Cem Boneval

@Fatih Kuzuoğlu lastik konularında bu sorularla ilgili çokça bilgi var. Arada okumanızı öneririm. Özetlemek gerekirse... Lastik tanımlama kodları Aracınız için geçerli olanlara gelelim: 205'de 215'de araç üzerinde standart gelebilen lastikler, makyaj öncesi 215 idi sonrası 205'e döndü. 205 daha ince tabanlı ve göreceli daha dar yanaklıdır. Teorik olarak geniş taban daha iyi yol tutar, daha iyi frenleme yapar, daha fazla tüketir, geniş yanak ise daha konforludur. Ancak bu farkları pratikte ve normal kullanımda tespit etmeniz çok zordur. 205'in en önemli avantajı sık kullanılan bir ebad olduğundan göreceli ucuz olmasıdır, sırf bu bile tercih nedenidir. 93 yük endeksi, Focus için 91 üstü gerekir, H ve V ise hız endeksidir. H kodlu lastik 210 km/h hıza 10 dakika dayanacak şekilde üretilmiş demektir. V'de bu değer 240'dır. Yani H size fazla fazla yeter. Hangi lastik derseniz belirtilmiş zaten Goodyerar Efficeint Grip Performance, Continental Premium Contact 5 veya 6 ilk tercih edilecek "premium" lastikler olur. Ekonomi yapmak isterseniz Falken ZE914 göreceli iyi bir ucuz alternatiftir.

Vay Babalar Vay... Yeni albümleri güzel

Hava ve yağ filtresi servislerde ucuz, yağ fark ediyor. Bir de işçilik. Mazot filtresinden çok emin değilim. Kabul eden servis çıkabilir. Ama nadir olur...

Yağ filtresi ile beraber çok yakın (3,8L). İlk kontrollerde yağ biraz fazla gözüküyor.

Antalya'da seyredeceğiz, ben size dev perdede projeksiyon yapıp biraları ısmarlayacağım...

Öncelikle henüz çok az değerlendirme var, yorum yapmak için dikkatli olmak lazım. Sonra hep süper lig performans lastikleri hedeflenirken sakin aile babasının ekonomik ve konforlu lastiğine dönüşü yadırgadım. Kullanıcılar pek memnun. Senin de değerlendirmeni alırız bir süre sonra bu durumda... Superb'in izolasyonu superb olmadığından olmasın? Aklındaki bence iyi. Burada etiket değerine göre en esessizden en gürültücüye bütün lastikler sıralanmış olarak var, fikir verir belki. Yahu neredeyse iki sene kullandım o lastiği hiç gürültüsünü duymadım. Ne kadar hassas kulaklarınız var, oturup lastik sesi mi dinliyorsunuz? Arabada gürültü olur, bunu takıntı haline getirmeyelim...

Tamam da Dodge özel değil seri üretim... Verdiğin örnekler onun bunun elinden geçmiş modifiye araçlar. Yanlış mı? Biri kalkıp Demon'u da alıp 1200 HP'ye çıkarıp kim uzağa işer yarışına sokabilir mesela...

Dodge azıtmış...

SP Sport FM800 olacak herhalde. Sizi böyle bir fanteziye yönlendiren nedir? Referandum vaadi falan mı?

Lastik seçiminde bu düşüneceğiniz son kriter olmalı. Ayrıca aracı sürerken arkadaki boşluğu nasıl görüyorsunuz? Lastiği 215/55-16 yaparsanız çapı sadece 1 cm fark eder, bu sizi muhtemelen tatmin etmez. Bence görmezden gelin. Ya da yolcu taşıyın... 1. Lastiğin markası ne olursa olsun fizik kanunlarını değiştirmez 2. Yol koşulları, yokuş yukarı ön aksta ağırlığın azalması, gaz-debriyaj geçişi gibi faktörler her zaman her lastikte patinaj olasılığı yaratabilir 3. Lastikleriniz Yakubun yazdığı gibi hala tam etkinliğine kavuşmamıştır

