Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.803
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Kafa karıştırmak gibi olmasın ama aynı lastiğin farklı ebadları ile başka bir araç modelinde farklı sonuçlar elde etmek pek olasıdır. Yani bu ancak fikir verir ama çok yönlendirici olmamalı.
  2. Ve ergenlik bitti, altılı hanelere geçtik.
  3. Cem Boneval

    Akü Seçimi

    Şart değil. Sadece yeterli akım sağlayamaması şaşırtıcı olmaz. Bende beş seneye yakın dayandı söz gelimi. Sonra bir sabah tık....
  4. O günü yaşamamış olanların hayal etmesini kolaylaştırıyor: ATATÜRK İÇİN YAS. Yıllar önce bir internet müzayedesinden aldığım 1929 baskılı D. von Mikusch'un ''GASI MUSTAFA KEMAL'' kitabının arasından 1938 yılına ait, yani sonradan kesilip konmuş bir gazete kupürü çıkmıştı. Atatürk'ün cenaze törenini takip eden bir Alman gazetecinin haberi. Yazdıklarından oldukça etkilendim ve okuması zor gotik yazılı metni Türkçe'ye çevirdim. Okuyun derim. TURHAN TOPAÇOĞULLARI *** Atatürk için yas Ankara'da cenaze töreni Ankara, 21 Kasım 1938 Atatürk'ün cenazesi onun son zaferi oldu. Cenaze töreninde tüm tezatlar susmuştu. Türk ve Alman askerleri naaşının arkasında yürüyordu. Stalin ve Hitler'in temsilcileri aynı sıradaydı. Valencia ve Franco çelenk göndermişlerdi. Naaşının önünde faşistler, demokratlar ve komünistler eğildiler. Türk halkının her kesimi ağlıyordu . Fakir ve zengin, alt ve üst arasında hiç bir fark yoktu. Ankara bugün dünyanın şimdiye kadar gördüğü en etkileyici cenaze törenine tanıklık ediyordu. Tören, bir süvari bölüğü tarafından açıldı. Onların arkasından bir topçu bölüğü ile ellerinde bayraklarla ve bando ile cumhuriyet muhafızları geliyordu. Sonra askeri okulların öğrencileri ve alfabetik sırayla önce Almanlar olmak üzere Bulgarlar, İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, Romenler, Ruslar ve nihayet Yugoslavlar’dan oluşan birlikler yer alıyordu. Her dilde komutlar yükseliyordu. Almanca komutu Farsça komut, Yunanca komutu Rusça komut takip ediyordu. Ruslar Karadeniz filosunun bir müfrezesini göndermişlerdi. Çelik miğferli ve SS üniforması içindeki Baron v. Neurath, kolu yukarıda, Prusya merasim yürüyüşüyle geçen Alman bahriye birliğini selamlıyordu. Yabancı birlikleri Türk denizcileri takip etti. Bando, Chopin'in cenaze marşını çalıyordu. Onların arkasından büyük ölünün naaşını taşıyan top arabası geliyordu. Top arabasının her iki tarafında kılıçlarını çekmiş oniki general yürüyordu. Mütevazi giyimli yaşlı bir kadın, tek aile üyesi olarak Atatürk’ün kızkardeşi, eşinin kolundaydı. Onları, kanunun öngördüğü şekilde yalnız olarak cumhuriyetin yeni başkanı İsmet İnönü takip ediyordu. Onun arkasında tek sıra halinde millet meclisi başkanı, başbakan ve Türk ordusunun genel kurmay başkanı geliyordu. Yabancı özel misyonların renkli üniformaları harika bir görüntü teşkil ediyordu. Dünyanın tüm ülkeleri temsil ediliyordu. İtalyan heyetine eski Milletler Cemiyeti delegesi Baron Aloisi, Fransız heyetine içişleri bakanı Sarraut, Yunanistan heyetine ise başbakan Metaksas başkanlık ediyordu. Onların arkasından Türk hükümeti üyeleri, milletvekilleri, devlet memurları ve subaylar geliyordu. Bir bölük piyade ile görkemli cenaze alayı son buluyordu. Cenaze alayı saat onikide, Atatürk’ün şanına layık bir anıtkabir yapılıncaya kadar geçici istirahatgahı olan etnografya müzesine ulaştı. Yaşamında imkansızı mümkün kılmış olan Kamal Atatürk ölümünde de aynı şeyi yaptı. Onun naaşının arkasında ilk defa birbirleri