Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Cem Boneval

Blogger
  • Toplam İleti

    16.803
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    714

Cem Boneval tarafından yazılan her şey

  1. Aceleye gelmiş, haklısın, düzeltiyorum.
  2. Motor ömrünü tanımlamak zor. Yani motorun sorunsuz çalışmasını sağlayacak ara tamiratlara gerek olur ve bunlar düzgün yapılırsa milyon kilometreyi de görürsünüz. Yani motor çalışıp çalışıp bir gün darmadağan olmuyor. Devri daim bozulur değişir, turbo 150.000'den sonra mızıkçılık edebilir, değişir, hortumlar çatlar, değişir, yani böyle irili ufaklı tamiratlarla yıllarca kullanırsınız. Aracın yavaş yavaş heves kaçırmaya başladığı zaman 10 yıl üstüdür.
  3. Bu konuda önceden yazılmış çok başlık var ama onları bulmak tekrar yazmaktan zor geldi. Teorik olarak lastik yanak genişliği 108 mm'den 113 mm'ye çıkar, çevresi ise 2035 mm'den 1984 mm'ye iner, taban genişliği de 10 mm azalır. Bunun sonucunda yine teorik olarak - Araç yere 0,8 cm yaklaşır - Yanak genişlediği için konfor biraz artar. - Çevre kısaldığı için ivmelenme artar. - Hız göstergesi %2.5 fazla gösterir. - Yol tutuş biraz bozulur. - Benzin sarfiyatı (fark edilmeyecek düzeyde) azalır. - Görünüş kimine göre bozulur. - Lastik fiyatı bariz ucuzlar. Bunların hepsi teorik değerlerdir ve kullanılan lastiğin kalitesi bile fark edilmelerini engelleyebilir. Son madde dahi değişimi haklı kılabilir. Serviste yeni lastik ebadının girilmesini sağlarsanız ölçümler de doğru olur.
  4. Son söz: Arabaya erken bakım yaptırarak nevrozlarımızı tedavi edemeyiz.
  5. Daha ucuzu var: Arabayı yıkamak ya da yıkatmak, hele biraz da cila atılırsa...
  6. Cem Boneval

    Focus Mu Mondeo Mu ?

    Ucundan azıcık konu ile ilgili olsa da Focus II motor gücü (KW) ve ağırlıkları Bu da makyajlısı --2 dakika sonra eklendi-- Focus mu Mondeo mu derseniz, bulduğunuz arabanın temizliğine bağlı derim. 10 yılı aşmış tüm araçlar şu veya bu şekilde arıza çıkaracaktır. Otomatik şanzımanlarda arıza olasılığı manüele göre fazla olur. Bunları göze almanız lazım. CVT şanzımandan da kaçının kesinlikle...
  7. Bu konu pişirilip pişirilip masaya getiriliyor. Tamamen kanaatlere dayanan, hiç bir şekilde kanıtla desteklenmeyen, afaki yaklaşımlar. Eminim bakım-onarım sektörünün daha fazla kazanma dürtüsü de bu tür açıklamaların nedeni olabiliyor. Türkiye zaten kötü yol koşulları, değişken iklim şartları, artmış toz toprak ve bilgisiz/ihmalkar kullanıcı gibi olasılıklarla özel bakım koşullarına sahip. Yurt dışına göre Ford ve Otosan bakım aralığını %25 kısaltarak 20.000'den 15.000'e çekmiş. Bunun da altına inmek sizi ruhen rahatlatabilir, harcamalarınızı arttırabilir, ama teknik anlamda aracınıza artısı olmaz. Bu kadar... @Volkan Ö. bujiler de öngörülen süreyi sorunsuz rahat atlatıyor, gereksiz masraf etmeyin. Çok mu zenginsiniz yahu?