Hükümetin sübvansiyonu olmadan bu yarış yapılamaz. Yapılan harcamalar doğrudan elde edilen gelirin çok üstünde. Liberty bu konuda Ecclestone'dan daha müşfik de olsa bu durum değişmez kolay kolay. Türk seyircisi maymun iştahlı ve tembel. Küçük bir azınlık dışında kimse k.çını kaldırıp o kadar para verip gitmez TV'den izlemek varken. O zaman da iş promosyonlara falan kalıyor ki bu da doğrudan ekonomi ile ilgili. Yani şu sıralarda yapılsa iyi bir duyuru sistemi ve fiyatlandırma ile 50 Bin seyirci çeker en fazla. Bu da istikrarlı olmaz. Yabancı gelişi ülkenin durumu ile sanıldığı kadar yüksek oranda ilgili değil. Fanatik bir F1 seyirci grubu var, her yere gitmeye meraklı, aynı şekilde her yere taşınan bir VIP grubu var. Aleni savaşta olmadığımız sürece yabancı oranı azalsa bile kesilmez. Bununla beraber takımların isteksizliği olumsuz bir etken olarak karşımıza çıkabilir. Ana onlar da duygusallıkla ikna edilir. Hükümetin "Evet" demesi ekonomik göstergelerle çok ilintili. Bakmayın şu anda dağıtılan mavi boncuklara, önümüzdeki haftalarda durum farklı hale gelebilir. Gelmesinin ülkeye yararı var mı? Bu soruya hiç bir zaman düzgün cevap veremedim. Kuşkusuz şehrin marka değerine katkısı var, ama ne Türkiye'de sporun gelişmesine, ne de ekonomik endekslere bence pozitif doğrudan veya dolaylı katkısı yok. Istanbul dışında başka hiç bir şehirde bu iş olmaz. 2005-2011 arasındaki tüm yarışlarda görev aldım. Ulaşım hiç de öyle anlatıldığı gibi sorunlu olmadı. Detaylara girmek istemiyorum. Ama Istanbul dışında ne seyirci desteği, ne lojistik desteği sağlayamazsınız böyle bir organizasyona. Antalya'dan Istanbul'a taşınan WRC ile bunu yaşayarak gözlemledik. Hayal görmeyelim... F1 den çok WRX'i yine yeniden Türkiye'de isterim. Vural Ak duy sesimizi... Hayır'lısı olsun bakalım... Bunu okumakta da yarar var.

Güncelleme zamanı: Bugün itibariyle zorunlu trafik sigortasında yeni dönem başlıyor. Trafik sigortasına tavan fiyat uygulaması ve iyi sürücü indirimi geldi. Sigorta priminde ortalama yüzde 20 indirim meydana getiren yeni düzenleme ile İstanbul’da iyi sürücülere sigorta tavanı (otomobilde) 470 liraya indi. Türkiye genelinde trafik sigortasında en pahalı il olan İstanbul’da 3 yıl arka arkaya kaza yapan veya hasar yapan sürücülerin primi ise 2 bin 137 lira olacak. Trafik sigortasında araçların sigorta primi 7 ayrı basamakta belirleniyor. İlk kez otomobil veya başka bir araç alıp sigorta yaptıran sürücü 4’üncü basamak sayılıyor. Sürücü eğer kaza yaparsa 1’inci basamağa doğru eğer kaza yapmaz ise 7’nci basamağa doğru gidiyor. 7’nci basamak 3 yıl arka arkaya kaza yapmayan iyi sürücüleri içeriyor. Trafik sigortası yeni tavanlarına göre sisteme yeni girenler İstanbul’da 855 lira ödeyecek. Bir yıl sonra kaza yapanlar (üçüncü basamak) yüzde 50, ikinci yıl kaza yapanlar (ikinci basamak) yüzde 100 ve üç yıl arka arkaya kaza yapanlar yüzde 150 zamlı sigorta primi ile karşılaşacak. Aksine sisteme girdikten sonra 1 yıl kaza yapmadan geçiren sürücü için ilk yıl yüzde 15, ikinci yıl yüzde 30 ve üçüncü yıl kaza yapmayan sürücüye de yüzde 45 indirim yapılacak. Böylece iyi sürücüler için çok ucuz olan sigorta kaza yapıp hasar çıkaranlar için pahalı hale gelecek. İl bazında da fiyatlar farklılaştı. Baz iller İzmir, Yalova, Erzurum ve Kayseri oldu. Kocaeli, Ankara ve Bursa bu illerden yüzde 3, İstanbul ise yüzde 6 daha pahalı il oldu. MEVCUT SİGORTALILARIN DEĞİŞTİRME İMKÂNI VAR(MIŞ) Hazine'nin bir süre önce yaptığı değişiklik ile pahalı fiyattan sigorta yapan vatandaşlar fiyatlarını düşürmek istiyorlarsa mevcut poliçelerini iptal etme hakkına kavuştu. Böylece halen pahalı sigortası bulunan 16.5 milyon araç sahibi poliçelerini iptal edip tavan fiyattan yeri poliçe yaptıracak. Araç sahipleri, bu haktan orijinal poliçe vadesinden itibaren üç ay ile sınırlı olmak üzere iki defa yararlanabilecek. Ayrıca bu üç aylık süre içerisinde, kazanılmış gün primine kalan poliçe priminin yüzde 5'inin ilave edilmesiyle hesaplanacak fesih tutarı sigortacıya ödendiği takdirde trafik sigortası teminat boşluğu kalmayacak şekilde iptal edilebilecek. Basamaklar ve illere göre indirim/bindirim tabloları