ile savaşan İspanyol cumhuriyet hükümetinin temsilcileri ile Franco’nun resmi olmayan askeri idaresinin temsilcileri yürüyorlardı. Müzenin önüne gelindiğinde tabut generaller tarafından top arabasından alınarak salona taşındı. Orada, cumhurbaşkanı ve Atatürk'ün kızkardeşinin yanı sıra yüksek yetkililer toplanmıştı. Üç dakikalık saygı duruşunda salona sessizlik hakimdi. Hiç konuşulmadı ve hiç bir dini tören düzenlenmedi. Cumhurbaşkanının müzeyi terk etmesiyle resmi cenaze töreni tamamlandı. Dünyanın her yanından çelenkler gönderilmişti. Türk gazetelerinin tahminlerine göre bunların sayısı yirmi bini buluyordu. Bunları Ankara’ya getirmek için sekiz vagon gerekmişti. Müze içinde naaşın her iki tarafına sadece devlet başkanlarının gönderdikleri çelenkler konuldu. Diğer çelenkler, yaşamı sırasında kendisi için yapılan anıtlarda yerlerini aldılar. Tören sırasında bazı ufak hadiseler de yaşandı. Yunanistan başbakanı General Metaksas bayıldı ve subayları tarafından cenaze alayından çıkarılmak zorunda kaldı. Türkiye'de, 10 Aralık’a kadar ulusal yas tutulacak. Tüm okullar sekiz gün daha kapalı. Anıtların önünde meşaleler yanıyor ve halk önderinin heykellerini seyrediyor. Yas sadece devlet başkanı için değil, aynı zamanda cumhuriyetin kurucusu ve şekil vereni için de. Atatürk’ün naaşını taşıyan top arabası geçerken askerler gözyaşlarını tutamadılar; aynı imparatorluk muhafızlarının Napolyon’la vedalaşırken ağladıkları gibi.
  5. Eh bizimkilerin kandırılma oranına bakılırsa şansı da var hani. “21. Yüzyıl’a ulaşmış olan her insan, tam olarak formüle edilmemiş ve sınanamayacak tüm fikir ve görüşlere karşı şüpheyle yaklaşmayı öğrenmelidir." Jack Fresco (Zeitgeist)
  6. Elon Musk hayal gücü güçlü, şaşırtmayı ve gösterişi seven, risk almaktan pek çekinmeyen, ikna kabiliyeti yüksek ve zeki bir girişimci. Yenilikçi projelerle yatırımcıları çekip iş kurmaya çalışıyor. Çalışıyor diyorum çünkü hala istikrarlı bir rotaya girdiği söylenemez. Bizimkisi gibi gelişmekte olan ve konu hakkında üst düzey bilgisi az ve etkilenmeye müsait politikacıları olan ülkeler böyle girişimciler için biçilmiş kaftandır. Kolay kandırır ve işbirlikleri oluştururlar, tutabilir de patlayabilir de. Konuya dönersek Musk'ın otomobil karnesi aslında pek de parlak değil. Senede 80.000 civarında lüks elektrikli otomobil üretiyor. Ancak yüksek satış rakamlarına ulaşması beklenen orta sınıf 3 serisi hala seri üretime geçemedi. Bu aylar için verilen sözler tutulamadı ve şimdilik Mart 2018'e ertelendi. Konunun uzmanları Musk'ın geleneksel otomobil üretim tekniklerini "yeniden" öğrenmek durumunda olduğunu ve bunun kolay olmadığını belirtiyorlar. 3'ün gecikmesi ile bilançolar zararla kapanıyor ve hisse değerleri düşüyor. Yani durum pek güllük gülistanlık değil. Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla...
  7. Bu konunun hükümetin en üst düzeyinde epeyi bir süredir gündemde kalıp onları meşgul ediyor olması ne kadar arabesk bir yönetimle karşı karşıya olduğumuzun kanıtıdır. Haydi gelin araba yapalım...
  8. Hangi bayi daha sevimliyse, hangisi ucuzsa onu al. Öyle deri soruluk bir durum değil. Benim tercihim Falken'den yana olurdu. Lakin Sava da olur. Yazı tura at olmazsa.
  9. Ben Samsun'da yaşasam pek kış lastiği kullanmazdım açıkcası. Ama Falken de, Petlas da, Lassa da işini görür. Ha şimdi bir de Sava var...
  10. Öncelik ekonomiden yanaysa (düşük tüketim ve uzun ömür de bonusu) doğru tercih. Öncelik kış performansı ise daha iyileri var.
  11. Cem Boneval

