Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.806
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. MX-5 İtalyancaya tercüme edilirken bir hayli değişime uğramış. 124 Spider dönüşümü sürecinde büyümüş, olgunlaşmış, hırçın çocuktan ziyade şık bir beyefendi havasına bürünmüş. MX-5'teki Skyactiv motorlar devir ister ve yüksek devirlerde sporcunun beklentilerini karşılayacak gücü de sunarken, 124'ün turbo motoru aracı göreceli düşük devirde gelen yüksek torku ile daha çok bir gezi vasıtası karakterine büründürmüş. Manüel şanzımanda da Mazda daha atak ve kolay geçen, Fiat ise çok kullanıma ihtiyaç duyulmayan, ama daha çok güç gerektiren bir karakterde. Performansa bakınca Mazda ancak 2.0 Skyactiv ile Fiat'ın 1.4 turbo motoru ile başedebiliyor, o zaman da fiyat uçuyor. 1.5 maalesef zayıf kalıyor. Yol tutuşta ise Mazda daha keskin, ama kontrol gerektiren bir asilik sergileyen, Fiat ise daha dengeli ve kontrollu kullanıma izin veren özellikte. Özetle Mazda asi, genç ruhlu ve macera sevenlerin arabası, Fiat ise arada kaçamak sevse de öncelikle keyfine düşkünlerin (ve tabii daha iri yapılıların)... İkisi de ucuz oyuncaklar değil. Maalesef.
  2. Ibiza daima Polo'nun gölgesinde kalmak zorunda. VW kendi ayağına kurşun sıkmaz. Bu nedenle her zaman Polo'dan biraz daha ucuz, biraz daha gürültülü, biraz daha sert ve konfordan ödün vemiş olacaktır. Bu da Fiesta için yeterli üstünlük alanı sağlar. Tekrar yazıyorum: Şu anki Fiesta MCA dahi yol tutuş, konfor, sessizlik ve sürüş keyfi açısından mükemmel ve dengeli bir kullanım sunmaktadır. Ibiza'nın ürkütücü bir rakip olması ancak Otosan'ın yanlış politikalarına bağlı olabilir.
  3. Cem Boneval

    Seat Ateca

    HB sevmeyen halkımın SUV'a ilgisi pek hoş. Sanırım statü önemli. Sağolasın Range Rover, Cayenne ve diğerleri.
  4. Cem Boneval