Ah be 16 Nisan sen nelere kadirsin... Daha imzalar atılmadı, olasılık yüksek ama yine de 17 Nisan'ı beklemek lazım.

Öncelikle aklına ve emeğine sağlık Yakup. Bu tür kararlar pek kolay verilmez, araçları iyice incelemenin yanında kavramlardan ne anladığınızı da iyi belirlemeniz lazım. Ancak OGD sonuçlarına nereden bakarsam bakayım piyasacı bir kayırmanın ötesine taşıyamıyorum. Bern oldukça detaylı puanlamaya çalıştım ve Megane'ı süründürmüşüm. Tabii bu bireysel bir yanılgı da olabilir. Volvo haliyle fiyattan kaybediyor, yüksek ÖTV maalesef kırıcı oluyor. Peugeot 3008, markaya yönelik önyargılardan arındırılmış olarak incelersek gerçekten "inovasyon" kriterini en iyi karşılayan araç. Sınıfına göre geniş iç mekanı, modern kokpiti, rahat koltukları, kendini kanıtlamış motorları ve bir C-SUV için başarılı sürüş dinamikleri ile birinciliğine hiç itiraz etmeyeceğim bir araç. Tan hülle olmuş bu. Yöntemi önceden belirlemezsen sayılmaz, birincimiz belli: Volvo.

Yok yeniyken biraz "havalı" kullanmanın zararı olmaz, janta otursun, kontrol eder, gerekirse 32'ye çekersiniz.

Güle güle kullanın, memnun kalırsınız. Dursun burada da:

Bunda şaşılacak bir şey yok ki Zaten kartpostal büyüklüğünde bir temas yüzeyi var, onu küçültmenin ne anlamı olabilir?

Görünüşe aldanmamak gerek. Ancak hava saatlerinin kalibrasyonu da ayrı bir aldanma konusu olabilir. Lastikçiniz güvenilir ise, hava saatine güveni tamsa standart değerlere uyun, görünüşe bakmayın. Alternatif bir yerde ölçüm yapıp emin olun. 31-33 Psi arası normaldir. Beklediği yerde lastikleri korumak amacı ile yapılan bir uygulamadır ve bayiler aracı teslim ederken indirmeyi unuturlar bazen, dorumda bunu sıkça yaşayan oldu.

Benzine akşam 10 kuruş zam var. Ooooh, 60, 70, 80.... oyna yavrum oyna!

Michelin'in çivili lastiklerinden almışsın sen...

