Cem Boneval

Çinliler varken fakir ülkeye ihracat yalan olur.

Ön ve arka akstaki lastiklerin farklı marka ve yıpranma düzeyinde olması aracın yol tutuşunda öngörülenden farklı tepkilere yol açacağı kabul edilerek önerilmez. Ekstrem durumlar için geçerli olsa dahi ben olsam yapmazdım. Ayrıca yenilerin de arkaya takılması lastik üreticileri tarafından öneriliyor, savrulmayı azaltması nedeniyle. Michelin bununla ilgili araştırma yapmış ve sonuçlarını kampanya halinde duyurmuştu Avrupa'da.

Ohooo, araba otomatik park etsin diye şimdi bir de garajlı ev mi bulacağız?

Yani şimdi ön ve arka aksta farklı marka ve aşınma düzeyinde lastikler mi olacak? Hiç yakıştıramadım sana...

Yeterki sen salça olup tarih yaz, ben de seve seve yağda kızarmış kırmızı biber olurum

Hayırlı olsun da, biz Aralık için daha cazip kampanyalar bekliyoruz fazla uzatmayın yani...

Hayır işin komiği geri çağırıyorlar ama sorunun nereden kaynakllandığını henüz bilmedikleri gibi nasıl onarılacağı da belli değil. Sadece başvuranlara ücretsiz başka araç verip gönderiyorlarmış. 80.000 ödünç araç, kiralık araç firmalarına gün doğdu. Tabii Avrupa'dan da sürpriz bir haber gelir mi bilinmez.

Bence de fiyat artışlarını izah etmek çok kolay değil. Döviz son üç yılda %10 bile artmadı Enflasyon desen en kaba yıllık %10'larda ÖTV zammı geldi Bir de Focus Mk 3 ile bütün dünyada zam yedi Bütün bunları alta alta yazsam dahi %50 fiyat artışını görmek kolay değil, kabullenmek ise pek mümkün değil. Bugün asla 60.000 ve üstü para vererek C sınıfı araç dizel dahi olsa almam Alıcı tepkisini almayarak gösterse eminim fiyatlar bu kadar yükselmez. Belli ki kolay kazanan ve kolay harcayan bir kesim, ya da kredi kullanınca cebinden çıkmıyor zannedenler var.

ETOX Ertex Oto Dekorasyon diye küçük ölçekli bir firmanın ürettiği, ya da tasarladığı desek daha doğru olacak, bir marka. İlk defa 2007 yılında Zafer kod adlı bir coupe üretmişti, hayli çirkin ve benim dahi görebildiğim tasarım hataları olan bu araç o dönemde Cem Yılmaz sipariş verdi diye bir hayli de medyatik olmuştu. 50 kadar sipariş aldığını ifade eden firma daha sonra euro 5 motor bulamadıkları ifadesi ile (bence bunu karlı olacak fiyata satamayacaklarını fark ettikleri için diye okumak lazım) tasarımı ve üretimini rafa kaldırmıştı. Görünen o ki hükümetin yerli otomobil fantazileri iştah kabartmış ve bu sefer daha bir yere basan model ile firma karşmıza çıkmış. Öncelikle harcanan çabayı takdir etmek lazım, bu çağda elbette yüzde yüz yerli üretim bir araç beklemek hata olur. ODTU ile birlikte çalışmaları, alüminyum şasi kullanımı, dıştan ilk bakışta düzgün formu hep göz dolduran unsurlar. Ancak otomobil üretimi merdiven altında zor olur ve eminim şu anda içine binsek onlarca kabul edilemez ergonomi kusuru buluruz. Tasarım ve üretimdeki esas amaç firmanın devlet teşviki peşinde olmasıdır ve bu araçta bunu hak ettiğini kanıtlama çabasıdır, bence bu gözle bakmak lazım. Gerekli mali destek alındıktan sonra ürün yıllar içinde olgunlaşabilir, şu haliyle satışlar ancak sembolik değerlerde kalır. Tabii iyi bir atölye çalışması böyle bir teşviki hak eder mi, teşvik alırsa da bu alt yapı ile rekabetçi bir üretimi becerir mi, bu soruların cevabıını vermek kolay değil ama başarılı olma şansları da öyle bence... İronik olan milli gururumuzun marka adının Türkçe olmaması ya da alfabemizde bulunmayan harf içermesi