  8. Niye anlaşamadığımızı çözemedim. Ben de zaten Kuga vb. araçların sportif karakteri olmadığını, ancak 2L dizel ile trafiğe rahat karışabildiğini yazıyorum. Yani aynı şeyi yazıyoruz bence... Sportiflik arıyorsak ST veya RS serisine bakalım, GT'nin 0-200'ünü değerlendirelim. Ayrıca bu konu bunaltıcı oldu, herkesin ne çok isteği varmış, yok şöyle olsaydı, yok böyle olsaydı.... Soralım Otosan'a beklersek istediğimiz özelliklerde bir araba sipariş verebiliyor muyuz? (bkn. ne dersin @Kaan Yagizer?) Eğer evetse verin siparişi, alın arabayı, hepimiz huzura kavuşalım. Aaaa sıkıldım ve gittim ben bu diyarlardan.
  9. Güzel sözlerine çok teşekkürler. Bölgeyi karış karış gezdim. Salda neden bilmiyorum ama eski güzelliğini kaybetti. Bu yüzden artık pek uğramıyorum. Yarışlı'dan burada bahsetmiştim. Mermer ocakları rüşvet, avanta, rant ve açgözlülüğün üç kuruşluk hesaplarla doğanın nasıl mahvedildiğinin en somut örneği. Bir skandal ve aması, fakatı yok.
  10. ESP'nin durup dururken fren yaptırdığını hiç duymadım, sistem olarak buna izin vermeyecek yordamlar kullanılmıştır diye düşünüyorum. Ama haliyle bilgim eksik. Ben ışığın yanmasının daha çok bir arıza uyarısı olduğunu ve de tekerleklerdeki okuma sensörlerinde vb. bir aksaklık olabileceğini, aşırı değil yetersiz çalışacağını düşünüyor ve ben de servis gidin diyorum.
  11. Kullanmadım, ben Superchips'in ECU'yu yeniden programladığı ürünü kullanıyorum. Doğrudan motor kontrol ünitesinin yeniden programlanması -doğru yapılırsa şayet- daha iyi ve sağlıklı sonuç veriyor. Takma modüller daha önce de yazıldığı gibi beyni aldatarak performans artışı sağlıyor. Ancak racechip yıllardır piyasada ve son zamanlarda 1-2 yıl arası (ürüne göre) motor garantisi de vermeye başladı. Denenmesine karşı değilim. Yakıtta azalma ise teorik olarak mümkün, becerenler de yok değil, ama elinin altından güç varken herkes onu kullanıyor ve bu şartlarda ekonomi hayal. Hoş ciddi bir artıştan bahsetme de mümkün değil. Yani aynı ya da yakın tüketime daha fazla güç yanlış bir ifade olmaz.
  12. Esas alt orta sınıf bir SUV'da 0-200 değerinden bahsetmek evlere şenlik bir durum bence... Ben bir önceki kasayı manüel şanzıman ve 2L dizel 150 PS motorla Alman otoyollarında en sol şeritte akmakta hiç zorluk çekmedim. Yüksek tork çok fark ediyor. Birkaç istisna dışında zaten SUV'lar performans odaklı araçlar değiller.
  13. Buna evet veya hayır diye basit bir cevap vermek kolay değil. Motor gücünü %60-70 artırdığınızda binen ekstra yük ve ısı kuşkusuz materyali daha fazla yoracak ve motorun ve de turbonun beklenen ömrünü kısaltacaktır. Ömürde kısalmanın ne düzeyde olacağına da gücü ne kadar kullandığınız belirleyecektir. 4-5 senelik ya da 100.000 km'lik bir süreçte fark edilebilir bir sorun olacağını düşünmem, ama bunun üzerinde turbo başta olmak üzere arıza olasılığı artar. Daha büyük intercooler turboyu ısı açısından kuşkusuz rahatlatacak doğru bir önelm olur. Bir de gözden kaçırılan bir nokta var: Bahsettiğiniz yüksek PS değerlerine ulaşan yazılım ± performans kiti ancak 125 veya 140 PS olan motorlar için geçerli, 100 PS'lik 1,0EB ile Mountune uyumlu olduğunu belirtmemiş, Superchips'in de daha mütevazi artış sağlayan bir programı var.
