Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.803
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. O kutunun içine çaktırmadan OPET yağ koysam da hissiyat aynı olurdu, benden söylemesi.
  2. Kuyuya taşı atan var. Ben de çıkarmaya çalışacak kırkın ilki olayın. Sayılara bakacaksak o zaman en alttaki 1.6 lehine olan tur zamanını da görmeden geçmemek lazım. Ben çok bariz bir açtım kaçtım koptum tokatladım farkı olacağını düşünmüyorum.
  3. Ben balık konusunda tembelim, çoğunlukla lezzeti belirgin olmayan bir et için kılçık ayıklama ile uğraşmam. Mevsiminde iyi lüferi bulursam yerim, iyi kızarmış kıraça istavriti tek lokmada götürürüm, deniz levreğinin filetosunu Arma'da isterim, ama sonuçta balığı sevmem. Üstelik bunu gençliğinde bir çaparide 10-12 kolyos çekmiş, bir gecede yüzün üzerinde lüfer yakalamış, 10 kilo üstü sinaritleri canlı yemle çekmiş, kışın orkinos avına çıkmış biri olarak yazıyorum. Omega3'ler sizin olsun, bana B12 yeter.
  4. Hiç yemedim diyerek yeme beni. Abicim bu sıcak yağda 12 saat haşlanıyor, sonra özel sosla fırıma giriyor ve sıcak sıcak servis ediliyor. Pamuk gibi oluyor ve her tarafı yeniliyor. Ben balık sevmem ama buraya ne zaman gelsem bunu kaçırmam.
  5. Kiremitte ahtapot, en iyisinden. Yer: Marmaris Söğüt Bu da hediyesi: Bir köşede dursun.
  6. Hesabında hata var maalesef. Rölantideki tüketim saatte yakılan yakıttır. Senin örneğinde 44 km'de 0.2L tasarruf etmiş olacaksın. Şehir trafiğinde bu yol için ortalama 3.5-4L yaktığını var sayarsak yüzde beşlik bir tasarruf denilebilir. Trafik ne kadar yoğunsa bu tasarruf o ölçüde artar, tabii göreceli. Start-stopu münferit değil de eş zamanlı binlerce arabanın uyguladığı düşünülürse hem emisyon salınımı hem de yakıt tasarrufu anlamlı hale gelir. Açıkcası ben artık ışıkta beklerken motor çalışıyorsa rahatsız oluyorum.
  7. Prime 3'le deneyimim olmadı ama Ventus S1 evo oldukça başarılı. Ayrıca Prime 3 fabrika çıkışı farklı modellerde gözlmledim. Yani macera sayılmaz, bence denemeye değer. Tabii satıcı sağlam ise. Yok. Balans kontrolunda deformasyonlar fark edilebilir. 30.000 km yapmış lastikte çok da fazla uğraşmazdım.
  8. Varsayımsal konuşuyoruz ama şöyle ifade edeyim Focus'un Opel veya VW'deki emsallerinden pahalı olmasını hakli gösterecek bir yanı yok. Marka sayısını arttırmak olası.
  9. Zafer maalesef yanılıyorsun. BT ve USB'den dinlediğin müzikler genelde mp3 veya AAC protokolu ile "sıkıştırılmış" müziklerdir. Ve bu protokollerdeki en kayıpsız düzeyde bile müziğin kalitesi bozulur. Bunu araba ortamında duymuyor olabilirsin. Ama gerçek budur. Yani aynıdır, araba ortamında fark edemezsin, atlama yapmaz falan diyebilirsin ama daha iyidir diyemezsin, desen de yanlış olur. Ben klasik müziği çok dinleyen türdenim ve CD'deki netliği, detayı ve frekans spektrumunu en az kayıpla sıkıştırılmış mp3'te bile bulamıyorum, arabada bile. Kulağın eğitimli olmasının da etkisi vardır kuşkusuz. Kalite bozulmadan dijital ortamdan dinlenebilir mi? Evet. WAV (windows) ve AIFF (Apple) dönüştürme protokolleri bunu sağlar, ama dosya büyüklükleri kullanımın pratikliğini ortadan kaldırır. Dosya büyüklüğünü azaltarak kayıpsız kalite sunan sıkıştırma protokolleri de var: FLAC (açık kaynak), Apple losless ve en çok sıkıştırabilen APE bunlara örnektir. Bunlarda da sorunlar oynatıcı uyumsuzlukları, kod dönüştürme sürecinde (çalarken) donanıma çok yük bindirmeleri ve her şeye rağmen hala büyük dosya boyutlarıdır. Aynı müzik parçasının APE versiyonu 320 kBit/s mp3'ün yaklaşık üç katıdır. Sonuçta CD'lerin kötü olabilir, CDçalar bağlantında sorun olabilir, kafası kirlenmiş olabilir, ama hayır CD her zaman daha kaliteli ses sunar. Kaliteli ses tanımımız aynı olmayabilir tabii bu arada, gerekirse ondan de ne anladığımı açıklayabilirim.
  10. Koç'tan Avis ve Budget'a, sağ cebimden sol cebime. Hiç bir firmanın rahatı çok sürmeyecek. En azıdan belli kriterleri karşıladığı anlamına geliyor. Mesela Dacia parasına göre kullanışlı ve çok araba sunuyor. Genelleme yapmak yanlış, ülkemizde de daha seçici bir alıcı grubu oluştu. Sonuçta Ford sürüş dinamikleri ile mutlu eden, sağlam ve dayanıklı arabalar üretiyor. Ama özellikle Fiesta ve Focus pahalı. Az satıp çok kar ediyor olabilirler. Kendi bilecekleri iş. Ama beni hiç ilgilendirmiyor bu "iyilik" halleri. Ben arabanın ulaşılabilir olması ile ilgileniyorum ve Ford'dan giderek uzaklaşmaktayım bu tutumları nedeniyle. Kimseye 140.000 TL'lik Focus'u tavsiye edemem. Tabii bu da benim tutumum ve "problemim".
