Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.804
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Kalabalık bir katılımla bu hafta sonu Eskişehir'de ralli şenliği var. Yakın olanlar izlemeye gayret etsin, sezon çekişmeli başladı. Bakalım bu sefer ne sürprizler olacak? Kayıt listesi: http://www.esok.org.tr/doc/ESOK-Kayit-Listesi-2012.pdf Web sayfası (canlı sonuç yayını da var): http://www.esok.org.tr/v2/?page_id=9 Haydi biraz spor yapalım....
  2. Güncel olduğunu hatırlatmak isterim. 11 - 13 Mayıs'ta kamyoncular Istanbul Park'ta Artık web sayfası da var: http://www.kamyonyarislari.org/ 3 günlük bilet 45 TL. Ayrıca destek yarışı olarak Türkiye Pist Şampiyonası ve Porsche Cup yarışları da var. Bence kaçırmayın... Ben görev gereği zaten gidiyorum. Forumdaşları da beklerim...
  3. Sorun da burada ya... Kim bize hindi diyor ki? Biz diyorlar şeklinde algılıyoruz..! Kendi kendimize gelin güvey oluyoruz ve tuhaf bir alınganlık sergiliyoruz, belki de bunun kökeninde toplumsal özgüven eksikliği yatıyordur, ne bileyim... Durum buysa umarım "Turkiye" denince tedavi olmuş oluruz. Kaldı lki bana hindi dediler diye hindi olacak halimiz de yok. Çok zorda kalırsak başlarız: "Bir baba hindi...." Not: Bu arada Turkiye denmesinde elbette bir sakınca yok, ama bize hindi diyorsunuz, yapmayın, biz alınıyoruz, ayıp oluyor ama tarzı bir çıkışa ben hala "komik" diyorum.
  4. Emir benim gibi eleştiri getirmeye başladın. Ben farklı bir konudan yaklaşacağım, her ne kadar arkadaşımız görsel katkısı var, işlevsel etkisi yok dese de bunun gerçeği yansıtıyor olması mümkün değil. Yapıştırdığınız film eğer görüntüyü karartıyorsa ışığı da bir miktar kesecektir. Bu da görüşün kötü olduğu yağmur, kar, sis gibi hava şartlarında güvenliği olumsuz etkileyen bir özelliktir. Bu tür maskelemeler Avrupa ülkelerinin bildiğim tümünde bu nedenle yasaklanmıştır. Yasağa uyarsınız uymazsınız size kalmış, ama oluşan güvenlik sorunu bir başkasının kaza yapmasına yol açacaksa, ki bu olası, bence iyi düşünmek lazım. Trafik ciddi iştir...
  5. Ben bunu boş iş olarak görüyorum. Kim bana gelse dese ki sen bana "hindi" diyorsun, ben "hindi" değilim, lütfen başka isimle hitap et, güler geçerim. Kendimize hindiliği yakıştırmış ve tuhaf bir ezikliğin dışavurumunu yaşatmış oluyoruz bu tür tepkilerle bence. Bana gerçekten gülünç geliyor. Adamın beni hindiyle özdeşleştirme kapasitesi varsa bu da çok çok onu "Turkey"nin eş anlamlı sıfatlarından birine kavuşturur beni değil. 50 senedir Anglosakson grubu ile çok yakın irtibattayım, daha bir kez ülke isminin espri amaçlı kullanıldığında şahit olmadım. Kullanan yok mudur? Mutlaka vardır... Ama o kişilere siz farklı bir isim kabul ettirseniz bile dalga geçecek başka bir konu bulurlar. Neyse pişmiş aşa su katılmaz, bu konuda çaba göstermek isteyenlere kolay gelsin. Ama imajımız iki harf bir kelime değişikliği ile düzelmez onu da bilin.
  6. Normaldir, ülkenin genel hali öyle...
  7. Focus: Hala değişmedi, araç 8800 km'de, şehir içi 120 km/s geçmemek koşulu ile 7.4-7.5 arası... Fiesta: 25000 km'de, şehir içi 80 km/s geçmemek koşulu ile 5.6-5.8 (hanımda)
  8. Adama sormazlar mı "Kardeşim 120-130 ile giderken direksiyonu bırakıp gaza yüklenmek ne akla hizmet?" diye... Sağa ayarlı ifadesi işkembenin derinliklerinden, bir tarafa ayar yapmak gerekse sola ayarlamak gerekir çünkü zaten yolun hafif eğiminden araç sağa yönlenir, ona karşı durması çarpık ama geçerli bir mantık çıkarımı olurdu... Benim hiç bir aracım belli bir yöne çekmedi, ne bu Focus, ne eski Focus, ne kullandığım dost işi ya da kiralık Focus'lar. Açıkcası senin yazdığını da hiç denemedim, yani göreceli yüksek hıza çıkıp, direksiyonu bırakıp gaza yüklenmek... Bence önden çekişlerde gaza yüklenme ile var olan sapma eğilimi artar, bunda da en önemli etken kolay fark edilmeyen yol eğimidir. Aynı manevrayı yolun soluna geçip kimseye çaktırmadan bir daha deneyin bakalım çekme yönü değişiyor mu...!? Antalya'ya yolunuz düşerse ben bu konuyu burada çözecek ustayı tanıyorum, aklınızda bulunsun