    Seat Ateca

    Ateca demişken Ibiza platformunda yeni küçük SUV "Arona" da yolda...
  5. Bu konularda eski Fiesta bile yeterince başarılı idi. Koruması bile yeter. Arka oturma alanı endişesi doğru, ancak Ibiza marka imajı nedeniyle kolay kolay satış şampiyonu olamaz.
  6. Aracınızda kısa yay yoksa normal Focus'un yüksekliği yeterli ve güvenli. Zararı tasarlanmış ve optimize edilmiş süspansiyon geometrisinin ve sürüş dinamiklerinin olumsuz etkilenmesi ve daha arızaya açık bir sistem olması. Verilen onca para da cabası.
  7. Yazık etmeyin arabaya ve paranıza... Gösterişin değil sürüşün keyfini çıkarın, naçizane...
  8. Araya reklam almayı da ihmal etmemişler. Hangi kulvarda ciddi rakipler ki?
  9. İki mesajı okuyunca birden kafada bir ışık yandı, bu iş tamamen otoyol dükkanlarının iş yapması için planlanmış bir proje bu durumda. O kadar masraf ediyorlar, kazançlar karlılığa yetmiyor, yeni müşteriler gerek, bundan iyi yöntem mi olur? Vallahi Türklerin ticaret kurnazlığına parmak ısırmamak elde değil.
  10. Araba kullanmayı severim. Yeri geldiğinde güvenli yollarda trafiği tehlikeye düşürmeden hız yapmayı da... Yeterince sorumluluk sahibi olduğumu düşünüyorum. Ancak, siz trafik denetleyicisi olarak kazanın tek nedeni olarak hız sınırlarına uymamayı gösterirseniz, göstermelik olarak oraya buraya radar koyup para tahsilat gişesi niyetine kullanırsanız, karayollarının yapısal hatalarının, bakımsızlığının, yanlış tabelalamaların sorumluluğunu sürücüye yüklemeye çalışırsanız, şerit ihlalinden sinyalizasyon hatasına kadar onlarca sürücü hatasını denetim dışı bırakır ve sadece radara yönelirseniz ben de bunu bir "devlete para basma makinesi" olarak algılarım. Almanya modeli iyidir. Dünyanın en eğitimli sürücüleri oradadır, kurallara sonuna kadar uyarlar, her tür kuralın denetimi de titizlikle yapılır, hatta sürece sürücüler de ihbarla katılır ve otoyolların çoğunda önerilen hız 130 km/h olup, herhangi bir hız sınırlaması yoktur. 200 km/h hızla giderken sollanmışlığım çoktur. Sol şeridi gereksiz işgal eden ise yoktur. Yani özetle arkadaşlar trafiği düzeltme konusunda devlet "mış gibi" yapmakla yetiniyor. Böyle göstermelik işlere de genelde güler geçerim. Paralı yollar biraz daha pahalılanacak işte... Çözüm nedir konusuna da girelim mi?
  11. Rallideki zaman kontrol etapları gibi. Giriş saatine bakacaksın, mesafe/120 yapıp varış saatini bulacaksın. Erken varırsan da gişelere gelmeden sağa çekip dinleneceksin. Tabii arada 70-90 gibi sınırlamaları hesaba katmayacaklarını düşünüyorum. Hiç bir zaman öğrenemeyeceğimiz cevaplar: 1. Otoyolda kaç kaza 120 km/h üzerindeki seyir nedeniyle oldu? 2. 120 km/h hız üzerinde seyir halinde iken oluşan kazaların kaçı hız sınırına uyulsa önlenebilirdi? Bir de emisyondan yakıt tasarrufundan falan bahsetmeleri de ayrı bir komedi.
  12. Hekimden hekime cevap vereyim: Gerek olmadığını bildiği halde antibiyotik kullanan/kullandıran kaç hekim tanıyorsun? Bu konuyu motor sporlarından sektörde görevli arkadaşlarıma kadar çok değişik kişiyle konuştum. Arabayı dert etmeyin, sağlığınıza dikkat edin...
  13. Konu nereden nereye geldi, ama bence boş verin arabayı, turboyu falan. Siz önce sigara içmeyin, kilo almayıni hareketsiz kalmayın, önce kendinize bakın. Arabalar yenilenir, bizim kaporta tek!
  14. Herkes sorguluyor da yapacak bir şey yok. Kartere elektrikli ısıtıcı koymak bir çözüm müdür mesela? Bir de üretici çok sorgulamaz ki? Nasıl satacak sonra yeni arabaları motor o kadar dayanırsa? (bkn. düz ve ilkel mantığı en saf haliyle kullanan adam)
  15. Ford GT yola uyarlanmış bir yarış arabası. Ancak şovunu çalacaklar da var. Mesela (daha önce paylaşmıştım) Ve de söz konusu sürüş zevki olursa tartışılmaz önde... 500PS atmosferik 9000 dd çeviriyor, hele bir egzoz sesine gelin Özetle o kadar paramız olursa Ford'a mahkum değiliz...
  16. Bunun tartışması hiç bitmeyecek galiba. Turbo pervanesinin/milinin yüksek hızı ve düşük ataleti nedeniyle motor stop ettikten sonra kısa bir süre daha dönmeye devam ettiği doğrudur. Ama bu süre 30 saniye falan değil birkaç saniyedir. Yani siz bir yere yanaşıp manevra yapıp park ederken geçirdiğiniz süre buna fazlası ile yeter. Normal şehir içi kullanımda ekstra bekleme süresine ihtiyaç yoktur. Yağlanma bozulmasına/aşınmaya yönelik yapabileceğiniz tek hata boştayken gaz verip motorun devri düşmeden kontağı kapatmak olabilir. Sanırım kimsenin de böyle bir alışkanlığı yoktur. Otoyol sürüşüne gelirsek; üst devir limitine yakın uzun süre kullanım motoru ve turboyu aşırı ısıtır. Bu durumda motorun ısısının düşmesi için birkaç dakikalık sakin sürüş genelde yeterlidir. Ama 200 km/h hızla yarım saat yol yapıp hemen yol kenarındaki benzinlikte ihtiyaç molası verdiğinizde altına kaçırma ile turbonun az aşınması arasında seçim yapmak zorunda kalabilirsiniz. Ancak ve ancak bu şartlarda 30 saniyelik bekleme turbo için yararlıdır. SS sistemi pek çok parametreyi denetleyerek motora zararlı bir kapatmayı yapmaz. Gereksiz stres yapmayın. Turbo narin yapısı nedeniyle kısa ömürlüdür, asla motor ömrü kadar dayanmaz. Özellikle dizellerde 150.000 km'den sonra kırılganlık artar. Aşırı korumacı kullanmanın buna etkisi fazla olmaz.
  17. Burada da Türkçeleştirilmiş bir inceleme var: https://tr.motor1.com/reviews/145296/2017-ford-gt-ilk-surus-incelemesi/
  18. Doğru, dalgınlığa gelmiş işte. Dikkatiniz dikkate değer. Meraklısına: http://www.imla.dilimiz.com/TDK/kesme_isareti.HTM Hatayı yakaladığınız için kutlar, diğer detayları da kaçırmamanızı dilerim.
  19. Evet. Ama bu kullanımı kurum yakmaktan çok zevk için yapın.
  20. Ne demek bu? Boşa atıp gaza mı bastınız yoksa, sürüklenmeye bıraktınız yavaşlarken devir mi düşüyor?
  21. Epik severler uzak kalmasın...
  22. Sen bir uzan da çocukluğunu anlat bakayım...
  23. Aha bir kamyon müşterisi çıktı. Laf aramızda beni de içten bir ürpertmedi değil. Gerçekten doğru yerden yakalamış. Petlas'a mesafeli kaldım.
  24. Bujantlarda da ciddi optik oyunlar var. Ne görüyorsunuz?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.