Cem Boneval

Her ikisine de uygulanıyor, VW TSI motorlarla uzun dönem sonuçları konusunda pek bilgim yok, ama şuaraya bakabilir ve soruşturabilirsin: http://www.ayotogaz.com/?page_id=3151

Kompakt sınıftan araba seçenler ekonomi ve rahatlık odaklı modelleri tercih ediyorlar, dizele yönelme müşteri baskısından geliyor. Kalan zayıf benzinlileri alanlar da tüplemeyi planlayarak alıyor. Bu bir piyasa gerçeği... Güçlü kompakt arayan zibidilerin de parası biraz daha bol olacağından yönelebilecekleri Cupra gibi, BMW 3'ler gibi, Mini gibi daha çekici modeller var. Geriye az sayıda züğürt ama performans meraklısı kalıyor onlara da Cenk'in daha önce belirttiği gibi biraz makyajlanmış (İngiltere'deki Zetec S misali) sportif HB ile Ford hitap edebilir ve farklı bir imaj ve dar bir segmentte de olsa pazar yakalayabilirdi. Ancak böyle fantezi düşüncelere sahip olmayan nispeten bürokrat ve düz mantıkçı bir zihniyet var sanırım Otosan pazarlama katında... (bilmem ki hakaret amaçlı yazmadım, ama öyle algılanır mı şimdi bu) Opel'in de 180 BG motoru atla deve satmadığını düşünüyorum.

Ben de karışmasam olmaz... Farklı görüşüm var: Jetta da yeni Focus'da olgun ve yeterince dolgun araçlar. Özel bir duygusal bağ olmadığı sürece her ikisi de sahibini mutlu eder, yeter ki aklı almadığında kalmasın. Ancak daha önce çokça belirtildiği gibi varsayımlar üzerinden değil sergi alanında duran araba üzerinden konuşmak lazım, elde olan sana uyuyor mu uymuyor mu! Bence ne Jetta ne de Focus alırsanız hata yapmamış olursunuz. Bana göre artı ve eksileri de özetleyebilirim... Focus (1.6 atmosferik) + Dinamik sürüş özellikleri, yeterli konfor + Güvenilir, kendini kanıtlamış motor + Dinamik iç tasarım + Göreceli ucuz servis ve yedek parça fiyatları - Motor ömrünü tamamladı ve performans olarak oldukça zayıf - İç mekan yeterince ferah değil, bagaj küçük - Gelecekte gelebilecek donanımlar pişmanlık yaratabilir VW Jetta 1.4 122 PS + Şık karoseri + Ferah iç mekan, büyük bagaj + İyi ikinci el değeri ve marka imajı + Umulandan performanslı motor ve göreceli düşük yakıt tüketimi + DSG opsiyonu - Sıkıcı iç tasarım - Ruhsuz ancak güvenli ve yeterince konforlu sürüş özellikleri - Burnundan kıl aldırmayan satış ve servis elemanları

Şimdiye kadar iki tane dizel Mk3 kullandım, ikisinde de kalkışta, rampada vb. sorun olmadı, 1500 dd altında iken ani hızlanma beklentisi içinde olmamak lazım, başka da sorun algılamadım. Diyeceğim o ki farklı dizel araçlar kullanmış birisi olarak dizel acemisi değilseniz araç motor yönetiminde bir sorun olma ihtimali yüksektir. Program güncellemesi yaptırıp denemekte yarar var.

Kaç kere yazdım, daha hala daevt mi bekliyorsun. Esas uğramassan olacakları düşün. Ogünüm ihmal etmedi sağolsun beni...

Sadık, yol bilgisayarı EcoMode Sürücü Bilgilendirme Sistemi, gösterge panelinde üç kategoride sürüş performansını skorlandırarak sürücüye daha ekonomik sürüş için tavsiyeler veriyor. Optimum yakıt tüketiminin elde edilmesi için araç hızı, motor devri, torku ve sıcaklığı ile birlikte gaz pedalı, debriyaj pedalı ve vites konumu gibi parametreler sürekli gözlemleniyor. 1. Öngörü, yani trafiğe uyum sağlamak, olabildiğince akıcı sürmek. 2. Sakin kullanım, yani güçlü gaz verme, güçlü ve sık fren yapma gibi davranışlardan uzak durmak 3. Doğru vites kullanımı, ekonomiyi sağlayan devirlerde vites değiştirmek. Ekranda her biri için yaprakları kademe kademe dolan birer çiçek var, üçünün de yaprakları full doldu mu, al sana Eco şampiyon, bende ortadaki (sakin kullanım)I sürekli boş, oluyorum keko şampiyon.

Yok ya, bana zırnık koklatmıyor, öngörü ve vitesleri düzgün kullanma tam dolu, sakin kullanma sıfır dolu! EB ve CB kombinasyonu böyle oluyor demek ki...

