Cem Boneval

Toplu cevap olsun: 1. Sileceklerin silme alanı bence başarılı, cam kenarında kalan bölge ihmal edilebilir nitelikte ve benim için görüş kaybı nedeni değil. 2. Silecek suyu sonrası silmede gecikmeli yeniden silme gerçekleşmese de şimdiye kadar ihtiyaç hissetmedim. Nadiren tam ortadan ince bir su hüzmesi kalabiliyor, ki o hem görüşü engellemiyor hem de rüzgarın etkisi ile uçup gidiyor. 3. özel silecek suyunun hazneyi delmesi pek mümkün değil, öyle olsa içinde bulunduğu şişeyi de delerdi. İmalat hatası nedeniyle kendiliğinden delinmiştir. 4. Düzgün bir markanın cam suyu katkısının boyaya zarar vereceğini düşünmüyorum, dilüe etmeden kullanılabilir, olsa olsa fazla kullanım nedeniyle keseye zarar verir. 5. Yeni Focus azıcık da olsa hem dingil mesafesinden hem de boydan uzun olsa da iç mekan bir önceki kasaya göre dar. Sayılar oturma rahatlığı ile ilgili fikir veremiyor maalesef, sadece prospektüste aynı genişlikteymiş hissi yaratıyor o kadar. Mekanı daraltan da ön konsol, sürücüye doğru daha büyümüş, bence ergonomi açısından da başarılı olmuş ama işte iç mekan özellikle arkada yer kalmadığı biraz ferahlıktan kaybediyor. Ben bu uzay mekiği tasarımından (!) hoşnutum ama herkesin harcı değil. Ayrıca koltuğu nasıl rahat ediyorsam öyle kullanacağım, bu her araba için geçerli, benim rahat pozisyonum için geriye gitmesi gerekiyorsa gerektiği kadar gidecek, bundan sonra arkada yer kalmıyorsa da bu arabanın iç mekanı küçük demektir. Arkaya oturmak durumunda olmadığım için umurumda değil ama çocuklar şikayet ediyorlarsa haklılar. Bu nedenle ailecek bineceklere önerim C-Max'tir. Hal böyle olunca bu model de bir tür sportif HB veya sedan olarak eski kasanın pazar payına zor erişecek gibi görünüyor. Bence bunun da hiç bir mahsuru yok bu arada

Ne diyeyim... iYakup, Apple seninle gurur duyuyor

Tevfik kendini öldürmenin daha kolay yolları var, böylesi keseye zarar gerçekten, hem oğlanın rızkından gidiyor...! Not: 85-88 arası günde bir paket filtresiz Pall Mall içtim, 88'den beri uzağım, hiç aramadım, hiç aklıma da gelmedi. Bırakma nedenim de basitti: Eşim istemedi Istanbul Karıköy'lüyüm kısacası.

Daha ucuza bulunur, mesela http://www.hepsiburada.com/Liste/goodyear-20555-r16-91h-ultragrip-8-lastik/productDetails.aspx?productId=otysf778888&categoryId=259720 Daha bile ucuza aranırsa bayilerden çıkar diye düşünüyorum.

O zaman hiç sönmez ki Kontak tetikli bir besleme gerekiyor, ama uygun şekilde yapıyorlardır eminim. Alt panjurdaki sistemlerde iki sorun var, ikisi de kullanılan LED ünitesi ileilgili: 1. LED'lerin montaj açısı panjur kanadının eğimi ile uyumlu olacak ve direkt gidiş yönünde ışık verecek şekilde konumlanabilecek, aksi halde yanlara doğru aydınlatıyor ve uyarıcı nitelikte parlaklığa ulaşamıyor 2. Ucuz üniteler kısa sürede su alıp bozuluyor. Philips'ler ünite olarak iyi ama çok da ucuz değiller. Şöyle görünüyor:

Birbirinden bağımsız silecek motorları var, konum algılayıcıları da var muhtemelen. Benim hoşuma giden yanı camda hiç silinmemiş nokta kalmaması. Bir de silme işini bitirdikten sonra biraz yukarıda bekleyip işini doğru yaptığından ve ihtiyaç kalmadığına emin olduktan sonra yuvasına çekilmesi

Sevgili meslektaşım, Malumunuz sibercede büyük harf bağırmak anlamı taşıyor, ikide birde bir zıpır gelip ortalığı karıştırıyor, forum yönetimi de buna yönelik proaktif davranabiliyor. Ortada bir kötü niyet yok, yangına körükle gitmeyelim. Bazı tedbirler buranın kalitesinin idamesi için gerekli. Anlayışla karşılayalım. Zaten siz de öyle yapmışsınız... Bu arada ihtisas var mı? Nerede görev yapıyorsunuz?

Buna dayatma değil diyorsan dayatman gerektiğinde herhalde bunu yapacaksın... Bu arada konuyu dağıtmayalım Hasan kardeşimizin 700 TL'sine uygun bir telefon tavsiyesi peşindeyiz. Yüksek burjuvazinin telefonlarının kaç para olduğunun pek önemi yok. Ayfonu çok beğeniyorum ve ayfonlu yaşantında sana mutluklar diliyorum, en içten halimle...