  9. Bu konuyu PM/ÖM üzerinden yapalım lütfen...
  10. Hehe... Bu da öyle: Araca gelince, Cayenne ile Ford Evos arası bir şey olmuş. Ve benim ilk tepkim "Iyyk" oldu. Zaten bu segmente hiç ısınamadım, nedense iktidarsızlığa çare niyetine kullanılıyor gibi algılıyorum (galiba oturup çocukluğumu anlatmama gerekecek)
  11. Eh iptal ederseniz en azından ikincisinin olma olasılığını bir hayli yükseltirsiniz...
  12. Doğrusu Fiat dünya ölçeğinde başarılı olmak için çok uğraşıyor. Yaratcı modelleri de yok değil ama imaj derseniz hala istenen düzeye gelmedi. Eskiye göre malzeme ve işçilik kalitesinde önemli düzelme var. Ancak nedense hep bir şey eksikmiş hissinden kurtulamıyorum... Viaggio'ya gelirsek Çin'de lansmanının yapılmış olması bence tesadüf değil. Ben burada hemen Samsung SM3/Renault Fluence'e yönelmiş bir rekabet görüyorum, Genel çizgileri de benziyor zaten, ha bir de far tasarımı Mitsubishi Lancer'ı andırmakta. Bu tür detaylara takılmamak lazım, benzetmek isteyince illaki bir şeyler bulunur, artık özgün bir üretim oek mümkün değil sanki. Genel kanı derseniz: Karizmadan ve albeniden yoksun benim için, dönüp bakmam bile. Ama eğer uygun fiyatla satılırsa göreceli kalabalık aileler, kiralık filolar ve üst sınıfa çıkamayan işletmeler için iş aracı olarak bir alternatiftir.
  13. Olmayan şey için neler yaptın merak ettim şimdi...
  14. Uzun yolculuklarda arabanın içinde boğulmamak için çok gerekli ve önemli bir uygulama. Anormal bir durum yok. Hız arttıkça giren hava basıncı arttığından, pencere açıldığında da kabin içi basınç düştüğünden ve akım sağlandığından artması da normal. Rahatsız ediyorsa havalandırma ızgaralarındaki düğmeleri kapatabilirsiniz.
  15. Güzel fiyatlar, 16.000 TL'ye komple otomatik şanzıman, 1800 TL'ye komple far, 25-26.000 TL'ye komple gövde falan bile var. Niye arabaların bu kadar kolay pert olduğu bu fiyatlardan anlaşılıyor. Umarım fazla muhtaç olmayız....!
  16. Gözün aydın... Bilgilendirme için teşekkürler!
  17. Tolga ayrıntılı bilgi için teşekkürler, defaten bu zırıldamanın kapı trimlerinden kaynaklandığını, hoparlörlerin kalitesi ile ilgisi olmadığını, izolasyon maddesi eksikliği olduğunu yazdık, bu anlatım ile hem sorunun kaynağı kesinleşmiş hem de çözüm şekli belirlenmiş oldu.
  18. Anlaşıldı, bu kadar akım çeken bir sistem olunca haliyle alternatöre yük biniyor, o da motordan güç çalıyor. Ve tabii bir miktar tüketimini de arttırır, ama bence %10'u geçmez.
  19. Akü? Yakıt? Düşük voltaj gösterge panelinde tuhaf belirtiler verebilir, yol bilgisayarını etkileyeceğini zannetmiyorum yine de. Onun dışında tüketimle bir ilgisini kuramadım...
  20. Alperen araba daha çok yeni, az sayıda düşüyor, yakında artar, her türlüsü bulunur. Benzinli bulduğum da satılmadı zaten, kimse ilgilenmedi demek....
  21. Aynen öyle, önler mid, tiz ayrı, arkalarda koaksiyal olması lazım.
  22. Bu kasaya tek kapı yapmamış olmalarına şaşıyorum, çok şık duruyor. Diffüzör biraz abartılı geldi bana, RS videosu da güzel,sipariş veresim geldi. Tabii 395 beygirin ön tekerleklerden yolu nasıl kazıyacağını düşünmek bile istemiyorum.
  23. Tiz hoparlörleri (namı diğer tweeter, twitter ile karışmasın - kelime kökeni aynı olsa da) yönlü ses verir, yani doğrudan kulak hiznıda ve kulağa doğru ses verirse işe verimli çalışır. Dolayısı ile önerdiğin yere monte edilmesi ancak belki biraz arkada oturanlar için anlamlı olabilir, öne fazla etkisi olmaz. Ancak pandizot (bu da ne tuhaf isimdir) üzerine uygun açı ile monte edilirse arka cama çarparak gelen ses dalgaları etkili olabilir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.