Yeri değil ama okuyunca bir fıkra aklıma geldi: Genç, zengin ve biraz da şımarık bir Türk çift Amerika'da ev kiralayacaklar, emlakçı gezdiriyor Mutfağa geldiklerinde hanım itiraz ediyor: "- Ayyyyy, Muvaffak bu mutfak çok ufak...!" Emlakçı biraz sinirlenerek devreye giriyor "- Mam, this is your kitchen and not your fu**ing place" Başarılar

Sürüş halinde ansızın oluşması ve gaz pedalı konumundan etkilenmiyor olması mazot gelişinde sıkıntıyı düşündürüyor gerçekten. Ön besleme veya yüksek basınç yakıt pompalarında geçici devre dışı kalmalar söz konusu olabilir mi bilmiyorum ama sorunu bu yönde aramakta yarar var. Biraz motor teknolojisine hakim olmak adına şu bölümü de inceleyin arada: Birkaç öneri: Sorunu çok net tanımlıyorsunuz, tesadüfi olması nedeniyle arıza anı dışında ne sürüşte ne de IDS kontrolünde anormal bir durum saptanamayabilir. Yine de arızalı olduğundan emin olduğunuzu ve daha ayrıntılı test etmelerini istediğinizi belirtin. Eğer baştan savma niyeti varsa nazikçe sorunu mutlaka Otosan'a ileteceğinizi de söyleyin. Gerekirse Otosan müşteri hizmetleri ile bağlantıya geçin ve derdinizi anlatın. Müşteri memnuniyeti önemsendiği için ciddiye alacaklardır sizi, ancak bu süreçte sabırlı olmakta yarar var. Arıza sizi aracı kullanmaktan alıkoymadığı için bu çok zor olmayabilir. Ancak aracı birkaç gün için test edilmek üzere bırakmak zorunda da kalabilirsiniz. Aracı reddetme hayali kurmayın boş yere. Garanti sözleşmesine göre size arızayı giderip en geç 30 iş günü içerisinde teslim etmek zorundalar. Eğer garanti süresi içinde 1 yıl içinde farklı arızanın dörtten fazla, veya aynı arızanın ikiden fazla tekrarı halinde, maldan yararlanamama da süreklilik olursa (diğer bir ifade ile 30 iş günü içerisinde onarım gerçekleştirilemezse) tüketici mahkemesi kararı ile değişim veya bedel iade talebi söz konusu olabilir. Uzayan onarım sürecinde size aracınızın muadili bir araç tahsisini de talep edebilirsiniz. Kolay gelsin, gelişmelerden bizi de bilgilendirin.

Reset tuşu denilen de sol direksiyon çatalındaki oklu düğme grubunun ortasındaki OK tuşu...

1. Ön cama film çektirmeyin, hem polisle başınız derde girer hem de gece görüşünüz azalır. 2. Uygun fiyattan ne anladığınıza bağlı ama Tevfik Beyle irtibata geçin, o Ray-Ban firması ile iyi ilişki içerisinde ve bu konuda en deneyimlimiz.

Emre özellikle sorun üretmek için mi buradasın? Anahtar niye arabanın içinde? Yedek anahtarın nerede? Arabanın kapıları zaten kilitlenmediği için bu işlemi denemeyecek miydik? Çok mu zor arabanın kilitlenmeyen kapısını açıp içerideki anahtarı almak? Al benden de sana sorular: Gök yüzünde kaç yıldız var? Bir avuç kumda kaç kum tanesi var? Yüzmek zayıflatıyorsa balinalar nerede yanlış yapıyorlar? Niçin falcıya gitmeden evvel randevu almak gereklidir? Geleceğimizi bilemez mi? Eğer bugün hava sıcaklığı 0 derece ise ve yarın iki kat daha soğuk olacaksa, yarın hava kaç derece olacaktır? Işık 300.000 km/sn hızla yayıldıgına göre karanlık hangi hızla çökmektedir? Işık hızında giden bir arabada oturduğumuzu varsayarsak, farları yakınca ne olur? Niçin fare kokulu kedi maması yok? Teflona hiçbir sey yapışmadığı halde teflon tavaya nasıl yapışmıştır? Niçin uçaklarda paraşüt yerine can yeleği vardır? Eğer uçağın karakutusu kaza anında parçalanmıyorsa neden bütün uçak bu kutunun üretildiği maddeden yapılmamaktadır? Eğer bir şizofren diğer kişiliğini ölümle tehdit ediyorsa, bir rehinelik durumundan söz edilebilir mi? Tabelacılar greve giderlerse, ellerindeki pankartlara birşey yazabilirler mi? Soyu tükenmekte olan bir hayvan, soyu tükenmekte olan bir bitkiyle besleniyorsa ne yapmalı? Neden koyunlar yağmur yağdığında çekmezler? Eğer bir kaplumbağanın kabuğu yoksa çıplak mıdır yoksa evsiz mi? Eğer dünya bir sahneyse, seyirciler nerede oturuyor? Eğer bir adam bir ormanın ortasında tekbaşına konuşuyorsa söylediklerinin yanlış olduğundan sözedilebilir mi?

Ya evet de, işte program değişikliği oluyor ya belki bir şeyleri "reset"liyordur diye züğürt tesellisi... Denesin görelim!