özer Bey zaten aksini iddia eden yok. Türk şöförleri yavaş yavaş biraz piyasanın da etkisi ile eğitiliyorlar, Almanya'da ben çocukken herkes kış lastiği kullanırken, hatta çivililerini bile yeri geldiğinde takarken biz zincirle boğuşuyorduk. Kuşkusuz ithalat rejimlerinin, iklimin göreceli ılıman olmasının, keyfine araç kullanmanın pek yaygın olmaması gibi faktörlerle kış lastikleri gündeme gelmedi uzun yıllar. Şimdilerde olması gerektiği gibi olmaya başladı. En azından kışı sert geçiren yerlerde daha yaygın kullanılıyor. Mali açıdan da yazdığınız gibi aslında pahalı bir yatırım değil, yaz lastiklerinin ömrü uzaması bir yandan, kaza yapma riskinin azalması diğer yandan önemli avantajlar. Ancak önemli bir tehlike özellikle trafik yoğun bölgelerde kar şartlarında dahi yola normal lastikle çıkan "bize birşey olmaz"cı takımı. Sen duruyorsun, gelip vuruyor, ya da sen kaçıyorsun, kayıp geliyor vuruyor. Ben o takımdan çok çektim. Kar lastiği kullanımının daha da artması dileği ile...

Yakup ayfoncular ayfonlarıyla androidcilerde androidleriyle mutlu mesut yaşıyorlarken ayfon diye dayatmak neden? Herkesin seçimi gereksinimlerine göredir. Benim için ayfon haddinden pahalıdır ve bilinçsiz bir moda seçimi halini almıştır. Aynı VW gibi. Tercih edene neden diye sormam, ama ben yine de gidip Ford alırım.

Android için o fiyat aralığında hiç düşünmeden bence de Desire S, http://www.sahibinden.com/cep-telefonu-modeller-htc-desire-s Not 1: Sakalım yok ama, anlarsın işte... Not 2: Yaklaşık bir yıldır ilk günkü keyfi ve memnuniyeti ile kullanıyorum

Allah Allah Murathan Mungan da mı arabasız kalmış...!?

Mart'ı bekleyin...

Kaçırılan her fırsat daha iyisine açılan bir kapıdır.

Net ağırlıktan ne anladığınıza bağlı tabii. Yeni Avrupa normlarına göre fabrika verisi Yakup'un da dediği gibi araç, tüm sıvılar ve benzin %90 dolu artı bir adet sürücü (75 kg) şeklinde ifade ediliyor. Diğer bir deyişle sizin aracın net ağırlığı için yürüyecek kadar benzin bırakırsak yaklaşık 125 kg çıkartmak mümkün, yani 1220 kg'a iner, böylelikle net olur ama norma uygun olmaz. Vergi konusunda geçmiş dönemlerde Otosan vergi dilimlerine göre ağırlıklarla oynuyordu, uygun şekilde düşük gösteriyordu (bkz. yukarıdaki hesabın biraz modifikasyonu). Belki gene öyle yaptılar. Ayrıca değişik motor ve donanımlara göre araç ağırlığı 1270 - 1367 kg arasında oynuyor, ortalama bir değer vermiş de olabilirler. Tescil evraklarında ise 1400 kg gözükmesi çok anlamlı değil, sanki iki sürücüyle ya da sürücü olarak benimle hesaplanmış gibi.

Şu ankinden mutlu olamayanlar için güzelleştirici aksesuarlar var, ALmanya'dan MS Design ön-arka spoyler, marşpiyel, arka diffüzör, değişik jantlar ve gündüz farı ile zenginleştirme olanakları sunuyor. Türk imalatçılara örnek olsun diye:

Sizce bunlardan bir daha mı iyi olurdu?

Nede satmış eski sahibi acaba?

Boya bence, en azından bir de boyanmış halini görelim. Ayrıca ST gelmeden satarsan ilk ve tek olur, değeri artabilir...

Bana böyle bir şeyler söyleseler telefonda "Araç burada siz orada ne mÜhendisliği incelemesi yapıyorsunuz acaba?" diye sorardım. Sonra da "İncelemeniz ne kadar sÜrer acaba?" diye eklerdim. Ciddiye almışlar, en azından böyle saçma sapan bir cevabı dÜşÜnmek için çaba harcamak gerekir. Bence şu anda birileri Almanya'ya e-posta yazıyor, böyle böyle bir durum var, bununla ilgili bir servis talimatınız var mı diye, ki bunu bana sorsalar bu sorunu garantiden halletmiş olan en az beş şehirden servis bildirebilirim... Başka birileri de TÜrkiye'deki servis raporlarında böyle bir sorun belirtilmiş mi diye araştırıyor. Değerli arkadaşlar bence işi hızlandırmak ve Mustafa Anıl'a yardımcı olmak için bu sorunu kıyısından köşesinden yaşayan tÜm Focus Mk.3 sahipleri Otosan'ı arasın, benim yarın ilk işim bu olacak.

Vesileyle bir kez daha vurgulamış olalım, teşekkürler Erkan

Karda ön lastikler patinaja düşüyor, bunun üzerine TCS devreye girip patinaj yaptırmamaya çalışıyor, ancak yüzey kaygan olunca tekerleklerin dönüşü durma noktasına kadar düşüyor, haliyle ilerleyemiyorsun. TCS kapalı olursa patinajla karı kazıyıp altta tutunacak bir yüzey bulabiliyor tekerlekler zaman zaman... Bu durumdan faydalanmak için.

ESP'yi kapatmayın lütfen, sadece çekiş kontrol sistemini (TCS) kapatın, o da yokuş çıkmanızı engelleyecekse...

İki açıklama için aynı soru: Neden? öğrenmek için soruyorum. Düz gidişle viraj kabiliyeti arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyebilecek aklıma gelen bir tek negatif kamber ve ön toe-in/out açıları olabilir, başka da bir şey bulamıyorum.

Yakup bakıyom bakıyom bir şey göremiyom (özdemir Asaf nur içinde yatsın), ne görmem lazım sahi?