Cem Boneval

Yok Bora sen 70 kere şerbetlisin sana yapmazlar böyle bir şey, ben ihbar etsem bile yapmazlar. Endişeye gerek yok... Bir de olayın başka boyutu var: Boyayı sökecek kadar güçlü bir madde niye koku niyetine satılır ve de insanlar bunu ciğerlerine çeker, kim vermiş buna ruhsat ve izin? İzin verenin yatak odasına bir kova dolusu koymak lazım....

Bu koku merakını da hiç anlamadım, bazen bakıyorsun arabanın sahibi deve gibi kokuyor yaz sıcağında, arabada her tarafta bir kokuu asılı. Neyse bence "kullanıcı hatası"...

üstad mahcup ediyorsun, Arteta'nın çok sevdiğim albümünün en sık dinlediğim açılış parçasıdır. Şu benim Alaçatı - Şömine - Şarap senaryosuna süper gider, vesileyle Peter Gabriel Ustaya da hakkını verelim... http://www.dailymotion.com/video/x18vhj_peter-gabriel-kate-bush-don-t-give_music

Olur mu yahu seventeenli şeylere niye kizayim, çıtır onlar. Ben seventyli şeylere muhalifim az biraz Not: Sevgili adminim şu aşağıdaki mesajı göndermeyi nasıl başardığımı bilemedim, bir zahmet imha eder misiniz?

Tevfik Üstad ben sana şunu yakıştırdım, oğlanı da mutlu edelim:

Yahu ikide birde şu 70.000 rakamını gündeme getirip durmayın, anlayan anladı, kalana da gına geldi...

Cenk hiç uğraşma çünkü standart panel çok daha kullanışlı

Bir doktor arkadaşım aldı 4 kapısını, geçen hafta sonu bir saat kadar dağlara çıktık beraber. Etkileyici bir araç. Tasarım olarak fotoğraflardakinden daha güzel ve basık tavana rağmen iç hacim oldukça geniş. Dokunmatik ekran, gizlenmiş vites düğmesi, direksiyondan kontrollu 6 ileri otomatik şanzıman ile kokpit modern ve kullanışlı. Yine başka bir arkadaşımda olan ve benim sık kullandığım Q5 ile kıyaslandığında da daha heyecan verici. 240 BG ve 340 Nm torklu motor bir Ford Ecoboost ürünü. Kullanımda da karakteri Ford'u anımsatıyor gerçekten, Audi kadar gaza hızlı cevap vermiyor, ancak az gecikmeli gelen cevap da etkileyici ve Audi de daha atak gittiğini zannediyorsun, ancak Evoque muhtemelen ölçümlere biraz daha iyi değerler ile yansıyacaktır, yani çaktırmadan hızlı, hissettirdiğinden çok daha yüksek hızlarda seyir halinde olup ürküyorsun. . Ayrıca virajlı yollarda kullanımı da daha çok spor araç havasında, dinamik ve kontrollu. Sürekli dört çekerin avantajı hemen gözleniyor. Sonuçta sporcu ruhlu 1800 kiloluk bir SUV söz konusu. Tabii 200.000 Tl sayılacak bir araç mı derseniz, ona herkes kendi karar versin, benim tarzım değil bu sınıf.

Benden de geçmiş olsun dilekleri... Sevimsiz bir durum ama kısa sürede halledileceğini düşünüyorum. Gelişmelerden haberdar etmenizi ben de rica edeceğim. Meraktan soruyorum: Aracınızın serviste kaldığı sürece size bir yedek araç sağladılar mı? Garanti kapsamında böyle bir şart var mı? Yoksa tüketici talebi olarak mutlaka dile getirilmeli ve gündemde tutulmalı diye düşünüyorum.

Emre Bey alınmış alınmıştır. Fiyatı sorgulayıp kafanızı bulandiracaginiza arabanın keyfini sürmeye bakın. Güle güle iyi günlerde kullanın, sürüş izlenimlerini de bizlerle paylasın....