Vallahi bu servislerden duyduğumuz açıklamaları biraraya getirip yayınlasak güzel bir mizah antolojisi çıkar ortaya... Kendileri de inanıyorlar mı acaba söylediklerine? Engin'in de yazdığı gibi rölantiden yüke geçme sürecinde mazot akış kontrolunda bir sorun var belli ki. Bu yüksek olasılıkla yazılımla halledilecek bir sorun, performans karakteristiği değişebilir elbette böyle bir değişiklikte, o zaman da kullanıcı tercihini kullanacak. Ben kullandığım dizellerde yaşamadım hiç böyle bir sorun, demek ki hepsinde olmuyor. Hangi ateşleme? Şanzıman oranının kısalığı bir yana motor devir bandı da kısıtlı. Aydın gibi yapın, hareket eder e tmez ikiye atın

Şimdi fark ettim ben 4-5 ay öncesinin mesajlarını yeni gibi algılamışım. Bravo bana! Harbi idrak yolları tıkanıklığı sorunu var. Ve ayrıca şimdi gerçekten merak ettim, kaç kere kullandığını bende... Ayrıca yürüyüş bandı sahibi olup olmadığını!

Doğru bir arkadaşım bir yıldır kullanıyor ve çok memnun, gerçekten fiyatına göre çok araba...

Güle güle kullan, Ancak merak ediyorum Ankara'nın kışında kaç kere yıkayacağını... Alperen bu teklif Mart başında Bora'ya cazip görünebilir. Bu yıkama makinelerini yürüyüş bandına benzetiyorum, çok işe yarar kullanırım diye alınır ve kısa sürede bir kenara atılır.

Engin güzel özetlemiş, C-Max'e tek tercih nedeni otomatik şanzımanı olabilir ki onu da kullananlar ataleti ve uyumsuzluğu nedeniyle beğenmiyorlar. Ayrıca Ford'un keskin sürüşünü de çok ararsın. Şu anda fiyat/kalite oranı olarak C-Max'ler gayet iti durumda.

Bu kadar dert etmeye gerek yok, hele ki Mertcan'ın da yazdığı gibi yarın öbür gün bir dorun olursa garantiden giderecek servisle muhattap oluyorsanız. Rötuş fabrika çıkışı, Otosan, bayi, yazdığıız gibi usta vb. değişik adımlardan birinde yapılmış olabilir. Doğrusu teslimat esnasında bilinior idiyse bunun belirtilmesi ve karşılığında ücretsiz servis vb. bir telafi yoluna gidilmesi olurdu ki bu seçenek hala var. Eğer gerilim yaratır ve tırmandırırsanız alırken bulunduğunu ispat etme imkanı olmadığı için sadece sinirinizi bozmakla kalırsınız, benden söylemesi...

Takmayın bu ekranlara araba alıyorsunuz eve TV değil!

Bu mutlaka garanti süresi başında servis kayıtlarına geçmesi gereken bir durum, tatmin edici bir çözümü olmalı. Normal derlerse hemen test sürüş aracını deneyelim bakalım aynı mı diye tavır koyardım ben olsam...

Tabii adamların "ne bilelim biz bunu sizin yapmadığınızı" demeleri halinde ne cevap vereceğini de düşün...

Canını sıkma, kafana takma, servise gittiğinde sitem edersin biraz, belki indirim falan yaparlar...

Bence doğru ilana bakıyorsun da senin ve yazanın Sony'den ne anladığınız farklı...