Son sayfalara bakınca konuyla alakasız, ama heyecan için (sanırım) gerekli ve kaçınılmaz itiş kakışları bir kenara bırakırsak nesnel cevap arayan şu sorular ve tartışmaya açık şu tespitler çıkıyor: Petlas/Starmaxx (P/S) fiyatına göre iyi lastiktir, ama elbette premium markaların premium modellerinin performansına ulaşması zordur. Peki o zaman daha ucuza satılan ebad mı kullanalım, yoksa istediğimiz ebadı P/S olarak mı alalım? Ya da daha somut: 215/50-17 P/S mi, yoksa 205/55-16 CPC 5 mi? Michelin lastikleri gerçekten daha çabuk mu patlıyor? Run Flat gerekli ve avantajlı mı? Bu noktalara yönelik görüşlerimi özetleyeceğim. Birinci maddeyi zannediyorum pek tartışmaya açamaya gerek yok. Daha ucuz oldukları ve fiyatına göre makul performans verdiklerini çoğu kişi kabul eder. Ancak burada cepte kalacak banknotların yerinde bir tasarruf olup olmadığı tartışılabilir. Aracını sürekli performanslı kullanan ve bu konuda lastiklerden de %100 performans beklentisi içinde olanlar için yanlış yerden kısmak olur. P/S için öznel az sayıda olumlu, çok sayıda olumsuz değerlendirme yanında çok az sayıda yabancı dergi nesnel incelemesinde fren performansının olumsuzluğu şu anda değerlendirebileceğimiz yegane veriler. Bu da bizi ikinci soruya getiriyor: Ucuz ama geniş tabanlı/dar yanaklı lastik mi, yoksa aynı fiyata daha dar tabanlı/geniş yanaklı premium lastik mi? Bunun cevabını vermek kolay değil. Kısa bir araştırma yaptım, aynı araçta premium markaların farklı model ve ebadlarını karşılaştıran ADAC incelemesi ve aynı araçta aynı lastiğin farklı ebadlarını değerlendiren AMS incelemesi dışında pek nesnel veri yok bulabildiğim. Söz konusu incelemeler de sorumuza yanıt olmuyor. Genel bilgi olarak taban genişleyip yanak daraldıkça hem traksiyonda, hem yanal tutunmada, hem de fren mesafesinde iyileşme var. Özellikle fren mesafesi 205 ile 225 arasında 80 km/h'dan sıfıra 2,5 - 3 m fark göstermiş. Buna karşılık incelerde suda kızaklama daha az, konfor daha iyi ve ses düzeyi daha düşük. İncelerde virajda kopma göreceli daha düşük hızlarda gerçekleşse de kontrol edilebilirlik daha iyi bulunmuş. Yani sonuçta bildik şeyler, ve bizim sorumuza cevap verecek nitelikte değil. Gene kişisel görüşüm bireysel karardan yana. Ben premium ama ince lastiğin, performans olarak ucuz ve geniş lastikle çok yakın düzeyde olacağını düşünüyorum. Yani görüntüyü önemseyen ama fazla harcama yapmak istemeyenler P/S müdavimi olabilir. Ben kendi adıma yine de taviz vermez ve geniş istiyorsam farkını öder, param yoksa da ince ama premiumla devam ederdim. Gelelim üçüncü soruya: Michelin'lerle ilgili çok balon yapma öyküsü dinledim, ama "daha çok patlama" duymadım. Kaldı ki bu sorunlar nedense ülkemize özel gibi görünüyor. Kendi deneyimlerimde üç set Michelin lastikte ne balon ne de sıra dışı bir patlama yaşamadım. Yani bence Çağlar pek şanssızmış. Son soru: Run Flat iyi bir şey mi? Evet Yolda kalmıyorsunuz, dağ başında lastik değiştirmiyorsunuz Bagajda yer açılıyor Ani basınç kaybına bağlı sürüş güvenliğinin etkilenmesi durumu hemen hiç oluşmuyor Hayır Mutlaka basınç takip sistemi ile birlikte olmalı, yoksa lastiğin patladığını anlyamazsınız Patladığında 80 km/h hızı aşmadan 80 km yol yapmanıza izin var Değişik çalışmalarda lastik ömrü/aşınma daha kötü bulunmuş Duvar destekleri nedeniyle sertleşmeden sürüş konforu olumsuz etkileniyor Daha pahalı Kolay bulunmuyor Patladığında üretici onarım değil, değişim öneriyor Bana cazip gelmiyor.

Seyredemediğime üzüldüğüm bir yarış oldu Çin GP'si. Yarışın kazananı Mercedes ile Hamilton ama yıldızı Redbull ile Verstappen oldu. Sıralama turlarında Sauber pilotu Giovinazzi'nin kazası nedeniyle 16.sıradan kalkmak zorunda kalan Verstappen yarışın ilk turunda 9, kalan turlarda ise 4 aracı daha sollayarak podyuma üçüncü olarak çıkabildi. Vertsappen'in aracından ilk tur: Vettel ise kazanma şansı varken sanal güvenlik aracı uygulamasında erken pit ve lastik değiştirme stratejisinin kurbanı oldu istemeden. Birkaç tur sonra sıralama turlarında bazı pilotları yakan Giovinazzi yine kaza yapıp gerçek güvenlik aracı piste girince diğer takımlar için daha avantajlı bir pit olanağı oluştu ve Vettel altıncılığa kadar geriledi. Ancak usta sürücü kaybettiği pozisyonunu kısa sürede geri kazanmayı bilerek podyumda ikincilikte yerini buldu. Yarış sonuçları Şampiyonada durum:

Belki, ama Ecosport 1 satarken bu 3-4 satar... --1 dakika sonra eklendi-- Bu arada @Mehmet Demirin rıazası varsa başlığı Hyundai Creta ve Kona diye değiştirelim mi?

Bunu neye dayanarak yazıyorsunuz?