Cem Boneval

Tamam vaz geçtim, sıcak suyu çaydanlıkta değil termosta taşıyalım... Şaka bir yana bu Alman forumlarında da tartışılan bir konu, malum daha soğuk memleket, ve orada da daha çözüm üreten olmadı. Ford iyileştirme çalışmaları çerçevesinde eğer kullanıcıları dinliyorsa otomatik kapanmayı engelleyen bir seçenek üretecektir. Onun için Otosan'a yazın diyorum...

Bu mu?

Ford Michigan'daki (ABD) Dearborn fabrikasında sessiz sedasız Ford Focus Electric imalatına başlamış görünüyor. En azından geçtiğimiz günlerde ABD'de yapılan bir basın açıklamasında böyle duyuruldu. Tümüyle Focus yürüyen aksamını kullanan araç hızlı şarj özelliğine sahip ve pillerini üç saati biraz aşan sürede şarj etmesi mümkün. Menzil konusunda net bir açıklama olmamakla beraber bir saatlik hızlı şarjla yaklaşık 50 km yol katedilebileceği belirtilmiş, bu da tam şarj sonrası 150-180 km arası bir menzile işaret ediyor. Tek vitesli şansızman ile sürücü taleplerine hızla tepki verebiliyor ve 135 km/saat son hıza ulaşması da oldukça kısa sürede gerçekleşebiliyor. İlk parti araçların California ve New York eyaletlerine verilmesi planlanmış, 2012 yılı içerisinde üretim kapasitesinin artması ile 15 eyalete daha dağıtılması hedeflenmiş. MyFord Touch® sürücü iletişim sistemi ve MyFord® Mobile telefon bağlantı modülü ile uzaktan kumanda dahil pek çok işlevin kolaylıkla sürücü tarafından gerçekleştirilmesi sağlanmış. Bu arada ilk seri üretim aracın Google'a verildiği de haberde yer alıyor. Ayrıca oldukça rekabetçi bir hibrid C-Max üretim çalışmalarının son aşamaya geldiği de yazılmış. Avrupa konusunda herhangi bir bilgiye rastlayamadım. Kaynak: http://www.engadget....-line-into-goo/

Ya da şöyle diyelim: Normalde zaten aktif, siz ancak devre dışı bırakabiliyorsunuz.

Ümit, konuyu bulandırmadan yazamayacağım maalesef, ama espri şu: Konuyu mÜmkÜn olduğu kadar az bulandıralım, konudan sapmayalım, nÜkteleri de olabildiğince konu ile ilgili bir mesaja yerleştirelim, hem öğrenelim hem eğlenelim. BÜtÜn bunları da çok kasmadan ve kastırmadan yapalım. Bu forum alt yapısı ve aktif Üyeleri ile bu olgunluk ve beceri dÜzeyinde, biraz çaba ile daha da iyi oluruz. Konuya dönelim: Ford Focus'taki fiyat artışlarını aslında biraz da kur farkı ve enflasyon çarpanı ile yapılmış gÜncelleme ile izah etmek mÜmkÜnse de çoğu insanın alım gÜcÜ bu oranda artmadı. En azından Ford'a bakanların. Fiyat stratejileri ne kadar doğru zaman gösterecek...

Sis farları sadece sis varlığında açılmalı, normal şartlarda kullanımı kanunen yasak. Siste de sarımsı ışık her zaman daha iyi penetre olur ve daha iyi gösterir. Süs ve zevk adına işlevselliği kaybetmeyelim.

Aynalar hemen ısınıp açılmayacağına göre, soğukta arabayı ve içinde kendini bekletmek istemeyeceğine göre, aynasız da yola çıkamayacağına göre bir çaydanlık sıcak su ile inmekte yarar var (Tekrardır)

Kıssadan hisse: Opet düzgün çalışan ve denetlemelerini de düzenli yapan bir şirketse Ford kartı ile sürekli oradan almanın hiçbir sakıncası yok. Petrol Ofisine de bu durumda ancak Karaman'dan geçerken Rafet'i ziyaret etmek üzere gireceğiz. Not: Her yaz Antalya-Niğde yaparken Karaman'dan geçiyorum, hazırlıklı ol Rafet kardeş...

Zaten fiyatı savunmuyorum, eder de demiyorum, o fiyatı göze alacak kadar sevenler olabiliyor diyorum. Hoş yakın örnekleri forumda da var Yeni Focus zaten küçük bagaj ve dar/basık hisli iç mekanı ile kafaları karıştırdı, Bu uçuk fiyat politikası da tuzu biberi oldu. pek satış ümitleri yok ve herhalde model olarak C-Max'e yatırım yapmayı yeğliyorlar. Bir de satış rakamlarını yıl sonunda filo alımları etkilerdi, o da çok bereketli görünmüyor. Ben kendi adıma az rastlanan bir aracı kullanmanın keyfini sürüyorum.

Çok şükür katlanan aynam yok. En gereksiz donanımlardan biri, üstelik bir de sıkıntı yaratıyor. Zaten bıdık ayna katlansa ne olur katlanmasa ne olur. Katlanan aynaya katlananlardan biriniz Otosan'a sorunu yazdı mı?

İşte ilk silinmesi gereken mesaj YORUMSUZ: BugÜn Antalya Bilaller'e uğradım, Bora'nın arabayı gördÜm, ama HB. Kırmızı şeker, dizel, TitX paket, otopark ve "sanruf" Fiyat: 75.475 TL Bir mÜşteri satın alma işlerini başlatıyordu...