  14. RS ekli bir araba getirip onu CVT şanzımana mahkum etmek, bu Otosan standartlarını bile aştı. Hoş kulakçıklardan kullanmayı ister ve severseniz 7 ileri gibi otomatik şanzımanı taklit eder ve daha verimli kullanılabilir, standart ahli de gezinti için kullanılır. Honda'nın sadık bir alıcı kitlesi var. Honda tasarımcıları çizim yaparken ne kullanıyorsa alıcılar da alırken aynısını kullanıyor olasılıkla. Çizgisi fazla yenilikçi ve oyuncaklı. Ancak iç mekan genişliği, konforu, yeni Civic'lerdeki düşük burulma ile gelen iyi yol tutuşu, direksiyon duyarlılığı dikkat çekiyor. RS'in motoru ilgi çeker mi? Zamanla görürüz. Ama Ford kullanıcılarının EB'a yaptıklarını Honcacıların yapmayacağından eminim. Civic ne satara geçen yılki satış rakamları kabaca cevap verir:
  15. Şekilci olma, görünüşe bakma, gidişine bak. Tabii sonuçta her şey zevk meselesi... Değil elbette. Ama belli ki Ford yeni nesil motorlarını bu yapı üzerine kuracak. Ve elbette daha az performanslı versiyonları olacak. Belki 150-160 PS gibi. Belli bir deneme sürecinden sonra bu ünite ile devam edeceklerini düşünüyorum.
  16. Gözden kaçmasın 3 silindir 1.5L EcoBoost motor. 1.0 EB'un abisi olmuş Uzun süredir dedikoduları vardı, şimdi gerçek oldu ve Yakubun yazdığı gibi yeni Focus'ta da geleceğine şüphe yok. 200 PS, 290 Nm tork ve öngörülen 6.7 saniyelik 0-100 km/h ivmelenme süresi çok şey vaat ediyor. Hoş Ford'un söylemleri eylemlerine göre genelde biraz abartılı olur ama bence mümkün görünüyor. Motor, direksiyon ve stabilite sistemini kontrol eden sürüş seçenekleri de yeni olmasa da küçük Ford'lar için bir ilk: Normal, Spor ve Pist şeklinde ayarlanmış. Bu sistem aynı zamanda elektronik ses kontrol sistemini ve aktif egzoz ses kontrol valvini de kontrol ediyor. Zaten değişik ve güzel olan 3 silindir sesi amplifiye edilerek kullanılıyor. Motor VAG grubunun uzun süredir kullandığı silindir deaktivasyon tekniğine de sahip. Hem 3 hem de 5 kapı gelecek ve hiç olmadığı kadar kişiselleştirme seçenekleri olacak deniliyor (bkn. o niye yok bu niye yok diyecek müşterileri düşünüp ümitsizliğe kapılan Otosan planlamacıları). Özgün ön panjur ve 18" jantlar dikkat çekici. Recaro koltuklar başarılı görünüyor, oturup denemek lazım tabii ki... Yeni motor optimize edilmiş türbin tasarımına sahip turbo beslemesi ile düşük devirlerde yüksek tork sağlayabilecek deniliyor. 14 ms düzeyinde bir hızla devre dışı kalabilecek silindir deaktivasyon teknolojisi 3 silindir için bir ilk ve tüketim ekonomisine katkısı olacaktır kuşkusuz. Alüminyum motora entegre egzoz manifoldu gerek daha çabuk ısınmayı sağlaması, gerekse egzoz gazlarının daha çabu turbo ünitesine ulaşmasını sağlayarak verimliliği arttırıyor. Sürüş modları neleri kontrol ediyor? Motor kontrol değerleri, çekiş kontrol, elektronik stabilite kontrolu, egzoz sesi ve EPAS direksiyon sistemi. Normalden piste tüm kontrol hızlı ve zevkli sürüşe izin verecek şekilde değiştirilebiliyor. Focus RS'te gördüğümüzün farklılaşmış hali. Torque Vectoring Control teknolojisi ile süspansiyon sistemi, değişik düzeylerde ayarlanabilen ve hatta devre dışı bırakılabilen ESP ile her zevke hitap edebilecek gibi görünüyor. Kullanıcılar vites kolu, direksiyon, kapı kolları ve kokpit dekorasyonunu değiştiren farklı tasarım paketlerinden seçim yapabilecekler. SYNC 3 ve yüksek kaliteli B&O PLAY Ses Sitemi müzik ve iletişim konularında en üst düzeyde kaliteyi sağlayack gibi görünüyor. Ben çok beğendim. Adaşım @Cem G.'nin her güzellikte bir olumsuzluk bulma çabasına rağmen kuzu postunda kurt görüntüsüne ise bayıldım. Getirsinler alalım, tepişelim, nasılsa Focus'a paramız yetmeyecek.