Anlattığın yol Ford Eco Mode menüsü ki orada vites değişimlerin, hızın ve trafiği takibinle ilgili verilere göre çiçeğin yaprakları doluyor veya boşalıyor. Bunun alt menüsünde hiçbir kullanıcı kitabında (ABD; İng., Alm vb.) motor ısısı ile ilgili bir veriye rastlamadım. Zaten %50 diye birşey olamaz, motor sonuçta oldukça dar bir ısı aralığında çalışır ve su soğutma sistemi termostat vasıtası ile düşük ısılarda devre dışı kalarak optimal çalışma ısısına gelmesini sağlar, tabii buna aktif ızgara sistemini de eklemek mümkün. Zaten içten patlamalı motoru istesen de soğuk çalıştıramazsın. Ayrıca yine soruyorum %50 ne demek? Söz gelimi motor yağı ısısı normalde 100 derece civarında olur, bu durumda sen 50 derece ile mi gidiyorsun, ve eğer evetse bu nasıl bir mucize? Su ısısı da 90 derece civarında ise şimdi %50 olunca nasıl banyo kıvamında kalabiliyor, su ısı göstergen kaç gösteriyor mesela %50'de ? Bora bence sen kullanım performansı ile ilgili alakasız bir veriye bakıyorsun.

Rüzgardır, bugünlerde fena esiyor...

1. Böyle olmasa şaşardım forumun "en" arabasında illa ki 5 yıldız olacak... 2. Bunu nasıl anlıyorsun, yani böyle sayısal bir değer nasıl ulaşıyorsun, blok veya yağ sıcaklığını nereden ölçüyorsun, ideal sıcaklık ne, %50'si kaç ediyor? 3. Bu sadece 70.000 TL'lik arabalarda olan bir özellik değil maalesef, bende bile var, ama pratikte asla yanmıyor, çünkü neredeyse rölanti devrinde uyarı veriyor.

Belli prensipler var. 1. Ekonomik kullanmak için gaz pedalına çok hafif basmak lazım (altında küçük bir yumurta sepeti var diye hayal edin) 2. Aynı hız için en düşük devirde gidebildiğiniz vites daha ekonomiktir (1000-1200 dd altına düşmemek kaydı ile), aracınızdaki vites değişim göstergesi bu şekilde programlanmıştır. 3. Güç gerektiğinde, rampada hızlanmak, sollamak, ışıktan kapışarak kalkmak (!?) gibi durumlarda maksimum tork devirlerinde kalmanız gerekir. Aracınızın motoru maksimum torkunu 1700-2500 dd aralığında üretir. Gaza yüklenmek gerektiğine bu aralıkta olmayı, yine vites değiştirdikten sonra hızlanmaya devam edecekseniz bu aralığa düşeceğiniz devirde vites değiştirmeye dikkat edin.

Yahu bırakın böyle yatırım hesaplarını, misafir olduğumuz şu dünyada yaşamın tadını çıkarmaya bakın. Bu tada arabanın büyük katkısı olduğunu kim inkar edebilir? Tevfik kendine ve aramıza dön....! Başlıktan sapmamak için: Volvo bana da fena görünmedi ama gerçekten sahicisini görmek lazım.

Kış lastiği konusunda birkaç kelime: 1. ıslak ve karlı zeminde tutunma açısından genel olarak dar taban daha başarılıdır. Diğer bir deyişle kışın 205 tercih edilmelidir. Ancak kuru asfaltta zorladığınızda performansın yaz lastiklerinden kötü olacağını da unutmamak gerekir. 2. 215'e göre 205 yanaktan 5-6 mm daha alçak, çevresinde yaklaşık 1 cm daha kısadır. Hız göstergesi de %2 civarıda bir sapma gösterir, yani 100 gösterirken reel değer 98 olur. Radar açısından bu avantajlı bir durumdur. Bu ölçüler tamamiyle güvenli farklardır. 3. Lastiklerin yumuşaklığı - sertliği muğlak ve bireysel izlenimlere dayanan ifadelerdir. Yumuşak dendiğinde konforlu mu, balon yapmaya müsait mi, kısa ömürlü-çabuk yıpranır mı denilmek istendiği anlaşılamamaktadır. Aynı şekilde ben şunu kullandım şöyle oldu ifadeleri de nesnellikten ve yol gösterici olmaktan uzaktır. Söz gelimi ben de 5 mevsim boyunca Lassa Snoways II kullandım, çokca kuru ve göreceli sıcak havada olmasına rağmen kaçınılmaz fazla olan lastik gürültüsü dışında tamamiyle memnundum. 4. Her lastik markasının üretiminde defolu ürünler çıkabilir, lastiklerde de garanti şartları geçerlidir ve ekspertizle değişim yapılmaktadır. Bunun dışında adam gibi kullanmayı ve lastiği korumayı öğrenmek gerekir. Tabii talihsiz kazalar her zaman olası olup konu dışıdır. 5. Dikkatli sürüldüğü ve aracın limitleri iyi bilindiği takdirde premium markaların ürünleri yeterli performans verecektir. Yatık yani tarihi geçkin olmadığı sürece kış lastiği için bütçenize uygun olanı seçmekte zarar yoktur.

