Cem Boneval

Konu dışına kayıyoruz kusura bakmayın... Türk tüketicisinin bilgisi yoktur ama fikri vardır (acı ama çevremde çok yaşadığım bir gerçek, böyle genellemelerden nefret ederim ama yine de yazmadan edemedim). Dayatmalara karşı özgüven kaybı da bu cehaletten kaynaklanır. İki nedenle soru sormaz: 1. Ne soracağını bilmez. 2. Sorduğu soruya alacağı cevabı anlamayacağından çekinir. Yoksa efendilik, kibarlık, saygı vb. özellikleri eskilerde kaldı. Kötü bir benzetme de olsa hasta sahipleri ile cerrahi tedavi seçenekleri ve sonuçlarını konuşurken bunu çok yaşıyorum; çizimli ve fotoğraflı, detaylı ve anlayabilecekleri dilden anlatmaya gayret ediyorum, en az 15-20 dakika sürüyor ve hasta sahibinin yüzünde giderek daha anlamaz ve bunalımlı bakışlar beliriyor, ve sonunda iki ifadeden biri kullanılıyor: "Siz daha iyisini bilirsiniz, nasıl doğruysa öyle yapın" kabullenişi , ya da rahatlamaya yönelik "yani tehlikeli bir şey yok değil mi?" sorusu. Bu benzetmede daha karmaşık ve kritik bir yaklaşım gereksinimi olsa bile görüş bildirmekte zorlanıyor ve anlamak için daha fazla uğraşmıyorlar. Doğal olarak araba insan yapısı ile kıyaslanamaz, ama aynı bilgi eksikliğine orada da rastlamak mümkün, daha önce Bora'nın da dediği gibi kulaktan dolma bilgilerle bir fikir oluşuyor ve işin özünü anlamadan satıcıya beni kazıklayamazsın mesajını verme ötesinde bir kaygısı olmayan diyaloglar yaşanıyor. Eğitim şart...

İnsan ve makinanın dayanıklılık sınırlarının ölçüldüğü zor ortamlardan birisinde sürüyor İsveç rallisi. Sıfırın altında 20-30 derece arasında gündüz sıcaklıkları ve kar/buzdan başka bir seçenek bulunmayan zemin rekabeti farklı boyutlara çekiyor. Yarışın ilk gününde 10 etap koşuldu ve her zamanki gibi İskandinav sürücüler sıralamada ön sıraları kapmış durumda. Bu sefer Ford da önemli bir avantaj sağlamış gibi, tabii şimdilik ve önümüzdeki iki günde çok şey değişebilir. İlk gün sonunda sıralama: Biraz da görseller Videoyu ise mutlaka izleyin (HD ve tam ekran lütfen):

Mertol'un başka bir forumdaki başlığından esinlendim. Spor otomobil kavramına farklı bir boyut, güzel bir video, iyi seyirler... Aktör Pagani Huayra, çok kısa künyesini vereyim: Mercedes-AMG 60° V-12 motor, çift turbo (M158) 700 BG ve 1,000 Nm tork Maks. hız 370 km/h 0–100km/h 3.6 saniye Aerodinamisi ise benzersiz, flap sistemleri ile ağırlık katarımları ve ön-arka yerden yüksekliği ayarlayabiliyor. Fiyat mı? Şışşşşş.... rüyayı bitirmeyin! Resmi web sayfası: http://www.pagani.com/huayra/default.aspx

Herhalde Ogün... Aynı şeyi kast ediyorum zaten, eğim motora binen yükü arttıracak, ama sonuçta bu da sabit bir yük, bu yüzden maksimum tork değerinde gitmek daha verimli olacaktır diyorum. Aynı şeyleri yazdığımın farkındayım ama başka türlü nasıl anlatacağımı bilemedim!?

Okumak öğreticidir... Gerek bu forum başlığında gerekse kullanıcı kitabında bu konu ile ilgili yeterince bilgi var. Bkz. S.173

Pardon da ne bekliyordu ki? 180 BG makina 5 litre mi yakacaktı şehir içi? Hiç mi incelemedi almadan? Ekonomik olsun diyor idiyse nesine gidip bu kadar güçlü araç aldı? Kusura bakma Bora ama bu tipik bir bilinçsiz tüketici örneği olmuş. 5000 km sonra şunu tereddütsüz söylerim ki bu fiyata ve bu tüketim değerleri ile bu gücü ve kulanım zevkini birlikte sunan araç zor bulursun... 1.0 EB'a gelince; ülkemizde piyasada yer etmesi vakit alacak. Ciddi ön yargı var. Ayrıca tüketim değerleri kullanım tarzı ile çok ilgili olacak. Ama ben 1.6 EB ile şehir içinde kışın 8.4 civarında gidiyorsam, onunla da 6.5 - 7 arasını yakalarım, ve bu konuda iddialıyım. Bence şans vermek lazım.