Sanırım benim arabaya da siyah tavan çok yakışır, yaptırsam mı yoksa?

Altındaki boya ne olacak?

Bence Fransızlara karşı o kadar da ön yargılı olmamak lazım, özellikle Citroen değişik innovasyonları ile tarihe geçmiştir. - Avrupa'da ilk seri üretim - Tümüyle çelik gövde - Kauçuk motor kulakları - şasinin gövdeye entegrasyonu - İlk seri imalat önden çekiş araba - Direksiyona göre dönen farlar - Cam tavan - Hidropnömatik süspansiyon - Start-stop sistemi Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Kısacası otomobil teknolojisine katkısı büyüktür. Sorunlu araç üretiyorlar demek de çok doğru değil, orada da bir nebze şehir efsanesi ile karşı karşıyayız. Bana sorarsanız Ford ne kadar az arıza çıkarıyorsa Citroen de aynı durumdadır. Benim çevremde Citroen'inden şikayetçi olan var diyemem, yakın çevremde 3 C4, bir C4 Picasso, bir C3 ve bir DS3 var. Tabii münferit örenklerden genellemeye gitmek doğru olmaz ama sorunlu yaftasını yapıştırmak da bir o kadar yanlış. Ha Bayraktar'lar yeterli desteği vermiyor olabilirler, o konuda hiç deneyimim yok. Ama bunun ötesinde seçim bence teknolojiden ziyade bireysel zevk ve beğeni meselesidir. Focus'u almadan dizel C4'e baktım, ellerinde tek pespaye desenli bej döşemeli ESP'siz bir araç vardı, fiyatı cazip olmasına rağmen vaz geçtim. Bu eksikleri olmasa pekala alabilirdim. Kıyaslamak gerekirse Focus gerek iç mekan tasarımı ve kullanım kolaylığı, gerekse sürüş dinamikleri ile bence farklı bir soluk katıyor. Ama burada vurgu "bence"de... MCP'ye gelince, dizel ile sarsıntılı ve oldukça başına buyruk çalışıyor ve derhal manüel kullanmaya başlıyorsunuz. 156BG benzinli ile biraz daha uyumlu olduğu ifade edilmekte, denemedim.

Fotoğraf çekmeden hava yastıklarını demonte etmiş olmaları ihtimali yok mu? Malum o da darbe şiddetinin bir kanıtı...

İlginç olan şu ki Eibach'ın hiçbir resmi dökümanında 35 mm düşüren yaydan bahsedilmiyor Pro-kitler 30 mm... Ya ağız alışkanlığı ya da çakma mal. Biraz denensin, ilk deneyen ben olmam

Kesinlikle, Otokoç'lar teslimden sonra boya koruma satmaya çalışacağına, "sizin için bunu yapıyoruz, aracınızın ilk günkü gibi kalmasını isteriz; ancak idamesi için yılda bir tekrarını öneririz" dese olasılıkla hem maddi hem manevi daha çok kazanır.

Efe başka bir yerlerde daha bu konu yazışıldı ama özetle, ne kadar kaliteli olursa olsun hava şartlarının etkisiyle film matlaşıyor, taşlar film yüzeyinde yırtıklar yapıyor, meraklı bir vatandaş kenarından kaldırmak için uğraşıyor, bir seneden fazla kalan filmleri çıkardığın zaman boyada ton farkı oluyor (beyaz da daha az fark edilir), tüm kaputu kaplamazsan bu ton farkı ve kesim çizgisi belirgin oluyor. Diyeceğim o ki oje çözümü taşlar için bence en iyi çözüm, diğerlerinin de getirisi kadar götürüsü var.

Bora Ayfonun hava atılacak tarafı mı kaldı, ayağa düştü ayağa... Sen iyisi mi gene kırmızı şekerinle hava atmaya devam et, o daha nadide ve nadir!

Aracınızı müstakbel sahibine hazırlıyorsunuz sanırım... Bu bağlamda park yerinden çıkarmamak en iyisi gerçekten. Ben bugün hiçbir şey yapmadım, bir şey yapma zamanıma da daha çok var, 12.000 km sonra bakıma götüreceğim, haftaya da benzin alırım. Ha bir de yağmur yağmayacak bir hafta yakalarsam yıkatırım. Onun dışında biniyorum ve alabildiğine, keyifle kullanıyorum. Ben onun için değil o benim için var. Darısı sizin de başınıza

eFE T RIM kullanmadım hiç, ama telefondan rehberi paylaşıma açman gerekebilir, var mı öyle bir ayar?

Ben Android işletim sistemli telefon kullanıyorum, problemsiz görüyor rehberi, ancak bağlandıktan birkaç dakika sonra aktif oluyor.

Aynı hazneyi kullanıyor diye biliyorum, far açıkken ön cam yıkama yaptırdığında farlar da yıkanıyor, ama üstüste yaparsan her seferinde değil, nasıl bir zamanlama ayarı var onu bilmiyorum.

Ford olamayacak kadar çirkin...

Cenk katılıyorum katılmasına da, bu durumda 1. İkinci el piyasası da azar 2. Muhtemelen rakip firmalar da bir miktar bindirme yapacaktır İzleyip göreceğiz artık... Mertol'un gazına gelip değiştirmiştim ben de arabayı, bilvesile şükranlarımı sunarım.