Sen fark edersin de fark etmek ustanın işine gelmeyebilir

Balans lastikler ilk defa janta takıldığında araca takılmadan balans makinesinde yapılmalıdır. Daha sonra araca takılmalı ve en az bir haftalık süre ve yaklaşık 200-300 km kullanımdan sonra araÇ üzerinde kontrolu yapılmalı, lastiğin oturmasından kaynaklanan değişiklikler varsa düzeltilmelidir. Balans ile ot arasında bir ilişkı olduğunu düşünmüyorum, aynı ustanın yapmasından başka, yani hangisinin önce yapıldığının hiÇbir önemi yok. Sadece lastik basınÇlarının doğru ayarlarda olması lazım. Ne alaka Mertcan, iyi bir sürücü tüm arızaları tespit etmek zorunda değil ki, onu ancak deneyimli bir sürücü yapabilir, o da başına Çok sorun aÇılmışsa... Sağa Çekme ile direksiyon eğri iken düz gitme arasında fark var! Sağa Çekme lastik basınÇ farklarından ve yol eğiminden de kaynaklanabilir bu arada...

Talih kuşudur o, yakında Audi/BMW kısmeti var demektir. Bir de iyicene suyla yumuşatmadan bastıra bastıra silmeye kalkarsanız daha çok zarar verirsiniz verniğe. Bence çok kasmayın, yıkamada hepsi çıkar gider. Ha bir de korkuluk denenebilir tabii

İngiltere'nin tirajlı gazetelerinden Daily Telegraph'ın web nüshasında 2011 yılının en iyi otomobilleri arasında şaşırtıcı bir üye de var: Ford Focus Mk.3 Caterham ve Morgan'ın sıra dışı araçlarını bir kenara bırakacak olursak diğer üyeler genelde imrenerek arkasından uzun uzun baktığımız sınıftan. Gazete araca 5 üzerinden 5 yıldız vermiş ve nispeten detaylı bir inceleme de yayınlamış. http://www.telegraph...-best-cars.html Anlaşılan Focus İngiltere'de de istenildiği kadar satmıyor...

Mertol onları benim aldıklarımın yanında bonus mu versen yoksa

Yok aslında birbirinden farkları... Mesela ben bir firma için piyasa araştırması yapıyor olsam ve ekmeğini yesem asla 3.kişilere böyle bir açıklama yapmam

Bora seni gönülden kutluyor ve bunu da tarihi bir açıklama olarak altıçizili olarak forumda ayrı bir köşede tutmak istiyorum. Bu samimiyet ve içtenlik karşılığını bulmalı. Ben de bir itirafta bulunacağım, siyah aldım ama gönlüm hep şeker kırmızıdaydı, ayrıca Bi-Xenon'lara falan da hasta oldum, ama param yetmedi sadece... Senin bıdı bıdı yapman da hasetten dağılmış ruhumun birazcık da olsa toparlanmasını sağlıyordu. Bu açıklamadan sonra rahatladım galiba..

İyi işte, bir süre farklı ve az bulunan bir araç kullanıyor olmanın ayrıcalığını yaşayacağız...

Kırmızı STyle HB 1.6 benzinli 125 BG + Plus paketi 2011 model olarak 41.500'e almıştık 2 ay önce. Bununla kıyaslayınca bile fena görünmüyor fiyat. Sedan farkı var, ESP de standart 2012'lerde, denkleşiyor... Liste fiyatından %10 indirim yapılmış gibi. Bence hayırlı olsun, o kadar eder, ancak...