    Akü Seçimi

    Farklı akülerle gelebiliyor, ama benim de bildiğim orijinal 60 Ah. Ölçü 278x175x175 EFB (Enhanced Flooded Battery) SS için gerekli. 60-70 AH arası makul, ancak cca (soğuk çalıştırma akımı) 600 A dolaylarında olmalı. egm değil de AGM (Absorbed Glass Mat) olacak herhalde, bizim sınıftaki araçlar için gereksiz masraf.
  12. Allah devletimize zeval vermesin. Hepimiz onun varlığının idame ve ikamesine kul köleyiz. Bu başlığı kınıyor ve kapatılmasını rica ediyorum. Yoksa beni bir yerlere kapatacaklar. Şaka şaka... 10 TL olsun da parası olan olmayan belli olsun.
  13. Soru söktürenler tekrar yaptıracak mı? Eğer evetse, kendini nasıl hissedecek? Dışarıdan bakmayı becerebilene bu memleket bir kara mizah hazinesi... Aklıma geldi, geçenlerde İngilizce duvar yazısı olarak görmüştüm: Teori, herşeyin nasıl çalışması gerektiğini biliyorum, ama hiçbiri düzgün çalışmıyor. Pratik, herşey düzgün çalışıyor, ama nasıl hiçbir fikrimiz yok. Bizdeki durum ise teori ve pratiğin birleşimi: Hiçbir şey düzgün çalışmıyor ve neden hiçbir fikrimiz yok.
  14. Cem Boneval

    Akü Seçimi

    Alt sınırda. 12 üstünde olması beklenir. 12.4-12.5 güzel değerler. Ama tabii şarj durumu da çok etkili.
  15. Zor ve sevimsiz bir durum. Geçmiş olsun. Bir takım tutarsızlıklar ve servis tutumundan kaynaklanan mağduriyetler söz konusu. Aracın servise girmeden test edildiğine pek rastlamadım, genelde şikayetler alınır, bakım yapılır ve sonrasında teste çıkılır. Bu durumda sizde kasnak kırılması da bakım sonrası oluşmuş olmalı, eğer öyle ise bakım esnasında neden bakılmadı? Cevap muhtemelen bakılacak bir parça değil şekliden olacaktır. O zaman da niye kırıldı sorusu gündeme geliyor. Bu da servisi zor durumda bırakacak bir durum. Zaten masrafları önemli ölçüde üstlenmeleri sorunun üretimden kaynaklı olduğunun bir göstergesi. Ben olsam konuyu bilen bir avukatla görüşür ve onarımın tümüyle bedelsiz olmasını talep ederdim. Gerekirse de hukuk yoluna başvururdum. Değer kaybını da pek önemsemezdim. Firmalar insanların uğraşmayacağını düşünerek ufak tefek desteklerle sıyrılmaya çalışıyorlar. Motor hangisi sahi?
  16. Cem Boneval

