazla ısı oluşturması nedeniyle ısınma süresinin kısalmasıdır. Ancak ilk sürüşte 2000-2500 dd aralığında kalmakta yarar var birkaç dakika. Devreye girmemesinin onlarca nedeni var, İç-dış ortam ısı farkı mesela... Ya da klima açık mı değil mi? Şimdiye kadar uzun yol sonrası kedniliğinden stop etmemesi durumu hiç olmadı mesela bende. Şöyle bir senaryo zarar verici olur: Otoyolda basmış gidiyoruz D4000 dd, B5000 dd civarında, birden yakıt bittiğini fark edip ilk çıkıştan yakıt istasyonuna atıyoruz kendimizi hızla, pompaya yanaşıp ayağımızı gazdan çekip hemen stop ediyoruz.

Paylaşım için teşekkürler. Mountune İngiltere'de oldukça aktif ve ciddi çalışan bir kuruluş. Şöyle bir göz attım yeniden, dikkatimi çekenler: Vites yolu kısaltıcısı denemeye değer, fiaytı da makul. Var olan viteste yol rahatsız edici olmasa da uzun... Remap ile 150 ve 182 PS versiyonlar arasında fark gözetmeden aynı performans değerlerine ulaşıyorlar. Özellikle düşük devirlerde belirgin olan tork ve güç artışı en azından kağıt üstünde etkileyici. Bunda farklı bir hava filtresi kutusu kullanmalarının ve kapasitesi yüksek turbo soğutucusu eklenmesinin de rolü vardır. Ancak kuşku ve endişe yaratan bir durum var, Ford'un Getrag ile birlikte ürettiği ve Volvo'da da kullanılan B6 şanzıman (Getrag'da MTT280 kodu ile geçer) sadece 280 Nm maksimum torka göre tasarlanmış: http://www.getrag.de/en/245 Haliyle 300'leri aşan tork ile modifiye araçta motor ömründen önce şanzıman dayanıklılığından endişe duymak lazım. Kuşkusuz sürekli tam yük gidilmeyeceğinden anlık zorlanmalar olacaktır, ama yine de şanzımanı dağıtmak mümkün uzun vadede, satarken modifiye idi diye sunmamak lazım. Mountune ilginç bir şekilde en azından İngiltere'de araç garanti kapsamı dışında kalmaz diye belirtmiş ve bu alanda tek olduğunu iddia etmiş. Elde edilen performansa göre yurt dışı için talep edilen yaklaşık 1000 Pound da fena bir bedel değil. Sorun: Türkiye'de distribütörleri yok!

Yol tutuş ve lastik ömrü

Toparlayalım: Yoğun sis, şiddetli yağmur ve tipi şeklinde kar varlığı yoğun yansıtıcı yüzey ile karşılaştığımız için karşıyı aydınlatan farların yansıma nedeniyle görüş alanını bozduğu durumlardır. Bu şartlarda yere doğru aydınlatan, gözün bakış açısının olabildiğince aşağıda yer alan (yansımanın görüş alanımıza girmemesi için) özel farlar gereklidir. Sis farı dediğimiz bu farlar uzun menzilli değil geniş açılı aydınlatma ve yere doğru bakma özelliğindedir, ışık performansı uzağa erişim açısından asla normal farlar ile kıyaslanmamalıdır. Yukarıda değindiğim durumlarda gece şartlarında görüş mesafesi 50 m civarına düşüyor ise normal farların yarattığı yansıma görüşü bozacağından bunlar KAPATILMALI, sadece sis farları kullanılmalıdır. Arka sis farı fark edilmeye katkıda bulunurken ön sis farları yolu, yol çizgilerini, yol kenarlarını daha yoğun ve yakın aydınlatarak yönünüzü bulmanız içindir. Ve endişe etmeyin karşıdan gelenler tarafından da yeterince görülürler. Sis farlarını kullanacağınız kadar kötü hava koşullarında 50 km/saat üzerinde hızlarda seyir halinde olmamak gerekir. Sis farının yukarıda yazdığım şekilde yararını göstereceği yaşanılan yer ile ilintili olsa da her aracın ömründe birkaç kereyi geçmez.

Bundan bu telefona "root" işlemi yapılıp özgün "rom" yüklenemeyeceği sonucunu mu çıkarmalıyım?