Bora'nın sezgilerine güvenmeliyiz bence, sonuçta Focus alan topluluk için iyi bir örnek teşkil ediyor, ödediği bedel de marka bağlılığının en iyi kanıtı. Bora böyle hissediyorsa geniş bir meraklı grubu benzer hissedecektir. Diğer bir deyişle Bora ikna olmadan Focus'ta 1.0 EB'un başarılı olma şansı çok düşük. Not: Bu mesaj gırgırına yazılmamıştır.

Kuşkusuz yüke göre tüketim değişir, ama burada konuştuğumuz sabit yükte en düşük tüketim nasıl sağlanır değil mi? Yük arttıkça maksimum tork değerinde seyir daha verimli hale gelecektir zaten. Yani bu açıklamanın sorunun çözümüne önemli bir katkısı yok bence...

1. Soru en ekonomik sürüş nasıl olur değil ama, tanımlanmış bir problemimiz var, 2 km yokuş yukarı en ekonomik nasıl gidilir. Tanımlanmamış bir parametre giriş hızımız, ben onun bizim seçimimize bırakıldığını düşünüyorum. 2. Mutlaka 5.vites tanımlaması da yetersiz değil mi, ya 6 ileri ise..? 3. Min 90 max 100 km/h hız neye göre hesaplandı, tork değerine göre ise aktarma oranlarını da göz önünde bulundurmak gerekmez mi? Falan filan işte...

Bu veriler ışığında probleme geri dönersek araç düşük devirde daha az yakacak ama daha uzun süre bu yakıtı kullanacak ve 2 km'yi 4 dakikada kat edecek ve toplam tüketimi 0,33 l yakıt olacak. Yüksek devirde göreceli daha çok yakacak ancak mesafeyi daha hızlı alacağı için (1dak 20 saniye) nihai tüketim daha düşük olacaktır: 0,18 l Aslında belli bir mesafede düşük tüketim rekorları kırılırken farklı bir teknik uygulanıyor, araç verimli bir şekilde maksimum hıza ulaştırılıyor, sonra boşta yavaşlayana kadar ilerlemesi bekleniyor, yeniden hızlanıyor ve boşta kaymaya bırakılıyor ve böyle devam ediyor... Ama tabii akan bir trafik içinde bu yöntemi kullanmak mümkün değil. Bu sorunun cevabı da basit: İkisi de sırılsıklam olur

İngiltere'den bir sürüş izlenimi daha: http://www.evo.co.uk/carreviews/evocarreviews/278602/driven_ford_focus_10_ecoboost.html Çok olumlu bahsediliyor, motorun sessiz, sakin, sarsıntısız ve rafine Çalıştığından ve özellikle düşük devir torkunun Çok yeterli olduğundan bahsediliyor. "Brake mean effective pressure" (BMEP, ya da silindir iÇi ortalama basınÇ denilebilir) değerinde de bir rekora imza attığı belirtilmiş. Motorun performans verimliliği aÇısından bir ölÇüt olarak kabul edilebilecek bu değer atmosferiklerde 150 psi iken, turbo motorlarda ort. 200 psi'ye yükseliyor, 1.0 EB'da ise neredeyse 350 psi. Tabii bu yüksek basınÇ motor ömrü konusundan soru işaretlerine neden olabilir. Onu da zaman iÇinde göreceğiz. Ayrıca motorun deneme amaÇlı daha büyük turbo ile 180 BG güÇ verebildiği, yakında atmosferik 75 BG versiyonunun da Çıkacağı yazılanlar arasında. Burada da ön akstaki 30 kg hafiflemenin yol tutuş ve kullanım kolaylığı acısından büyük avantaj olduğundan bahsedilmiş.

2 km'lik bir yolu sabit şiddetli yağmurda koşarak giderken mi daha çok ıslanırsınız yürüyerek giderken mi?

Almanya'da Focus için 22 Şubat yeni fiyat listesi yürürlülüğe giriyor. Ecoboost Start-Stop sistemiyle atmosferik benzinli hemcinslerinden 200€ daha pahalı daha önce de yazdığım gibi. Almanca'da olsa fikir vermesi açısından ilişikte: http://www.motor-talk.de/forum/aktion/Attachment.html?attachmentId=705094 Ayrıca son sayfada performans verileri de var, fabrika verileri olarak 1.0'ın 1.6'dan pek de geride kalmadığı gözleniyor, tabii ara hızlanma değerleri yok, onların biraz daha iyi olmasını beklerim. Bu arada donanım seçeneklerindeki çeşitlilik de dikkat çekici.

Bilgilendirme için tşekkürler ama bülten olduğunu bilmek yetmiyor gerçekten, insan içeriğini de merak ediyor. Yapın bir forumdaşlık da paylaşın bari...

Bak bu çok daha beklentilerimi karşılayan ve okuması keyifli bir yazı olmuş. Eminim Ford ekibi de çok mutlu olmuştur okuduğunda...