    Akü Seçimi

    Akülerin garantisi zaten iki yıldır. İki yılda da akü start stopu güvenli kullanıma yetecek voltajı üretememeye başlayabilir. Bir de start-stop hafızasını silmek lazım. Bunu bilgisayara bağlamadan halletmenin yolu şu: 1. Kontak açılır (motor çalışmayacak) 2. Arka sis farı düğmesine beş kere basılır bırakılır 3. İkaz flaşörü (orta konsol) iki kere açılır kapatılır, üçüncüde açılır ve açık bırakılır 4. Bu esnada gösterge şarj uyarı lambası yanması lazım, sönmesi beklenir ve falşör ve kontak kapatılır Bir kerede olmazsa bir kere daha denenebilir. Bazen uzun yol yapıp aküyü şarj ettiğiniz halde SS devreye girmiyor ise hafızayı bu şekilde temizlemek faydalı olabilir. Not: İşlemleri uydurmadım, Ford'da böyle oyunları seven bir mühendis var, daha bulamadım kim olduğunu!
  17. Adı Eskimo Stud, yani çivili iken nasıl çivisiz satılıyor merak ettim.
  18. Bırak biraz esnaf da kazansın, ekonomi kötü, siftah yapmadan gün geçirenler var...
  19. Ben değersiz yorumu yazayım. İlk fırsatta değiştirin. Yeterince çalışmışlar, gençlere de fırsat verelim. Not: Fren balatası taşıyıcı plakanın kalınlığının altına inmişse değişim zamanı yakın demektir
  20. İman ve imam gücüyle Norveç'i yakalayacağız ve geçeceğiz hayırlısı ile...
  21. Buna itirazım yok. Ancak ürünün milli hamasi duygularla kitleleri etkilemek amacı ile üretilmesi ve ekonomik açıdan tartışmalı verimliliği varsa istediğiniz kadar irade ve güç sahibi olun kendi oğlunuzu dövmekten öteye gidemezsiniz. Markalarımız olsun, ama bu kadar rekabetin olduğu ve genelde doygun bir piyasaya yüksek teknoloji ürünleri kuşkulu bir ülkeden yenilikçi ve rekabetçi bir ürünle girip başarılı olmak mucizevi bir iş olur. Mucizeler olur mu olur... Ama bu ülkenin yönetiminden daha önce uçak, uçak gemisi gibi şeyler de yapacağımız söylenmişti. Ne oldu? Babayiğit eksikliği mi çekiliyor? Küresel sermayenin dişlerini her an geçirmeye hazır olduğu bir ortamda hesapları iyi yapmak gerekir. Murat gayet güzel özetlemiş. Ekonomik verimlilik yoksa siz prestiji ancak kaybedersiniz. İç piyasaya ve zorla Türki Cumhuriyetleri veya başka az gelişmiş ülkelere satarım hesapları yapılıyorsa da maliyet analizlerini iyi yapmak lazım. Ayrıca bugün pek çok büyük otomobil üreticisi bizden mal alıyorsa bunun kalite ve fiyat yanında bitmiş ürünün bizim pazarımızda satılacak olmasının da etkisi büyüktür. Kapalı ekonomiye dönerseniz bu müşterilere de kaybetme olasılığınız ortaya çıkar. Hadi gel şuna öngörü diyelim de mistik boyuta girmeyelim. Kuşkusuz, politik ve ekonomik dengeler, sizi yutmaya çalışan küresel sermaye canavarı ile başetme gibi pek çok değişken var. Yaptım ama satmadı durumuna düşmek de pek sevimli olmaz. Yanlış anlaşılmasın ne ülkemi ne de vatandaşlarını küçümsüyor ya da başarısız olmalarını istiyorum. Asla. Ama hamasi oyunlara geldiğimizi düşünüyorum. Öngörümde çok yanılmak isterim. Babayiğit kavramı her ne kadar tanıma muhtaçsa da olmadıklarını söyleyemem, ancak akılsız oldukları konusunda yanılmışım, devlet teşvikleri cazip geliş olmalı. Ne zaman? Komünist rejimde yokluk içinde yaşanırken. Bugün durum nedir? VAG grubu %70 hisse sahibidir. Skoda'yı bugüne taşıyan VAG grubunun arge ve"know how"udur. Bugün Skoda ismini duyanlar sence önce Çekya'yı mı hatırlıyorlar yoksa VW'yi mi? Beri taraftan bizimle oldukça benzer şekilde yola çıkan Proton ne oldu Malezya'da? Bence bu daha iyi bir örnek olur. Biz zamanında Devrim otomobilleri üretimi aşamasında egemen güçlere teslim olarak treni kaçırdık biraz da. Son olarak böyle verimli bir tartışma ortamına destek verdiğin için teşekkürler @Abdussamed Acar...
  22. Müjde iPhone X 24 Kasım'da ülkemizde de piyasaya çıkyormuş. Başlangıç fiyatı 6.099 TL. Bakalım ekonomik zorluklarla boğuşan halkım stoğu kaç günde bitirecek...
  23. Hafife almıyoruz aksine çok ciddiye alıyoruz. Yani en azından ben... Şuraya da yazıyorum: Nedenleri konusunda spekülasyon yapmadan bu projenin hayata geçmeyeceğini (göstermelik prototip üretimi hariç) hep beraber göreceğiz. Türkiye'ye kendi markası ile araba üretmenin kazandıracağı hiç bir şey yok! Başarılı yan sanayi üretimimize yatırım yapalım, onları geliştirelim, daha kazançlı olur. Neyse konunun tartışma yeri burası değil. Kendi başlığı var. Birileri taşırsa orada devam ederiz.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.