LG değerlendirilmesi gereken bir seçenek kuşkuuz. Bu üçlüde yapısal olarak en başarılı olan HTC. Androide giydirilen elbise açısından en şık yine HTC, ancak LG geri kalmıyor ve işlevselliği daha ön planda, Samsung'a alışamadım. Performans farkları ölçülebilir ama hissedilebilir mi emin değilim, web kullanımı dışında LG bir nebze geri kalıyor. Fiyat/kalite oranı açısından en cazip olan model. Servis ve dayanıklılık konusu benim için bir bilinmez. Bir de müzik/raydo ses kaltesi konusunda (kulaklık - hoparlör fark etmiyor) çok ciddi eleştiriler okudum, denemen lazım. One X+ gelirse de fiyatı üzer. One S iki çekirdek olmasına rağmen hızlı ve hesaplı bir makine, bir bakılmalı. HTC bellek kartı takılmasına ve pil değişimine izin vermiyor bu arada. Zor seçim, ancak hepsi pahalı satılıyor bence. i5 yurt dışından 700 Avroya geldi, düşün artık!

Ümit'in de yazdığı gibi sorun ek seslerde, hoparlör müziği kalitesiz yansıtabilir, buna kimse itiraz etmez. Ancak müzik çalarken olmayan sesleri zort zort geliyorsa bunun adı arızadır ve giderilmesi gerekir. Kapı triminden ise o düzeltilir, hoparlörün kendisindeyse de o değiştirilir. Yakında bulaşacağım bu konuya, bakalım ne çıkar...!? Bir ara Bora epeyi uğraşmıştı ve olmadığı sonucuna varılmıştı yanlış hatırlamıyorsam...

Daha bir gün oldu ve benchmarkları eşim yapıyor, ben ayfoncu değilim malum, yakında yazarım sonucu. Kendileri sosyal medyayı göreceli yakın takip eder ama pek film izlemez, akşamdan akşama şarjla kurtarıyordu 4S ile bakalım bu ne yapacak.

Arkasındaki tekonolojinin detaylarını çok iyi bilmiyorum. Ancak önceleri BMW gibi premium markalarda uygulanan "öğrenen motor kontrol ünitesi" teknolojisi şu anda elektronik gaz pedalı olan hemen tüm araçlarda var bildiğim kadarı ile. Pedal tepkilerini izleyerek yumuşak kullanıyorsanız tepkiyi azaltan, sürekli yükleniyorsanız da arttıran (ya da normal düzeye çeken) bir ayarlama söz konusu. Hatta bu yüzden uzun süre şehir için de kullanılmış araçlarda program resetlendiğinde araç daha atak hissedilebiliyor. Ya da mesela ben ekonomi ve rahatlık odaklı 2000 dd ve altında birkaç gün kullandığımda motor ani hızlanmalarda sağırlaşıyor, bir süre zorlayarak kullanınca ataklığını geri kazanıyor.

Toparlarsak: - Düşük devir özellikle hızlanma sürecinde çiğ yakıt oranını olumsuz yönde etkileyeceğinden kurumlanmayı arttırır. - Kurumlanma DPF üzerinde de olumsuz etki gösterir. - Gerek kurumlanma gerekse DPF rejenerasyonu için 1500-2000 km'de bir en az 15 dakika 3000 dd ve sütünde seyredip temizlik yapmak gerekecektir, bu da yakıt ortalamasını olumsuz etkileyecektir haliyle. - Bu şekilde uygulama ile elde edilen uzun süre tüketimi ile kurumlanmış ve bu nedenle göreceli verimsiz çalışan bir motorun neden olacağı tüketimin karşılaştırmasını da yapmak lazım. - Motor kontrol ünitesi talepleri kaydederek ve inceleyerek gaz tepkimelerini belirleyebilmekte ve düşük devirli kullanılan araçlarda hemen arzulanan performansa ulaşılamamaktadır. Konu oldukça karmaşıktır ve tek bir doğrusu yoktur.