Şaşırtıcı bir durum yok. Acaba huzursuz çalışma karakteri olur mu diyordum, ama okuduğum kadarı ile gayet sakin bir motor. Yol tutuşu büyük motorlarla karşılaştırmış ancak motor performansına değinmemişler. Karşılaştırmalı bir test önemli. Yani en azından turbo benzinlinin atmosferiğe göre maksimum torkuna çok daha düşük devirlerde ulaşması nedeniyle daha rahat bir kullanım sunuyor olması lazım. Ayrıca 30 kg farkın yol tutuşu bu kadar bariz etkileyeceği konusunda kuşkularım var. Ama olumlu olması güzel tabii. Bu arada Almanya'da eş değer atmosferik 1.6'ya göre €200 daha pahalı olacağı yazıldı.

Eksikleri tamamlayalım İyi inceleyin yakında sınav yapacağım....

Bu suçlayıcı ve hatta belki biraz da aşağılayıcı mesajdan sonra bir-iki kelime yazma ihtiyacı hissettim. 1. Bireysel olumsuzluklardan genelleyici sonuç çıkarmak doğru olmaz. Ben de hemen karşınıza dikilir ve 2000 yılından beri 5 tane Ford sahibi oldum, değişik fırsatlarda hemen her modelini de kısa veya uzun süreli kullandım ve ne mağdur oldum, ne de araçlarla ilgili kayda değer, sıra dışı bir memnuniyetsizlik yaşadım derim mesela. 2. Bir başlık açar ve eksik ve hataları sorarsanız olumlu yönleri tümüyle göz ardı etmiş olursunuz ve memnuniyet adına nesnel bir değerlendirme yapamazsınız. Eminim bugün forumdaki Ford sahiplerine "bu şartlarda yeniden Ford alır mıydınız" diye soru sorulsa cevap büyük oranda "Evet" olurdu. 3. Bugün VW'de aynı soruyu sorsam belki içeriği farklı ama benzer uzunlukta bir şikayet listesi çıkardı ortaya, bu insan doğası gereği... 4. Benzer bir düşüncemi daha önce de yazmıştım, ama bu forumda olmayabilir, GFK ve yetkili kişisini tanımıyorum, ama işverenini kötülemek ve verilen görev çerçevesinde elde ettiği bulguları ulu orta paylaşmak görev bilinci, etik ve iş ahlakı açısından doğru yapılanmaya sahip olmadıklarını gösteriyor bana, çok itibar etmem. 5. Biriyle sürekli kavga halinde isem bazen "acaba ben bir yerde yanlış mı yapıyorum" diye düşünmekte de her zaman yarar görmüşümdür. 6. çağrı merkezindeki arkadaşın açıklaması gerçekten mizahi yönden başarılı ve Otosan'ın eleman seçiminde biraz daha dikkatli olması gerektiğini vurgular nitelikte. Yukarıdaki mesajınızdan sonra Ford ile yollarınızı ayıracaksınız diye düşünüyorum, yeni markanızla ilgili düşüncelerinizi de gelecekte paylaşmanızı dilerim. Not: Marka fanatiği falan değilim, yukarıdaki satırları Ford'u savunmak adına yazmadım, herhangi bir markaya yönelik böyle bir eleştiri olsa benzer cevap yazardım.

Bendeki durum: İkinci fotoğrafa bakınca kapının çıtadaki kadar kaydırılacak payı yok gibi görünüyor. üretim hatası olduğu kesin de açıkcası beni hiç rahatsız etmediği için ne yapılabilirle ilgilenmedim. olsun varsın...

Sanki ters ifade edilmiş gibi, Opet'ten alır ve kartınıza işletirseniz yakıttan kaynaklanan arızalar Otosan garanti kapsamında gideriliyor, başka bir marka kullandığınızda doğrudan aldığınız kuruluştan hasarın karşılanmasını talep etmeniz gerekiyor.

Göstergelerin önünde bir kitap rafı var, Fransızlar okumaya düşkün ya...

çok uzağa gitmeye gerek yok, yeni Peugeot 208

Tabii soğuk olmadığı için hem motor daha ekonomik çalışıyor, yani göreceli az yakıyor hem de daha az yıpranıyor. Ancak çok yüksek nem var, bu da korozyonu tetiklediği gibi, kauçuk aksamın da ömrünü azaltıyor. Bu konu ile ilgili kısmı, şimdi geyiğe gelirsek: Aslında kız alma ile ilgili değişik bir durum var kıyı bölgelerinde, mal paylaşımı esnasında denize yakın arsalar hep kızlara bırakılmış, deniz suyu etkisinde olduğu ve verimli, bitek bir arazi olmadığı için. Ancak bölge turizme açılınca arsaların değeri inanılmaz artmış ve birden çok sayıda Hanım Ağa oluşmuş. Bu bağlamda bölgeden kız almak kazançlı imiş bir dönem. Şimdi artık kıyıda satılmadık arazi kalmadı neredeyse, pek şans yok yani...

http://www.ford.com.tr/ford-servis/sikca-sorulan-sorular Ford web sayfasında güncel tüm modellerin kullanım kılavuzları indirilebiliyor. Ben yeni fark ettim, ihtiyaç sahiplerine saygı ile duyurulur. Aferin Ford!

Direk link kopyalayıp cevap menüsündeki resim kutusuna eklersen böyle doğrudan çıkar.