  17. Kuga ile hiç aram yok ama yine de sohbete katılmak isterim. Öncelikle Eren Tekin'in videosu... Maalesef iyi bir şey söylememek konusunda kararlı ve olumlu ifadeler kullanırken çok ama çok zorlanıyor. Hemen her şey için bir "ama"sı var. Bu bir değerlendirme değil sadece eleştiri olmuş. Söyledikleri yanlış değil, ama olumsuzluklar abartılı, olumlu yönler ise geçiştirilmiş. Ayrıca o gitmeyen araba ile virajlı ve kötü yollardaki agresif kullanımındaki başarıdan da "lütfen" bahsediliyor. Tüketimden de 8,5-9L/100 km olarak bahsedilmesi de olabilecek uç değerin normalleştirilmesinden başka bir şey değil. Küçük dizel motorun bu araca uygun olmadığını defaten yazdım, ama bu tüketicinin ucuz araç istemesinden ve bizim vergi sistemimizden kaynaklanan bir durum. Bana sorarsanız 1.5/1.6 EB 182 PS de yetersiz bu kasa için, bağıran ama gitmeyen motor oluyor. 2.0 dizel 150 PS giriş düzeyi olmalı, o bile heyecan verici değil ama en azından trafiğe rahat karışıp zorda kalmıyorsunuz. Bkn. otoyoldaki halim... Gelelim orta ekran eleştirisine, anladığım kadarı ile iç tasarım şöyle: STYLE TİTANİUM ve ST Line Maliyeti düşürmek için bir yerlerden kısmak gerekiyor. Bence yüksek, oturaklı ve konforlu bir araç isteyen, dizel ekonomisine meraklı, performans konusunda kendini dizginleyebilen kişiler için yeni Kuga göreceli rekabetçi fiyatları ile değerlendirilmesi gereken bir araç. Daha önce yazdığım gibi 5000 adet satışı özellikle 16 Nisan artçıları döneminde fazla iyimser bulmakla beraber ilgi çekebileceğini düşünüyorum. Yakup da yakında izlenimlerini paylaşır.
  18. 1600 kg ağırlıktaki yüksek bir araca 1,5-1,6 120-130 PS motor koyup trafik lambasından kalkışta adam avlamayı düşünmüyoruz nasıl olsa... Bunlar "cruiser", yani Osmanlıcası ile salına salına gitmek için yapılmış, ÖTV'den gemli fakiristik modeller. Hele bir de ailecek doluşup uzun yola gidin sabır neymiş öğrenin. Gerçekten satış hedefi olarak 5000 adet konulmuşsa aşırı iyimser bir rakam olarak görüyorum. Geçen yılki 1000 adetin altında akalan satış adedini düşününce zor görünüyor, ama segment geneli için çok gerçek dışı değil.
  19. Türkiye kendi otomobilini üretmek istiyor. Zarar eden bir bilinen bir Alman markasını niye satın alsın ki? Bu kadar bilinen bir marka ile halkı kandırma olasılığı çok düşük. Kaldı ki bu konjonktürde Fransızları beğenmeyen Merkel'in Türkiye'yi kabul etmesi ancak mülteci kartı oynanırsa olur.