Yeterince rahatladığımıza göre, herşeyi oluruna bırakıp içimizdeki çocuğu serbest bırakma, dans etme, şarkı söyleme, özgürleşme zamanı... Tekrarsa da umurumda değil

Biraz da Karunesh takılalım bu akşam... http://youtu.be/taNhPSXlXf8 Rahatladık ve gevşedik umarım...

Nereden tanıdık geliyor acaba?

Dizel ve benzin arasındaki farka girmeye gerek yok ki, modern yaşantıda kullandığımız her şey kanser yapıyor zaten, ışınlar, yiyecekler, stres, kısacası hemen hemen aklınıza ne gelirse. Hal böyle olunca böyle bir haberle medyada ortaya çıkana güler geçerim, hele ki yeni bir keşif olarak sunuluyorsa. Dizelin esas kanserojenleri tam yanmamış karbon partikül yan ürünlerde, zaten bu nedenle de DPF şart koşuldu yeni nesil araçlarda... Tedbir iyidir ama çok takmayın böyle şeylere, endişe de kanser yapıyor. Performans almak için DPF ve katalitik konvertörlerini sökenlere de buradan selam olsun vesile ile...

Sana şimdilik bir DBS verelim, ısınma turları at.... Yeterince ısındıysan şimdi hayal et: Bu senin olacak! Ve şimdi biri sormaz mı: "Bunun için ne kadar günah işlersin?" diye....

Mehmet Can Bey aracınızı güle güle kullanın. Arkadaşlar yazmış zaten, jant ebadında Trend ile Style arasında fark yok, ikisi de 16", ancak lastik ebadında var, Trend 205 taban iken, Style 215, yanak her ikisinde de 55. Bu durumda sadece jant değiştirmeniz yeterli olacaktır. Hele ki çıkma Style jantı bulduysanız makul fiyata hiç düşünmeden yapın. Bir de kavram kargaşası var, çelik jant hem esnaf hem sürücüler arasında yanlış kullanılıyor, sizin Trend üzerinde standart gelen jantlar çelik/saçtır, takmak istedikleriniz ise alaşım janttır ve genelde alüminyum/magnezyum alaşımıdır. Bunlara daha genel tabirle hafif metal jantlar denilebilir, bilginize...

Martin asmış ama tam asmış. Aslında Ne pistte ne kullanımda saf kan bir spor otomobil üretemiyor Aston Martin, ama İngiliz tarzı öyle bir asaleti var ki, için eriyor. Cenk onunda bunu mu almaya karar verdin, öyle mi anlamalıyım bu mesajı? Ölüm ani, hayat fani, sen de şunu alıp kullansan ne olur yani?

Benim aracımda fabrika çıkışı bu özellik aktif idi. Otokoç'ta kimsenin bu işle uğraşmayacağından emin olduğumdan yukarıdaki ifadenin genel geçerliği konusunda kuşkum var. Ayrıca otomatik kilitleme her zaman çalışıyor, tek kapı da açsa dört kapı da açsa... Yani en azından benim aracımda! Bu arada "resetlemek" gerçekten işe yarayabilir denemekte ciddi yarar var.

Alakası yok... Yani ne Tevfik genç ne de bu giysi yaşlılar için... Yaşlıların da kullanabileceği araçlar üretmek üzere yaşlı ve göbeklilerin (burada kastedilen Tevfik değil benim gibiler) nasıl davranacakları ve sisteme hakim olup olamayacaklarını test etmek üzere bu giysi giydiriliyor. Giysi değişik bölgelere kalınlaştırmalar, değişik adale gruplarının da hareketlerini kısıtlayıcı özellikler getirerek bir tür yaşlı simülasyonu yapılmasını sağlıyor. Halbuki isteseler ben gönüllü çalışırdım onlarla. Daha fazla detay için

İlgi alanım girdiğinden ben tamamlayayım. ECG: Elektrocardiography, ya da kalbin elektriksel aktivitesinin yazdırılması. Aachen Üniversitesi ile ortak çalışmada koltuğa monte edilen sensörler üzerinden sürücünün kalp elektrik aktivitesi yazdırılıyor ve böylelilkle kalp krizi, ritm bozukluğu vb. durumlarda kalbin yeterli kan pompalayamayıp sürücünün şuurunun kaybolmasına neden olacağı hallerde iki şey yapıyor: 1. Sürücüyü kenara çekip tıbbi yardım talep etmesi konusunda uyarıyor. 2. Yardımcı sürücü aygıtları ile (şerit koruma vb.) kaza olasılığını asgariye indirmeye çalışıyor. Tabii idealde aracı trafikte giderken kendi kednine güvenle durdurmak esas hedef, ama bu henüz geliştirilmekte olan bir program. Sürücülerin %95'inde sürüş süresinin %98'inde başarılı kayıt tutulabilmiş ki bu çok iyi bir değer. Biraz fantazi bir yaklaşım ama gelecek zaten fantaziler üzerine kurulu değil mi?

Cevap hakkımı ilerisi için saklıyorum. Es kaza (bana uğramadan) buradan geçtiğini içeren bir mesajını forumda gördüğüm an için!