  11. Bu esnada ne bağlı müzik sistemine? Radyo evet, müzik CD'si hayır...
  12. Önce kanıyı kanıtlayın, sonra yorum yapalım. Ön ve arka balatalar birlikte 170 TL aşırı ucuz bir rakam. Doğru balata olduğundan emin olun. Arkalar daha uzun gider, kontrol etmeden değiştirmeyin. Balata değişimi garantiyi bozmaz, ancak doğru parçaların doğru işçilikle yapılması gerekir. Yetkili servisler işletme masrafları ve garanti süreçleri nedeniyle daha pahalı. Bence de aşırı yüksek. Tercih sizin.
  13. gibi sanki. Ocak - Kasım bineklerde durum:
  14. Tabii motor çalıştığı sürece. Başka nasıl yakacak?
  15. Ben temizlenir demedim zaten, sadece temizleme işlemini tetiklemek için bu koşullarda yol almak gerekir dedim. Temizleme işlemi başladıktan sonra kendiliğinden sürer ve biter, araç durduğunda bile...
  16. Normal şartlar altında sizin bir şey yapmanıza gerek yok, sistem kendi kendini temziliyor. Ancak çok kısa süreli, rölantinin bol olduğu ve dur-kalklı trafikte yol alıyorsanız bu temizlik kedniğinden tetiklenmiyor. Böyle bir durumda iseniz aracı trafiğin yoğun olmadığı bir yolda en az 20 dakika tercihen 3000 dd civarında sürmeniz yeterli olur. Bu süreç rejenerasyon işlemini tetikler. Kontrola gerek yok, yazılanı yapın yeter. Aslında yol bilgisayarında DPF temizleniyor, temizlik gerekli, servis gerekli, temizlik bitti gibi uyarılar var, ama pratikte görünüyor mu emin değilim, en azından ben şahit olmadı.
  17. Çirkin Focus yoktur, az votka vardır...
  18. Bu ilginç bir başlık olmaya başlıyor, hemen hemen herkes ayni şeyi söylüyor, ama yine de ben (daha) haklıyım diyor Daha yüksek devir, daha fazla sürtünme ve daha fazla ısı üretimi demektir.
  19. Bu konu sürekli pişip pişip önümüze geliyor. Motorların emisyon kaygısı ile giderek sürtünmeleri az olacak şekilde tasarlanmı olması nedeniyle zamane motorları düşük viteste bile yokuş aşağı eskisi gibi efektif bir yavaşlama sağlamıyor. Motorun soğuması için düşük devir her zaman iyidir, yağlanmayı da hiç etkilemez. Frenler sürekli ve sert bir şekilde kullanıldığı zaman şişme yapabilir, ama agresif yokuş aşağı kullanışlarımda Antalya'da dahi hatırı sayılır bir şişme yaşamadım. Özetle orta yolu bulalım, Servet'in yazdığı gibi dizel 2000, benzinli 3000 dd civarında kalsın, aralıklı kısa süreli frenlemelerle de hızı kontrol altında tutalım.
  20. O da Avrupalının sorunu...
  21. Güzel. Avrupa versiyonu daha da güzel. Ama @H. Cenk'in de belirttiği gibi gösterge tablosu ve direksiyon pek "medeni" kalıyor. Elden geçmesi şart. Bir dört kapı!? Maalesef...
  22. Şekilciyiz vesselam. Motor ve yürüyen aksama bakmadan kaportayı "mış gibi" yapmak için araba parasının neredeyse yarsını harcamaya hazırız. Ben bu arabayı pek sevdim, "tokatlamaya" pek uygun. Beğenilmesi önemli değil, maksat sohbet olsun... Yalnız traksiyon sorunu gerçekten sevimsiz, lastik seçimi çok kritik. İlk 50 metrede dönen tekerleklerle Fabia'yı arkadan seyretme potansiyeli var.
  23. Yok efendim ismi tuhafmış (ışkoda), yok Çek işi VW bozması imiş, yok tenekeymiş, yok çirklnmiş. Özellikle Doğu Avrupa'da pek çok ülke bu fikirlere pek katılmıyor ve Octavia ülkenin en çok satan otomobili oluveriyor. İşlevselliği pek önemseyen ve bu nedenle steyşın manyağı sayılabilecek Almanlar da Octavia'yı pek sevmiş. O kadar ki VAG grubunun başarılı modifiye kuruluşu ABT Tuning Octavia RS Combi'yi almış ve hormonlayıp piyasaya sürmüş. 2.0 TSi motor 230'dan 315 PS'e yükseltilmiş. Yeni yaylar, viraj stabilizatörleri ve adaptif amortisörler yol tutuşu rayda gider düzeyine taşımış. 100 km/h hıza traksiyon sorunları nedeniyle kolay yerinden kalkamayan araç 6,3 saniyede ulaşabiliyor ve 252 km/h son hıza kolaylıkla erişiyor. Ve test sürecinde sadece ort. 8,9L/100 km yakıt harcıyor. Hoş bir kuzu postunda kurt olmuş. Tek sorun 40.000 Avroyu aşan fiyatı!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.