  20. Kim ne teklif vermiş acaba? Kamulaştırma mı düşünülmüş? Yani devlet mi alacakmış?
  21. Genleşme haznesinin kapağı da bir eksiltme nedeni olabiliyor.
  22. Bu uyarıyı değişik kullanıcılar da aldılar, üstelik arabaları daha yeni iken. Sorun Ford'un üretim sürecinde fren hidroliğini doldurma konusunda biraz cimri davranması. Yetkili servislerde hidrolik sıvısı eklenerek bu uyarının önüne geçildi ve geçilmeli. Ayrıca hidrolik haznesinde piston yolunun değişimini karşılayabilecek pay var. Yani ekleseniz de sorun olmaz. Ve balata değişimi için hidrolik sıvısı uyarısını beklemek son derece YANLIŞ bir uygulama olur, kaçının...
  23. Merdaneli bir test sisteminde her bir tekerlek için ayrı ayrı fren gücü tespit ediliyor, sonra elde edilen değerler aks başına düşen ağırlığa bölünüyor ve 100'le çarpılıyor. Tabii bu düzenekte ölçümü yapan merdanenin aynı zamanda tekerlek başına ağırlığı da ölçmesi gerekiyor ki gelişmiş sistemlerde bu düzenek var. Sizin ölçüm yaptırdığınız yer nasıl bir sistem kullanıyor bilemem. Tabii bir seçenek de dört tekerleğin ölçümünü toplayıp ruhsatta yazılı ve genelde yanlış olan toplam araç ağırlığına bölmek olabilir. Tersten gidersek aracınız yaklaşık 1350 kg olduğuna göre toplamda 985 kg'lık bir frenleme performansıelde edilmiş. Yeterlikte yasal sınır %50, bu durumda %73 güvenli demektir. İdeali ndir, çok fazla değişkenden etkileneceği için kesin konuşmak doğru olmaz ama 90'ları görebilmek gerekir. Tabii bu kadar rakamalar üzerinde duruyoruz ama hataya neden olabilecek o kadar çok faktör var ki bu düzeneği çok ciddiye almak bence anlamlı olmaz. Fren balataları ne kadar gider? Kullanma alışkanlıklarına, iklim koşullarına ve balata kalitesine bağlıdır. Hızlı ve sert kullananlarda Focus için 30.000 km sınır kabul edilebilir. Sakin kullananlarda bu 50-60.000 km'yi aşabilir. Ani soğumalar, ısınmış fren sistemi ile sudan geçme, dağ inişlerinde sürekli fren ağırlıklı kullanıldığında olabileceği gibi aşırı ısınma, trafikte öndekine yaklaşıp ayağını sürekli hafif frende tutma alışkanlığı, sürekli yüklü araçla seyir gibi etkenler balata ve disk ömrünü kısaltır. Balata değişimine karar vermenin en kolay yolu aşınmanın gözle kontrolüdür. Genelde jant kollarının arasından balata görünür. 3 mm altına düşmüşse, ya da kanal varsa kanal silinmiş ise değişim uygundur. Bunun dışında fren performansında bariz hissedilen azalma, fren yapıldığında sarsıntı, uğultu gibi bulgular da değerlendirilmelidir. Genelde diskler uygun şartlarda kullanılmışsa iki balata ömrü kadar gider, yani her ikinci balata değişiminde disklerin de değişmesi gerekebilir. Fren esnasında belirgin titreme disklerin bozulduğunu gösterir. Torna ile düzeltmeden kesinlikle kaçınılmalı ve diskler değişmelidir. Baskı balata kullanım tarzına göre çabuk aşınabilecek bir parça olmasına rağmen 21.000 km her koşulda az. Ancak garanti kapsamında değildir. Ola ki gerçekten net görülebilen bir imalat hatasına rastlanılsın. Servisler genelde garanti kapsamı dışında tutmak eğilimindeler haklı olarak.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.